M51 Füze Denemesi: Fransa’nın Balistik Füze Denizaltısı Atılımı

580

Balistik füze atabilen denizaltılar okyanuslarda ve denizlerdeki hakimiyeti pekiştiren yegâne savaş makineleridir. NATO koduyla SSBN (Sub-Surface Ballistic Nuclear) olarak envantere kaydedilen bu (ağır) denizaltılar nükleer kabiliyetleriyle donanmalara yadsınamaz bir caydırıcılık sağlamaktadır. Nitekim, Fransız gazeteci Nicolas Barotte, 12 Haziran’da Atlantik açıklarında denemesi gerçekleşen, Téméraire isimli denizaltılara entegre 54 tonluk M51(2) füzelerinin, Fransa’ya dünya diplomasisinde caydırıcılık açısından oldukça önemli bir avantaj sağladığı görüşündedir. Böylelikle uçak gemisi Charles de Gaulle ile Fransa Donanması denizlerde (özellikle Akdeniz’de) yeni bir güç dengesi oluşturabilecek niteliktedir [1].

Bu noktada M51 füzelerine ve Triumphant sınıfı Téméraire denizaltılarının özelliklerine göz atmak yerinde olacaktır:

M51 Balistik Füzeleri

Bu füzeler Fransa’nın Stratejik Okyanus Gücü olan FOST için tasarlanmıştır. Esasen M4 ve M5 tipi füzelerin gelişmiş modeli olan M51’lerin üretim programı 1992 yılına kadar uzanır. Beş defa hava fırlatma sistemleriyle karada denendikten sonra 2010 yılında Donanmanın hizmetine verilmiştir.

Stratejik Ortak Dergisi 3. Sayı E-Dergi

 

SNLE Le Téméraire (S 617) Denizaltıları

1999 yılında hizmete giren S617 denizaltıları ilk olarak M45 başlıklı nükleer füzeleri ile donatılmıştır. Tam kapasite yük 16 adet M51 füze taşıyabilmektedir. Nükleer kullanma yetkisi ve emri tıpkı Amerika Birleşik Devletleri’nde olduğu gibi Fransa’da da Başkanın inisiyatifindedir.

Nükleer Sistemlerin Caydırıcılığı Üzerine

Uluslararası İlişkiler literatüründeki yaygın kanıya göre nükleer silahlar her ne kadar en son “çare” olarak düşünülse bile caydırıcılık açısından siyasi ve diplomatik alanda sahiplerine önemli avantajlar sağlar. Dolayısıyla, Fransa’nın gerçekleştirdiği bu atılım Akdeniz’deki elini bir nebze güçlendirebilir. Ancak bu ülkenin direkt olarak Doğu Akdeniz’e kıyısının olmaması, elinde nükleer füzeler tutmasına rağmen, Fransa’ya diplomasi masasında hukuki bir etki sağlayamayacağı da aşikârdır. Diğer taraftan Türkiye’nin ortaya koyduğu kararlılık, savunma sanayisindeki atılımlar, uçak gemisi projeleri, Piri Reis denizaltısı gibi önemli kazanımlar da bu çerçevede değerlendirilmelidir. Hava Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri açısından Doğu Akdeniz’de Fransa’nın gücünü dengeleyebilecek bu projeler Mavi Vatan tezini pekiştiren reel bir unsur oluşturmaktadır. Ancak, Akdeniz’de Türk Donanmasının, Fransa’nın gemilerine “kilit attığı” iddiasını ortaya koyan Fransa Devletinin tezini çürüten Türkiye, NATO müttefiklerinin saygısını kazanmaya devam ederken Fransa, Akdeniz politikasında yalnızlaşma sürecine girmiştir. Sonuç olarak, barış zamanında caydırıcı olarak algılanan balistik füzeler belli bir ittifak sistemi dahilinde meşruiyetini sağlamalıdır zira caydırıcılıktan ziyade bir tehdit olarak algılanabilir.

 

KAYNAK



[1]https://www.lefigaro.fr/international/avec-un-tir-de-projectile-m51-la-demonstration-de-dissuasion-francaise-20200820

[2]https://www.defense.gouv.fr/marine/equipements/missiles/missiles-balistiquesstrategiques-msbs

[3] https://www.defense.gouv.fr/english/marine/intervention/sous-marins/sous-marins-nucleaires-lanceurs-d-engins/snle-le-temeraire-s-617

E-BÜLTENE ABONE OLUN



Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.



E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz