Hollanda-Türkiye İlişkileri ve Diplomatik Krizin Perde Arkası

5994
Yazarlık Başvurusu

Hollanda-Türkiye arasındaki ilişkiler 16. yy’a kadar dayanmaktadır. İkili ilişkiler ilk kez 1612 yılında başlamış ve Hollanda elçisi Cornelis Haga‘yı İstanbul’a atanmış, aynı yıl Padişah I. Ahmet tarafından Hollandalılara  Ahidnâme  verilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk daimi temsilcisi ise 1859 yılında Lahey Elçisi olarak atanan Yahya Karaca Paşa olmuştur.

Günümüz ilişkilerine bakacak olursak; Hollanda ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkiler oldukça güçlüdür. Türkiye’nin dış tıcarette ikinci ortağı konumundaki Hollanda ile 2015 senesinde ticaret hacmi 6.1 milyar dolar olarak gerçekleşti. TÜİK verilerine göre; Türkiye 2015 yılında Hollanda’dan 3.2 milyar dolarlık ithalat yaptı. Hollanda, ülkemizden yurtdışına yapılan yatırım bakımından ilk sırada yer alıyor.

Fakat 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşıyla bir takım gerginlikler yaşanmaya başlanmıştır. Savaştan dolayı mültecilerin Türkiye’ye sığınması üzerine Türkiye Hükümeti, Avrupa Birliğinin Türkiye’ye destek vermemesini ve Avrupa’ya Suriyeliler’in alınmamasını eleştirmişti. 2016 yılında Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yapılan Vize Serbesti Antlaşması sonrası Avrupa Birliği Türk vatandaşlarına vize serbesti hakkını tanımamış ve daha sonra, Avrupa Parlamentosu yeni bir karar alarak Türkiye ile olan müzakereleri dondurduklarını açıklamıştır. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Daha ileri giderseniz sınır kapıları açılır” diyerek tepki göstermiştir.

Esas karşılıklı tırmanan diplomatik kriz, Türk Hükümet yetkililerinin ve siyasilerin 2017 Türkiye anayasa değişikliği referandurumu öncesi  Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşları ile yapmak istediği mitinglerin, Avrupa Birliği’ne  üye Almanya ve Hollanda tarafından iptal edilmesiyle başlamıştır. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu mitingini, iptal kararları sonrası Almanya’nın Türkiye Büyükelçiliği’nde yapmış, Hollanda uçuşu öncesi Hollanda Hükümeti Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçuş iznini iptal etmiştir.Bunun üzerine aynı gün Aile Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya karayoluyla Rotterdam’a gitme kararı almış ancak Kaya’nın açıklamasının ardından polis Türkiye’nin Rotterdam Başkonsolosluğu Rezidansı önündeki yolu trafiğe kapatmıştır. Hollanda hükumetinin antidemokratik tutumlarına karşılık Türk Dışişleri Bakanlığı, Hollanda Büyükelçiliği  Maslahatgüzarının evi ile başkonsolosun konutunun giriş ve çıkışlarını güvenlik gerekçesiyle kapatıldığını duyurmuş, izinli olarak Türkiye dışında bulunan Hollanda Büyükelçisinin bir müddet göreve dönmemesi istenmiştir.

Hollanda hükümetinin bu abartılı,antidemokratik tutumunun nedenleri arasında, 15 Mart 2017 tarihinde gerçekleşecek olan parlamento seçimlerine yönelik bir davranış olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Hollanda Liberal Başbakanı  Mark Rutte’nin VVD partisi hızla oy kaybederken, aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) aylardır anketlerde en büyük partilerden biridir ve anketlere göre parlamentoda 21 ila 25 sandalyeye sahip olacağı öngörülmektedir. PVV lideri Geert Wilders‘in,  Mülteci barınma merkezleri ve camilerin kapatılması, Kur’an’ın yasaklanması gibi irrasyonel vaatleri seçim programına dâhil etmesi, ve bu partinin parlamentonun oluşmasında yüzde 15’lik bir oran elde etme ihtimali seçimlerde endişe verici bir gerginlik yarattığı gibi, halkın büyük ölçüde desteğini almıştır. Wilders’in İslam ve yabancı karşıtı vaatleri bununla da bitmiyor. Ülkedeki sığınmacı yurtlarını kapatacağını duyuran Wilders, seçilirse sokakta başörtüsünün takılmasına da yasak getireceğini açıklıyor.

Geert Wilders

Buna göre; Hollanda Başbakanı Mart Rutte’nin, kaybettiği oyları ve desteği geri kazanmak amacıyla, aşırı sağcı Özgürlük Partisi(PVV)’nin  çizgisinde bir politika izleme kararı aldığı, dün gece Türk Hükümet yetkililerine uyguladığı tavırdan anlaşılmaktadır. Müslüman bir ülke yetkililerinin, miting yapmasını engelleyerek, halkına sağcı ve İslam karşıtı stratejiler geliştirdiğinin mesajını vermektedir.Bu tutumla taban yaratmayı, 3 gün sonraki seçimlerde oyunu arttıracağını planlarken, ülkesini anti-demokratik bir konuma düşürmüştür.

Ayrıca Hollanda’nın bu tavrını, iyileşmekte olan Türkiye-Rusya ilişkilerine de bağlayabiliriz.

Siyasilerin çıkar amaçlı faaliyet gösterdiğinin bir örneğini dün Hollanda’da görmüş olduk.  Rutte’nin, seçim sonrası sabit vizyonuna geri döneceğinden pek şüphem yok.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

2 YORUMLAR

  1. Zaten size kalsa bu hükumet her şeyi seçim zamanında yapıyor.Doğru haklısın , yeni yapılan şehir hastaneleri , milli ve yerli imkanlarla üretilen silahlı insansız hava araçları ( dünya üreten 5 ülkeden birisiyiz ) , bora-12 dünya 1. olan keskin nişancı tüfeği , nato’nun 42 testini geçen tek silah mpt-76 , dünyanın en büyük tank çıkarma gemisi tcg-bayraktar , savunma sanayisinde daha çok sayabileceğim bir sürü silah araştırırsan öğrenirsin.Gelelim teknolojik ürünlere.Şuanda türkiye çip üretip satabilen sayılı ülkelerden birisi olacak inşaallah.Bursa’da uzay üssü kuruluyor içimizde bu kadar hain varken.O kadar bölünmüş yollar , hastaneler , yeni derslikler kentsel dönüşüm ve daha nicesi.Terör nerdeyse bitmiş gibi bir şey.DHKP-C de bir sürü üst düzey terörist şuanda içeride.PKK nın eli kolu kesilmiş durumda.Ve bunların üzerine suriyede başarılı bir operasyon yürütüyoruz.Siz bunları kabullenemiyorsunuz , sadece kömür ve makarna dağıttı demekten yapılan icraatlara kör gibi bakmaktan bıkmadınız , bıkmayacaksınız.Sizin zihniyetiniz anca heykel diksin başka bir şey yapmasın.Ben akpli değilim devletinde bir yerlerini yalamıyorum.Fakat iyi yapılan şeyleri göz ardı etmek nankörlüktür.Hükumeti sevmeye bilirisiniz çok normal bişey.AKP şuanda kötünün iyisi durumundadır.Kim başka ülkenin kuklası durumda değilse ve ülkemi her alanda iyi yapmaya adım atıyorsa ben onun yanındayım.

  2. Yani hollanda başbakanı bizim akp gibi seçim döneminde milliyetçi oyları devşirmek için daha önce hiç yapmadığı sertlikleri gösteriyor.
    Önce çözüm sürecini bitirdiler savaş çıktı ve seçimde %49,5 aldılar şimdide referandumda evet çıksın diye hdp vekillerini tutukluyor veya belediyelere kayyum atıyor.

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz