Yaklaşık olarak 3 aydır bölge gündemini meşgul eden İran seçimleri 19 Mayıs Cuma günü gerçekleşti. Bölge açısından mühim bir öneme sahip olan İran seçimlerine bir hafta kala dünya gözünü İran’a çevirdi. Bu süreçte başlangıç itibariyle Anayasa Koruma Konseyi tarafından adaylıkları onaylanan mevcut cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İshak Cihangiri, İbrahim Reisi, Muhammed Bakır Galibbaf, Mustafa Mir Selim, Mustafa Haşimitabaa’dan oluşan 6 isimin cumhurbaşkanlığı için yarışacağı ilan edildi. Bu 6 isim arasında favori isimler reformist Hasan Ruhani ile muhafazakar aday İbrahim Reisi’ydi. Fakat seçime 1 hafta kala Muhammed Bakır Galibaf İbrahim Reisi lehine, İshak Cihangiri ise Ruhani lehine seçim yarışından çekildi. Öte yandan diğer adaylardan Haşimitabaa ve Mir Selim’in ise oy potansiyeline etki etmeyeceği düşünülmekteydi.
Bununla birlikte Galibaf ve Cihangiri’nin çekilmesi birer seçim stratejisiydi. İran siyasi sisteminde Anayasa Koruma Konseyi (AKK)’nin adayları veto etme hakkına sahipti. Ayrıca AKK’nin birkaç sefer Ruhani’yi tehdit ettiği de görülmüştü.
Bununla birlikte 19 Mayıs Cuma günü İran halkı sandık başına gitti. Yurtiçi ve yurtdışı katılımın yoğun olduğu görüldü. Ayrıca ülkenin en tepe ismi dini rehber Ayetullah Ali Hamaney’de halkı oy kullanmaya davet ettiği görüldü. Bununla birlikte yurtiçinde ve yurtdışında vatandaşların yoğun ilgisinden dolayı İçişleri Bakanlığı oy kullanma saatini üç defa uzattı. 19’da sona ermesi gereken oy verme işlemi 23’e kadar devam etti. İstanbul konsolosluğu önünde oy kullanmayı bekleyen İran vatandaşları kuyruk oluşturdul. Hatta gözlemlerimize göre İstanbul’da birkaç esnafın camında Ruhani posterinin asılı olduğu görüldü. Bu durum Türk halkının da komşudaki seçimlere kayıtsız kalmadığının göstergesidir.
20 Mayıs Cumartesi günü İran İçişleri Bakanı Rahman Fazli İran seçim sonuçlarını açıkladı. Buna göre;
Katılım: 41.220.131 |
Ruhani :23 milyon 549 bin-% 57 |
Reisi:15 milyon 786 bin-%38.5 |
Mir Selim: 478 bin |
Haşimitaba: 215 bin |
Bu sonuçlar doğrultusunda mevcut cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, seçimi kazanarak görevine devam etme hakkı kazandı. Seçimden sonra açıklama yapan din rehber Hamaney çağrısına kulak veren İran halkına seçime katılımından dolayı teşekkür etti.
Sonuçlardan Sonra Ruhani’nin Açıklamaları
Seçim sonrası çeşitli açıklamalarda bulunan Ruhani, kazananın İran halkı olduğunu ve kendisinin tüm İran halkının cumhurbaşkanı olduğunu dile getirdi. Ayrıca muhaliflerinde eleştirilerine açık olduğunu ifadelerine ekledi. Dış politikaya yönelikte açıklamalarda bulunan Ruhani, Dünya’daki diğer ülkelerle olan ilişkilerini geliştireceklerini dile getirdi. İç politika da refah, huzur, güvenlik ve uzlaşıdan yana olduklarını; çatışma, şiddet ve gerginliğe karşı olduklarını söyledi. Bu seçimle birlikte gerginliğin, şiddete galip geldiğini söylemiştir.
Seçim Vaatleri
26 Nisan da adaylığı kesinleşen Hasan Ruhani seçim meydanlarına inerek bir takım vaatlerde bulundu. Bunlardan en önemlisi hiç şüphesiz vatandaşlık hakları bildirisidir. Buna göre; anayasada güvence altına alınan insan hakları aşırı muhafazakarlar tarafından görmezden geliniyor. İran halkının en büyük taleplerinden biri vatandaşlık haklarıdır. Bununla birlikte kendisinin seçim vaatleri arasında etnik grup ve dini azınlıklar başta olmak üzere tüm vatandaşların haklarını korumaya ilişkin vaatlerin arkasında duracağını dile getirdi. Ayrıca bildirinin içeriğinde hayat hakkı, eşit yurttaşlık, düşünce özgürlüğü gibi ifadelere de yer vermiştir.
Bununla birlikte Ruhani’nin halkın en büyük sorunlarından birisi olan işsiz konusunda halka bir takım vaatlerde bulunmuştur. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününde işçilere yaptığı konuşmada 1 milyon işsizsin iş sahibi olduğunu hedefin 2 milyon kişiye daha iş imkanı sağlayacağını söylemiştir.
Azınlıklardan Ruhani Çıktı
19 Mayıs Cuma günü yapılan İran seçimlerinde Kürdistan, Güney Azerbaycan, Ahvaz gibi Türklerin, Kürtlerin ve Arapların bulunduğu yerlerde halk Ruhani’nin tercih edildiği görülmektedir.
Azeri Türklerinin yoğun olarak yaşadığı Urmiye, Tebriz gibi bölgelerde yüzde 70-80, Kürt bölgelerinden yüzde 65 oranında oy aldı. Ehli sünnet vatandaşlarının yaşadığı yerden yüzde 80, Ermeni, Yahudi gibi diğer etnik grupların yaşadığı yerlerden de yüzde 80 oranında oy aldı.
Arapların çoğunlukta yaşadığı Ahvaz Bölgesi’nde şubat ayında şiddetli kum fırtınaları yaşanmıştı. Bu afet sonucunda bölgeye elektrik ve temiz içme suyu verilememiş, halk sokaklara dökülmüştü. Bunun sonucunda Ruhani ve Hamaney’in girişimleri ile halk teskin edilip evlerine sokulmuştu. Bu seçim döneminde Ahvaz’ın da tercihini kimden yana kullanacağı merak konusu olmuştur. Bunun sonucunda onlarda tercihlerini Ruhani’den yana kullandılar. Ruhani 336568 oy alarak rakibi Reisi’yi ezici bir skorla geçti. Reisi ise 168 binlerde kaldı.
Ayrıca Ruhani’nin seçim meydanlarında kullandığı seçim müziğinde “Yaşasın İran” sözü Türkçe, Kürtçe ve Farsça olarak yankılandı. Burada Ruhani’nin kucaklayıcı bir tavır içinde olduğu gözden kaçmayacak derecede önemli bir durumdur.
İran Seçimlerinin Türkiye Açısından Önemi
İran seçimleri Dünyada olduğu kadar bölgede de büyük bir öneme sahiptir. Bu seçimler Türkiye için ayrıca önem arz etmektedir. Zira bölgesel müttefiklerimiz arasında yer alan ve Suriye konusunda beraber Cenevre sürecini yürüttüğümüz İran seçimleri ilerisi için ne doğuracağı merak konusudur. Lakin Ruhani’nin mevcut cumhurbaşkanlığı döneminde izlediği politika ve seçim sonrasında verdiği demeçler bize ipucu vermektedir.
Nükleer Antlaşma sonrasında tam anlamıyla kalkmayan ambargolar İran’ın ekonomik sıkıntıdan tam manasıyla çıkmadığının göstergesidir. Bu durum karşısında seçim vaatlerinde içersinde ekonomiyi düzeltme sözü veren Ruhani yeni formüller arayacaktır. Bunun içinde komşusu Türkiye’nin kapısını çalarak gerilemekte olan ekonomik ilişkilerini yeniden düzeltmenin formüllerini arayacaktır. Ayrıca elinde bulunduğu gazı ve petrolü de Türkiye üzerinden Avrupa’ya pazarlamaya çalışacaktır. Böylece ticaret yaparken Avrupa ile de ilişkilerini geliştirecektir. Bunun yanında Trump’ın tehditkar faaliyetlerini engellemiş olacaktır. Ayrıca seçim sonrası yaptığı açıklamada bölgenin güvenliğinin güvence altına almak için yabancı güçlere sırtını dayamamak gerektiğini söyledi. Bu durum İran’ın küresel güçlerden ziyade bölgesel güçlerle ya da daha doğru bir ifade ile Türkiye ile ilişkilerini geliştireceği söylenebilir.
Bununla birlikte İran’ın Neo-Persist yayılmacı faaliyetlerinden vazgeçmeyeceği de aşikardır. Bu politika Türkiye ile İran’ın arasında set oluşturacaktır.
Sonuç
Sonuç olarak seçimi kazanan mevcut cumhurbaşkanı Hasan Ruhani olmuştur. Bu sonuçtan ülkenin dini rehberi Ali Hamaney’in pek memnun kaldığı söylenemez. Çünkü Hamaney’in muhafazakar aday Reisi’yi zaman zaman üstü kapalı zaman zamanda açıktan desteklediği gözden kaçmayacak bir detaydır. Seçim öncesinde verdiği bir demeçte ülkenin ekonomik ve siyasi açıdan kalkınması dışarıda aranmamasını, İran halkında aranması gerektiğini söylemişti. Bu durum Ruhani’nin uygulayacağı politikaya aykırı bir durumdur. Ayrıca seçim sonucunda Ali Hamaney’in Ruhani’yi tebrik etmediği de gözden kaçmayacak bir detaydır. Bunun için ileride Ruhani ve Hamaney arasındaki sürtüşmenin devam edeceğinin göstergesidir. Lakin mutlak hakimiyet dini rehberdedir. Bu yüzden İran Devleti Ruhani’den ziyade Hamaney’in izin verdiği ölçütte yönetilecektir.
Ayrıca Ali Hamaney’in seçime katılım oranından memnun kaldığı gözden kaçmayacak derecede önemli bir etkendir. Bu bağlamda halka teşekkür etmiştir. İran yapılan seçim geçen yılkine nazaran daha fazla olmuştur. Oy kullanan vatandaş sayısı yaklaşık olarak yüzde 13 oranında artmıştır.
Öte yandan Ruhani’ye zaferi getiren en önemli etken özgürlük söylemidir. Zira halkın temel sorunu özgürlük ve işsizliktir. Ruhani’nin miting meydanlarında işsizliği çözeceğini ifade etmişti. Slogan olarak da özgürlük ve güven diyerek yola çıkmıştır. Bu doğrultuda vatandaşlık bildirisini ön plana atmıştır. Ayrıca mevcut cumhurbaşkanlığı döneminde Tebriz ve Senecan Üniversitelerinde Kürt Dili ve Türk Dili Edebiyatı bölümleri kurması samimiyetini göstermiştir. Fakat cumhurbaşkanlığı sürecinde bunu başaramamıştır. Bu söylem Ruhani’yi ülkedeki azınlıklarında oylarını almada etken kılmıştır.
Dış politikada da çizgisini değiştirmeyecek olan Ruhani demeçlerinde bunların ipuçlarını vermiştir. Dünya’ya ile ilişkilerini geliştireceğini söyleyen Ruhani, dünyaya açılım hızını artıracağını gösterecektir.
Bununla birlikte yıllardır Devrimin yok olacağını, ABD, Avrupa gibi devletlerin İran’ı ve devrimi ortadan kaldırmaya çalıştığını söyleyen muhafazakar kesim bu seçim sonucu ile söyleminde başarısız olmuştur. Özgürlük isteyen halk Ruhani’yi tercih etmiş ve ABD ile Batı’dan önce devrime karşı devrim yapmıştır.
Bununla birlikte Ruhani tüm halkı kucaklayıcı bir tavır içerisine girmiştir. Kutuplaşmadan uzak durmuştur.
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.