Halk Toplumunun Doğuşu: Almanya’da Nazizim ve Nazi İktidarı

9740
Yazarlık Başvurusu

Almanya’da Nazizm

Almanya I. Dünya Savaşı sonlarına doğru cephe gerisinde iç sorunlarla karşı karşıya kaldı. Kasım 1918’de askeri bir ayaklanma sonucu imparatorluk yıkılarak cumhuriyet ilan edildi.

Ateşkes anlaşmasının imzalanması, iç karışıklıkları daha da arttırmış, Almanya iç politika ve ekonomik yönden çöküntüye uğramıştı. Versay Antlaşması‘nın imzalanması ise bu bunalımı daha da arttırdı. Bu anlaşma toplumun her kesimi tarafından tepkiyle karşılandı. Bunlar yaşanırken Ağustos 1919’da ”Weimar Anayasası” ilan edilerek demokratik düzene geçildi. Fakat bu anayasa da sorunları çözmekte yetersiz kaldı. Kurulduğu günden bu yana Versay Antlaşması’nın ağır şartlarını yok etmeyi planlayan Nazi Partisi 1924 yılında ilk kez parlementoya girdi.

1930 seçimlerinde en güçlü ikinci parti olan Nazi Partisi, 1932 seçimlerinden en güçlü parti olarak çıktı. 30 Ocak 1933’te Adolf Hitler başbakan oldu ve bir fırsatını bularak komünistlere karşı sert tedbirler aldı. İlk iş olarak seçimleri yeniledi. Ancak Mart 1933 seçimlerinde çoğunluğu sağlayamadı. Bunun üzerine Hitler, tevkif edilen komünist ve sosyal demokrat milletvekillerinin bulunmadığı sırada meclisten 4 yıl süre ile olağanüstü yetkiler alarak diktatörlüğünü ilan etti. Nazi Partisi, Alman milletinin ekonomik, kültürel ve sosyal hayatını her yönüyle kontrol altına aldı.

nazi army ile ilgili görsel sonucu

Nazi İktidarı ve Halk Toplumu

Nazi Partisi, düşüncelerini herkese kabul ettirebilmek için Almanların isteklerine hitap etmeye çalıştı. Endüstri, savaş sanayisine kaydıkça büyük şirketlerin de kasalarına milyarlarca mark girecekti. Alman generallerin rütbe, yeni görev, yüksek maaş ve madalyalara kavuşarak toplum içinde saygınlığı artacaktı. Toprak sahiplerine Avrupa’da yeni topraklar vaat ediliyordu. Bu yeni toprakların işsizliği de ortadan kaldıracağına inanılıyordu. Şimdiye kadar önemsenmemiş dükkan sahipleri, ufak bürokratlar, öğretmenler ve çeşitli meslek erbabı itibar kazanacaktı.

Toplumun tüm kesimine hitap etmeye çalışan Hitler’e başlangıçta en büyük destek büyük iş
çevrelerinden geliyordu. İktidarı Nazi Partisi’ne verme kararı da 16 Ocak 1933’te Hitler’in büyük iş adamları ile yaptığı ortak toplantıda alındı. Sahte bir birlik havası ve saldırı ile genişleme ideali oluşturuldu. Buna karşı sessiz ve kör bir disiplin istendi. Ekonomi denetim altına alındı. Nazi ileri gelenleri şirketlerde söz sahibi oldu. Hiçbir özgürlük gösterisi hoşgörü ile karşılanmadı. Gestapo (Alman gizli servisi), kişi ve gruplar üzerinde sınırsız bir yetki kurmuştu. Herhangi birini mahkeme kararı olmadan tutuklayıp alıkoyabiliyordu. Gestapo, en tipik Nazi örgütüydü.

Nazizm, disiplin, emirlere bağlılık, görevanlayışı, düzen, cesaret vb. özelliklerin sadece Alman ırkında olduğunu iddia ediyordu. Bu nedenle başka ırklarla karışarak bu özelliklerin kaybedilmemesi gerektiğini savunuyordu.

adolf hitler ile ilgili görsel sonucu

1934’te kurulan “Adolf Hitler Okulları” parti için propagandacı yetiştirmekle görevlendirilmişti. Bu okullarda gençlere eksik bilgi verilmekle kalınmıyor, kütüphaneler taranıyor bazı kitaplar meydanlarda yakılıyor. Bir grup bilim insanı, yazar ve sanatçıya yasaklamalar konuyordu. Naziler okunur veya okunmaz diye yazarlar listesi ilan etmekteydiler. Nazi ideolojisiyle uyuşmayan her şey zamanla okul kitaplıklarından çıkarıldı. Tarih, ırkçı ve şöven şekli ile yeniden yazıldı. Naziler bu rejime ”Halk Toplumu” dediler.

Bu dönemde Alman dış politikasının hedeflerini Hitler şu sözlerle ifade etmiştir: “Nasyonal Sosyalist akım, onu bu günkü dar yurdundan çıkarıp yeni topraklara doğru yürütmek cesaretini göstermek zorundadır. Nasyonal Sosyalist akım, bu günkü nüfusumuza toprak düzeyimiz arasındaki dengesizliği ortadan kaldıracak tarihsel geçmişimizle bu günkü güçsüzlüğümüz arasındaki dengesizliği yok etmeye çalışacaktır. Dünya üzerinde insanlığın bekçileri olarak en yüksek ödevlerin bize düştüğünü bilecektir.”

H. Anıl Tezsehen

StratejikOrtak.com MİSAFİR YAZAR


Kaynak: Prof. Dr. T. ATAÖV, II.Dünya Savaşı ve Prof. Dr. B. DAVER, Çağdaş Siyasi Doktrinler.

 

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz