Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu yazıda IŞİD’i haklı göstermek ve onu meşrulaştırmak gibi bir niyetim yoktur. Olamaz da zaten. Sadece toplumumuzda çok fazla farklı yorumun yapılmasından ötürü, kafaların karışık olması ve bu beyin fırtınasının yol açtığı anlam karmaşasını sonlandırmayı arzu ediyorum.
Bilindiği gibi artık IŞİD sayesinde dünyanın hemen hemen her yerinde insanlar kendilerini güvende hissetmiyorlar. Haklılar da. Ancak bu tür örgütlerin militanlarının ne tür ortamlardan geçerek buraya geldiğini unutmamak gerekiyor. Bu ortamları anlayabilmemiz durumunda, onlarla hem nasıl mücadele edileceğini anlamak hem de kafa yapılarını anlayabilmek mümkün.
Günümüzde IŞİD militanlarının eskiden ne yaptığı konusunu pek çok kişi kaçırıyor. Sorunun temelinde aslında Saddam Hüseyin yatıyor. Saddam, İran Devrimi sonrasında kendi ülkesinde ki Şiilerin bu devrimden etkilenerek İran da Pehlevi’ye yapılanların Irakta kendisine yapılmasından korkuyordu. Bu yüzden bir an önce İran rejimini yok etmeyi amaçlamıştı ancak kimsenin beklemediği bir şekilde İran muazzam bir direniş gösterdi ve buda savaşın bir asimetrik savaşa dönüşmesine neden oldu. Saddam hem Kürtlere hem de Şiilere oldukça paranoyak ve zalimce davranıyordu. Kimyasal silah kullanması işini de kolaylaştırıyordu. Saddam çevresini de bu tehlikelerden dolayı Sünnilerle doldurmuştu.
Tarih hep şuna tanıklık etmiştir ki;
“Bir dönemin mazlumları, bir süre sonra zalime dönüşürler”.
ABD işgali ile beraber Saddamın devrilmesi, yıllarca zulüm gören Şiilerin artık zulüm etme ve geçmişin acısını çıkarma evresine geçişine sebep oldu. Şunu unutmamak gerek ki, insanlar tanımadığı toplumları bireysel değil toplumsal olarak ele alır. Bu yüzden birilerinin emir kulu olduğunu yada sivil olduğunu düşünemezler. Şuan Irak’ta IŞİD’den alınan topraklarda sürekli Haşdi Şabi milislerinin zulmü gündeme geliyor. Çünkü bu milisler Saddam döneminde biriktirdikleri öfkeyi kusuyorlar. İşte bu yüzden Irak’ta Sünni halk bir koruyucuya ihtiyaç duyuyor. Eskiden Saddam’a sadık olan pek çok asker veya Baas mensubu şimdi tekrar eskisi gibi iktidarı ele geçirmek istiyor ve bunun ancak IŞİD’le mümkün olabileceğini düşünüyorlar.
Suriye de ki durum biraz daha farklı, burada kaynak korku değil öfke. Yıllardır azınlık diktatörlüğü altında ayrımcılık çektiğini hisseden bir kesim şimdi yeter artık diyor. Adeta Irak ve Suriye’de iki komşu Sünni halk ittifak kurup gel beraber Doğuda Haşdi Şabi, Batıda Şebbihalarla savaşalım diyorlar.
Eee medya da boş durmuyor devamlı TV’lerde “Suriye de şöyle zalim biri var, Irak’ta şöyle işkenceler yapılıyor” diye diye insanlar terörize oluyor. Dikkat ettiniz mi bilmem ama IŞİD içerisinde Sünni Arap ülkelerinden sonra en çok bulunan halkların bir ortak özelliği var.
Çeçenler, Uygurlar, Özbekler, Tacikler, Arnavutlar, Boşnaklar…
Hep daha önceden yada şimdi aynı acıyı çeken halklar empati kuruyor ve örgüt gittikçe büyüyor. Büyüdükçe diğerlerine umut veriyor, umut verdikçe biat artıyor. Biat edenlerin fazla olması en büyük tehlikeyi yaratıyor. Eğer kontrol edemeyecek kadar büyüdüyseniz üst kademedekiler son zamanlarda iyice artan yalnız kurt eylemlerine teşvik ediyorlar. Herkes kendi ülkesinde kendi planını yapsın.
Kimisi eşcinsellere sinir olup mekan basıyor, 50 kişi ölüyor. Kimi plaja inip önüne geleni tarıyor ve ülkeye turist gelmez oluyor. Bazısı başka partinin mensuplarını dinsiz olarak görüyor, mitingini yada yürüyüşünü bombalıyor. Aynı şekilde Türkiye’de de turistlere saldırılar yapılıyor. Önce Sultanahmet sonra İstiklal şimdi de Atatürk Havalimanı.
Bazen “turistler ülkemize geliyor su gibi içki içiyor çıplak dolaşıyor gençlerimizin ahlakını bozuyorlar” tarzında yorumlar duyarız. İşte bu yorumları yapanlar turistleri hedef alan bu 3 saldırıya sevinenlerdir.
Bu örgütlerle mücadelede kısa vadede yapılması gereken; zafer kazanmalarını engellemek, uzun vadede ise toplumların ekonomi ve özgürlük sorunlarını çözmektir.
Muhammed Ali Çalışkan
StratejikOrtak.com MİSAFİR YAZAR
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.
KATILMIYORUM.IŞİD ABD’NİN ÇEŞİTLİ ÜLKELERİN İNSANLARINDAN DA DESTEKLEDİĞİ SÜNNİLERE KARŞI KURDURULMUŞ OLAN BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR.BİR TARAFTA YPG-PYD İSRAİL ABD GÜDÜMÜNDE TÜRKİYE ALEYHİNE SAVAŞIRKEN DİĞER TARAFTA ESEDE KARŞI İŞİD ORTAYA ÇIKARILMIŞTIR.İŞİD EDEDA KALKAN OLARAK ÇIKARILAN AMA BİR SÜRE SONRA YPG YE YARDIIMLA GÖREVLENDİRİLEN VE TÜRKİYEYE DAHİL SALDIRILAR DÜZENLEMESİ SAĞLANAN BİR ÖRGÜTTÜR.