CIA, Castro, Johnson, KGB, silah tüccarları, FBI ve mafya hipotezleriyle kafaların karıştırıldığı, Mossad’ın adının titizlikle gizli tutulduğu Kennedy suikastı bilmecesi… Oysa ABD’nin Siyonistlere karşı çıkan tek Başkanı John Fitzgerald Kennedy, İsrail Başbakanı Ben Gurion’a, İsrail’de yapılmakta olan Dimona Nükleer Santrali’ne, İsrail’in Ortadoğu politikasına, Siyonist silah tüccarlarına, mason danışmanlarına, Amerika’daki Yahudi lobisine, lobinin en güçlü ismi Rockefeller’a ve masonik örgütlere ters düşmüştü.
Kennedy’nin 1963 yılında Texas’ta öldürülmesinin ardından kurulan ve Warren Komisyonu olarak bilinen Senato Özel Soruşturma Komisyonu, cinayeti tek başına hareket eden Lee Harvey Oswald’ın işlediği sonucuna varmıştı. Ancak hem cinayetin sorumlusu olarak gösterilen Oswald‘ın hem de henüz mahkeme önüne çıkmadan onu öldüren Jack Ruby‘nin ve olaya adı karışan bazı kişilerin kuşkulu biçimde öldürülmeleri, öte yandan soruşturmanın yürütülmesindeki bazı kuşkulu noktalar, ABD kamuouyunda birçok spekülasyonlara yol açmıştı. Olayla ilgili olarak toplanan binlerce sayfalık belgenin bugüne dek gizli tutulması da ortaya birçok komplo teorisinin atılmasıne neden oldu: ”CIA, Oswald ve Oswald’ı öldüren Jack Ruby arasındaki ilişkileri araştıran Nelson Rockfeller’ın Başkanlık ettiği bir komisyonun kayıtlarının açıklanması isteniyor.”
Kennedy’nin devre dışı bırakılışının ardında bazı sorular zihinlerde kaldı: Cinayeti gören 47 şahit, kaza veya hastalık sebebiyle ya da intihar ederek(!) öldü. FBI’ya göre Oswald, cinayeti tek başına işlemişti. Tek silah kullanılmıştı. ABD gizli servisi olaya karışmamıştı. Olay basit bir bireysel terör hareketi olarak gösterilmek isteniyordu.
Warren ve Rockfeller Komisyonları Kuruldu
Olayı sözde araştırmak amacıyla iki komisyon kuruldu. 1964 ve 1975’de kurulan Warren ve Rockefeller komisyonlarında aynı sonuçlara ulaşıldı. Komisyonların raporlarına göre Ruby aşırı milliyetçiydi ve katil olarak tanıtılan Oswald’ı da Başkanını öldüren kişiden intikam almak amacıyla öldürmüştü. Oysa, Oswald ve Ruby’nin beraber hareket ettikleri ortaya çıktı.
Olayı gören birçok şahit Warren Komisyonu’nca dinlenmiyor, dinlenenlerin ifadeleri de değiştiriliyordu. Daha sonra, mason senatör Frank Church’ün Başkanlığını yaptığı Church Komisyonu‘nun hazırladığı raporda da hiçbir sonuca ulaşılamaması bu suikastın arkasındaki güçlerle ilgili önemli ipuçları veriyordu.
Ortada bir komplo düzenlenmiş olduğunu açıkça gösteren bazı gerçekler vardı. Dikkati dağıtmak için, Kennedy’i mafyanın öldürdüğü söyleniyordu. Acaba mafya tören güzergahını değiştirebilir miydi? FBI’yı, Dallas polisini, Warren Komisyonu’nu yönlendirebilir miydi? Otopsiye müdahale edip, medyaya yalan haber yazdırabilir miydi?
Kennedy’nin Otopsisi Kafaları Karıştırdı
Kennedy üç ayrı yerden gelen kurşunlarla vurulmuştu. Bu, otopside kanıtlanmış ama üstü örtülmüştü. Bazı polisler buna şahitti. Olayla ilgili ipuçları: Kennedy’nin yanında vurulan Texas Valisi Conoly‘nin kanlı üniforması temizleyiciye, Kennedy’nin limuzin arabası yıkamaya gönderiliyor. Başkanın beyninin ise kaybolduğu söyleniyordu!
Oswald’ın iki kurşunundan sekiz yara izi çıktığı söyleniyordu. Fakat otopsi gereğince yapılmıyor, askeri doktorlar tarafından örtbas ediliyordu. Ordudaki general ve amiraller otopsiyi yönetiyorlardı.
Birçok kaynak Oswald’ın Amerikan gizli servisi CIA’e kayıtlı olduğunu yazdı. Oswald bu tip bir iş için çok daha önceleri ‘hazırlanmış’ bir kişiydi. CIA, suikastten çok daha önceleri Oswald’ı Rusya’ya göndermişti. Oswald Rusya’da kendini bir vatan haini olarak gösteriyordu ama aslında CIA, onun oradaki durumunu en ince ayrıntısına kadar yönetiyordu. Daha sonra Rusya’dan ayrıldı. Küba’da bir delegasyonla görüştü. Bu arada CIA, hiçbir şey bilmiyormuş gibi davranıyordu. Oswald, ardından İsviçre’de bir üniversiteye yazıldı. Buradan İngiltere’ye gitti. Sonra Sovyet vatandaşı oldu. İki yıl sonra Henry Kissenger’in ileride ortağı olacak olan B. Classon, Oswald’ın ABD’ye dönüşünü ayarladı.
L. Harvey Oswald’ın Hayatı Senaryo İddialarını Güçlendirdi
FBI ve CIA tüm bu gelişmeleri denetliyordu. Oswald, 1962’de Pentagon’da çalışmaya başladı. 1963’de FBI aniden Oswald’ın KGB ajanı olduğu söylentilerini yaydı, bu konuyla ilgili Oswald’a ait sahte belgeler ortaya çıkarıldı. Böylece Kennedy suikasti öncesi Oswald’ı bir KGB ajanı gibi gösteren senaryo düzenlenmiş oldu. Kennedy suikastinden bir veya iki gün önce Oswald Küba’yı savunan Anti-Amerikan yazılar yazdı ve Dallas’da polislerin eline tehdit mektupları verdi ve bunu nedense CIA, FBI, ve Deniz Kuvvetleri haber alma binalarının bulunduğu bir meydanın ortasında yaptı! Bu senaryo, aslında olayın içine Küba ve KGB gibi değişik alternatifler sokmak için yapılmıştı. Kennedy’nin ölümünden sonra ise Oswald’ın CIA ajanlığıyla ilgili tüm belgeler yok edildi.
Olayı ısrarla KGB’nin üzerine atanların başında ise CIA’in Mossad’la bağlantılarını gerçekleştiren eski CIA şefi James Jesus Angleton vardı: ”Angleton, Oswald’ın KGB ajanı olduğu tezinin ünlü savunucularındandı. Oysa Angleton, Oswald gibi CIA ajanları hakkında en çok bilgiye sahip kişiydi.”
Mossad İşin İçindeydi
Dikkati dağıtıp, Mafya-Küba teorileri ortaya çıkarmak için Mafya-Küba bağlantılı birçok CIA ajanı olayla ilgiliymiş gibi gösterilerek, dikkat başka yönlere çekiliyordu. Bu bir aldatmacaydı. Ayrıca mafya da zaten Mossad‘ın bir uzantısından başka bir şey değildi:
Kennedy suikastinde Mosssad’ın en büyük yardımcısı olan FBI şefi mason Hoover, Kennedy ile yaşadığı müddetçe ters düşmüştü. ABD mafyasının başı Yahudi mafya babası Meyer Lansky zaten Mossad’la doğrudan bağlantılı çalışıyordu. Mossad’ın bilgisi dışında eylem yapması mümkün değildi. Meyer Lansky, CIA ile de ortak çalışıyordu. Fakat olayın çok değişik boyutları vardı. Kennedy ölümünden önce, CIA Başkanı mason Allen Dulles’ı görevinden almaya karar vermişti. Oswald ve onu öldüren Ruby’nin Dallas’taki polis otoriteleriyle ve FBI’la yakın ilişkileri vardı. FBI Ruby’i birçok görevde kullanmıştı.
J. Ruby konuşmasını engellemek için hapiste kendisine kanser yapıcı ilaçlar verildiğini söyler ve esrarengiz bir şekilde kanserden ölür.
Kennedy suikastini soruşturan Warren Komisyonu, Oswald’ın suikastı tek başına işlediği sonucunu çıkardı fakat Amerikan halkının sadece yüzde 10’u buna inandı.
H. Anıl Tezsehen
StratejikOrtak.com MİSAFİR YAZAR
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.