Dün Alman Federal Meclisi’nde, bir dost meclisi etrafında anlatılan bir fıkradan farkı olmayan bir müsamere düzenlendi. Tarihindeki lekelerine çamaşır suyunun dahi fayda etmediği Almanya, Federal Meclisinde sözde Ermeni soykırımı yasasını oy çokluğuyla kabul etti.
Almanya’nın tarihle bu denli ilgisi politik oyunlardan başka bir şey ile açıklanamaz.
Türkiye ile Avrupa Birliği’nin mülteciler konusundaki pazarlığı sonucu Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği kapısını aralaması ve vizelerin kaldırılması konuları Avrupa halkının tepkisine yol açmıştı. Dünkü yaşananlar, özellikle Almanya’nın başrol oynadığı bu durum üzerine tepkisini ortaya koyan Alman halkının gazını almaktan başka bir şey değildir. Almanya’da çalkalanan gündemin değişmesi ve Merkel ile partisine olan tepkilerin bertaraf edilmesi istenmiştir. Zira tarihi değerlendirmenin meclisin görevi olmadığını, tek ret oyu veren Hristiyan Demokrat Bettina Kudla ifade etmiştir1.
Kendi devletinin sahip olduğu tarihinin, zift karası kadar karanlık olduğunu bilen Alman Federal Meclis Başkanı, kendilerini temize çekmek adına verdiği demeçte şu ifadelere yer vermiştir: ‘‘Türkiye’deki mevcut hükümet 100 yıl önce yaşananlardan sorumlu değildir2.’’ Sözde bir soykırım ile hiçbir Türk hükümeti sorumlu değildir ancak insanı duygulardan nasibini almamışçasına, insanları ırkları uğruna sabun haline getiren dönemin Alman hükümetinden tüm Alman hükümetleri sorumludur.
En fazla silah ihracatı yapan ülkeler sıralamasında 5. sırada bulunan Almanya’nın silahları kurşun yerine gül atıyor olmalı ki, böyle bir şövalyeliğe soyunmuş olmalılar.
Sadece 2015 yılında silah ihracatından 2.04 milyar dolar3 kazanan Almanya’nın dünya barışına olan büyük(!) katkılarından dolayı ve dün Federal Meclis üyelerinin göstermiş bulundukları üstün müsamere performansları dolayısıyla 2016 Nobel Barış ödülüne layık görülmelidirler.
65. Türk hükümetinden beklenecek hareketler sert ve etkili olmaktır. Ancak geçmişe dönüp baktığımızda 14 Ekim 2009 Azerbaycan bayrağı krizi gibi olayların bulunması, ne kadar sert ve etkili adım atacakları konusunda şüphe doğurmaktadır.
Bir yazar tavsiyesi olarak tüm Avrupa devletlerinin kıskandığı Japon yapımı köprülerimizden Alman marka araçlarla geçmek yerine Anadol’lar ile geçmek tercih edilebilir.
Abdullah Özdil
StratejikOrtak.com MİSAFİR YAZAR
- dw.com
- dw.com
- armstrade.sipri.org
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.
Tebrik ederim SEN de ülkene ALMANLAR KADAR DOSTSUN!!!
Milletimiz hakkında bildiğin bir kara leke varsa söyle ama Alman, İtalyan, Amerika ya da ERMENİ Ağzığla konuşma. Bunlar yukarıda saydığım ve sayamadığım ”Türk dostu!” ülkelerin iftiralarından başka bir şey değildir.
Bilgilerinize.
Alman hükümeti ülkesindeki Türkleri sindirmek ve karanlık tarihine ortak aramaktadır ama bilinmelidir ki Türk tarihinde tek bir kara leke dahi yoktur.
her milletin tarihinde kara leke vardır.
çünkü her milletin içinden iyi insanda çıkabilir kötü insanda. bu bizim içinde geçerli.
iyi bir insan olmaksa yapılanları kabul etmekten geçiyor. ama ne yazıkki kimse atalarına laf söyletmiyor.
hadi ermeni soykırımını inkar ettiniz
peki madımak maraş çorum dersim katliamlarına ne demeli bunlarıda inkar edemezsiniz
o zaman tek bir kara leke yok denemez.