Faşist ve Komünist 4 Diktatörün Ölümü

5675

Siyasi görüşleri, yaptıkları, eylemleri açısından hepimizin bildiği isimler olsalar da birçoğumuz nasıl öldüklerini bilmeyiz. İşte ben de bu yazımda herkesin tanıdığı fakat birçok kişinin neden öldüğünü bilmediği Adolf Hitler, Benito Mussolini, Vladimir Lenin ve Josef Stalin‘in ölüm nedenlerini derledim. Lafı fazla uzatmadan bu ölümleri anlatmaya başlayalım.

Benito Mussolini

Mussolini, 25 Nisan 1945 Alman delegesini bekliyordu. Kimsenin gelmediğini görünce “Yine Almanlar tarafından aldatıldık” diye kendi kendine söylendi. Bunun üzerine 27 Nisan sabahı İsviçre üzerinden İspanya’ya kaçmak için bir zırhlı araç ve 25 kamyonluk konvoyla yola koyuldu. Musso adı verilen bir yerde partizanlarla çatışmaya girildi ve faşistler teslim olsa da Mussolini zırhlı araçla kaçmayı başardı. 52. Garibaldi Tugayı Siyasal Komiseri Urbano Lazzaro ve komünist partizanlar Valerio ve Bellini tarafından Dongo Köyü (Como Gölü) yakınlarında durdurulan Mussolini ve beraberindekiler, Mezzegra’ya getirildiler. Mussolini, yakalandıklarında battaniyeye sarılı halde bulundu. Yanındakiler onun bir sarhoş olduğunu söyleseler de partizanların kontrol etmesi sonucu Mussolini yakayı ele verdi.

De Maria ailesinin çiftliğinde son gecesini geçiren Mussolini ve sevgilisi Petacci, ertesi gün 28 Nisan’da Ulusal Kurtuluş Cephesi’nden Collonnelo Valerio (asıl adı Walter Audisio) tarafından vurularak öldürüldü.

Öldürülme olayı resmî kayıtlara şöyle geçti:

Audisio, Mussolini ve Petacci’nin kaldığı odaya girdi. “İtalyan ulusu adına burada bulunuyorum” diyen Audisio, ikisine de “Çökün!” emrini verdi. Petacci reddetti ve Mussolini’ye sarıldı. Elindeki tüfek iki kere tutukluluk yapan Audisio, yanındaki askerin silahını alarak ikisine doğrulttu ve Petacci’yi vurarak yere düşürdü. Bunu gören Mussolini, “Beni göğsümden vur!” dedi ve Audisio onu da göğsünden vurarak yere düşürdü. Mussolini’nin ölmediğini görünce yanına giderek göğsüne bir kurşun daha sıkarak onu öldürdü.

Mussolini ve sevgilisi Petacci’nin cesetleri ertesi gün Milano’daki Loreto Meydanı’nda bulunan Esso benzin istasyonunun çatısından baş aşağı sallandırıldı. Halk tarafından teklemenen cesetler kentin kuzeyindeki Musocco mezarlığına gömüldü.

Vladimir Lenin

Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde düzenlenen bir konferansta, Lenin’in kayıtlarını inceleyen California Üniversitesi nöroloğu Harry Vinters ve Rus tarihçi Lev Lurie, Lenin’in, 1924 yılında ölmeden önce birkaç kez inme geçirdiğini ve buna neyin yol açtığının netlik kazanmadığını belirtti. Konferansı düzenleyen Doktor Philip Mackowiak, otopsinin, Lenin’in beynindeki damarların aşırı sertleştiğini gösterdiğini belirtti. Sigara içmeyen, şeker ve yüksek tansiyonu olmayan ve aşırı kilolu olmayan Sovyet liderin, neden damar sertleşmesi yaşadığını anlamak zor dedi.

Bir başka iddia ise Lenin’in cinsel yolla bulaşan hastalık olan “frengi” nedeniyle öldüğü idi. Harry Vinters, dönemin ilkel yöntemleriyle tedavi edilen Lenin’in otopsisinde, frengiye rastlanılmadığını söyledi. Aynı zamanda Vinters, Lenin’in babasının da 54 yaşında öldüğünü ve baba-oğulun damar sertleşmesinin genetik olabileceğine dikkat çekerek, inmelerin sebebinin yüksek stres olduğunu belirtti.

Rus tarihçi Lev Lurie, Stalin’in Lenin’i zehirleyerek öldürmüş olabileceğini belirtti. Bunun sebebinin ise Stalin’i destekleyerek hata yaptığına karar veren Lenin’in Trotsky’i desteklemeye başlaması olduğunu söylüyor. Buna karşılık bazı tarihçiler ise Lenin’in hiçbir zaman Trotsky’ı desteklemediğini ifade ediyorlar.

30 Ağustos 1918’de miting dönüşü iktidar karşıtı bir kişi tarafından silahlı saldırıya uğramasından sonra, vücudundaki mermiler tehlike arz ettiği için çıkartılamadı ve bundan sonra Lenin’in durumu kötüleşmeye başladı. Lenin’in beyni hâlâ Moskova’da saklanıyor ve mumlayanmış bedeni de Kızıl Meydan’da anıt mezarda yatıyor.

Adolf Hitler

Hitler, belki de ölümüne inanılmayan liderler arasında birinci sırada geliyor. Öyle ki, ölümünün ardından hayatta olduğuna ve saklandığına dair birçok komplo teorisi yazılmıştı. Bu komplo teorilerine inananlar hâlâ mevcut.

Fransız bilim insanları, Hitler’in 1945’te siyanür içip kafasına sıktığı bir kurşunla öldüğü söylentilerini kanıtladıklarını, “European Journal of Internal Medicine” dergisindeki çalışmada bulunan mevcut delillerin bunu doğruladığını iddia ettiler.

Moskova’da 2000 yılında üstünde diş de bulunan Hitler’in çene kemiğini inceleyen araştırmacılar, Faşist liderin 30 Nisan 1945 günü, Berlin düşmeden birkaç gün önce öldüğünü söylediler. Dişlerde barut izine rastlanmadı ve bu da ağzına kurşun sıkarak intihar ettiği tezini çürütüyor. Aynı zamanda, Hitler’in dişleri üzerinde siyanür ve diş metalleri arasındaki kimyasal reaksiyonun göstergesi olan mavi kalıntılar bulundu. Bu durum siyanür içtiğini doğrular nitelikte. Hitler’in kafatası parçasını da inceleyen araştırmacılar, sol tarafta bulunan delik izine bir kurşunun neden olduğunu söyledi.

Tarihçilere göre Hitler’in, Berlin düşmeden önce yeraltındaki sığınakta intihar ettiğine daha sonra cesedinin Nazi subayları tarafından yakılıp, kafatası ve diş gibi parçaların Ruslar tarafından kaçırılıp Stalin’in emriyle Moskova’ya getirildiğine inanılıyor.

Josef Stalin

Doğumundan başlayarak çocukluğunu ve gençliğini çeşitli hastalıklarla geçiren Stalin, kendisine ilaç yazan ve siyaseti bırakıp dinlenmesi gerektiğini söyleyen doktorunu kovmuştu. Bunun ardından tıp konseyinin kendisinin arkasından iş çevirdiğini öğrenen Stalin, 37 doktoru tutuklatarak işkenceden geçirdi.

Bir gün boyunca odasından dışarı çıkmayan ve konuşmayan Stalin’in odasında gün boyu hiç kimse girmeye cesaret edemedi. Akşam 10’da kahyası kapıyı kırarak içeri girdi ve Stalin’in yerde yattığını gördü. Kendisini birkaç gün sonra öldürecek bir felç geçiriyordu. O halde bulunduktan sonra kendisine yardım edebilecek en güvenilir kişi Sovyetler Güvenlik Sekreteri ve Gizli Polis Şefi Lavrenti Beriya’ydı. Bu kişinin Stalin’e müdahale etmek için ağır davrandığı ve doktorları 24 saat sonra çağırdığı düşünülüyor. 4 Mart’ta komaya giren Stalin’in kalbi, doktorların tüm çabalarına rağmen 5 Mart’ta durdu ve bir daha çalışmadı.

En büyük şüpheli olarak Gizli Polis Şefi Beriya gözüküyordu. Stalin’in yerine gelen Kruşçev hatıralarında, Beriya’nın ülkenin politikalarını belirleyen en üst karar organı olan Politbüro’ya itirafta bulunarak “Stalin’i ben öldürdüm. Onu öldürdüm ve herkesi kurtardım.” dediğini anlatıyordu. Stalin’in izlerini silmeye başlayan Kruşçev, 1953’te Beriya’yı tutuklattı ve idam mangası tarafından kurşunlanarak öldürüldü.

KAYNAK

https://www.cnnturk.com/fotogaleri/tarihte-bugun/mussolini-ve-metresi-kursuna-dizilip-ibret-olsun-diye-teshir-edildi?page=2

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/leninin-neden-oldugu-tartisma-konusu-20479950

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/hitlerin-olum-tarihi-ve-nedeni-dogrulandi/1152288

https://www.aksam.com.tr/dunya/stalini-kim-oldurdu/haber-830885

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz