Bir Yunanistan gerçeği: Camileri yok eden, dokunulmaz vakıf malı olmasına rağmen Türk mezarlıklarını talan eden, “Minareler Şehri” Selanik’te bir tane dahi minare bırakmayan ve “Türk” ibaresini yasaklayan…
Yanı başımızda her türlü baskıya maruz kalan Batı Trakya Türkleri, yıllardır Lozan Anlaşması’na rağmen uluslararası hukuku yok sayan Yunan hükümetinin mezalimine karşı hayat mücadelesi veriyor. Belki de Türkiye’de hiç bilinmiyor, dünya zaten hiç görmüyor.
Yunanistan, hakları 1923 Lozan Barış Antlaşması’yla “azınlık” statüsüyle tanınan Batı Trakya Türk toplumunu asimilasyon politikalarıyla sindirmeye devam ediyor. 1920’li yıllarda Batı Trakya nüfusunun % 65’ini oluşturan Türklerin bölgedeki nüfus oranı % 30’lara kadar geriledi. 1923’te yüzde 84 civarında olan bölgedeki toprak sahipliği, yüzde 25 düzeyine kadar indi. Şu anda 150 bin civarında Müslüman Türk nüfusunun olduğu Batı Trakya’da, uluslararası hukuk tarafından tanınan anlaşmalara rağmen, Yunan hükümeti son 25 yılda öyle bir politika izledi ki azınlık okullarının sayısı 231’den 115’e düşürüldü. “Türk” ibaresinin vakıflarda kullanılması yasaklandı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında Yunanistan ceza ödemesine rağmen kararları uygulamadı ve “Türk” ibaresini yasaklamayı devam ettirdi. Müftü seçimi bile Lozan’a göre vakıflar tarafından seçiliyordu ancak 1990’dan sonra Yunanistan bu hakkı da yasalarını değiştirip, uluslararası yasayı hiçe sayarak “kendi tayinine” göre düzenledi.
“Türk” ibaresinin kullanılmasından bile korkan Yunanistan, Türkleri “Müslüman azınlık” olarak tanımlamayı uygun görüyor ama Yunanistan’ın İskeçe ili Müftüsü Mustafa Trampa’nın konuyla ilgili açıklaması her şeyi özetliyor:
“Siz bir toplumu milli kimliği olmadan düşünebilir misiniz? Milli kimlik en az dini kimlik kadar kutsal bir değerdir. Türklük ve Müslümanlık etle tırnak gibidir. Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığın Türk kimliğini yok sayarak, dini kimliği ile ifade etmeniz mümkün değildir. Bu kabul edilemez. Bu kadar baskı ve haksızlıklara maruz kalıp çeşitli yöntemlerle asimile edilmek istenmemize rağmen bizi ayakta tutan Müslümanlık ve Türklüktür.”
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.