Avrupa Birliği ve AB üyesi ülkeler mülteciler ve özellikle Suriyeli mülteciler konusunda aslında hiç bir şekilde yakınma hakkına sahip değiller.AB ülkeleri Suriye konusunda bundan en az üç yıl önce Türkiye’nin önerilerini benimsemiş olsalardı, şimdi AB ülkelerine akın, akın gelmekte olan mülteciler söz konusu olmayacaktı.
AB ülkeleri Suriye konusunda Türkiye’nin “hadi birlikte müdahele edip gerekli tedbirleri alalım” ve “Diktatör Esad’sız demokratik bir Suriye’nin gerçekleşebilmesi için muhaliflere destek verelim” çağrısını desteklemiş olsalarda DAEŞ terör örgütü belki de bugün meydanı boş bularak yayıldığı topraklarda olamayacaktı.
AB ülkeleri Suriye konusunda Türkiye’nin önerileri arasında yer alan Suriye’nin kuzeyinde Suriye uçak ve helikopterlerine uçuşa yasak bir tampon bölge oluşturulması önerisini desteklemiş olsalardı bugün bir terör örgütleri PKK ve PYD kan dökme şansı bulmayacaklardı.
Ve en önemlisi eğer AB ülkeleri Suriye’ye yönelik olarak Türkiye ile işbirliği yaparak müdahale etmiş olsalardı bugün Rusya, İran ile işbirliği yaparak sadece kanlı diktatör Esad’ı Rusya ve İran’ın çıkarları için korumak amacıyla bölgede tehlikeli maceralara girişemeyecekti.
ABD ve AB eğer vaktinde Türkiye’nin önerileri doğrultusunda tavır almış olsalardı Rusya bugün sonu ikinci bir Afganistan hezimeti ile bitmeye aday Suriye operasyonuna girişmeyecekti. Çünkü meydan şimdi olduğu gibi boş kalmamış olacaktı.
Şu anda olan hem ABD’nin Ortadoğu’daki çıkarları açısından hem de AB’nin bölgesel çıkarları açısından ama mülteci sorununun artması nedeniyle de ABD ve AB için tam bir “fiyasko”.
Oysa AB Ukrayna deneyimini yaşadı ve Rusya’nın frenlenmediği takdirde nelere sebeb olabileceğini çok iyi bilmekte.
Rusya Suriye’de sadece Diktatör Esad rejimini kurtarabilmek amacıyla kanlı diktatöre muhalif olan tüm güçleri uçaklarıyla bombalamakta. Rusya’nın DAEŞ’e yönelik hava operasyonları yaptığı masalına çocuklar bile inanmamaktalar.
Rusya’nın Suriye’de ABD ve AB’nin meydanı boş bırakmaları ve Türkiye’nin önerilerine yavaş yavaş da olsa sıcak bakmaya başlamaları nedeniyle “acele ederek” belkide Putin açısından hazin sonuçlanacak “ikinci Afganistan macerasını” başlattı. Bundan cesaret alan İran’da Suriye’de kara operasyonlarına her an başlamak üzere.
AB ülkeleri daha şimdiden mülteci akını ile baş edememekteler. Rusya’nın muhalifleri bombaladığı hava operasyonları Suriyeliler için bir kez daha ülkelerini terk etme nedeni olacak. Kanlı diktatör Esad’ın yanında Suriye halkını bombalayan Rusya yüzünden yüzbinlerce Suriyeli mülteci ülkelerinden kaçıp AB yollarına düşecekler.
Hele bir de İran kara birlikleriyle savaşta beklendiği gibi diktatör Esad’ın safında yerini aldığında sunni Suriyeliler için ülkelerinde kalma şansı hiç kalmayacak.
—
Kısacası sözde DAEŞ’e karşı savaştıklarını iddia eden Rusya ve İran gerçekte Suriye’nin çoğunluğunu oluşturan sunni halka karşı savaşmaktalar. Diktatör Esad’ı desteklemek sunnilerin yaşadıkları ve egemen oldukları bölgeleri bombalamak anlamına geliyor.
Eğer ABD ve AB ve de özellikle Avrupa şimdi Rusya’ya ve dolayısıyla muhtemel bir İran müdahalesine karşı tavır almazlarsa Ortadoğu coğrafyasında meydanı Rusya’ya terk etmilş olacaklar.
Rusya’nın İran ile birlikte kukla diktatör Esad’ı iktidarda tutarak Suriye’nin kendi kaderini belirleme hakkını engellemeleri özellikle enerji kaynakları açısından da ABD ve AB için büyük bir tehdit anlamına geliyor.
Rusya’nın Afganistan müdahalesi Taliban’ı güçlendirmişti. Rusya’nın sözde DAEŞ’e karşı Suriye müdahalesi de yeni DAEŞ’ler yaratmaya neden olacağa benziyor.
Rusya ve İran’ın sadece şiilerin yanında savaşta taraf olmaları Ortadoğu’da sunnilerin sert tepkisini çekecek ve DAEŞ gibi terör grupları da bu durumu ustaca kullanma becerisine sahipler.
Yani ABD ve AB hemen şimdi Rusya’ya “dur” demedikleri ve Türkiye’nin önerileri doğrultusunda bölgeye müdahale etmedikleri takdirde terör tehlikesinin boyutları çok daha büyüyecek. Aynı nedenlerden AB ülkelerine ulaşmak isteyen Suriyeli mültecilerin sayıları bir anda yüzbinlerle değil bir ya da iki milyon gibi sayılarla açıklanır hale gelecek.
AB şimdiye kadar sadece konuştuğu ve kayıtsız kaldığı için ve de DAEŞ’e karşı savaşanlara bulaşmayalım tarzı yanlı politikalar yüzünden zaten yeterince soruna sahip. Eğer şimdi gerekeni yaparak “Rusya’yı durduramazsa” bu sorunlar hiç çözülemez hale gelmeye adaylar!
Daha fazla “sorumsuzca” kaybedecek vakit kalmadı!
OZAN CEYHUN– Avrupa Parlamentosu 4. ve 5. Dönem Milletvekili
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.