Çin, Doğu Türkistan’da Müslüman ve Türk İsimlerini Yasakladı

3615

Çin Halk Cumhuriyeti, 1949’dan günümüze uyguladığı asimilasyon politikasına bir yenisini daha ekledi. Çin’in uygulamaya koyduğu yeni kararda Uygur Türklerinin İslami isimleri kullanmalarını yasaklayacağı belirtildi.

Yüzyıllardır Türklerin yaşadığı Uygur bölgesinde Mücahid, Muhammed, Talip, Seda, Hacı, Arafat, Türkizat, İslam, Müslima, Ayşe, Fatma gibi Müslüman ve Türk isimlerin kullanılması kanunla yasaklandı.

Telegram’da yer alan haberde listelenen isimler altında kayıtlı olduğu tespit edilen tüm bebekler,  Çin genelinde kullanılan hukou hane halkı kayıt sisteminden men edilecek; halk sağlığı ve eğitimine erişimi etkili bir şekilde inkar edilecek.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Çin müdürü Sophie Richardson, “Bu politikalar, inanç ve ifade özgürlüğü haklarına ilişkin ulusal ve uluslararası korumaların bariz bir şekilde ihlali anlamına geliyor ” dedi.

Deutsche Welle’de yer alan haberde Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü, Çin hükümetinin ülkede yaşayan Müslümanların ön adlarına getirdiği yasağı sert bir dille eleştirdi. Örgütten yapılan açıklamada “Bu absürd bir sınırlamadır” ifadesi kullanıldı.

Çin’in saçma bahanesi: “Dinî istekleri kamçılar”

Medyada çıkan haberlerde Pekin yönetiminin, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan yaklaşık 10 milyon kadar Müslüman Uygur halkının yeni doğan çocuklarına dini isimler vermesini, “dinî istekleri kamçılar” gerekçesiyle yasakladığı yer almıştı.

Çin makamları bundan böyle dini isimler taşıyan Müslüman çocukların adlarını nüfusa kaydetmeyecek. Sözkonusu isimleri taşıyan çocukların, kamu okullarına gitmeleri ve sosyal hizmetlerden yararlanmaları mümkün olmayacağı belirtiliyor.

Başörtüsü ve uzun sakal da yasaklanmıştı

Yasağın, Çin’deki İslam yasası kapsamında uygulandığı bildirildi. Çin hükümeti Nisan ayı başında başörtüsü ve uzun sakal bırakılmasını da yasaklamıştı.

Uzun zamandır Çin işgalindeki Doğu Türkistan’daki özellikle dini yasakların aşırı boyutta olması, camilere girişin yasaklanması, dini eğitimin engellenmesi sıradan uygulamalar haline gelmişti. Yeni durumda artık insanlara istediği isimleri bile kullanma özgürlüğünün elinden alınası insanlık sorunu haline gelmiştir.

https://stratejikortak.com/2016/03/dogu-turkistan-tarihi.html

Kaynak: Dünya Bülteni

 

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

14 YORUMLAR

  1. O kadar kendini kürt hissediyorsan git başka bişey de yaşa ırak İran orda sizden çok. Biz hiç bir zaman kürtleri ayırmadıkk ama kendini Türk hisseden kürtleri. Sen demekki bu ülke de yaşıyorsun kendini Türk hissetmiyorsun Atatürk ün getirdiği ilke de budur zaten biz onun yolundan gidiyoruz ırkçılık yapılmaz kendini Türk hisseden herkes Türktür diyor sen bunu hissetmiyorsan bu kısıtlamalar sana daha çok batar. Burası Türkiye ve yine diğer ilkemiz aynı vatan aynı dil aynı bayrak aynı kültür. Bunların hangisini benimsiyorsun ülkemizin diline bayrağına sahip çıkması gerekir bunun için de beğenmesende Türkçe senin ana dilin beğenmiyorsan Türkiye Türkçe senin zoruna bu kadar gidiyorsa git de ülke Bi hain den kurtulsun. Koymayın kürtçe isim ne zorunuz var yabancı Bi insan bile vatandaşlık alırken ismini değiştiyor yada Müslüman olurken ismini değiştiyor çünkü burası Türkiye ?? bunları diyorum ama ırkçı falan değilim ırkçılık da yaptığımı zannetmiyorum benim kocam da kürt bende türküm. Ama o kendini Türk hissediyor ve benim sahip olduğum bütün haklara da sahip benden Eksik hiç bir şeyi yok.

  2. Sayfalar dolusu yazarsinda boş yazarsin. Ben söyleyeceğimi söyledim.
    Çin’de Uygurlarin yaşadiklarinin daha kötüsünü kürtler Türkiye’de yaşiyorlar. Ben sadece ‘bizde biraz empati yapalim’ diyorum.
    Ister yaparsiniz isterse bunun yerine şimdiye kadar yaptiğiniz gibi ezberlediklerinizi yine papağan gibi tekrar eder durursunuz. Bu size kalmiş bir şey.
    Kürtler ve diğer etnisitelerin istekleri asgari insani isteklerdir. Evrenseldir ve insanlarin doğuştan sahip olduklari haklardir.
    Bu halklarin – irili ufakli – hepsi Anadolu’nun yerlileridir ve Anadolu’daki tarihleri türklerden çok çok eskidir.
    Bu halklarin halklarini savunmak insani bir görevidir, ahlak sahibi herkes bu haklari amasiz bir şekilde savunur.
    Ben türk halkinda bu ahlak ve büyüklüğün oldüğuna inaniyorum.
    Bunun tersi büyük bir ahlahsizliktir ve irkçiliktir.
    Bu durum -irkçilik- bir halk için en aşağilik konuma düşmektir.
    Bu duruma düşmüş toplumlar güçsüzler, zayiflar karşisinda aslan kesilirler. Kendilerine her zaman zayif düşmanlar yaratirlar. Rahat diş geçirebilecekleri düşmanlar. Örneğin küçük topluluklar veya zayif halklar.
    O zayif halk örneğin dünyanin her hangi bir köşesinde bir hak sahibi olmaya görsün, bizim irkçi toplum hemen horozlanir, saldirir, hatta zayif halka karşi tankiyla topuyla saldirmaya başlar. O halka savaş açar. Başka ülkelerin sinirlarini aşar. Devletler hukuğunu çiğner ne gam. Önemli olan sadece ve sadece düşman bellediği zayif halk en ufak bir kazanim sahibi olmasin.
    Aslanlar gibi kükrer. Ne kadar yüce bir tarih sahibi oldüğunu; büyük, bileği bükülmez bir devlet olduğunu vs. höykürür durur. Çünkü bilirki karşisindaki zayif halkin tanki, topu, uçaği vs. ağir silahi yoktur. Ona diş geçirebildiğini düşündüğü için üst perdeden atar tutar.
    Ama bu irkçiliktan sarhoş olmuş toplum olurki bir gün kendisinden güçlü olduğuna inandiği birine toslar hemen büzüşür, yutkunur, bir müddet sonra başi önüne düşer. Hatta firsatini bulunca ortak değerlerden, müttefiklikten, silah arkadaşliğindan v.s. diyerek yaltaklanmaya başlar. Hatta kendisinden güçlü olduğuna inandiği devletin askerleri kendi askerlerinin başina torba geçirdiği zaman bile kem kümden başka ses çikaramaz. Hatta askerlerin başina torba geçirme emrini veren güçlü devletin generali bir gün kendi ülkelerine ziyarete gelirse o generali üstelik askeri törenle karşilamak zorunda kalir.
    Veya güçlü devlet, tarihin belli bir kesitinde olurki zayif halkla bir ittifak geliştirirse ve bizim irkçiliktan sarhoş olmuş devletin sinirlarina yerleşirse, bizim irkçi toplum her şeyi hemencecik yutmak zorunda kalir. Güçlünün elini öper. Yapacaği pek birşey kalmaz. En fazla güçlü devletin askerlerini ‘ Prezident’e’ şikayet edeceğini söyleyerek, kendilerini olabilecek en komik duruma düşürürler. Bu hikayeyi daha fazla uzatmak mümkün. Uzatmak mümkün ama bu tatsiz ve üzücü hikayenin kimseye bir faydasi yoktur.
    Sadece irkciliğin nasil lanetli bir ahlak yapisi ürettiğini göstermek için bu hikayeyi anlattim.
    Hiç bir halk, hiç bir insan bu zehri içmemeli.
    Selamlar

  3. doğu türkistan denen bir yer yok orası çin. bölücü teröristler, tek dil tek devlet, ya sev ya terk et vatan hainleri sizi. çinden size çakıl taşı bile çıkmaz.

  4. BU KADARDA OLMAZ YA RESMİ DİL TÜRKÇE KABUL ETCEKSİN KÜRT DİL VE EDEBİYATINI EKSTARADAN OKUYABİLİRSİN KARDEŞİM AMA İŞTE ASLINDA ÇİN GİBİ HİÇ Bİ HAK VERMİCEN DE NEYSE İYİLİK YARAMAZ SENİN GİBİLERE SU AN ÇOĞU KÜRT BENDEN DAHA İYİ YAŞAM STANDARTINDA YAŞIYOR BUNUDA EK OLARAK SÖYLEYİM

    • Türkçeden ba§ka resmi dil olsa ne olur? Dünyanin sonu mu gelir? Sonra ne oluyoruz resmi dil türkçe diye? Bu kutsal bir Allah u Teala buyrugumu? Sonuçta bunu Anayasaya biz koyuyoruz.
      Ne yani yasalar degi§tirilemezmi?
      Daha iki gün önce Anayasayi degi§tirmek için referandum yaptik.( Her ne kadar hüllelide olsa). Hatta daha öncasinde Anayasanin çizdigi sinirlar içerisinde olmayan – o sinirlar içerisine sigmayacagini belirten – bir Cumhurba§kanimiz da vardi.
      Özcesi, dem o ki i§inize gelen §eyleri kutsalla§tirip, gelmeyenleri yok sayan (hatta rapt u zapt altina alan) bir tutum hiç kimseye fayda getirmez.
      Size ek olarak §unuda söylemeliyimki sorunumuz bazi kürtlerin sizden iyi ko§ullarda ya§ayip ya§amamasi meselesi degil, bir halkin özgür ya§ayip ya§amamasi veya kendisinin istedigi gibi ya§amasi meselesidir. Üstelik istatistikler kürt yurtta§larin yasadigi bölgelerin cumhuriyet boyunca en geri kalmi§ ( veya geri biraktirilmi§ ) bölgeler oldugunu söylüyor.

  5. Ê karde§im bunu Türkiye’de yapiyor. Tabii ki ben, Çin’in bu insanlik di§i uygulamalarini §iddetle kiniyorum.
    Fakat dikkat çekmek istedigim nokta ayni uygulamayi Türkiye Kürtlere ve diger küçük azinliklara kar§i yapiyor. Ve biz bu uygulamalara kar§i herhangi bir kar§i tavir göstermiyoruz. Türkiye’nin bu irkçi ve asimilasyoncu politikalarina birakin kar§i çikmayi, tam tersine alki§ çaliyoruz.
    Simdi bizim Çin’den ne farkimiz var. Biz de ayni insanlik di§i uygulamalari burada kendi kürtlerimize kar§i yapmiyormuyuz?
    Ben kendi hesabima çocuguna kürtçe isim koydu diye mahkeme kapilarinda sürünen bir çok insan biliyorum. Daha geçen hafta Diyarbakir,-Lice’nin bir köyünde kürtçe egitim veren tek okul da kepçelerle yiktirildi. Sebepte kürt diliyle egitim.
    Bize yapilmasini istemedigimiz §eyleri bas§kasina yapmiyalim.
    Biraz empati lütfen.

    • Sana burda sayfalar dolusu yazı yazarim ama gerek yok.hdp nin elindeki bir çok belediye Kürtçe isimleri her yerde kullanıyor.MEBE bağlı olmayan kafasına göre eğitim veren hiç bir kurum yasal değildir.Tvlerde ve radyolarda düzinelerce Kürtçe yayın yapan kanallar var.sen bana özgürlük ten mı bahsediyorsun? Bırakın bu işleri Karadeniz’de Ege’de iç Anadolu’da suyu elektriği olmayan köyler var daha. Ama doğuda güneydoğuda elektrik bolluğundan millet evine ikişer tane klima taktiriyo. Yandaşlik yapmayın kör gözlerini açında etrafiniza bakın…

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz