Tüm dünyanın adını 11 Eylül Saldırıları ile tanıdığı, bugünün cihatçı yapılanmalarının neredeyse tamamının o dönemde kendisine bağlılığının bulunduğu Usame bin Ladin’in oğlu, El Kaide’nin Veliahtı olarak görülen Hamza Bin Ladin‘in başına ABD tarafından 1 milyon dolarlık ödül konuldu.
Bugünlerde selefi cihatçılık denildiğinde dünya genelinde IŞİD/İD veya DEAŞ örgütlenmesi akla gelirken, önceden durum böyle değildi. Usame Bin Ladin’in liderliğinde, çok sayıda şiddet eylemi gerçekleştiren El Kaide, Ladin’in öldürülmesinden sonra, Zevahiri’nin tesiri altında kalmaya devam etmektedir. Zevahiri’nin El Kaide örgütünün lideri oluşundan sonra, ABD’nin Irak’ı işgalinden sonra Irak İslam Devleti olarak bilinen, lider kadrosunda tanınmış bir isim, Ebubekir el Bağdadi‘nin de aralarında bulunduğu Ebu Musab el Zerkavi, Ebu Hamza el Muhacir, Ebu Ömer el Bağdadi’nin ekipleri, özellikle Şii nüfusa, ABD ile anlaşmalı Irak güvenlik güçlerine sıkça saldırılar düzenliyordu.
Ardından Suriye konusunda başlayan anlaşmazlık, IŞİD’in Suriye’ye girerek hilafet ilan edişine, Eymen el Zevahiri‘nin bu hilafeti tanımayışına, El Nusra’nın isim değiştirerek El Kaide’den ayrılmasına, IŞİD’in El Kaide’yi, laik rejimlerle iş birliği yapan Muhammed Covlani’nin (HTŞ lideri) beyatını kabul etmesinden ve birtakım başka ideolojik/akidevi sebeplerle tekfirine ve sıçak çatışmaya kadar ilerledi. Şuan iki örgüt, Afganistan,Somali ve Yemen’de birbirleriyle çetin bir mücadele halindedir.
Hamza Bin Ladin konusuna geri döndüğümüzde, Zevahiri’nin, Usame bin Ladin’in oğlunu daha çocukluğundan itibaren El Kaide kamplarında yetişmiş ve hem ideolojik hemde silahlı eğitim almış Hamza için “ininden gelen bir aslan” olarak nitelendirmesi, Hamza Bin Ladin’in, selefi/cihadi görüşe sahip kişiler arasında El Kaide için yeni bir lider olabileceğine dair ihtimalleri arttırıyor.
Hamza Bin Ladin, babasının öldürülmesinin ardından bir süre ortadan kaybolmuştu. 2015 Ağustos ayında yeniden ortaya çıkan Hamza’nın batıya ve İsrail’e yönelik cihat çağrısında bulunması, ideolojik bağlamda en azından kendisinin bir değişikliğe uğramadığını gösteriyor. Bunun da, IŞİD karşısında tabiri caizse karizmasını yitiren El Kaide örgütünün kendini yeniden üretmesi konusunda bir hamle olarak görebileceği yorumu yapılabilir.
Hamza bin Ladin’in El Kaide’nin sembol isimlerinden Muhammed Atta‘nın kızıyla İran’da evlendiği CIA raporlarında bulunmaktadır.
Örgütün yeni lideri olma yolunda hızla ilerlediği rapor edilen Hamza Bin Ladin’in, Usame Bin Ladin’in oğlu olması dolayısıyla da, radikal cihatçı örgütler arasında, ittifak olmasa da, ateşkes için çalışmalarda bulunabileceği tahmin ediliyor.
Hamza ile ilgili ulaşabildiğimiz bilgiler oldukça sınırlı, bir hayalet gibi yaşayan Ladin’in 30 yaşlarında olduğu, çocukluğundan beri cihad eğitimi aldığı, güncel meseleler hakkında ses kayıtları yayınladığı, Suudi Arabistan’ın kendisini vatandaşlıktan çıkarttığı biliniyor. Lokasyonu, somut anlamda faaliyetleri, El Kaide için planı bilinmemektedir.
Kanaatimce, Hamza’nın El Kaide içinde güçlenmesi, IŞİD ile olan çatışmaları bitirmeyecektir. Çünkü İslami literatürde menhec olarak tanımlanan, yol/yöntem olarak adlandırabileceğimiz hususlardan ziyade, örgütlerin birbirlerinin inancı konusundaki düşünceleri oldukça farklı. El Kaide, IŞİD’i zamanın haricileri olarak görürken, IŞİD’in de kendilerini mürted (dinden dönmüş) olarak gördüğünü biliyoruz.
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.