Maduro’ya Postmodern Darbe: 8 Başlıkta Venezuela’da Yaşananlar

2564
Yazarlık Başvurusu

Venezuela Ulusal Meclisi Başkanı Juan Guaido, düzenlediği bir mitingde yemin ederek kendini seçimlere kadar ülkenin Devlet Başkanı ilan etti. Guaido’nun bu açıklamasının ardından ABD Başkanı Donald Trump ise “Venezuela Ulusal Meclisi Başkanı Juan Guaido’yu ülkenin geçici devlet başkanı olarak resmen tanıyorum. Venezuela’nın meşru yönetim aracı olan Ulusal Meclis, Nicolas Maduro’nun meşru olmadığını ilan etmek üzere Anayasalarını harekete geçirmiştir ve bundan dolayı da şuan Venezuela Devlet Başkanlığı koltuğu boş durumdadır.” açıklamasında bulundu.

Venezuela’nın meşru devlet başkanı Nicolas Maduro ise bu açıklamalara sert tepki göstererek Venezuela halkını ülkedeki darbe tehlikesine karşı uyanık ve seferber olmaya çağırdı. Ayrıca Maduro, kendisine yönelik ABD destekli darbe tehdidi karşısında ülkesinde bulunan ABD’li diplomatlara ülkeyi terk etmesi için 72 saatlik süre tanıdı.

ABD Venezuela’yı Tehdit Etti

Maduro’nun bu kararına karşılık ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise Maduro yönetimini meşru yönetim olarak görmediklerini, bu yüzden Maduro’nun Amerikalı diplomatlara ülkeyi terk etmeleri talimatına uymayacaklarını açıkladı. Pompeo açıklamasında alenen Venezuela’yı tehdit etti:

“ABD, Venezuela ile diplomatik ilişkilerini sürdürecek ve bu ilişkiyi bizim diplomatik temsilciliklerimizi ülkesine davet eden geçici Başkan Guaido hükümeti üzerinden sağlayacaktır. ABD, eski Başkan Nicolas Maduro rejiminin, ABD ile diplomatik ilişkileri koparma ya da diplomatlarımızı istenmeyen kişi lan etme konusunda yasal yetkiye sahip olduğunu düşünmüyor.”

Maduro hükümeti, ABD Büyükelçiliğinden ayrılmayacak olan diplomatlara müdahale ederse ABD’nin bunun savaş sebebi sayacağı belirtiliyor. Yaşanan tüm gelişmeler karşısında Venezuela halkı ise Juan Guaido ve Nicolas Maduro yanlıları olarak bölünmüş şekilde ülkenin farklı kentlerinde gösteri yürüyüşleri düzenlemeye devam ediyor.

Venezuela Ulusal Meclisi Başkanı Juan Guaido, düzenlediği bir mitingde yemin ederek kendini seçimlere kadar ülkenin Devlet Başkanı ilan etti.

Caracas’ta Ulusal Muhafız Birliğine mensup bir grup asker, 2 gün önce hükümete başkaldırmış ve yayımladıkları görüntülü mesajla halka ayaklanma çağrısı yapmıştı. Kentin Cotiza semtinde gerçekleşen olay sonrası bölgeye operasyon düzenlenmiş ve isyancı 27 asker teslim olmuştu.

Maduro İçin Dünya İkiye Bölündü

Venezuela’da yaşanan bu gelişmeler karşısında dünyadan bir çok farklı tepki geldi. Kimi güç merkezleri ve ülkeler Maduro’ya tam desteklerini açıklarken kimi ülkeler ise ABD’nin politikasına destek açıklamaları yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maduro ile telefon görüşmesi gerçekleştirerek Maduro’nun yanında olduğunu ifade etti. Maduro, halka seslenişi sırasında “Türkiye Cumhurbaşkanı beni aradı. Türkiye halkı Venezuela’nın yanındadır. Bugün tarihi bir gün.” ifadelerini kullandı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, “Venezuela’daki olaylar, ilerici Batı toplumunun oradaki iktidarı elle değiştirerek uluslararası hukuka, egemenlik ve devletin içişlerine karışılmamasına nasıl baktığına örnektir.” açıklaması ile Maduro’nun yanında olduklarını ifade etti.

Maduro’yu tanıyan ve tanımadığını duyuran ülkeler: 

ABD Yanlısı Juan Guaido’yu Destekleyen Ülkeler: ABD, Kanada, Brezilya, Paraguay, Kolombiya, Arjantin, Peru, Ekvator -Kosta Rica, Şili, Guatemala, Kosova, Fransa, Polonya Nicolas Maduro’yu Destekleyen Ülkeler: Meksika, Bolivya, Küba, Türkiye, Rusya, Uruguay, İran, Kuzey Kore, Çin

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Venezuela ile ilgili gelişmeler hakkında “Son zamanlarda özellikle bazı Latin Amerika ülkeleri ve ABD sürekli Venezuela’nın içişlerine karışmıştır. (Venezuela’da) Seçimle gelmiş bir başkan var, meclis başkanı de facto olarak başkan ilan ediyor. Bu çok garip bir durum” ifadelerini kullandı.

Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, “Çin tarafı, Venezuela hükümetinin, ülkenin ulusal egemenlik, bağımsızlık ve istikrarını korumaya yönelik çabalarını destekliyor, Venezuela’ya dış müdahaleye karşı çıkıyor.” açıklamasında bulundu.

Fransa lideri Macron ise Venezuela lideri Maduro’nun yasa dışı seçimi kazandığını söyledi. Macron, Venezuela’daki olaylara ilişkin protestocuların “cesaretini” takdir ettiğini belirterek, “Mayıs 2018’de Nicolas Maduro yasa dışı şekilde seçildikten sonra Avrupa demokrasinin yeniden inşa edilmesini destekliyor.” dedi.

Venezuela’da yaşanan tüm bu dış müdahaleler karşısında etkili bir siyaset izlemeyen BM Genel Sekreteri Guterres, Venezuela’da taraflara tansiyonu düşürme, şiddeti ve gerginliği önleme çağrısında bulundu.

Sosyal Medyada da ‘Darbe’ Hissedildi

Dünyanın en popüler sosyal medya kanallarından Amerikan kuruluşlarından Instagram ve Facebook, Trump yönetiminin politikaları ile paralel olarak Venezuella lideri Maduro’nun “Onaylı Hesap” anlamına gelen “Mavi Tık” rozetini iptal etti. Bu gelişme sosyal medya kullanıcıları tarafından büyük tepki toplarken; “Özgür Ansiklopedi” mottosunu kullanan dünyanın en büyük sitelerinden Wikipedia, geçici Venezuela Başkanı olarak muhalefet lideri Juan Guaido’yu gösterdi.

Kendisini Venezuela Devlet Başkanı ilan eden Guaido’yu Wikipedia da ‘geçici başkan’ olarak gösterdi.

Venezuela Ordusu Kimin Yanında?

Kendisini geçici başkan ilan eden Juan Guaido liderliğindeki muhalefet tıpkı ABD gibi Venezuela ordusunun Maduro’ya karşı darbe çağrısında bulundu. Gözler Venezuela ordusuna çevrilirken, Maduro yaptığı balkon konuşmasında ordunun tarafını belli etmesi gerektiğini ima etti.

Venezuela Genelkurmay Başkanı Martnez (solda), Venezuela Ulusal Güvenlik Bakanı Vladimir Padrino (ortada)

Venezuela Ulusal Güvenlik Bakanı Vladimir Padrino ve Venezuela Genelkurmay Başkanı Manuel Bernal Martnez iki ayrı açıklama yaptı. Padrino, Guaido’nun kendisini “geçici devlet başkanı” ilan etmesini desteklemeyeceğini duyurdu. Genelkurmay Başkanı Martnez de kuvvet komutanlarıyla birlikte düzenlediği basın toplantısında, “Biz devlet başkanını halkının seçtiği demokratik bir ülkeyiz” diyerek Maduro’nun yanında olduğunu duyurdu.

Venezuela’da Bu Noktaya Nasıl Gelindi?

Bazı çevreler tarafından “üniversite eğitimi olmayan bir kamyon şoförü olduğu için” eleştirilen Maduro, Chavez’in en güvendiği adamların başında geliyordu. Chavez Maduro’yu “devrimci, gençliğine rağmen muazzam tecrübeleri olan, büyük bir fedakarlık ve çalışma kapasitesiyle en zor durumların dahi üstesinden gelebilecek bir adam” olarak nitelemişti.

50 yaşındaki Maduro, Chavez’in ölümünün ardından düzenlenen seçimlerde oyların 50,8‘ini alarak yeni devlet başkanı oldu. Maduro’nun rakibi, muhalefet partisi lideri Henrique Capriles ise oyların yüzde 49,1’ini aldı.

Aylardır devam eden gıda sıkıntısı ve hiperenflasyon beraberinde şiddet ve yağmalama olaylarını getirdi. ABD ile Avrupa ülkelerinin desteğinin alan muhalefetin seçim kazanmasının ardından Maduro daha sıkı politikalar izlemeye başladı. Hükümet, bazı muhalefet liderlerini ABD ile birlikte rejim değişikliği yapmak için ülkeyi karıştırmakla suçlarken, protesto gösterileri artarak devam etti.

CIA, Venezuela’da hükümeti devirmeye çalıştığını itiraf etmişti

Geçmişte CIA Direktörü olan Michael Pompeo, Venezuela hükümetini devirmeye çalıştıklarını ‘üstü kapalı’ bir şekilde itiraf etmişti. Bir düşünce kuruluşunda düzenlenen konferansta konuşan Pompeo, Venezuela’da bir geçiş olabileceği konusunda umut dolu olduklarını ve CIA’nın bölgedeki dinamikleri ‘anlamak’ için elinden gelenin en iyisini yaptığını söylemişti. Ülkedeki durumu Meksika ve Kolombiya hükümetleriyle de görüştüğünü ifade etmişti.

Geçtiğimiz dönemde gündeme bomba gibi düşen olay sonrası çarpıcı bir açıklamada bulunan Maduro, “Umutsuz olduklarını biliyorum, çünkü Meksika sadece beş yıllık petrole sahip, petrolü tükendi. Kolombiya’nın 6 yıllık petrolü kaldı ve Venezuella’nın petrolünün müttefikleri oligarşiler ile emperyalizme ait olduğuna inanmak istiyorlar” diyerek ülkesine yapılan müdahalelerin petrol için olduğunu işaret etmişti.

Maduro’ya Drone ile Suikast Girişimi

Geçtiğimiz Ağustos ayında ordunun kuruluş yıl dönümünde Maduro’ya bomba yüklü drone ile suikast girişimi düzenlendi. 7 askerin yaralandığı saldırıdan yara almadan kurtulan Maduro, yaptığı açıklamada ABD ve Kolombiya’yı suçladı ve saldırganlardan bazılarının yakalandığını söyledi. Saldırıyı kendilerine “T-shirt Giyen Askerler” adını veren bir grup üstlendi.

6 Ağustos 2017’de Venezuela’da ‘Darbe Girişimi’ Yaşandı

Silahlı bir grup askeri üniformalı kişinin Carabobo eyaletinde kalkışma başlattıklarını açıklayan bir video yayınlamalarının ardından ordu harekete geçti. Videoda, kendini Yüzbaşı Juan Caguaripano olarak tanıtan bir kişi, başkaldırı çağrısına uymayan birimlerin askeri hedef olarak belirleneceğini kaydetti. Daha önce Başkan Maduro’nun yanında olduklarını açıklayan Venezuela ordusu ve istibarata bağlı güçler derhal harekete geçti ve girişim ‘tam olarak başlamadan’ püskürtüldü.

Venezuela Savunma Bakanı Vladimir Padrino Lopez, askeri üsse saldıran küçük grubun, aralarında ordudan uzaklaştırılmış bir teğmenin dışında, asker üniforması giymiş sivillerden oluştuğunu açıkladı. Venezuela’da 2002’de de bir darbe girişimi yaşanmış; halkın müdahalesi sonucu darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

CIA’in daha önce dünyanın dört bir yanında ve bazı Güney Amerika ülkelerinde de yönetimleri devirmek için ekonomik veya askeri darbelere destek verdiği biliniyor.

Kaynak: StratejikOrtak.com

Chavez’den Maduro’ya: Venezuela’da Neler Oldu?

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

1 Yorum Var

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz