Soğuk savaş dönemindeki liberal ve komünist ideoloji arasındaki rekabetinin en sert yaşandığı dönem 1955-1975 yılları arasında gerçekleşen Vietnam Savaşıydı. Kuzey ve Güney olarak bölünen Vietnam üzerinde XIX. yüzyıldan beri süregelen bir hakimiyet mücadelesi söz konusuydu. İlk olarak uzun yıllar boyunca Çin egemenliğinde kaldıktan sonra 1858 yılında, sömürge yarısının sıkı yaşandığı bir dönemde Fransa, Vietnam’ı işgal etmiş ve 1954 yılına kadar himayesinde tutmayı başarmıştır. Ancak Vietnam halkı 1930’dan sonra Fransa’ya karşı ayaklanmaya başlamıştır.
1930’larda başlayan bağımsızlık mücadelesi, 1940 yılında bu kez de Japonya’nın işgali ile daha da şiddetlenmiş ve bağımsızlık için mücadele eden grupların “Ho Şi Minh” liderliğinde “Viet-Minh” örgütü bünyesinde toplanmalarına neden olmuştur. Komünizm ideolojisine sahip olan Minh, Japonya’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkmasını fırsat bilerek 1945 yılında Vietnam’ın kuzeyinde Vietnam demokratik Cumhuriyeti’ni (Kuzey Vietnam) kurdu.
Ardından Viet-Minh örgütü Fransızlara karşı 1954 yılında yaptığı savaşı kazanarak Fransa’yı Vietnam’dan çıkarmayı başarmışlardır. Fransa’nın Vietnam’dan çıkışı bağımsızlık yolunda önemli bir adım olarak görünse de bölge daha sonra ABD ve Çin’in büyük mücadelesine sahne olmuştur [1]. Fransa’nın bölgeden çekilmesinden sonra ABD, komünizm tehdidine karşı Vietnam’ın güneyinde 1955 yılında kendi çıkarlarına hizmet edecek bir devletin kurulmasını sağladı. 1955’te kurulan Vietnam Cumhuriyeti (Güney Vietnam), ABD’nin SSCB’ye ve Çin’e karşı oluşturduğu politikanın göstergesiydi. Nitekim Kuzey Vietnam yönetimi Çin ve SSCB tarafından desteklendiğinden ötürü ABD için büyük bir tehdit unsuru olarak nitelendirilmekteydi. Bu mücadele kısa sürede kanlı bir savaşa dönüşecek ve ABD’nin “Vietnam Bataklığı” olarak adlandırılan bir başarısızlık nitelendirilmesine sebep olacaktır [2].
Nitekim 1964 yılında Tonkin Körfezi’nde ABD gemisinin batırılması ile ABD, Kuzey Vietnam’a hava saldırısı düzenledi. Ancak 1968 yılına gelindiğinde Kuzey Vietnam Ordusu ve Vietkong askerleri ABD ve Güney Vietnam’a karşı başlattığı “Tet Saldırısı”, ABD’nin bataklığa saplandığının göstergesi olmuştu. Çünkü ABD bu saldırı ile ciddi kayıplar vermiş ve ABD kamuoyu hükümete karşı sert tepki göstermeye başlamıştı. Böylelikle ABD, askeri olarak zaferin mümkün olmadığını anlamış ve Başkan Nixon, Kuzey Vietnam ile sulh yapmak adına askerleri bölgeden çekerek sulh sürecini başlatmış oldu. Sonuç olarak 28 Ocak 1975’te Paris’teki barış görüşmeleri sonucunda da Kuzey ve Güney savaşı devam etti. Savaş sonucunda Kuzey Vietnam galip gelerek 27 Temmuz 1976 yılında Kuzey ve Güney birleşmesi sonucunda Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu [3].
My Lai Olayı
1968 yılında ABD aldığı ağır darbelere karşın Vietkong askerlerinin bir köyde bulunduğu bilgisi ile My Lai köyüne operasyon hazırlığına başladı. “Charlie Bölüğü” adındaki askeri birlik Yüzbaşı Ernest Medina’nın komutasında My Lai Köyü’ne doğru harekete başladı. Askerler aldıkları emir ile intikam duyguları kabardı. Teğmen William Calley’de verdiği acımasız emirlerle köylülerin Vietkong askerleri ile iş birliği içinde olduğu ve bu yüzden kadın ve çocuklar dahil tüm insanların öldürülmesini istedi. “Ara ve yok et” parolasıyla 16 Mart sabahı köye giren askerler vahşice insanları katletmeye, kadın ve kız çocuklarına tecavüz etmeye başladılar. Tecavüz edilenlerin yarısı çocuk yaşta ki kız çocuklarıydı. Bu askerler vahşi bir şekilde kimi kadınların cinsel bölgelerinden kimilerinin de karınlarından bıçaklayarak öldürdüler. Hamile olanların karınlarını keserek ölüme terk ettiler. İnsanları kuyulara doldurarak vahşice kıyım yaptılar. Boğazlarını, ellerini ve kollarını kestiler, daha sonra derilerini yüzdüler. Evleri yakıp hayvanları öldürdüler. Gün sonunda yaklaşık olarak 500 masum köylüyü acımasızca katlettiler. Bu katliamı emir doğrultusunda gerçekleştiren askerler vicdani değerlerden uzak bir şekilde resmen keyif alarak bu vahşeti gerçekleştirdiler. Öyle ki bir askerin söylemiyle; “Askerlerin yavaş yavaş kontrolden çıktığını gördüm. Sahip oldukları değerlerden çok uzaktaydılar. Bazıları canavarlaşmıştı.”
Sadece Hugh Thompson adındaki helikopter pilotu insani değerler sergileyerek bir grup insanı kurtarmayı başarmıştı. Ancak buna karşılık ABD askerlerine herhangi bir karşılık verilmemiş ve Vietkong askerlerinin izlerine dahi rastlanılmamıştı. Charlie Bölüğü, kendi ayağına sıkan asker dışında zayiat vermemiş [4]. ABD bu yıldan sonra nükleer silah bahanesiyle işgal ettiği Irak’ta gerçekleştirdiği katliamların bir benzerini 1968 yılında Vietnam’da gerçekleştirmişti. Böylelikle vahşi yüzünü bir kez daha göstermişti. ABD yönetimi katliamı ilk zamanlarda saklamaya çalışsa da 1970 yılında Ronald Ridenhaur adındaki askerin yazdığı itiraf mektubu ile katliam daha fazla gizlenememişti.
Katliamın ortaya çıkmasıyla ABD hükümeti, kamuoyunun ve uluslararası camianın tepkisi ile geri adım atarak Vietnam Savaşı’ndan çekilmeye başladı. ABD, uluslararası alandaki prestijinin sarsılmasını önlemek amacıyla My Lai olayı ile ilgili ulusal düzeyde göstermelik bireysel davalar açmaya başlamıştı. Ancak bu olayın uluslararası bir mahkeme konu olmamasının yanında William Calley dışında hiçbir asker ceza almamıştı. Calley ise 17 Kasım 1970 yılında 109 kişinin doğrudan ölümünden sorumlu tutularak 22 Mart 1971’de müebbet hapse çarptırılmıştır. Fakat bu da ABD’nin göstermelik açtığı davalar gibi göstermelik olmuş ve 1974’te Calley serbest bırakılmıştır [5].
Sonuç Yerine
ABD, katliamın hem uluslararası alanda yargılanmasını engelleyerek böyle bir olaydan doğrudan sorumlu olmaktan kurtulmuş hem de göstermelik olarak yargılamalar yaparak prestij kaybını gidermeye çalışmıştır. Kısacası bu olaylar adaletin bir idealden öteye gidemeyeceğini tekrar tekrar göstermiş oluyor. Adaletin bir idealden daha gerçek olduğu bir dünya dileğiyle…
[irp posts=”6377″ name=”Vietnam Savaşı: Büyük Hezimet”]
KAYNAK
Dipnotlar
[1] ÇAKI Caner, GAZİ Mehmet Ali ve ÇAKI Gül, “Vietnam Savaşı Sırasında Çin-ABD İlişkileri: Çin Propaganda Posterleri Üzerine İnceleme”, Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, cilt.7, sayı.2, Eylül 2019, ss.953-976, s.954-958
[2] GAZİ Mehmet Ali, “Vietnam-Amerika Savaşı’nda ABD’ye Yönelik Propaganda Amaçlı Vietnam Radyo Yayıncılığı: Hanoi Hannah’ın Radyo Yayınları Üzerine Bir İncelme”, TRT Akademi, cilt.5, sayı.9, Ocak 2020, ss.207-220, s.206,207
[3] ŞİMŞEK Mehtap, “Türk Basınında Vietnam Savaşı : Ulus Gazetesi Örneği”, Ankara Üniversitesi İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, sayı.42, Kasım 2008, ss.311-330, s.312-314
[4] GLOVER Jonathan, İnsanlık Yirminci Yüzyılın Ahlaki Tarihi, çev. Ayla Okyayuz Yazal, Ankara, Phoenix, 2003, s.87-94
[5] OLIVER Kendrick, The My Lai Massecre in American History and Memory, USA-New York, Manchester University Press, 2006, s.11-59
Kaynaklar
ÇAKI Caner, GAZİ Mehmet Ali ve ÇAKI Gül, “Vietnam Savaşı Sırasında Çin-ABD İlişkileri: Çin Propaganda Posterleri Üzerine İnceleme “, Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, cilt.7, sayı.2, Eylül 2019, ss.953-976
GAZİ Mehmet Ali, “Vietnam-Amerika Savaşı’nda ABD’ye Yönelik Propaganda Amaçlı Vietnam Radyo Yayıncılığı: Hanoi Hannah’ın Radyo Yayınları Üzerine Bir İnceleme”, TRT Akademi, cilt.5, sayı.9, Ocak 2020, ss.207-220
GLOVER Jonathan, İnsanlık Yirminci Yüzyılın Ahlaki Tarihi, çev. Ayla Okyayuz Yazal, Ankara, Phoenix, 2003
OLIVER Kendrick, The My Lai Massecre in American History and Memory, USA-New York, Manchester University Press, 2006
ŞİMŞEK Mehtap, “Türk Basınında Vietnam Savaşı: Ulus Gazetesi Örneği”, Ankara Üniversitesi İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, sayı.42, Kasım 2008, ss.311-330
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.