Suudi Arabistan öncülüğünde 10’dan fazla ülkenin diplomatik ilişkilerini kestiği Katar Türkiye’nin bölgedeki en önemli müttefiki. Suriye İç Savaşı‘ndan Mısır, Libya ve Yemen’deki politikaları paralel olan iki ülke askeri anlamda da ilişkilerini güçlendiriyor.
Türk askerinin Katar’da konuşlandırılması ve Katar ile jandarma eğitimi anlaşması TBMM tarafından kabul edildi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylandı.
Dünyanın en zengin ülkesi olan Katar hakkında bilmeniz gereken önemli bilgiler kısaca şöyle:
– Arap Yarımadasındaki en çok yağmur düşen ülke olan Katar, Arapça’da yağmur damlası anlamına geliyor.
– 11 bin 521 km2 yüz ölçümüne sahip olan ülkenin tek kara sınırı Suudi Arabistan ile var. Başkenti Doha olan ülke mutlak monarşi ile yönetiliyor.
– 2.3 milyona yakın nüfusa sahip olan ülkenin silahlı kuvvetlerinde görevli olan asker sayısı 12 bin civarında.
– Resmi dili Arapça olan ülkede Katarlı Araplardan çok yabancı işçiler yaşıyor. İşçi ülkesi olarak bilinen Katar’da yabancıla oranı yüzde 87.
– Kişi başına düşen gelir bakımından dünyanın en zengin ülkesi olan Katar, dünyada yüzde 0.4’lük işsizlik oranıyla en az işsizliğin olduğu ikinci ülke.
– 1871 yılında Osmanlının egemenliğini kabul eden Katar ile ilişkiler 1913 yılında sona erdi. 1915 yılında İngilizlerin işgal ettiği ve 1971’de bağımsızlığını kazanabilen Katar’da doğalgaz ve petrol rezervleri 1940 yılında keşfedildi.
– Ülke ekonomisinin yaklaşık 60’ı doğal gaz ve petrole dayanıyor. Katar, dünyanın en büyük 3. kanıtlanmış gaz rezervlerine sahip olmasıyla birlikte dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatçısı.
– Rusya ile yaşanan uçak krizinden 10 gün sonra Türkiye ile sıvılaştırılmış doğalgaz anlaşması yapan Katar, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından da Türkiye’ye büyük destek verdi.
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.
Kullanıcıya aynen katılıyorum
Sayın kullanıcı Pkk nın toparlandığını söylüyorsunuz?! Fetö’cü polislerin ve güvenlik güçlerinin yardımları ile olduğunu yazmamışsınız.
Katar ile ilgili TR’nin ne gibi bir sıkıntısı olabilir ? Ambargoyu uygulayan tüm ülkelerin TR ile çok iyi ilişkileri zaten devam ediyor İslam konferansının dönem başkanı TR’nin yurt dışında üslerinin bulunması niye sizleri bu kadar rahat ediyor?Abd gibi emperyalist güçler açtığı zaman sesiniz çıkmıyor ! Bizim gücümüzden şüpheniz mi var ?
Barzaniye gelince referandum yapılır veya yapılmaz bu niye sizleri bu kadar korkutuyor ki Suriyede oluşturulan kendi Anayasalarını hazırlayan ve kantonlara ayrılan bir özerk bölge var.Bu kantonlarda ki Anayasa’nın altında orada yaşayan Türkmenlerin imzası var.. Beraber kendi bölgelerini deaş’a karşı korumaları sizi mi rahatsız ediyor!
Sizin yazınızın her tarafında vatana ihanet söylemleri var.Tek derdiniz RTE başka hiçbir derdiniz yok siz ve sizin gibilerin TC Devleti ecdadının topraklarına sahip çıkıyor.Ve sahip çıkmaya da gücü yetecek durumda bundan niye bu kadar rahatsızsınız.! Abd veya diğer emperyalist güçler kim ki onları savunacak materyalleri yazıyorsunuz buraya !
Barzaninin TR ziyaretlerinde ki BAYRAK pkk flaması veya paçavrası değil !
Tüm dünya’nın ve TC Devletinin tanıdığı bölgesel Kürt Yönetimi Kürdistan Özerk Bölgesinin Resmi Bayrağıdır…
Bu suudlar ne kindarmis geçmişte olmuş hadisenin öcünü ellerine düşen ilk fırsatta almaya çalıştılar bunlar makyaveli falan çalışmamışlar böyle düşman edinmeyeceksin kindar deve üzerindekini bi gece ansızın çakalların önüne atarmış
Baktılar Türkiye’ de pkk , dhkp-c gibi yapılanmalarla istenilen amaca ulaşamadılar şimdi Türkiye’nin elini ayağını keserek yalnız bırakmaya çalışıyorlar.İnşaallah bunda da başarılı olamayacaklar.Türkiye ve dostları katarı beraber savunacaklar.Planları başlarına yıkılacaktır.
Türkiye’de ki terör örgütleri içerisinde en etkin olan herkesi bildiği gibi pkk’dır. Son zamanlarda bazı operasyonlar yapılıyor fakat yıllardır seçim kampanyalarında söylendiği gibi bu terör bu hükümetle bitmeyecek. Kuzey Suriye’de ki sınırın %90 bölümünü elinde tutan ypg’ye karşı hala bir şey yapılmadı. Barzani referandum sonucu bağımsızlık ilan ettiğinde de bir şey yapılmayacak. Çünkü oradaki devletin temel altyapı işlerini yapanlar bile Türk firmalarıydı. Ülkemize yaptığı ziyarette astıkları pkk paçavrasını kimse unutacak değil. Oslo, Dolmabahçe, çözüm süreci gibi olaylarda da yapılan mücadele yerine müzakere etme işini de daima hatırlayacağız. Bunlar medya’da yankı bulanlar tabi ki daha birçok olay sıralayabiliriz.
Katar konusunda bu ülkenin diğer Arap ülkelerinden farkı yok. Öne sürdükleri bahanelerden biri olan terör örgütü destekleme mevzusuna gelince Suudi Arabistan, Katar’dan daha beter terör örgütlerine destek veriyor. İki tarafta sütten çıkmış ak kaşık değil. Katar’da büyük bir ABD üssü var. Bu üs orada boşa durmuyor. Suriye İç Savaşı süresince bu üs ABD tarafından aktif kullanılmıştır. Arap Baharı gibi olaylarda sivil tetikçilerin buralarda yetiştirildiğini biliyoruz. Ayrıca doğalgaz mevzusu nedeniyle ABD’nin burada bir üs kurması çokta şaşılacak bir durum değil.
Bu doğalgaz bölgesinde İran’la komşu olması nedeniyle ilişkileri diğer Sünni ülkelere göre biraz daha ileri bu yüzden bu da bir etken sayılabilir. Hepsi siyasal islamcı ülkeler fakat Katar’da biraz liberallik var.
En başta Katar doğalgazını Avrupa’ya ulaştırma projesi de sekteye uğradı. Çünkü Suriye Devleti bu projeyi kabul etmedi. Projenin’de asıl amacı zaten Avrupa’nın Rusya’ya olan doğalgaz bağımlılığını azaltmaktı. Hattın geçeceği ülkeler Suriye’de çıkan iç savaşa muhalif olarak destek verdi. Fakat destek veren Arap ülkeleri içerisinde Katar dışında kalanlar savaşın Esad lehinde yön değiştirmeye başladığı zamanlarda yavaşça desteklerini çektiler. Ortaya Katar ve Türkiye kaldı. İki ülkede sona kalan dona kalır sözü gibi dondu kaldı.
Katar’a yollanacak askerlerin devlet açısından yararından çok kişisel çıkarlar nedeniyle gönderildiğini düşünüyorum. Çünkü Katar küçük bir ülke olmasına rağmen parasıyla başka ülkeleri satın alıyor. Ülkemizden örnek verirsek Banvit, BMC, Borsa İstanbul gibi kurumlarda hisseleri var. Finansbank ve Abank onlara ait. Son birkaç ay içerisinde de Digitürk’ü satın aldılar. Boğazlarda ki yalılarını ve turizm bölgelerinde ki taşınmazlarını saymaya gerek bile yok.
Türkiye’ye giren kara para’nın önemli bir kısmı bu ülkeden girmektedir. 17 – 25 Aralık Operasyonları sırasında ismi geçen önemli ülkelerden biri de Katar olması şaşırtıcı değil.
Katar’a gönderilen askerler olası bir Sünni – Şii çatışmasında veya Sünni devletler arasında ki bir çatışmada piyon görevi görecektir. Kimsenin Türk askerini kişisel çıkarlar yüzünden kullanmaya hakkı yoktur.
Ülkemizin ” Yurtta sulh, cihanda sulh ” politikasını diğer devrimler gibi malesef uygulamadılar. Sürekli olarak Orta Doğu bataklığına çekildik. Batmaya devam ediyoruz. Türkiye’nin üs kurması barışı değil savaşı destekler. Türkiye’nin yapması gereken ülkeler arasında arabuluculuk yaparak arayı yumşatmaktır. Bölge ülkeleri arasında bir işbirliği kurarak ” Sadabat Paktı ” tarzı birlikler kurmaktır. Fakat bu tarz şeylerin yapılacağına pek ihtimal vermiyorum çünkü ne Türkiye ne de Arap ülkeleri ” tam bağımsız ” değil.
Güzel gidiyordun ama” Yurtta sulh, cihanda sulh ” politikasını devrim olarak saymakla çuvalladın.
Sayın ‘kullanıcı’ şaşırıyorum size. Acaba bu bilgileri nerelerden öğrenmişsiniz? Çok zeki bir yaklaşım. Tek eksiği var -o da yalancı propaganda yapan sitelerden toplanmış olması…
Yalancı mı ?
– Bana PYD nin sınırın büyük kısmını ele geçirmediğini söylebilir misiniz ?
– Kuzey Irak’ya yapılan yatırımları görmemezlikten gelebilecek misiniz ?
– pkk paçavrası asılmadı mı ?
– Çözüm Süreci sırasında pkk tekrar toparlanmadı mı ? Şehirlerde yığınak yapmadı mı ?
– Arap ülkelerinin siyasal islam politikası gütmediği ve terör örgütlerine verdikleri desteği görmemezlikten mi gelelim ? Bu ülkelerde bulunan ABD üsleri yokmuş gibi mi davranalım.
– Katar’ın doğalgaz projesinin olmadığını ve Suriye’nin bunu kabul etmediğini yok sayabilir miyiz ?
– Katar’ın Türkiye dahil diğer ülkelerde bulunan şirketlerini görmezden mi gelelim ?
Peki bunların hiçbirini görmeyelim, duymayalım ve konuşmayalım.
Şimdi bakınca aslında ortada bir sorun da yokmuş. Olsa olsa Katar ve Suudi Arabistanı yöneten sülaleler arası ” bir küçük anlaşmazlıktan ” başka bir şey değildir.