Thomas Sankara: Afrika’nın “Che”si, “Onurlu İnsanların Ülkesi”nin Kurucusu

1095
Yazarlık Başvurusu

Afrika bağımsızlık hareketinin en önde gelen simalarından biri olan Thomas Sankara; emperyalizme karşı mücadelesi, sosyal refaha yönelik çalışmaları ve gerçekleştirmeyi düşündüğü reformlarıyla mensubu olduğu kıtaya örnek teşkil etmiştir.

Thomas Sankara, 21 Aralık 1949’da o dönem Fransız kolonisi olan Yukarı Volta’da dünyaya geldi. Babasının jandarma olması sebebiyle genç yaşta birçok kenti yakından görme fırsatı yakaladı. Fransızca ve matematik derslerinin iyi olması sebebiyle Yukarı Volta’nın en iyi lisesi olan Lycee-Ouezzin Coulibaly’e gitmeye hak kazandı. Ailesi onun rahip olmasını istediyse de asker olmayı tercih etti ve akademi sınavlarına girdi. Sınavlarda başarı sağladı ve orduya katıldı. Başkent  Ouagadougou’da eğitim gördüğü esnada Albay Sangoule Lamizana’nın gerçekleştirdiği darbeye tanık oldu. Bu süreçte tarih ve coğrafya dersleri aldı. Dönemin akademi rektörü olan ve bağımsızlıkçı fikirleriyle bilinen Adama Toure’nin gözde öğrencisi oldu. (Sankara’nın benimsediği sosyalizm, anti-emperyalizm, devrimcilik gibi görüşler Toure tarafından kendisine öğretilmiştir.) Akademik eğitimlerinin yanı sıra müzikle ilgilendi ve gitar çalmaya başladı. 1970 yılında Antsirabe (Madagaskar) Askeri Akademisi’ne geçti ve burada hem askeri hem de ziraat alanında eğitim aldı. Karl Marx ve Vladimir Lenin’in eserleriyle tanışması da yine bu döneme denk gelmektedir.

1972’de Yukarı Volta’ya geri döndü ve Mali ile yaşanan sınır çatışmasında görev aldı. Üstün başarılarından ötürü prestiji arttı. 1976’da Po kentinde bulunan Komando Eğitim Merkezi’nin komutanı oldu. Aynı yıl Fas’ta Blaise Compaore ile tanıştı. (Compaore, sonraki yıllarda Sankara’nın devrilmesinde rol oynayacak ve hükümet darbesiyle iktidarı ele geçirecektir.) “Komünist Subaylar Grubu” adını verdiği bir örgüt kurdu ve gizlice çalışmalar yürüttü. Eylül 1981’de, mevcut hükümette askeri danışman olarak görev yaptı fakat hükümetin işçi ve emek karşıtı politikalar güttüğünü öne sürerek 21 Nisan 1982’de istifa etti. 7 Kasım 1982’de Binbaşı Jean-Baptiste Ouedraogo’nun gerçekleştirdiği darbe neticesinde başbakanlığa atandı ancak devlet başkanına yönelik muhalif tutumlarından dolayı 17 Mayıs 1983’de görevden alındı ve ev hapsi cezasına çarptırıldı. Ev hapsine alınanlar arasında François Mitterand’ın oğlu Jean-Christophe Mitterand da vardır. (O dönem, Afrika siyaseti üzerine babasına danışmanlık yapıyordu ve Yukarı Volta’da ikamet ediyordu.)

Cumhurbaşkanlığı Dönemi

Ev hapsinde tutulduğu esnada, yakın arkadaşı olan Blaise Compaore’nin başını çektiği bir askeri darbe gerçekleşti. Darbenin ardından Sankara, 33 yaşında cumhurbaşkanlığı makamına oturdu. Bu darbe, Libya Lideri Muammer Kaddafi tarafından da desteklendi. Cumhurbaşkanlığı görevine geldikten sonra Sankara; Che Guevara, Fidel Castro ve Gana bağımsızlık önderi Jerry Rawlings’i kendine örnek aldı. Yolsuzlukla mücadele, ağaçlandırmayı teşvik etme, kıtlığı önleme ve eğitim alanlarına yöneldi. 1984’ün başlarında ülkenin ismini değiştirdi ve yerel dilde “onurlu insanların ülkesi” anlamına gelen “Burkina Faso” yaptı. Ayrıca yeni bir bayrak tasarladı ve marş besteletti. Yapmak istediği devrimi şu sözlerle açıklamıştır:

“Burkina Faso’daki devrimimiz, tamamen insan odaklı. Üçüncü dünya ülkelerinde yaşayan ve ezilen insanların temsilcisiyiz. Amerikan Devrimi’ni irdeliyoruz. Fransız İhtilali’nden dersler çıkartıyoruz. Bolşevik İhtilali’nin mirasını devralıyoruz.”

Sankara’nın öncelikli hedeflerinden biri de, feodal güçleri etkisiz haline getirmekti. Bu sebeple kabile şefleri üzerinde baskı kurdu ve devlete bağlılıklarını sağlamaya çalıştı. Köylü ve çiftçilerin haklarını genişleten yasalar çıkardı. Yasalar neticesinde kabile şefleri güç kaybetti. 4 yıllık kalkınma planı oluşturuldu ve Burkina Faso topraklarının önemli bir kısmı kabilelerin elinden alınıp köylüye verildi. Sulama ve gübreleme sistemlerinin kurulmasıyla tarımdan alınan verim arttı. Pamuk ve buğday üretimine öncelik verildi. Bu gelişmelerin ardından gıda yetersizliği büyük ölçüde ortadan kalktı, hatta temel gıda ürünleri dış ülkelere ihraç edildi. Tarımdaki gelişmelerin yanı sıra sağlık alanında da önemli çalışmalar yapıldı ve 2.5 milyona yakın Burkina Fasolu, kitlesel aşı programına tabii tutuldu. AIDS hastalığına dikkat çekmek için halka temel sağlık eğitimi verildi.

Tarım ve sağlık alanında önemli gelişmeler yaşanırken, Sankara’nın “devrim mahkemeleri” adını verdiği adalet kurumları oluşturuldu. Bu mahkemelerde eski hükümet mensupları, yolsuzluğa adı karışanlar ve devrime karşı gelmekle suçlananlar yargılandı. Sanıkların belirttiğine göre, mahkemelerin çoğu hukuki prosedürleri ihlal ediyor ve sanık haklarını hiçe sayıyordu. Yargılamalar halka açık olduğu için halk tabanında desteklendiyse de gittikçe ideolojik bir tavır takındığı, bu nedenle yargıda bağımsızlık kuralına uyulmadığı birçok kaynakça yazılmaktadır. 1984’te eski hükümette görev yapan bir bakan idam edildi. Sankara bu gelişmelerden ötürü birçok kez Uluslararası Af Örgütü ve diğer insani yardım kuruluşlarının eleştirisine maruz kaldı. İngiliz kalkınma kurumu Oxfam, 1987 yılında sendika liderlerinin keyfi yere tutuklandığını iddia etti. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü üyelerinden Christian Morrison ve Paul Azam’a göre infaz oranları azdı fakat şiddet yaygındı. Basın ve ifade özgürlüğü epey sınırlıydı. ABD hükümeti tarafından fonlanan sivil toplum kuruluşu Freedom House’ın demeçleri de Burkina Faso’daki yargılamaların hukuka aykırı ve yargı bağımsızlığına aykırı olduğuna yöneliktir.

Ordu yapılanmasında değişikliğe gidildi ve orduya alternatif olarak rejimin bekçiliğini üstlenen Devrim Savunması Komiteleri kuruldu. Sankara, bu ismi Fidel Castro’dan ilham alarak koyduğunu beyan etmiştir. Bu komitelere mensup askerlerin çetecilik ve hırsızlığa karışması, halk nazarında komitelerin benimsenmemesine yol açtı. Üstelik Sankara’nın prestiji de DSK’nin eylemleri sonrası zarar gördü.

Sankara, kadın haklarına dikkat çeken ilk Afrikalı lider oldu ve kadınların haklarının iyileştirilmesi hususunda önemli çalışmalar yaptı. Çok eşlilik, küçük yaşta evlendirilme ve kadın sünneti yasalar çerçevesinde yasaklandı. Kabineye kadın bakan atandı ve parlamentoda kadınlara söz hakkı tanındı. Doğum kontrol hakları hükümet tarafından teşvik edildi. Ayrıca 8 Mart 1987’de, başkentte Kadınlar Günü kutlandı. Ülkede kadına verilen önemi, Sankara şu sözlerle özetlemiştir:

“Devrim ve kadınların kurtuluşu bir arada. Kadının özgürlüğü, devrimin başarıya ulaşabilmesi için en temel şarttır.”

1985 yılında, ülke genelinde nüfus sayımı yapıldı. Sayım esnasında, Mali’ye bağlı bazı köylerde ziyaret edildi ve sayıma dahil edildi. Malili yetkililer, bunu bir sınır ihlali olarak değerlendirdiler ve ültimatom çektiler. Ültimatomun ardından iki devlet arasında yaklaşık 100 kişinin hayatını kaybettiği bir çatışma yaşandı. Bu çatışma, günümüzde Burkina Fasolular tarafından “Noel Savaşı” olarak adlandırılmaktadır.

Karakteri: “7 milyon Thomas Sankara var.”

Thomas Sankara’nın politikaları kadar, karakteri ve kişisel yaşamı da dikkat çekmiştir. Görevi devralmasından hemen sonra hükümet üyelerinin Mercedes marka otomobillerini satışa çıkardı  ve Renault 5’i kullanma zorunluluğu getirdi. Yüksek kademeli memurların maaşını azalttı, ithalattan hiç haz etmedi ve yerli üretimi benimsedi. Afrika Birliği’nde emperyalizme dair sert demeçler verdi. Eski hükümetin Fransa’ya olan borcunu reddetti. Başkentte bulunan ordu karargahlarını marketlere çevirdi ve ucuz satış yaptırdı. Ofisindeki klimayı, “Tek bir Burkina Fasolu dahi klima kullanamıyorsa benim de kullanmaya hakkım yok.” diyerek söktürdü. Cumhurbaşkanlığı maaşını 450 dolara düşürdü ve makamı süresince kullanabileceği otomobil sayısını birle sınırladı. Kılık kıyafete çok önem verdi, bu nedenle sivil ve ordu kıyafetlerinde değişiklikler yaptı. Makam odalarına portresinin asılmasını istemedi, nedenini de “7 milyon Thomas Sankara var.” sözüyle açıkladı. Büyük bir Che hayranıydı. Her konuşmasında Che’nin anısına atıfta bulunurdu. Nitekim öldürülmeden önce yaptığı son konuşmada da Che’yi onurlandırdı.

Suikasti

15 Ekim 1987’de Thomas Sankara, yakın arkadaşı Blaise Compaore tarafından düzenlenen darbe esnasında gerçekleşen bir silahlı saldırı sonrası on iki kişiyle birlikte öldürüldü. 2016 yılında yayınlanan belgelerde, darbede CIA ve Fransız istihbarat örgütünün parmağı olduğu anlaşıldı. Darbenin başarıya ulaşmasına ve Sankara’nın öldüğü ilan edilmesine rağmen Devrim Savunma Komiteleri’ne mensup askerler bir süre daha çatışmayı sürdürdüler. Sankara’nın cesedi parçalandı ve apar topar bir bölgeye gömüldü. Eşi ve çocukları da yurt dışına kaçmak zorunda kaldı. Sankara’yı devirip başkanlık koltuğuna oturan Compaore ise 27 yıl boyunca görevini sürdürmüş, 2014’de kitlesel protestolardan ötürü istifa etmek zorunda kalmıştır.

Alp Emeç 

Stratejik Ortak Misafir Yazar

KAYNAK

https://www.britannica.com/biography/Thomas-Sankara

http://www.thomassankara.net/facts-about-thomas-sankara-in-burkina-faso/?lang=en

https://en.wikipedia.org/wiki/Thomas_San

karahttps://www.bbc.com/news/world-africa-41580874

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

1 Yorum Var

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz