Ortadoğu Bölgesi’nde Türkmen Varlığı Üzerine Bir Giriş

1672
Yazarlık Başvurusu

Ortadoğu Bölgesi bugünkü harita düzenine göre şekil alırken; Ortadoğu’da önemli bir etnik grup, bu harita düzeninde kendine herhangi bir hak tanınmadığı gerçeği ile yüzleşecekti. Bu grup kuşkusuz bölgede asırlardır varlığını sürdürecek olan Türkmenlerdi.

“Türkmen” adlandırmasının nereden geldiği hakkında farklı rivayetler olsa da Türkmenlerin Oğuz boylarından geldiklerinde ittifak vardır. [1] “Seyhun (Siriderya) boylarında oturan Oğuzlar arasında X. yüzyıldan itibaren İslâmiyet’in yayılması sonucu ortaya çıkan Türkmen tanımlaması, Mâverâünnehirli yerli müslümanlar tarafından İslâmiyet’e giren Oğuzlar için gayri müslim Oğuzlar’dan ayırt edilmek üzere kullanılmıştır.” [2] Esasında Türkmenler hakkında bu kadar farklı rivayetin olması ekseninde derine inildikçe;

Türkmenlerin bölgede -Ortadoğu- ve bölge ötesinde varlıklarının ispatı da gün yüzüne çıkarılmış olmaktadır. Haçlı Seferleri’nin başarısız olmasından; İslam dünyası için mühim olan hilafetin korunmasına kadar her alanda belgelerde rastlanabilecek olan grup Türkmenlerdir. Zira Türkmenlerin tarihi arka planı ile siyasi, sosyal, askeri ve kültürel anlamda ulusal ve uluslararası arenaya etkisi, yapılan araştırmaların tetkiki ile daha da anlaşılacağı öngörülmektedir. Bu giriş yazısında ise 1. Dünya Savaşı’nın akabindeki zaman dilimi baz alınarak; Ortadoğu bölgesindeki Türkmenler ile alakalı kısaca bazı malumatlar verilecektir:

Ortadoğu bölgesi sınırları bir grup Batılı tarafından belirlenirken bölgede olan akrabalık ve kültürel birlik alanlarının gözetilmediği aşikardır. Çünkü batılı devletler dünyadaki petrol rezervlerine önemli oranda sahip olan bu topraklar üzerinde kendi menfaatleri doğrultusunda planlar yapmakta (bknz: Sykes-Picot) [3], haritalar çizmekte idi. Nitekim, bölge ülkelerinin sınırlarının çizimi ve sınırları belirleyen Batı devletlerinin (bahusus İngiltere) bölge içerisinde kurdukları yeni ülke sınırları içerisinde (bknz: 1920 San Remo Konferansı) desteklediği kişilerin incelenmesi bu yorumun en açık göstergelerinden biridir. Örneğin; İngiliz-Fransa arasında İngilizlerin Fransızlara bir tampon olması niyetiyle (Şerif Hüseyin’in oğlu) Abdullah’a Ürdün Çöl Emirliği’nin kurdurulması ve Şii nüfusun hakim olduğu Irak’ta Sünni olan (Şerif Hüseyin’in oğlu) Faysal’ın krallığa getirilmesi gibi. İşbu eğilimler; Batı kanadı tarafından ülkelerdeki yönetim mekanizması ile halkın irtibatı noktası üzerinde ne denli durulduğuna da işaret etmektedir. Ortak kültürleri, tarihi arka planı, mezhebi faktörleri adeta geri planda bırakan suni oluşum devletler, bu bilgiler ışığında daha iyi analiz edilebilir. Çünkü görülmektedir ki esas mesele Ortadoğu Bölgesi’ne istikrarın hakim olması değil bölgede Batı çıkarlarını hakim kılmak idi. Peki, tüm bunlar olurken sizce konumuz olan Türkmenler bu devletlerin kuruluşunda hangi yetkileri ellerinde buldular?

Türkmenlere Osmanlı Devleti’nin dağılması sonucu aşama aşama oluşan suni devletlerin – özellikle Suriye ve Irak coğrafyasında nüfuz sahibi olmalarına rağmen- kurucu unsurları arasında yer verilmemişti. Hatta söz konusu yapay devletler içerisinde kalan Türkmenlerin özlük haklarından bile bahsedilmediği görülmektedir.

Misalen; Suriye’nin 1946 tarihinde bağımsızlık kazanması sürecine gidildiğinde; Suriye Türkmenlerinin -eski beynelminel konferanslarda olduğu gibi- yok sayıldığı, kurucu unsur veya azınlık gibi bir hukuki statü kazanamadığı [4] gerçeği ile karşılaşılır. Halbuki Türkmenlerin bu bölgede kalıcı olduğu tarihi bir gerçekliktir. Nizamülmülk’ün şöhret bulmuş eseri olan Siyasetname de dahil Türkmenlerin haklarından dolayısıyla varlığından bahsedilmektedir. [5] Lakin 20. yüzyılda kurulan suni ülkelerde bu tarihi gerçekliğin üzerinde durulmamıştı. Bu ise özelde Türkmenlerin, genel çerçevede ise bölge halkını ve nihayetinde ilk medeniyetlerin doğmuş olduğu bu toprakları savaşın merkezi haline getirecekti. Fakat henüz birkaç asır önce Ortadoğu, gerek farklı etnik kökenden gerek farklı mezhepten insanların bir arada yaşadığı bir medeniyet havzasıydı. Binbir Gece Masalları ile masumiyetin simgesi halinden; korku imparatorluğuna dönüşmesi de etnik ve mezhebi faktörlerin göz ardı edilmesindendir. Bu makalenin nüvesini oluşturan Türkmenler ise göz ardı edilen grupların başında gelmiştir. Buna rağmen Türkmenler halihazırda suni olarak oluşturulan bu devletlerin içerisinde çeşitli organizasyonlar adı altında siyasi, sosyokültürel faaliyetlerine devam etmektedirler. (Türkiye’nin desteğiyle kurulan Irak’ta Irak Türkmen Cephesi, Suriye’de Suriye Türkmenleri Meclisi). Peki, Ortadoğu coğrafyası içerisinde Türkmenler hangi ülkelerde varlıklarını sürdürmektedirler?

Filhakika, Ortadoğu Bölgesi’nin çoğu havzasında Türkmenleri görmek mümkündür. Çoğunlukla yaşadıkları yerlere bakacak olur isek; Irak’ta -asgari- 2 milyon [6], Suriye’de 3,5 milyon [7](2 milyon Türkçe konuşmayı unutmuş), Lübnan’da 50 binin üzerinde, Filistin’de 30 bin8, Ürdün’de ise yaklaşık 50 bin9 Türkmen yaşadığı bilgiler arasındadır. [i]

Sayısal veriler Ortadoğu Türkmenleri Sempozyumu / ORSAM 2014 Raporu’ndan alınmıştır.

Görüldüğü üzere nüfusları oldukça fazla olan Türkmenlerin bölgede salt etnik köken olarak düşünülmesi yanlış bir değerlendirme olacaktır. Bölgedeki tarihin, birikimin, kültürün korunması ve tanıtılmasıyla hem bölge açısından hem de küresel açıdan daha çok gündeme gelmesi gereken etnik bir gruptur. Dünya ülkeleri açısından medeniyetlerin kurulduğu coğrafyada güvenliğin ve barışın sağlanması; Türkiye zaviyesinden ise Türkmenler ile olan tarihi bağların yanı sıra; Türkiye’nin sınır güvenliğinin sağlanması açısından önemli bir gerekliliktir. Bu güvenliğin sağlanmasının ana omurgasını oluşturacak stratejilerden biri de şüphesiz Türkmenler ile kurulacak bağların daha da kuvvetlenmesinden geçmektedir. Bununla beraber Türkmenler ile ilgili yapılan araştırmaların, haberlerin daha da artırılarak Türk kamuoyunun gündemini daha çok meşgul etmesi gerekmektedir.

Erdi Satılmış

Stratejik Ortak Misafir Yazar

KAYNAK

1 Ahmet Emin Dağ, Emeviler’den Arap Baharı’na Halep Türkmenleri, Taşmektep Y., 2015, s. 13.

2 Faruk Sümer, “Türkmenler”, Türkiye Diyanet Vakfı Ansiklopedisi, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Y., 2007, c. 41, s. 607.

3 William L. Cleveland, Modern Ortadoğu Tarihi, (çev. Mehmet Harmancı), İstanbul: Agora Kitaplığı, 2015, s. 182.

4 Abdurrahman Mustafa, “Suriye, Lübnan, Filistin Türkmenlerinin Genel Durumu”, Ortadoğu Türkmenleri

Sempozyumu, Ankara: Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi, 2014, s. 79

5 Nizamülmülk, Siyasetname, Say Y., 2015, s. 176.

6 Hasan Celal Güzel, a.g.e., s. 32.

7  Hasan Celal Güzel, a.g.e., s. 35.

8 https://www.yenisafak.com/dunya/filistinde-30-binturkmen-yasiyor-2937154

9 https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/urdunde-kadim-turk-varligi-ve-akraba-topluluklar-raporu-tanitildi/1515642

i (Azerbaycan ve İran hariç bırakılmıştır.) Bugün “Ortadoğu Türkmenleri” denilince anlaşılan; Ortadoğu Bölgesi’nde özellikle 1. Dünya Savaşı’nın akabinde atılan adımlarla, kendilerine resmi bir statü verilmemiş olan

-Osmanlı Devleti’nden kopan topraklar üzerindeki- Türkmenlerin mahiyetine dair bir giriş yazısı olarak kaleme alınmıştır. Giriş yazısı olması sebebiyle detay ve ayrıntılara yer verilmemiştir.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

9 YORUMLAR

  1. tarihistan sitesinden geliyorum, kaynak bu site imiş. bu yazıların devamı olmalıydı. konu hala güncelliğini sürdürüyor. bekliyoruz. kolaylıklar stratejikortak ekibi. emeklerinize teşekkür eder başarılar dilerim.

  2. öğretmenim benim Salih ve bizim ekip. örnek öğrenci de burda. Ağa her yerde ağadır. Siz payaslı öğretmensiniz. bu diziey de bakmanızı isterdik ama televizyon da izlemezdiniz :)))) sadece Asker filmleri ve milli maçlar :)))))) arkadaşlarla böle şimdi sizi anıyoruz kayboldunuz zaten okulda da sürekli uğraşıyordunuz öğretmenliği sadece bizim için yaptığınızı söylüyodunuz haklıymışsınız ama özledik hocam sizi okullarımıza ziyarete gelin lütfen sayfa adminlerine de selamlar :))) size söz verdiğimiz gibi kendimizi geliştiriyoruz ahlaklı oluyoruz her yerde her zaman 🙂 kızacaksınız saat gece bir buçuk uyumamışsınız diye ama napalım yarın yine okul var liseye de gelseniz keşke biz sizi çok seviyoruz arkadaşlar ile misafirlikteyiz sosyal medya olmayınca buradan yazalım dedik adhadhsjhdjakd bu ne ciddiyet diye sormayın random askdhalsdakjda :)))))))) saygılar askeri karşılama nizami usul ve sınıfta çıt yok herkes hayran bakıyor size Türk Bayrağı asılı 🙂

  3. TESAM’IN Eğitim programından duyduğum heyecanla Suriye Türkmenleri Ortadoğu Türkmenleri diye araştırınca denk geldim. Abi ya da hocam artık ne dersek diyelim on numara olmuş. Demek ki orada farklı etnik kökenler varken neler çekmişiz. Üniversite 2. sınıf Uluslararası İlişkiler Ankara’da okuyan bir genç olarak size şükranlarımı sunuyorum Erdi hocam.

  4. Güzel bir değerlendirme olmuş. Yazı paylaşılabilecek türden. Kaynaklar da sağlam. Bu resmi dil ile iyi bir yazar, gazeteci olunabilir. Politikada cabası.
    Stratejikortak ekibine teşekkür ederim. Böyle sağlam yazılara devam gençler.

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz