Kelime manası olarak “Islahat, düzenleme” anlamlarına gelen reform, genel kapsam olarak bakılırsa “Hristiyanlığı yeniden tanıma ve yorumlama” amacıyla ortaya çıkmış bir süreçtir. Reform Hareketleri; 16.Yüzyıl’da Almanya’da başlamış, Katolik Kiliselerin dini yanlış ve menfaatçi şekilde kullanarak insanları manipüle etmesini engelleme hareketidir. Bu hareketin öncüsü olan Martin Luther, eşzamanlı olarak Protestanlığın da kurucusu olmuştur.¹
2. Martin Luther’in Hayatı
2.1. Çocukluğu ve Gençliği
Martin Luther, 10 Kasım 1483’te Almanya’nın Eisleben kentinde doğmuştur. Doğumundan bir süre sonra ailesi, Mansfeld kasabasına taşınır. Babası Hans Luther, aslında bakır arıtma ustasıdır. 1492 yılında ise Mansfeld’in “Meclis Üyesi” olmuştur. 1488 yılında Martin Luther, bir Latin okuluna başlamış, burada kapsamlı bir eğitim almıştır. 1497 yılına gelindiğinde ise “Ortak Yaşamın Kardeşleri”² tarafından yönetilen bir okula başlamıştır.
Lisansını ve yüksek lisansını Erfurt Üniversitesi’nde tamamlayan Luther, daha sonra hukuk alanında lisansüstü çalışmalar yapmış lakin bu çalışmalar yalnızca 6 gün sürmüştür. O dönemlerde; bir gün yağan şiddetli yağmur ve oluşan fırtına nedeniyle çok zor durumda kalmış, günü atlatırsa keşiş olacağına dair yemin etmiştir. Ettiği yemine sadık kalmış ve ardından keşiş olmaya karar vermiştir.
2.2. Farkındalık Döneminin Başlaması
1505 yılına gelindiğinde bir toplantı vasıtasıyla Vatikan’a giden Luther; oradaki yozlaşmayı görmüş ve ardından bu düzeni değiştirmek gerektiğinin farkına varmıştır. 1517 yılında Vatikan’dan gelen bir rahibin endüljans satması, Luther’in tartışma çıkarmasına bir sebepti. Bu olayların ardından Martin Luther, 31 Ekim 1917’de Wittenberg Kilisesi’nin kapısına “95 Maddelik Tez”i çiviler ve reform hareketlerinin başlangıcını yapmış olur.
2.3. Ölümü
1525 yılına gelindiğinde Luther, evlenir ve aile kurar. Doğru bildiğinden asla vazgeçmeyen ve kitleleri etkisi altına almayı başaran Luther, böbrek yetmezliğine yakalanır. Mücadele ile geçmiş hayatı, 1545 yılında sona ermiştir.
3. Reform Hareketlerinin Nedenleri, Gelişim Süreci ve Sonuçları
3.1. Nedenleri
16.Yüzyıl’ın başlarına gelindiğinde Almanya’da Kilise’nin gücü haddinden fazla hale gelmişti. Zira Alman topraklarının yaklaşık 1/3’ünün Kilise’ye ait olması ve aynı zamanda Kilise’nin had safhada zenginliği, Martin Luther’in harekete geçmesinin yegâne sebebidir. Kilise bu kadar zengin iken halkın da bir o kadar fakir olması, izah edilebilecek bir durum değildi. Normal şartlar çerçevesinde değerlendirecek olursak bu durumun tam zıttı olması gerekir. Halktan yana bir Kilise olmalıyken; aksine, halkı sömüren bir Kilise mevcuttu.
Kilise’nin gücü yalnızca parasal yönde değildi. Bakınız ki Kilise’nin yaptırım gücü, çok fazlaydı. Aforoz(Dinden Çıkarma) ve Endüljans(Cennetten toprak vaat etme)³ gibi önemli yaptırımlara sahip olan Kilise; bu güçler sayesinde Avrupa’da ekonomik, siyasi ve sosyal hayatı etkisi altına almıştır.
Coğrafi Keşifler’in yaşanmasının ardından, papazların söylediği yalan ortaya çıktı. Dünya’nın düz olduğunu iddia eden Kilise, işin aslının öyle olmadığı halk tarafından anlaşılınca güven kaybına uğradı. Bununla beraber “Skolastik Düşünce(Din Felsefesi ile gerçekleri anlama gayreti)²”nin yok olmaya başlaması, Reform Hareketleri’nin doğmasının nedenlerinden biridir.
3.2. Gelişim Süreci
İlk kez Almanya’da; asıl mesleği rahiplik olan Martin Luther’in öncülüğünde başlayan Reform Hareketleri, zamanla bütün Avrupa’ya yayılma başarısı göstermiştir. Luther, bu hareketi “Protestanlık Mezhebi(Protesto eden)⁴”ni çıkararak başlatmıştır.
Tarihler 31 Ekim 1517’yi gösterdiğinde Martin Luther, “95 Maddelik Tez”i Wittenberg kasabasındaki kilisenin kapısına çivilemiş ve Protestanlığın temelini atmıştır.⁵
Yaşanan bu gelişme üzerine Almanya’da kaçınılmaz mezhep savaşları başlar. O dönemde tahtta olan Alman İmparatoru I. Maximilian, Protestanları çok ciddiye almadı. 1519’da ise ölümünün ardından tahta çıkan Kral V. Karl, Protestanların karşısında olmuş ve büyük mücadeleler etmiştir. Alman Prensler ise Protestanların yanında olmuştur⁶. 25 yıl süren bu mezhep savaşları Avrupa’da da yayılmış, 1555 yılına gelindiğinde ise “Ogsburg Barışı” imzalandı. Barışın detayları şunlardır;
- Almanya, Protestanlık Mezhebi’nin varlığını kabul etmiştir.
- Halk, Alman Prensi’nin inandığı mezhebe girmek zorunda bırakıldı.
Bu gelişmelere rağmen Avrupa’da inanç özgürlüğü henüz kurulamadı. Sürecin devam etmesiyle birlikte “30 Yıl Savaşları(1618 – 1648)” adı verilen mezhep savaşları başladı. Fransa, koyu Katolik olmasına rağmen Protestanları destekliyordu. Bunun nedeni ise; Avrupa’da güçlü bir Almanya’nın varlığına karşı çıkmalarıydı. Nihayetinde, Protestanlar bu mücadeleden galip ayrıldı. Avrupa’nın ilk büyük konferansı Westphalia(Almanya)’da gerçekleştirildi ve 1648’de “Westphalia Antlaşması” ⁷ imzalandı, detayları şunlardır;
- Alsas Loren bölgesi Fransa’ya bırakıldı.
- Protestanlık Mezhebi, Avrupa’da resmen kabul edildi.
- Halkın inanç özgürlüğü sağlanmış, isteyen birey istediği mezhebi seçebilir hâle gelmiştir.
Bu antlaşmadan sonra Almanya gerilemeye başlamış, Fransa ise Avrupa’da daha güçlü hâle gelmiştir. Evrensel İmparatorluklar yıkılmaya, Ulusal Devletler yükselmeye başlamış; Portekiz, İsviçre ve Hollanda bağımsızlığını ilan etmiştir. Bir diğer önemli nokta ise, bu antlaşmayla beraber Avrupa’da “Modern Devletler Hukuku”nun temelleri atılmıştır.
3.3. Sonuçları
Tarihin dönüm noktalarından biri olan Reform Hareketleri, Avrupa’da birçok değişime ve yeniliğine neden olmuştur. Madde madde inceleyecek olursak;
- Kilise’ye duyulan güven sarsıldı.
- Kilise’nin zenginliği elinden alındı.
- Eğitim sistemi Kilise’nin elinden alındı ve “Laik Eğitim Sistemi”ne geçildi.
- Kilise, Katolik Mezhebi’ni yaymak için tarikatlar kurdu.
- Avrupa’da “Mezhep Birliği” bozuldu.
- Kültürel ve bilimsel gelişmeler hızlandı.
4. Sonuç
İnsanlığın olduğu her süreçte bir kısım açgözlü bireyler, diğer bireyleri sömürmek için gayret sarf edecektir. Kilise; uzun yıllar boyunca dindaşlarını her ne kadar sömürüp güç kazansa da bu, 16.Yüzyıl’ın ortalarında Martin Luther’in ve ona inananların yoğun çabasıyla son bulmuştur. Düzen değişir, insan değişmez. Önemli olan bu sömürge düzeninin sona ermesidir. Hele ki insanların en temel ruhanî ihtiyacı olan inanma ihtiyacını kullanıp güç kazanmak, insanlık olarak ne kadar geride kaldığımızın göstergesidir. Özgür düşünme arzusu, hepimizin içinde hâlihazırda vardır. Bunu ortaya çıkartıp harekete geçmek, ilk adımı atmak; Martin Luther gibi zorbalığa sessiz kalmayan insanlar için çok mühimdir. Bu tür yanlışların üstüne gitmek ve doğruyu bulmak için çabalamak, Reform Hareketleri gibi büyük bir değişimin kapısını açacaktır.
KAYNAK
¹ Canveren, Ö. (2014) . Martin Luther’in İslam ve Türkler Hakkındaki Değerlendirmeleri. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 42, 153-155.
² Kitap, K. (02 Mart 2020) , Martin Luther Kimdir? , Erişim Tarihi: 02 Mart 2020, https://www.kutsalkitap.org/martin-luther-kimdir/.
³ Kutluay, H. (16 Kasım 2016) , Skolastik Düşünce Nedir? , Erişim Tarihi: 16 Kasım 2016, https://www.makaleler.com/skolastik-dusunce-nedir.
⁴ Sormunen, E. (2011). Martin Luther – Kutsal İnanç Adamı. (P. Karvanen, Çev.) İstanbul: GDK Yayınları
⁵ Erbaş, A. (2002). Dinler Tarihi Araştırmaları – III (Sempozyum, 09-10 Haziran 2001). Ankara: Dinler Tarihi Derneği Yayınları
⁶ Akbaş, M. (2017). Reformasyon Düşüncesinde Eskatoloji: Martin Luther’de Kurtuluş ve Ahiret. Türkiye Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi, 3, 24-25
⁷ Kaya, M. (2020). Protestan Reformunun Almanya’da Ortaya Çıkış Süreci. Anasay Dergisi, 11, 180-183.
⁸ Baykal, B.S. (1988). Yeni Zamanda Avrupa Tarihi II. Cilt I. Kitap: Otuz Yıl Savaşı Devri (1.Baskı). Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.