Amerikan Kamu Diplomasisi

994
Yazarlık Başvurusu

Günümüzde hemen hemen her devlet ulusal çıkarlarını korumak, stratejik hedeflerine erişmek ve amaçlarını gerçekleştirmek için savaşmanın ve ekonomik olarak güçlü olmanın yeterli olmadığını görmüş ve uluslararası kamuoyunu etkilemenin önemini anlamıştır.1 Bununla beraber ‘‘kamu diplomasisi’’ terimi sözlükte yer bulmuştur. Kamu diplomasisi kısaca halkın fikirlerini etkilemek ve değiştirmek için yapılan çalışmalardır. Kamu diplomasisi kavramı çok daha önceleri kullanılsa da gerçek anlamıyla ilk olarak Soğuk Savaş yıllarının başlarında kullanılmıştır. Kamu diplomasisi binlerce yıldır uygulanmakta olsa da günümüz anlamıyla ilk kez kullanan Fletcher Diplomasi Fakültesi dekanı Edmund Gullion’dur.

Edmund Gullion (Soldaki)

Gullion kavramı şu şekilde tanımlar2: “Kamu diplomasisi, dış politikanın şekillendirilmesinde, yürütülmesinde kamu tutumunun etkisiyle ilgilenir. Geleneksel diplomasinin uluslararası ilişkiler boyutlarının ötesinde, hükümetler tarafından diğer ülkelerdeki kamuoyunun işlenmesini, özel gruplarla etkileşime geçilmesini, dış ilişkilerde politikaların (yabancı halklar üzerindeki) etkisinin izlenmesi ve raporlanmasını, diplomatların ve yabancı muhabirlerle olan iletişimini ve kültürlerarası iletişim sürecini içerir.”

Eski diplomat Gullion kavramı 1965 yılında ilk kez kullandığında büyük oranla kabul görmüştür. Kabul görülmesinin nedenlerini Nicholas J. Cull şu şekilde sıralamıştır3: ABD’nin SSCB’nin politikalarından ayrı olarak demokratik değerlere paralel, propaganda ve psikolojik harp kavramlarından daha ılımlı bir kavrama ihtiyaç duyması; kavramın ilk kamu diplomasisi kurumu olan Amerikan Enformasyon Ajansı’nın çalışanlarına vereceği uygun bir unvan sunması ve yayıncılıkla beraber tüm dış topluluklarla münasebetleri tek bir kavram olarak vermesi. Kamuoyunun fikirlerinin yürütülen politikalarının başarısındaki öneminin anlaşılması 18. yüzyılın sonlarına dayanmaktadır. Fransız İhtilali ile yayılan liberal, özgürlükçü fikirler yönetimlerin halklarının fikirlerine önem vermelerine sebep olmuştur. Okuma-yazma oranının artması, gazetelerin çoğalması, demokratik parlamentoların kurulması gibi gelişmeler yöneticilerin halka karşı hesap vermelerine yol açmıştır. Bu dönemlerdeki ‘‘kamuoyu’’ daha çok ülkelerin yerel halkları için kullanılmıştır. İletişim, ulaşım ve ticaret faaliyetlerinin zorluklarının ortadan kalkarak dünyanın giderek köy haline gelmesi, kamuoyunu günümüzde daha çok önemli hale getirmiştir. Küreselleşme sürecinin tarihte hiç olmadığı kadar hızlı işlemesi dünyadaki toplumsal ilişkileri yoğunlaştırmıştır. Demokratikleşmenin hız kazanması, uluslararası örgütlerin ön plana çıkması ve sivil toplum örgütlerinin etki alanının gelişmesi gibi çeşitli gelişmeler devletlerarası ilişkileri ulus-devlet düzleminden çıkartarak ulus-ulus düzlemine itmiştir.4 Yeni düzlemin getirdiği uluslararası sistemde kamuoyunun doğru ve gerçekçi olarak bilgilendirilmesi ve bununla birlikte ikna edilmesi önem arz etmektedir.

Devletlerarası ilişkilerin değiştiği uluslararası yeni düzende, günümüz Roma İmparatorluğu Amerika Birleşik Devletleri mevcut konumunu korumak ve tehlikeye atmak istememektedir. 2021 yılı itibariyle yaklaşık 22 trilyon dolar gayri safi yurtiçi hasılası5 bulunan ABD’nin, ekonomik, teknolojik, stratejik, kültürel, demografik ve politik güçler ile beslediği yumuşak gücü, kamu diplomasisi faaliyetlerinde kolaylık sağlamaktadır.6 Apple, Tesla, Microsoft, Coca Cola, Netflix, Amazon gibi küreselde tanınmış ve yüksek gelir elde eden çoğu şirket ABD bünyesindedir. Amerikan kültürü çeşitli filmler, diziler, kitaplar, şarkılar ve programlar ile hemen hemen her topluma ulaşmakta ve etkilemektedir. Öğrenci değişim programları, sanat ve spor aktiviteleri, aktif basın kuruluşları Amerika’nın kamu diplomasi faaliyetlerinde güçlü olmasının en önemli unsurları arasında yer almaktadır. Amerikan politikasında kamu diplomasisi İkinci Dünya Savaşı’nın ardından ulusal güvenlik adı altında oluşmuştur. Başlangıçta kamu diplomasisini icra etme görevini üstelenen kurumlar dünya savaşından kalma olan Savaş Enformasyon Dairesi ve Stratejik Hizmetler Dairesi olmuştur. Amerikan kamu diplomasisi, savaşta yenilen totaliter rejimli Avusturya, Almanya ve Japonya için demokrasinin yayılması adına gelişmiştir.

Soğuk Savaş döneminde ise Radyo Liberty ve Radyo Free Europe gibi radyo kanalları ile komünist propagandanın önüne geçebilmek için çalışılmıştır. 1946-1954 yılları arasında uzun mesafeli ve kapsamlı olarak gerçekleştirilen kamu diplomasisi faaliyetleri; yabancı okul ve üniversitelerin açılması, kütüphane ve kültürel merkezlerin açılması, eğitim ve kültür değişim programlarının yapılması şeklinde olmuştur. İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden Başkan Kennedy zamanına kadarki yaklaşık yirmi yıllık dönemde gerçekleştirilen faaliyetler savaştan barışa geçişin izlerini taşımaktadır. Yenilen otokratik rejimleri demokratikleştirme çabaları Soğuk Savaş zamanında Sovyetler Birliği ve Doğu Bloğuna karşı propagandaya dönüşmüştür. Ekonomiler arasındaki farkın yanı sıra despotizm ile demokrasi arasındaki farklar bu dönemde belirginleştirilmiştir. ABD için kamu diplomasisi özellikle Soğuk Savaş dönemi içerisinde yabancı toplumları bilgilendirmek, anlamak ve etkilemek adına etkili bir araç olmuştur.7

CIA

Amerikan kamu diplomasisi tarihsel sürecinde 1947-48, 1953, 1974-1978, 1983 ve 1999 tarihlerinde genellikle politik sebeplerle yeni düzenlemelere içerisine girmiştir. 1947’de yürürlüğe giren Ulusal Güvenlik Yasası Sovyetler Birliği ve Doğu Bloğuna karşın birtakım kurumların oluşumunu sağlamıştır. Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA) ve Ulusal Güvenlik Konseyi’nin (NSC) koordinasyon birimlerinin oluşturulması, istihbarat, karşı propaganda ve psikolojik harp faaliyetlerinin ön plana çıkmasına sebep olmuştur. 1948’de kabul edilen Smith- Mundt Yasası arayıcılığıyla da yurt dışında yapılacak kültürel faaliyetlere bütçe tahsis edilmesi yasalaşmıştır. Ayrıca yasayla birlikte farklı topluluklar için hazırlanan faaliyetler yurt içinde yasaklanmıştır. Bu yasa ile Amerikan toplumunun dışarıya hazırlanan propagandadan ve faaliyetlerden korunmak istendiği anlaşılmaktadır. Soğuk Savaş’ın planı olarak Başkan Harry Truman tarafından 1950 yılında kabul edilen NSC-68 Raporu8, askeri önemlerden ziyade yabancı toplumlara karşı geliştirilen ideolojik mücadele için de bir altyapı oluşturmuştur. Raporda şu şekilde talimat verilmiştir: ‘‘Yabancı toplumların güvenini kazanmak için çeşitli programların geliştirilmesini ve açık psikolojik harekât faaliyetlerinin icra edilerek Sovyet bağımlılığından kopmalarının sağlanması.’’ Raporda verilen bu talimat Soğuk Savaş sırasında verilen askeri, ekonomik, diplomatik mücadelenin resmi kanalların dışına çıkmasına neden olmuştur.9 Dwight D. Eisenhower döneminde bilgi-işlem faaliyetlerinin tek çatı altında toplanması adına 1953 yılında ABD Enformasyon Kurumu10 (USIA) kurulmuştur. Başkan Eisenhower komünizm ile mücadelede insan psikolojisinden faydalanmak adına açıktan ve gizliden propaganda faaliyetlerinin ortak bir amaç ile yürütülmesine önem vermiştir. Bu doğrultuda Voice of America (VOA), Radio Free Europe ve Radio Liberty kanalları kurulmuştur.

Dwight D. Eisenhower

VOA açıktan hükümetin resmi kanalı olarak yayın yaparken diğerlerinin gizliden komünist yönetim tarafından işgal edilen Doğu Bloku ülkelerini özgürleştirmeye yönelik propaganda yapmaları radyoların aralarındaki önemli bir farktır. Radio Free Europe ne kadar Amerikan hükümeti tarafından finanse ediliyor olsa da resmi bir direktif almadan bağımsız bir heyet tarafından yönetilmiştir. Bu radyonun yayınları Macaristan’daki sokak savaşçılarının azmini arttırmış, özgürlük arzularını alevlendirmiştir. Ancak Amerikan hükümetinin ve radyo kanalının farklı politikalar izlemesi sonucu ortaya çıkan tutarsızlık 1956 Budapeşte ayaklanmasının Sovyetler tarafından kanlı bir şekilde bastırılmasına ve Macar halkının sayısız kayıp vermesine sebep olmuştur.11

Amerikan kamu diplomasisinin oluşmasındaki genel amaç Sovyetler Birliği’ni ve komünist ideolojiyi sınırlandırma, çevreleme politikası (containment) kapsamında bir araç olarak görülmüştür. Başkan Kennedy döneminde USIA, güç kazanmış ve Amerikan politikalarında önemli bir pozisyon elde etmiştir. Kısa bir zaman sonra ortaya çıkacak ‘‘Public Diplomacy’’ kavramının bu dönemde USIA’nın dış politikaya olan etkisinin bir sonucu olduğu görülmektedir. Lyndon Johnson döneminde USIA, Vietnam’daki savaşa yönelik propaganda yapmıştır. Jimmy Carter döneminde 1977 yılında başkanlık memorandumu ile kamu diplomasisi beş ana prensip üzerine oturtturularak, kurumun faaliyetlerinde gizli, yönlendirici ve propagandacı tavır takınması yasaklanmıştır. Bu dönemde kurumun adı Uluslararası İletişim Kurumu (USICA) olarak değiştirildiyse de sonraki dönemlerde eski isme geri dönüş yapılmıştır. Başkan Reagan döneminde kurum eski işlevine dönmüştür. Küba’ya yönelik Radyo Marti kurulmuştur. 1982 yılında başkanın yayınladığı NSDD-4512 (Ulusal Güvenlik Karar Direktifi) ile yurtdışına yönelik yayın yapan radyo kanallarının faaliyetlerinin genişletilmesine izin verilmiştir. Başkanın 1983 yılında yayınladığı NSDD-7713 ile Sovyetlere karşı geniş kapsamlı bir stratejik iletişim kampanyası başlatılmıştır. Ayrıca aynı yıl otokratik rejimlerin demokrasi ile tanışmasını sağlamak amacıyla finansmanı kongrenin yaptığı ‘‘Demokrasi için Ulusal Yardım’’ (National Endowment for Democracy) programı başlatılmıştır.14 Soğuk Savaş’ın bitmesiyle beraber kamu diplomasisi anlayışı 1990’lı yıllarda yabancı toplum ve hükümetlerin demokrasi çerçevesinde Amerikan kültür ve değerleri ile buluşturmaya kaymış ve liberal demokratik değerlerin serbest piyasa ekonomilerinde yaygınlaştırılması hedeflenmiştir.

Körfez Savaşı

Birinci Körfez Savaşı’nın ardından bilginin yönetilmesi fikri benimsenerek siyasi desteğin oluşturulmasında medya ve iletişimin gücü ön plana çıkmıştır. Bilgi Savaşı (Information Warfare) tekniklerinin geliştirilerek, kriz durumlarında yardımcı güç olarak kullanılması sağlanmıştır. Aynı yıllarda küreselleşen şirketler ve medya organlarının kamu diplomasisinde etkin olarak kullanılmaya başlanmasıyla şirket tabanlı diplomasi (corporate- based diplomacy) 20. yüzyılın son yıllarına hâkim olmuştur. Körfez Savaşı sırasında kamu diplomasisinin CNN ve benzeri medya organları tarafından icra edilmesi de devlet bünyesinde faaliyet göstermeyen özel sektörün etkisini ortaya koymuştur. 1997 yılında Dışişleri Bakanlığı Halkla İlişkiler danışmanı görevinde bulunan James Rubin’in öncülüğünde Soğuk Savaş zamanından kalma kurumlar tasfiye edilmeye başlanmıştır. Bakanlığa bağlı olmayan özerk kurumlar, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı, ABD Enformasyon Kurumu, Silahlanmayı Kontrol ve Silahsızlanma Ajansı, bakanlığa bağlı veyahut bünyesinde yer bulan yeni birimler haline dönüştürülmüştür. 1999 yılında USIA’in işlevleri bakanlık bünyesinde kurulan Eğitim ve Kültürel İlişkiler Bürosu ve Uluslararası Enformasyon Programları Bürosu’na transfer edilmiştir.15 11 Eylül 2001’de gerçekleşen İkiz Kule saldırıları sonucu Amerikan kamu diplomasisi terörü önleme ve ulusal güvenliği tesis etme amacına girmiştir. Müslümanların ABD’ye duyduğu nefretin bir sonucu olarak Müslüman nüfusun yoğun olduğu coğrafyalarda kamu diplomasisi çalışmaları arttırılmıştır. Bu dönemde kurulan Stratejik Etki Bürosu (Office of Strategic Infulunce) Soğuk Savaş yıllarındaki güvenlik ve propaganda anlayışına dönüldüğü yönünde izlenim vermiştir. Büro Savunma Bakanlığı’na bağlı olsa da yanıltıcı bilgilendirmede bulunma sebepleriyle kurulduktan sadece bir yıl sonra kapatılmıştır. Evanjelistlere yakınlığıyla bilinen George Walker Bush’un döneminde dış politikada kullanılan dil, İslam coğrafyası ile ABD’nin arasının açılmasına sebebiyet vermiştir. Başkanın bizzat kullandığı şer ekseni (evil axis), kutsal savaş (holy war), haçlı seferleri (crusades) gibi kelimeler din uğruna savaşların yeniden başladığına dair görüşleri ortaya çıkarmıştır.

George Walker Bush

Bush dönemi Amerikan dış politikası ABD’nin haklı ve mağdur olduğu düşüncesi üzerine kurulmuştur. Bush’un üslubundaki sert ve saldırgan söylemler mevcut durumu daha kötü hale getirmiştir. Amerikan kamu diplomasisi bu dönemde kendini ifade etme, anlatma amacı üzerine kurgulanmıştır. Sekiz yıl süren Bush yönetiminde Kamu Diplomasisi ve Halkla İlişkiler Müsteşarlığı’na (Under Secretary for Public Diplomacy and Public Affairs) dört farklı müsteşarın getirilmesi, Amerikan yönetiminin kendi kamu diplomasisini beğenmediğinin en büyük göstergesidir. Tüm dünyada artan Amerikan karşıtlığı karşısında Bush yönetimi 2006 yılında ABD Kamu Diplomasisi ve Stratejik İletişim Ulusal Strateji Belgesi’ni16 (U.S. National Strategy for Public Diplomacy and Strategic Communication) yayınlamıştır. Belgede Müslümanlarla daha iyi iletişime geçmek, terörist liderlerin toplumların gözünde değerlerinin düşürülmesi, ana akım liderlerin desteklenmesi gibi çeşitli politikalar bulunmaktadır. İzlenilen politikalar, kullanılan dil ve yaşanan olaylar incelendiğinde Bush dönemi kamu diplomasisinin verimli olmadığı anlaşılmaktadır.17 2008 yılında Barack Obama’nın başkan seçilmesi dünya kamuoyu tarafından sevinçle karşılanmıştır. Başkanlığının ileriki yıllarında uyguladığı Orta Doğu politikaları çerçevesinde uluslararası toplumda saygı kaybetse de hem kendisinden önceki hem de sonraki başkana göre olumlu bir ivme çizdiği açıktır. Obama yolunda gitmeyen kamu diplomasisi faaliyetleri hakkında rapor hazırlatmıştır. Rapora göre, Amerikalıların Müslümanlarla aracısız konuşabilmesinin gerektiği, propaganda yerine nesnel gerçeklere vurgu yapılması, karşı tarafa saygı gösterilmesi, tehlikeli fikirlere ve oluşumlara karşılık sivil toplum kuruluşlarının kurulması önerilmektedir.

Raporun ciddiye alındığının ve yeni yönetimin politikasının anlatmadan, dinlemeye kaydığının bir göstergesi Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın yurtdışı seyahatlerini dinleme turu olarak adlandırmasıdır.18 Obama yönetimi Bush’un kendini anlatma kamu diplomasisinden karşı tarafı dinleme kamu diplomasisine geçiş yapmıştır. Obama’nın ardından göreve gelen Donald J. Trump aday olduğu günden başkanlığının son gününe kadar gerek söylemlerindeki pervasızlık, gerek tavırlarındaki tutarsızlıkla uluslararası toplumda saygı görmeyen bir kimse olmuştur. Meksika sınırına duvar örmesi, özgür basın organlarını susturmaya çalışması, seçime bakan savcıyı hedef göstermesi, sosyal medya platformları üzerinden kişileri ve ülkeleri aşağılaması gibi hareketleri Amerika’nın yumuşak güçleri olarak tanımlanan geleneklerine, diplomasisine, hukukun üstünlüğüne, düşünce özgürlüğüne zarar vermiştir. Golan Tepeleri ve Kudüs konularında İsrail’in yanında yer alması Orta Doğu’da tepki çekmiştir. Obama döneminde düzeltilen uluslararası izlenim tekrar bozulmuştur. Amerikan kamu diplomasisi, eğitim ve değişim programları, kültür değişimi, uluslararası yayıncılık, insani yardım ve yatırımlar alanlarında etkili olmak için faaliyet gösteren kapsamlı bir yapıya sahiptir. Kamu diplomasisi Amerikan dış politikasında etkili bir araç olarak kullanılmıştır. Ulusal güvenlik kaygılarının arttığı, savaş ihtimalinin olduğu, uluslararası itibarın azaldığı dönemlerde ABD, diğer uluslarla iletişime geçme ihtiyacı hissetmiştir. Ülke çıkarları doğrultusunda ülke ve uluslararası toplum gündemine göre politikalar belirlenmiştir.

Donald J. Trump

Amerikan kamu diplomasisinin üç temel evrilme dönemi vardır. Birincisi, Soğuk Savaş dönemi, ‘‘komünizme karşı demokrasi ve serbest pazarın savunulması’’, ikincisi, 11 Eylül sonrası, ‘‘terörle küresel savaş ve stratejik iletişim’’, üçüncüsü, Obama döneminde, ‘‘dünya ile tekrardan iletişime geçme ve dinleme’’.19 Bu süreçler içerisinde kuşkusuz en başaralı dönem Soğuk Savaş zamanı dönemdir.

Bu dönemde Amerika özellikle uluslararası yayıncılık üzerinden kamu diplomasisi faaliyetlerini yürütmüştür ve kültür diplomasisi, eğitim ve değişim programları diplomasisi ve yardım diplomasisi etkin olarak kullanılmıştır. Soğuk Savaş’ın ardından Enformasyon Ajansı’nın kaldırılıp, kamu diplomasisi faaliyetlerinin bakanlık bünyesine devredilmesiyle yapısal sorunlar ortaya çıkmıştır. Son dönemlerde söylemler ve eylemler arasında tutarsızlıklar olması güvensizlik duyulmasını ve itibar kaybını beraberinde getirmiştir. Trump döneminde Amerikan kamu diplomasisi internet üzerinden propaganda yapmıştır. Yeni Başkan Joe Biden’ın yönetiminde Amerikan kamu diplomasisinin nasıl bir yol izleyeceği önümüzdeki süreçlerde belli olacaktır.

[irp posts=”24721″ name=”Türkiye’nin Kamu Diplomasisine Bakış”]

KAYNAK

Dipnotlar
1- Nazlı Ceren Akçay, ‘‘Kamu Diplomasisi Aracı Olarak Kültürel Diplomasi ve Fransa’nın Afrika Ülkelerine Yönelik Uluslararası Öğrenci Programları Örneği’’, Uzmanlık Tezi, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Ankara, 2014, s. 17.
2- Yasin Yaylar, ‘‘Karşılaştırmalı Kamu Diplomasisi Analizi: Türkiye, ABD ve Japonya’’, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı, Konya, 2020, s. 34-35.
3- A.g.m., s. 35., Nicholas J. Cull, ‘‘Public Diplomacy Before Gullion: The Evolution of a Phrase’’, USC Center
on Public Diplomacy, 18.04.2006, https://uscpublicdiplomacy.org/blog/public-diplomacy-gullion-evolution-
phrase. (Erişim Tarihi: 27.02.2021) 1
4- Abdullah Özkan, ‘‘21. Yüzyılın Stratejik Vizyonu Kamu Diplomasisi ve Türkiye’nin Kamu Diplomasisi
İmkânları’’, Rapor, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi, Stratejik Rapor No: 70, Ankara, 2015, s. 3.
5- Ekonomik veriler için: https://tr.tradingeconomics.com/united-states/gdp-growth. (Erişim Tarihi: 02.03.2021)
6- Emine Akçadağ, ‘‘ABD’nin Kamu Diplomasisi Stratejisi: Akıllı Güç’’, Kamu Diplomasisi Enstitüsü, s. 1.
7- Selçuk Temel, ‘‘Amerikan Kamu Diplomasisinin 11 Eylül Sonraki Yönetim Anlayışı ve Sergilenen Faaliyetler Odağında İncelenmesi: Kamu Diplomasisindeki Değişimleri Anlamak’’, Yüksek Lisans Tezi, Kara Harp Okulu
Savunma Bilimleri Enstitüsü Güvenlik Bilimleri Anabilim Dalı, Ankara, 2010, s. 61-62.
8- Rapor için: https://digitalarchive.wilsoncenter.org/document/116191.pdf (Erişim Tarihi: 03.03.2021)
9- Selçuk Temel, a.g.m., s. 62-63.
10- USIA için: https://govinfo.library.unt.edu/npr/library/status/mission/musia.htm (Erişim Tarihi: 12.03.2021)
11- Henry Kissinger, ‘‘Macaristan: İmparatorlukta Ayaklanma’’, Diplomasi, 17. bs., İstanbul, Türkiye İş Bankası Yayınları, 2018, s. 530-546.
12- NSDD-45 için: https://fas.org/irp/offdocs/nsdd/nsdd-45.pdf (Erişim Tarihi: 13.03.2021)
13- NSDD-77 için: https://fas.org/irp/offdocs/nsdd/nsdd-077.htm (Erişim Tarihi: 13.03.2021)
14- Selçuk Temel, a.g.m., s. 64-65
15- Selçuk Temel, a.g.m., s. 66-67.
16- Belge için: https://2001-2009.state.gov/documents/organization/87427.pdf (Erişim Tarihi: 13.03.2021)
17- Yasin Yaylar, a.g.m., s. 107-112.
18- Yasin Yaylar, a.g.m., s. 112-114.
19- Abdulsamet Günek, ‘‘Amerikan Kamu Diplomasisinin Üç Evresi: Propaganda, Geleneksel Kamu Diplomasisi ve Stratejik İletişim’’, The Journal of Social Science, Yıl: 2, Cilt: 2, Sayı: 3, 2018, s. 69.
Kaynaklar
AKÇADAĞ, E. ‘‘ABD’nin Kamu Diplomasisi Stratejisi: Akıllı Güç’’, Kamu Diplomasisi Enstitüsü, AKÇAY, C. N., (2014). ‘‘Kamu Diplomasisi Aracı Olarak Kültürel Diplomasi ve Fransa’nın Afrika Ülkelerine Yönelik Uluslararası Öğrenci Programları Örneği’’. Uzmanlık Tezi, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Ankara.

CULL, N. J. (2006). ‘‘Public Diplomacy Before Gullion: The Evolution of a Phrase’’, USC Center on Public Diplomacy, https://uscpublicdiplomacy.org/blog/public-diplomacy-gullion- evolution-phrase. (Erişim Tarihi: 27.02.2021)

GÜNEK, A. (2018). ‘‘Amerikan Kamu Diplomasisinin Üç Evresi: Propaganda, Geleneksel Kamu Diplomasisi ve Stratejik İletişim’’, The Journal of Social Science, Yıl: 2, Cilt: 2, Sayı: 3.

KISSINGER, H. (2018). ‘‘Macaristan: İmparatorlukta Ayaklanma’’, Diplomasi, 17. bs., İstanbul, Türkiye İş Bankası Yayınları, 2018, s. 530-546.

ÖZKAN, A. (2015). ‘‘21. Yüzyılın Stratejik Vizyonu Kamu Diplomasisi ve Türkiye’nin Kamu Diplomasisi İmkânları’’, Rapor, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi, Stratejik Rapor No: 70, Ankara.

TEMEL, S. (2010). ‘‘Amerikan Kamu Diplomasisinin 11 Eylül Sonraki Yönetim Anlayışı ve Sergilenen Faaliyetler Odağında İncelenmesi: Kamu Diplomasisindeki Değişimleri Anlamak’’, Yüksek Lisans Tezi, Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsü Güvenlik Bilimleri Anabilim Dalı, Ankara.

YAYLAR, Y. (2020). ‘‘Karşılaştırmalı Kamu Diplomasisi Analizi: Türkiye, ABD ve Japonya’’, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı, Konya.

Trading Economics. https://tr.tradingeconomics.com/united-states/gdp-growth. (Erişim Tarihi: 02.03.2021)

Wilson Center. https://digitalarchive.wilsoncenter.org/document/116191.pdf (Erişim Tarihi: 03.03.2021)

Vice President Gore’s National Partnership for Reinventing Government. https://govinfo.library.unt.edu/npr/library/status/mission/musia.htm
(Erişim Tarihi: 12.03.2021)

Federation of American Scientists. https://fas.org/irp/offdocs/nsdd/nsdd-45.pdf https://fas.org/irp/offdocs/nsdd/nsdd-077.htm (Erişim Tarihi: 13.03.2021)

2001-2009 Archive for the U.S. Department of State.
https://2001-2009.state.gov/documents/organization/87427.pdf (Erişim Tarihi: 13.03.2021)

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz