ABD, Rusya, İran, Suriye, terör örgütleri IŞİD ve YPG… Neler oluyor? Kimin eli kimin cebinde takip etmek gerçekten çok zor…
Rusya, Esad’a muhalif unsur gibi görünen YPG’yi elinden bırakmamak için elinden geleni yapıyor. YPG, yeri geldiğinde Rusya ve ABD’nin onayıyla Esad rejimine bir çizgi teslim ederek (Menbiç’te) Türk askerinin önüne set çekti. Rusya, Suriyeli Kürtlerin Rusya’da temsilcilik açmasını sağladı. PYD’yi, Astana görüşmelerine çağırdı. Ocak ayındaki görüşmede 27 maddelik bir taslak yayınlandı. Taslakta, Suriye Kürtleri için özerklik sözü vardı. Putin, 15 Mayıs’ta “PYD’ye silah göndermiyoruz ama Kürtlerle iş birliği içerisindeyiz” dedi. Ancak YPG şu an için ABD’nin hamiliğini kabul etmiş durumda.
Esad, hem en alt düzeyde de olsa IŞİD’le çatışıyor hem de petrol ve silah alışverişi yapıyor. IŞİD de YPG gibi bazen Esad lehine bazen muhalifler lehine eylemler yapıyor. IŞİD’in Halep’i ele geçirmeye çalıştığı dönemde Esad’ın IŞİD’e destek verdiği çokça dillendirildi.
ABD, 2003’te Irak ordusunu kolayca havadan yok etmesine rağmen IŞİD’i bir türlü yok etmiyor, edemiyor. İddiaya göre ABD, IŞİD’i yok etmek yerine örgüte bir sınır çiziyor ve aşmamasını sağlıyor. ÖSO’nun tek başına bu işi bitireceğine olan inancını kaybeden ABD, YPG ile iş birliği içerisinde. ÖSO’nun yanında pek görünmeyen ABD’li askerler, ABD bayraklı üniformalarıyla terör örgütü YPG’nin militanlarının yanında boy boy fotoğraf çektiriyor. Sözde yemin törenlerine katılıyor.
İngiliz oyuncu Michael Enright da YPG saflarında savaşıp fotoğraflar yayınlayarak Batı’da örgüte sempati oluşturuyor. Örgüt saflarında savaşırken ölen İngiliz, Amerikalı ve diğer Batılı militanlardan bahsetmeye gerek yok. Bunlar bir propaganda aracı olarak kullanılıyor.
ABD, Irak ve Suriye’de IŞİD’e karşı PKK, PYD ve Peşmerge’yi savaştırıp bu bölgelerin bu unsurlar tarafından ele geçirilmesinin IŞİD’e karşı mücadele kapsamında olduğu için meşrulaştırılmasını sağlıyor.
Türkiye, YPG’den rahatsızlığını her alanda telaffuz etmesine rağmen ABD bir türlü bu terör örgütüyle iş birliğinden vazgeçmemektedir. Türkiye, Fırat Kalkanı Harekatı’ndan sonra Menbiç’e yönelmesinin, ABD ve Rusya iş birliğiyle engellemesinin ardından farklı bir strateji izlemektedir. Başka bir operasyonun sinyali verilmektedir. Sınırın farklı yerlerine askeri sevkiyat yapıldı. YPG kontrolü altındaki bölgelerin farklı noktalarında keşif uçuşu yapıldı. ABD ve YPG, Türkiye’nin operasyon yerini kestiremedi. Türkiye, Suriye’de Karaçok Dağı bölgelerine ve Irak’ta Şengal bölgesine 26 Nisan sabaha doğru güzel bir operasyon düzenledi. YPG’yi ve PKK’yı vurdu.
YPG ise hemen koruyucusuna sığınarak “Türkiye’yi durdurmazsanız Rakka operasyonu iptal olur” dedi. Operasyonun ardından ise ilk ses ABD’den geldi ve “Askerlerimizi tehlikeye attınız” denildi. Operasyon noktasına en yakın ABD birliğinin 10 kilometre uzaklıkta olmasından bahsetmeye gerek yok.
ABD ile birlikte IŞİD’e hava operasyonları yapan Koalisyon Güçleri de bu operasyona tepki gösterdi.
Rusya, “Bu gibi adımlar Moskova’da endişe yaratıyor” dedi.
İran, Irak’ın toprak bütünlüğüne saygı duyulmasını istedi ve harekatın bölgede istikrarsızlığa neden olacağını söyledi.
27 Nisan günü ise Suriye İnsan Hakları Gözlemevi 25 Nisan Salı akşamı Türkiye’ye ait bir zırhlı aracın Derbesiye (Salkım) köyü yakınlarından Suriye tarafına geçerek YPG mevzilerini hedef almaya çalışırken araca önleyici ateş açıldığını bunun üzerine Türk tarafının topçu atışlarıyla karşılık verdiğini ve YPG’nin sınır karakollarına roketatarlı saldırı düzenlediğini duyurdu. AFP’ye konuşan YPG sözcüsü de çatışmayı doğruladı. 25 Nisan akşamı bu çatışma yaşandığı için 26 Nisan sabaha doğru yani birkaç saat sonra bu operasyonun yapılmış olma ihtimali çok yüksek.
Türkiye operasyondan sonra kararlılığını göstermek için sınır sevkiyatlarına devam etti. ABD, Mardin’in Kızıltepe köyünün karşısında bulunan Derbesiye köyü yakınlarında sınır hattına birkaç yüz metre boyunca ABD bayraklı zırhlı araçlarını yerleştirdi. Kara harekatının önüne Menbiç benzeri bir hatla geçildi.
Nisan ayı sonu böyle hareketli geçerken Mayıs ayı başı ise diplomasi dönemi oldu.
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın 6 Mayıs’ta ABD’ye gitti. Üçlünün, Recep Tayyip Erdoğan’ın 16 Mayıs’taki Trump ile görüşmesi öncesi öncü olarak ABD’ye gittiği biliniyor. Akar, Fidan ve Kalın, ABD’de Ulusal Güvenlik Danışmanı Korgeneral Herbert Raymond McMaster ile görüştü. Fethullah Gülen’i, Irak ve Suriye’deki operasyonları görüştüler. Ellerinde önemli bir plan da vardı. YPG’siz bir Rakka operasyonu… Ancak bu görüşme esnasında Trump’ın, YPG’ye ağır silah verilmesini öngören yasayı onayladığını Pentagon duyurdu ve Akar, Fidan ve Kalın doğrudan Ulusal Güvenlik Danışmanı’nın ağzından bu haberi öğrendiler. Recep Tayyip Erdoğan, Rakka operasyonunda ABD ile birlikte hareket etmek için Türkiye’nin hazır olduğunu, Mart ayında Pakistan ziyareti dönüşü dile getirmiş, “Yeter ki terör örgütü YPG/SDG ile birlikte hareket etmeyin” demişti. Böylece ABD, Rakka operasyonu için terör örgütü YPG/SDG’yi seçmiş oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 16 Mayıs’ta Trump ile Fethullah Gülen’i, Irak ve Suriye’deki operasyonlarımızı ve YPG’yi görüştü. Ancak görünen o ki ABD’nin YPG’ye ve Türkiye’ye tavrında bir değişiklik olmayacak. “Türkiye’yi bilgilendirdik, garanti verdik” açıklamalarının ardından YPG, silahları Orta İsrail’in sınırlarını temin ve muhafaza için kullanacak.
Geçmişte, Türkiye Rusya’ya selam verse ABD telaşlanırken şimdi Rusya ve İran’la oluşturulan Suriye siyasetine ABD’nin ses çıkartmamasının altından ne çıkacak diye düşünürken ABD ve Rusya’nın kapı arkasında anlaşmalı olduğu Menbiç’te Mehmetçik’in sınırına yan yana bayrakları çekmelerinden anlaşıldı.
Türkiye, Rusya ve İran’ın anlaştığı “güvenli bölgelerin” açıklamasında önemli bir nokta var. Türk Dış İşleri’nden yapılan açıklamada “Çatışan taraflar arasında (oluşturulacak çatışmasızlık bölgelerinde) hava unsurları dahil her türlü silah kullanımının durdurulmasını ve bölgelere acil ve kesintisiz insani yardım akışının sağlanmasını kayıt altına alan bu muhtırayı memnuniyetle karşılamaktayız.” ifadeleri kullanıldı. Rus Dış İşleri Bakanı Lavrov ise ABD’ye gittikten sonra bu güvenli bölgelerin tüm Suriye’ye yayılacağını açıkladı.
Dolayısıyla tüm Suriye’ye yayılacak “güvenli bölge” demek Türkiye’nin anlaşmaya taraf olması nedeniyle karadan veya havadan YPG koridoruna müdahalesini engellemek demektir.
IŞİD de misyonunu tamamladı ve Suriye’nin kuzeyinde bazı yerleri çatışarak, Tabka gibi bazı yerleri de çatışmadan yavaş yavaş YPG’ye bırakıyor. Suriye’nin güney sınırını da ABD destekli ÖSO’ya sessiz sedasız bırakıyor.
Bir tahmin yürütecek olursak ABD ve Rusya’nın anlaştığı nokta, Rusya açısından bölünmüş ama Esad’lı bir Suriye, ABD açısından ABD/İsrail güdümünde yeni bir devlet olabilir.
İsrail de yıllardır Suriye ile anlaşmazlık noktası olan Golan tepelerini işgal edip kendi güvenliğini garantiye aldığına ve Orta İsrail’in sınırları ABD güdümündeki örgütlerin elinde olduğuna göre, Suriye meselesi 12-18 ay içinde çözüme kavuşacak ve başlaması gibi bitişi de bıçak kesmiş gibi olacak diye düşünüyorum.
Türkiye’nin çakallarla dolu bu vadiden nasıl bir sonuçla çıkacağını (en iyi sonuçlarla çıkmasını umarak) birlikte göreceğiz….
Alihan Özsoy
StratejikOrtak.com MİSAFİR YAZAR
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.
teşekkürler güzel bir yazı,başarılarınızın devamını dilerim.
6 yıl boyunca eğitip donatıp on binlerce sapık habis kaçkını ve hırsızı silahlandırıp süriyeye gönderdiniz.sormak lazım ne kazandınız.oryantal bir dış politkayla yada politikasıslıkla kürt düşmanlığı ve karşıtlığı üzerine kurulu bir zihniyet le kaybettiniz.Abd ve ruslar aptal değil .o yüzden süriyede pyd (yani pyd)olmadan hiç bir şey olmaz ikiside pydye yakın durdu.esat’da aptal değildi pyd yi karşısına almadı.iran aptal değildi oda pyd ye karışmadı yanına çekmeye çalıştı.sizin kürt fobisi kürt korkusu ve kürt düşmanlığınız.size kaybettirdi.910 kimeletrelik duvarınız sizi kurtaramayacak.
ismine bakınca iyi bir isim ama yazma şekline bakıncada bayağı türk düşmanısın.1. si pyd=kürt değil öyle olsaydı Türkiyede ve ırak ta ,suriyede kürtleri yerlerinden sürmez ,hendekler açmaz, ordaki millete eziyet etmezdi.2. si sen eğit donatla oluşturulan öso luları kaçkın demişsin oysaki esat hapishaneleri boşalttığında kaçanların yarısı ışıt a bir kısmıda pyd – pkk ya katıldı ,şimdide paralı eşkiya olarak abd ,rusyanın kuklası olarak onların kucağında devam ediyor pyd – pkk,ama ununtmayınki sel gider kum kalır.Burdaki kadim milletler belli tarihte olanlarda yazılı az bi tarih okuyan ,ve at gözlüğüyle değilde reel bakan görürki eninde sonunda yani kumlar kalınca bakalım pyd ne yapacak moskovadan putinmi ,vashintondan trump mu kurtaracak .bunca masumun kanını emip abd sayesinde aldığınız yerlerde ki halkı sürüp ne elde edeceğinizi sanırsınız, görüp bakacağız o zaman,yine böyle pişkin pişkin konuşabilecekmisiniz,o zamn kimin kucağına düşeceksiniz, oturacaksınız.
kürt korkusu ruhunuza işlemiş bu iyi birşey.sen kürdlere pyd ‘ye düşman bir devletin ırçı faşist bir ferdisin.pyd ‘yi ne kadar dürüst yazabilirsinki üzgün değilim siz kaybettiniz.elbaba giderken bile arap çetelerini götürüp savaştırdınız.kendiniz savaşamayacak kadar hödüksünüz.rakka operasyonu bitmek üzere.yakında idlib ve babta çetelerinizi gömüp üstüne tükürecekler.onlarca verdiğiniz taviz karşılığında elbabı boşaltıp size bırakan patronunuz putin .haydi çıkan burdan diyecek.
belliki pkk – pyd sempatizanı ve/veya üyesisin yazma şekline bakıncada bayağı türk düşmanısın.1. si pyd=kürt değil öyle olsaydı Türkiyede ve ırak ta ,suriyede kürtleri yerlerinden sürmez ,hendekler açmaz, ordaki millete eziyet etmezdi.2. si sen eğit donatla oluşturulan öso luları kaçkın demişsin oysaki esat hapishaneleri boşalttığında kaçanların yarısı ışıt a bir kısmıda pyd – pkk ya katıldı ,şimdide paralı eşkiya olarak abd ,rusyanın kuklası olarak onların kucağında devam ediyor pyd – pkk,ama ununtmayınki sel gider kum kalır.Burdaki kadim milletler belli tarihte olanlarda yazılı az bi tarih okuyan ,ve at gözlüğüyle değilde reel bakan görürki eninde sonunda yani kumlar kalınca bakalım pyd ne yapacak moskovadan putinmi ,vashintondan trump mu kurtaracak .bunca masumun kanını emip abd sayesinde aldığınız yerlerde ki halkı sürüp ne elde edeceğinizi sanarsınız, görüp bakacağız o zaman,yine böyle pişkin pişkin konuşabilecekmisin ,hain seloda (s demirtaş) çok konuşuyodu şimdi duvar arkasında pusmuş duruyor.
Güzel bir yazi olmus devamini beklerim
Teşekkürler Yusuf Bey
GÜZEL Bİ YAZI OLMUŞ TEŞEKKÜRLER
Yorumunuz için ben teşekkür ederim Sezer Bey.