Türk – Yunan İlişkileri Ekseninde 2020 Yılı

722
Yazarlık Başvurusu

Doğu Akdeniz’de hem karasal hem de deniz sahanlığı olarak komşu olan Türkiye ve Yunanistan ilişkileri 2020 yılında son derece gergin geçti. Şubat 2018’den beri süregelen Doğu Akdeniz münhasır ekonomik bölgeleri (MEB) diplomatik anlaşmazlığı, üstüne Türkiye’nin Kasım 2019’da iç savaş halindeki Libya’nın meşru hükümeti ile sürpriz bir mutabakat imzalamasıyla iki tarafı krizin eşiğine getirdi. İki ülke arasındaki en son ciddi gerginlik 1996’da Kardak kayalıklarında yaşanmış ancak üç gün sürmüştü. 2020’de yaşanan gerginlik ise 2019 yılının Kasım ayında başladı ve tam 14 aydır devam ediyor. Esasen bölgesel bir gerginlik olan Doğu Akdeniz meselesi, zamanla bölgede geniş kıyılar bulunduran ve kıta sahanlığı konusunda en çok anlaşmazlık yaşayan iki ülke olan Türkiye ve Yunanistan arasında bir gerginliğe dönüşmüştür.

Doğu Akdeniz meselesinin miladı olarak Şubat 2018’de Yunanistan, Mısır ve Güney Kıbrıs’ın ortak ilan ettiği münhasır ekonomik bölge (MEB) ilanı olarak belirleyebiliriz. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu anlaşmasının uluslararası geçerliliğinin olmadığını ve antlaşmanın reddi için BM’ye başvurduklarını ve Türkiye’nin bölgede gaz araştırmaları yapma niyetinin olduğunu açıklamasıyla başlamıştır. 9 Şubat’ta Türk Donanması’nın, Kıbrıs tarafından arama ruhsatı verilen İtalyan petrol şirketi ENI’ye ait bir sondaj gemisini, 3 numaralı parselde doğal gaz aramasını engellediğinde bölgedeki gerginlik daha da artmıştır.[1] Bahsi geçen olayın gerçekleştiği 2018 yılında fitili ateşlenen gerilim, Doğu Akdeniz meselesinde diplomatik anlamda yalnızlaşan Türkiye’nin bölgede kendine yeni bir ittifak bulmasıyla daha da alevlendi. İç savaş halinde olan Libya’nın meşru hükümeti ile Türkiye arasında yapılan mutabakat sonucu Doğu Akdeniz’de iki taraf arasında MEB antlaşması yapıldı.[2] Bu olay üzerine Yunanistan’ın mevzubahis antlaşmayı BM’ye şikâyeti ve 21 Aralık 2019’da Londra’daki NATO toplantısı sırasında Recep Tayyip Erdoğan ile Kiryakos Miçotakis arasında olumsuz geçen görüşme, 2020’nin Türk-Yunan ilişkilerinde kritik bir yıl olacağının göstergesiydi.

(Türkiye ile Libya arasında imzalanan MEB Antlaşması uyarınca belirlenen sınırlara ait harita.)

Tahmin edildiği üzere 2020 yılı iki ülke için son derece gergin başladı. Türk hükümetinin Libya hamlesinin ardından Yunan hükümetinin cevabı da gecikmedi. Yunanistan, 2 Ocak 2020’de İsrail ve Güney Kıbrıs ile birlikte Türkiye’yi “bypass” eden Eastmed boru hattı projesini imzaladı.[3] İmzanın hemen ardından Yunan Başbakan Miçotakis, 7 Ocak’ta ABD resmi ziyaretinde ABD Başkanı Donald Trump’tan Eastmed projesinin desteğini aldı ve Türkiye’yi Libya tutumundan dolayı ABD’ye şikâyet etti. Yunanistan’ın aktif diplomasi trafiği 2020’nin kış aylarında hız kesmeden sürdü. 5 Şubat 2020’de Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Libya mutabakatını kınamaları için İtalya, Malta, Tunus ve Cezayir ülkelerini tek tek ziyaret etti. Ayrıca Yunanistan bu dönemde Türkiye-Libya arası yakınlaşmayı önlemek üzere Libya’nın gayrimeşru hükümeti ile bir dizi anlaşmalar yaptı. Kış aylarının yoğun diplomasi trafiğinin sonucu olarak gerginliğin yumuşaması adına, 17 Şubat’ta Türk askeri ve diplomatlardan oluşan kalabalık bir heyet Atina’yı ziyaret etti ve mevkidaşları arasında görüşmeler gerçekleştirildi. İki ülke arasında gerçekleşen bu görüşmelerin sonuçları açıklanmadı, sadece heyetler arasındaki görüşmenin Ankara’da devam edeceği belirtildi.[4]

(East Med Boru Hattı’nın güzergahını gösteren harita.)

28 Şubat 2020’ye gelindiğinde ise Türkiye ve Yunanistan hükümetleri arasında yeni bir kriz patlak verdi. Türkiye, Meriç sınırındaki Avrupa kapılarını göçmenlere açtığını duyurdu ve on binlerce göçmen Yunanistan’a geçmek için Meriç sınırına yığıldı. Yaklaşık bir ay boyunca iki tarafın da birbirini AB nezdinde suçladığı ve göçmenler ile Yunan polisler arasında yaşanan çatışmanın ardından Yunan hükümeti, Türk-Yunan anlaşmazlıklarını AB zirvesine taşıyarak gerginliğin Türk-AB anlaşmazlığına dönmesi için ilk adımı atmış oldu.[5]

Meriç krizinin ardından dünya genelinde patlak veren pandemi sorunu, kısa süreliğine Türk-Yunan gerginliğinin yatışmasına sebep olsa da mayıs ayının sonlarına doğru Türkiye’nin Rodos-Karpathos (Kerpe)-Girit adaları arasındaki deniz bölgelerinde araştırma yapması için Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) ruhsat çıkarmasıyla Türk-Yunan ilişkileri yeniden gerginleşti. Türk hükümetinin Yunan karasularını ihlal ettiğini iddia eden Yunan hükümeti, Türkiye’nin Atina büyükelçisi Burak Özügergin’i, durumu izahat etmesi için Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı.[6] Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki bu aktif tavrına karşılık olarak Yunanistan 9 Haziran 2020’de İtalya ile deniz yetki alanları mutabakatı imzaladı.

Yoğun diplomasi trafiği ile geçen 2020 kışına nazaran 2020 yazı, kalemden çok sahada gövde gösterisiyle geçen bir dönem oldu. 2020 yazında iki ülke de Adalar Denizi, Rodos ve Kıbrıs açıklarında tatbikatlar yaptı ve NAVTEX’ler ilan ederek bölgede doğal gaz arama çalışmalarına girişti. Bu süre zarfında iki ülkenin donanmalarının karşı karşıya geldiği zamanlar da sıkça yaşandı. Özellikle 12 Ağustos’ta Oruç Reis’e eşlik eden firkateynlerden biri olan “Kemal Reis” ile Yunan donanmasına ait “Limnos” firkateyni bir manevra sonucunda çarpışması Türkiye ile Yunanistan arasındaki tansiyonun hızla yükselmesine neden oldu.[7] Bu olaylar sonucunda Doğu Akdeniz’deki gerginliğin hızla artması karşısında Almanya, 25 Ağustos’ta Türkiye ile Yunanistan arasındaki polemiğin savaşa dönüşmesini önlemek amacıyla arabuluculuk yapmaya karar verdi. Fakat Almanya’nın bu çabaları başarısızlıkla sonuçlandı.[8] Ayrıca aynı günlerde Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de gerçekleştirdiği askeri tatbikatlara Fransa, ABD, Mısır, İsrail, Güney Kıbrıs ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin silahlı kuvvetlerine ait gemi ve uçaklar da katıldı.

Çoğunlukla sahadaki sürtüşmelerle geçen yaz aylarının ardından 2020’nin son ayları yüksek tansiyonlu geçmese de iki tarafın birbirini rahatsız edeceği hamlelerle geçti. Karşılıklı tatbikatların ve NAVTEX ilanlarının yapıldığı bu aylarda ayrıca; Yunanistan’ın Fransa’dan silah satın alması, Kuzey Kıbrıs seçimleri, Kapalı Maraş’ın açılması gibi iki tarafı da ilgilendiren olaylar gerçekleşti. Gergin geçen ayların ardından 29 Kasım’da Oruç Reis’in limana geri çekilmesiyle gerginlik yumuşatıldı ve Ankara hükümeti Atina ile diyaloğa hazır olduğunu bildirdi. Atina ise bunu olumlu karşılayarak Türkiye’nin bu tutumunda süreklilik ve tutarlılık göstermesi için zamana ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Ayrıca 10-11 Aralık’ta toplanan AB zirvesinde Türkiye konusu tekrar ele alındı. Türkiye’ye “AB’nin 2021 Mart ayı zirvesine kadar eylem ve söylemlerine dikkat etmesi; aksi halde yaptırımlar uygulanacağı” türünde tavsiyelerde bulundu.[9]

Diplomatik gözlemciler, yaptıkları temkinli açıklamalarında taraflardan gelecek yeni bir provokasyon olmazsa bu diyalogun 2021’in ocak ayı sonlarında başlayabileceği tahmininde bulunuyor. Ankara, iki ülke arasındaki (adaların statüsü, silahlanması, hava ve deniz sahaları gibi) anlaşmazlıkların tümünü içeren bir diyalogdan söz ederken; Atina, bu diyalogda sadece Türkiye ile Yunanistan arasındaki (kıta sahanlıkları, MEB gibi) deniz yetki alanlarının belirlenmesini şart koşuyor.

Sonuç Yerine

Şubat 2018’de Doğu Akdeniz’deki münhasır ekonomik bölgeler (MEB) sorunu patladığından beri Doğu Akdeniz bölgesi oldukça yoğun bir diplomasi trafiğine ev sahipliği yapıyor. Doğu Akdeniz’deki bu bölge hakimiyeti mücadelesinde Türk hükümetinin Kasım 2019’da meşru Libya hükümeti ile MEB anlaşmasına varması Türk ve Yunan hükümetlerini direkt karşı karşıya getirdi. Diplomatik bir sorun sebebiyle ortaya çıkan bu gerginlik zamanla Doğu Akdeniz’de iki tarafın sahada karşı karşıya gelmesine de sebep oldu. 14 aydır süregelen Türk-Yunan Doğu Akdeniz mücadelesi zamanla Türkiye’yi Yunanistan’ın yanı sıra Avrupa Birliği ile de karşı karşıya getirdi. 2020 yılında Türkiye dış politikasını en çok meşgul eden sorunlardan olan Doğu Akdeniz meselesi ve Türk-Yunan gerginliği, henüz çözüme kavuşamadığından dolayı 2021 yılında da Türk dış politikasını şekillendiren önemli unsurlarından biri olacak.

KAYNAK

[1] https://tr.euronews.com/2018/02/11/turk-savas-gemileri-sondaj-gemisini-engelledi-iddias-

[2] https://www.aa.com.tr/en/africa/analysis-strategic-legal-aspects-of-turkey-libya-deal/1673079

[3] https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-50973890

[4] https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/turkiye-ve-yunanistan-arasinda-kritik-gorusme-5637419/

[5] https://tr.euronews.com/2020/05/25/meric-nehrinde-turkiye-ile-yunanistan-arasinda-bataklik-krizi-iki-ulkeden-karsilikli-nota

[6] https://www.haberturk.com/turkiye-nin-atina-buyukelcisi-burak-ozugergin-yunanistan-disisleri-bakanligina-cagrildi-2610795

[7] https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-53779999

[8] https://www.dw.com/tr/maas-türkiye-ile-diyalog-çabalarından-sonuç-alamadık/a-55844298

[9] https://tr.euronews.com/2020/11/20/merkel-10-aral-k-taki-ab-liderler-zirvesinde-turkiye-ye-olas-yapt-r-m-gundemimizde-olacak

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz