Ülkelerin Doğurganlık Oranları ve Düşen Dünya Ortalaması (İnfografik)

10
Yazarlık Başvurusu

İnfografik, 2021 yılında dünya genelindeki doğurganlık oranlarını (kadın başına düşen doğum sayısı) gösteriyor. Dünya genelinde doğurganlık oranlarını şu şekilde özetleyebiliriz;

Küresel doğurganlık oranı 1963’te 5.3 iken 1992’de 3.0’a, 2021’de ise 2.3’e düşmüş. Bu durum, dünya genelinde doğurganlığın hızla azaldığını ve birçok ülkede nüfusun yaşlanmaya başladığını gösteriyor.

Ülkelerin Doğurganlık Oranları ve Düşen Dünya Ortalaması (İnfografik) ​
Ülkelerin Doğurganlık Oranları ve Düşen Dünya Ortalaması (İnfografik)

Afrika en yüksek doğurganlık oranlarına sahip: Koyu maviyle gösterilen bölgelerde doğurganlık oranı 4.0 ve üzeri. Bu durum, özellikle Sahra Altı Afrika ülkelerinde genç nüfusun hızla arttığını gösteriyor.

Gelişmiş ülkelerde doğurganlık düşük: ABD, Kanada, Avrupa, Çin, Rusya ve Avustralya gibi gelişmiş ülkeler, 1.0-1.9 arasında değişen düşük doğurganlık oranlarına sahip. Hatta bazı Asya ülkelerinde (örneğin Güney Kore) doğurganlık oranı 1’in altına düşmüş. Bu ülkeler için yaşlanan nüfus ve azalan iş gücü gibi sorunlar öne çıkabilir.

Orta seviye doğurganlık oranları: Orta Doğu, Güney Asya ve Latin Amerika’nın bazı bölgelerinde doğurganlık oranı 2.0-3.9 arasında. Bu ülkeler, nüfus artışını sürdüren ama demografik geçiş sürecinde olan bölgeler arasında yer alıyor.

Türkiye’nin Doğurganlık Oranı ve Demografik Geleceği

Haritaya göre Türkiye’nin doğurganlık oranı 1.7 – 1.9 aralığında, yani nüfusun kendini yenileme eşiği olan 2.1’in altında. Bu, Türkiye’nin de Avrupa ülkeleri gibi düşük doğurganlık eğiliminde olduğunu gösteriyor.

Türkiye için Öne Çıkan Noktalar:

• Doğurganlık Oranı Düşüyor: 2000’li yılların başında 2.5 civarında olan doğurganlık oranı, son yıllarda 1.7-1.8 seviyelerine geriledi.

• Şehirleşme ve Ekonomik Faktörler Etkili: Kadınların iş gücüne katılımı, yaşam maliyetlerindeki artış ve kentleşme, doğurganlığın düşmesinde önemli etkenler arasında.

• Yaşlanan Nüfus Riski: Bu düşüş devam ederse, Türkiye önümüzdeki 20-30 yıl içinde nüfus yaşlanması ve iş gücünün azalması gibi sorunlarla karşılaşabilir.

Bu veriler, Türkiye’nin ilerleyen yıllarda nüfus politikalarını gözden geçirmesi gerektiğini gösteriyor. Aile destek programları, kreş teşvikleri ve doğum yardımları gibi uygulamalar, nüfus dengesini korumak için önem kazanabilir. Türkiye’nin bu konuda hızlı ve radikal adımlarla çözüm bulması gerektiğini hatırlatmakta fayda var.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu