PKK terör örgütü, 2014 yılının Ocak ayında Suriye’nin kuzeyinde “sözde” 3 kanton yönetim ilan etti. Fırat’ın Doğusu öncelikli hedef seçilmişti. Önce Kamışlı merkezli Cizire Kantonu ve Kobani merkezli Kobani Kantonu kuruldu. Ardından PYD’liler, PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın fotoğrafı altında saygı duruşunda bulunarak ve yemin ederek Afrin merkezli Afrin Kantonu’nu da kurdular.
Bu aşamadan sonra PYD’nin ana planı, bu kantonları birleştirerek Suriye’nin kuzeyinde geniş bir alanda özerk bir yapı oluşturmak oldu. Tüm bu plan içerisinde 2 kritik şehir vardı. İlki IŞİD saldırıları sebebiyle PYD/PKK tarafından bir sembol haline getirilen Kobani. Diğeri ise sözde Cizire Kantonu ile Kobani Kantonu’nu birleştirecek olan Tel Abyad.
Fırat’ın Doğusu Sorunu Nasıl Başladı?
12 Kasım 2013 tarihinde Fırat’ın Doğusunda “Kurucu Meclis” oluşturulduğu ilan edildi. Kurucu Meclisi ilan eden PYD/PKK, İngiliz BBC haber ajansı tarafından “Siyasi parti (PYD), demokratik kitle örgütleri ve aşiret temsilcileri” olarak dünyaya lanse edildi.
Bu gelişmeden 2 ay sonra, 21 Ocak 2014 tarihinde PYD/PKK Cizire kantonunda özerklik ilan etti. 28 Ocak 2014 tarihinde Kobani’de de özerklik ilan eden terör örgütü, bundan bir gün sonra 29 Ocak 2014 tarihinde Afrin’de özerklik ilan ederek Rojova Özerk Yönetimi’ni tamamlamış oldu.
IŞİD’in Kobani Saldırısı
2014 yılının sonlarında doğru IŞİD Kobani’ye operasyon başlatarak bölgeyi işgal etti. Uluslararası basında “demokratik” olarak lanse edilen terör örgütü PYD/PKK’ya başta ABD olmak üzere uluslararası koalisyon güçleri, IŞİD ile savaşında destek verdi. Bu yardımlar sonucu IŞİD bölgeden püskürtüldü ve PYD/PKK, IŞİD terör örgütünden boşalan alanlarda hakimiyet kurmaya başladı.
Tüm bunlar yaşanırken ABD, PKK ve PYD’nin birbirlerinden ayrı yapılar olduğunu iddia ediyor, Özgür Suriye Ordusu komutanları ise yıllardır Suriye’de kendilerine verilmeyen desteğin neden Kobani gibi küçük bir bölge için PYD/PKK’ya verildiğini sorguluyordu.
ABD her ne kadar PYD ve PKK’nın birbirinden ayrı yapılar olduğunu iddia etse de PYD, Afrin kantonunda özerklik ilan ederken PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın posterleri altında yemin etmişlerdi.
PYD’nin Kantonları Birleştirme Planı
2015 yılının Mart ayında terör örgütü IŞİD, Kobani civarındaki tüm köylerden temizlenmişti. 16 Haziran 2015 tarihinde ise bir diğer kritik nokta olan Tel Abyad’daki hakimiyetini kaybeden IŞİD, hakimiyet alanlarını birleştirme planını gerçekleştirememiş oldu. IŞİD’den boşalan alanları ise bir diğer terör örgütü olan PYD/PKK dolduruyordu.
Kobani’nin doğusunda yer alan Tel Abyad, PYD/PKK açısından da oldukça önemliydi. Çünkü Tel Abyad’ın PYD/PKK tarafından işgal edilmesiyle Cizire ve Kobani kantonları arasında coğrafi bağlantı kurulmuş oldu. Bu aşamadan sonra ise Fırat’ın doğusu Afrin ile birleştirilerek Suriye’nin kuzeyinde özerk bir yapı kurulması planlanıyordu.
Koridor Planını Bozan Hamle: Fırat Kalkanı Harekatı
Batı ülkelerinin “bir terör örgütünü başka bir terör örgütü ile yenme” stratejisine rağmen Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bölgede bir terör koridoru kurulmasına asla müsaade etmeyeceğini vurgulamaktaydı. Bu çerçevede, 24 Ağustos 2016 gecesi saat 04:00’da TSK, terör koridorunun tam merkezine kapsamlı bir harekat başlattı. 216 gün süren başarılı harekat neticesinde 2.015 km²’lik alan terör örgütü PYD/PKK’dan temizlendi ve terör örgütünün kantonları birleştirme planı bozulmuş oldu.
Koridora İkinci Darbe: Zeytin Dalı Harekatı
Tüm kamuoyu, Fırat Kalkanı Harekatından sonra sıradaki hedefin Menbiç olacağını tahmin ederken TSK, 20 Ocak 2017’de 17:00 itibariyle Afrin’e yönelik “Zeytin Dalı Harekatı”nı icra etmeye başladı. İlk aşamada 72 savaş uçağının katıldığı operasyonda 113 hedefin 108’i başarıyla imha edildi.
Fırat Kalkanı Harekatı‘nın sona ermesinden tam 295 gün sonra Afrin’e yönelik başlayan harekatta terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı YPG’nin bölgeden tamamen temizlenmesi hedeflendi. Operasyon kapsamında birçoğu Türkiye’nin eğittiği gruplardan oluşan ve 15 bin kişilik gücü olduğu söylenen “Milli Suriye Ordusu” da ön saflarda yer aldı.
Fırat’ın Doğusu İçin Kritik Hedef: Menbiç
2016 yılının Haziran ayında Fırat’ın batısında yer alan Menbiç, ABD’nin lojistik ve mühimmat desteği sağladığı PYD/PKK tarafından işgal edildi.
Fırat Kalkanı Harekatı ile Menbiç’in kuzey ve batısını PYD/PKK’dan temizleyen Türk silahlı Kuvvetleri, ardından Zeytin Dalı Harekatı ile Menbiç’in batısında yer alan Afrin’i de teröristlerden temizledi. Afrin Operasyonundan sonra gözler yeni bir harekat için Menbiç’e çevrildi.
Ancak Türkiye, Menbiç’e yönelik Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarında olduğu gibi bir operasyon başlatmadı. Türkiye ve ABD arasında gerçekleşen diplomatik görüşmeler neticesinde terör örgütünün bölgeden arındırılmasına yönelik bir plan ortaya koyuldu.
Menbiç’te TSK-ABD Ortak Devriye Planı
Türk askeri, 18 Haziran 2018 tarihinde ABD ile varılan mutabakat çerçevesinde kentin dış mahallelerine giriş yaptı. Bazı kaynaklara göre kente giriş yapan Türk silahlı Kuvveleri’ne bağlı birliklere ABD helikopterleri de eşlik etti.
TSK resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada “Daha önce mutabık kalınmış Münbiç Yol Haritası ve Güvenlik Prensipleri doğrultusunda, Fırat Kalkanı Harekât alanı ile Münbiç arasında kalan hatta TSK ve ABD Silahlı Kuvvetleri unsurları tarafından 18 Haziran 2018 tarihinden itibaren bağımsız devriye faaliyetlerine başlanmıştır.” ifadelerine yer verildi.
Bugüne kadar Suriye’nin kuzeyinde toplam 4.000 km²’lik alanı terör örgütlerinden temizleyen Türkiye, sınırlarından 30-40 km derinliğe kadar terör varlığını sona erdirmek istiyordu. Bu kapsamda Menbiç’teki hedef; bölgenin PYD/PKK’dan arındırılması, Menbiç’teki ağır silahların toplanması ve bölge halkının Menbiç yönetimine hakim olması idi.
Fırat’ın Doğusundan Türkiye’ye Saldırılar
Fırat’ın batısında tüm bu gelişmeler yaşanırken ve harekatlar devam ederken Fırat’ın doğusunda yer alan PYD/PKK da Türkiye’ye yönelik tehdidini sürdürüyordu. 19 Mart 2018 günü PYD/PKK kontrolündeki Rasulayn bölgesinden, Şanlıurfa Ceylanpınar’da TSK mevzilerine roketli saldırı gerçekleşti. Teröristlerin saldırısında yaralanan olmadı. Saldırıya anında karşılık veren TSK unsurlarının top atışları sonucunda 18 terörist etkisiz hale getirildi.
Gerçekleşen bu saldırı, Fırat’ın Doğusunu bir kez daha gündeme getirdi. Nehrin batısının TSK tarafından teröristlerden arındırılmasının ardından sıradaki hedefin Fırat’ın Doğusu olduğu anlayan PYD/PKK, 2018 Haziran ayından itibaren Türk silahlı Kuvvetlerinin olası bir harekatına karşı sınır bölgelerinde yeni mevziler inşa etmeye ve nöbet tutmaya başladılar.
Fırat’ın Doğusu Birçok Kez Vuruldu
PYD/PKK’nın son bir yıl içinde gerçekleştirdiği taciz ve saldırılar karşısında anında karşılık veren TSK, 28 Ekim 2018 günü Şanlıurfa ve Gaziantep sınır hattının karşısında yer alan terör mevzilerine operasyona başladı. Topçu birliklerimizin atışları ile Kobani’nin (Ayn el Arab) batısında yer alan Zur Maghar’da bulunan PYD/PKK’ya ait siper ve barınaklar imha edildi.
Geçtiğimiz yıl Fırat’ın doğusunda yer alan Suriye’nin Karakoç Dağı ve Irak’ın Sincar bölgesine 20 savaş uçağıyla operasyon düzenlenmiş ve vurulan terör mevzilerinde 70’e yakın YPG’li terörist etkisiz hale getirilmişti. Daha sonra savaş uçaklarının bombaladığı bölgeleri Amerikan askerleri ziyaret ederek YPG’nin yanında olduklarını ifade eden açıklamalarda bulunmuştu.
Fırat’ın Doğusunun Önemi
Bu başlığı haber dilinden çıkarak yorumlayalım ve Fırat’ın doğusunun ilk önce Suriye için önemine değinelim. Birincisi bu bölge büyük su kaynaklarına ve barajlara sahip. Ortadoğu gibi bir bölgede bu suyun değeri bölge ülkeleri için paha biçilemez. İkincisi bölgede petrol ve doğal gaz kaynakları açısından belki de Suriye’nin başkenti olarak tanımlanabilen Deyri Zor şehri var. Türkiye sınır hattında kaynaklar zengin değil gibi görünse de petrol kuyularının kontrolü için Fırat’ın doğusu çok önemli. Üçüncüsü tarım alanları. Fırat Nehri boyunca verimli tarım arazileri bulunuyor ve bu araziler bölge halkının en önemli geçim kaynaklarından.
Şimdi de bölge ülkeleri açısından “Fırat’ın doğusu neden önemli?” sorusunun cevabını verelim. Türkiye için YPG kontrolündeki bölge ulusal güvenlik meselesi. Suriye sınırının büyük bir hattını oluşturan YPG kontrolündeki Fırat’ın doğusu, Türkiye içerisine sızıp terör eylemi gerçekleştirilmesinin önünü açmak anlamına geliyor. Öte yanda yaklaşık 40 yıl boyunca yüzlerce askerimizi şehit eden PKK’nın ‘devlet’ kurma çalışmasının Türkiye’nin geleceği için hayati bir durum oluşturduğu bir kez daha hatırlatılabilir.
Rusya, İran ve ABD için Fırat’ın Doğusu Neden Önemli?
Rusya için birinci tehdit unsuru YPG değil; bu bölgede örgüte silah sevkiyatı yapan, donatan ve kendi üslerini kuran ABD. Esad rejiminin bir diğer müttefiki İran da ABD üslerini tehdit görüyor. Öte yandan Tahran yönetimi, topraklarında konuşlanan PKK’nın İran yapılanması PJAK ile mücadele ve terör devletinin olası etkileri nedeniyle YPG’nin kurduğu ‘de facto bölge’yi kabul etmeyecektir. Her ne kadar Suriye İç Savaşı boyunca iki taraf herhangi bir çatışmaya girmese de Tahran’ın bu politikası olduğu inkar edilemez.
YPG’yi dört yıldır fiilen destekleyen ABD, kara ordusu olarak sahada kullandığı YPG sayesinde bölgeye kalıcı askeri üsler kurarak yerleşmeyi planlıyor. Kuzey Irak’tan Akdeniz’e uzanan ‘koridor’ projesi ve kurulacak devletin ‘İsrail’in uydu devleti’ olacak iddiası ABD için bölgeyi çok değerli kılıyor.
https://stratejikortak.com/2018/12/firatin-dogusu-harita.html
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.