90’lı yıllarda dünyanın en zengin ülkelerinden sayılan, dünyanın onuncu en zengin petrol yataklarına sahip olan Libya’ya, Arap Baharını vuran ülkelerin çoğu gibi düzensizlik hakim. Diğer Arap ülkelerinden farklı olan Libya (Arap Baharının başlangıcı) 2011 yılında bile, Dünya Bankası listelerinde üst orta gelirli ülkeler arasındaydı.
52 yıllık Kaddafi iktidarı devrildiğinden beri iç savaşın sürdüğü Libya’da, kargaşa ve yönetim eksikliği gibi sorunlar devam ediyor. İkiye bölünmüş durumda olan ülkede, biri Tobruk’ta, diğeri ise Trablus’da olmak üzere iki ayrı yönetim var. Bu durum ülkede karmaşayı eksik bırakmazken, dünyanın da Libya’da ki hangi yönetimi dikkat alacağı ise merak konusu. (‘Batı’ Tobruk yönetimini muhatap alıyor.) Bu çift başlı yönetim ne tesadüftür ki -beklenildiği kadar- petrol üretiminde aksaklığa sebebiyet vermedi. Tıkır tıkır işleyen petrol ticaretini Kaddafi döneminde olduğu gibi Ulusal Petrol Şirketi yapıyor. Bu şirketin muhatabı olarak da Tobruk yönetimi gösteriliyor. Yani Batı böyle istiyor.
Anlayacağınız Libya’da durum diğer bahar ülkeleri gibi, karışık. 2011 yılında Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika’da başlayan gösterilere o dönemde ‘Arap Baharı’ denmişti ama gidişatı gördükçe ‘Winter is Coming!’ demek daha bir anlamlı gibi.
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.