Rusya’nın uluslararası sistemde aktif rol oynamaya başladığı 2008 yılından beri, NATO ve ABD’de tıpkı Soğuk Savaş dönemine benzer şekilde Rusya tehdit olarak görülmeye başlandı. Avrupalı ve Amerikalı uzmanların gözünde NATO ülkesi Türkiye ile arasında kriz yaşayan Rusya savaşabilir öngörüleri yayılmaya başladı.
Aslında Rus uçağının Türkiye’nin hava sahasını ihlal ettiğinde düşürülmesi dikkatleri Türkiye’ye çekmişse de, NATO ve Avrupa için tehdit oluşturan Rusya’nın asıl nüfuz alanı Doğu Avrupa ve Baltık ülkelerinde ki gelişmeler gözardı edilmemelidir. Neden derseniz de, 2015 yılında Rusya Avrupa’daki pek çok ülkenin hava sahasını en az 150 defa ihlal ettiği NATO tarafından açıklanmıştı. Son olarak da İsveç Genelkurmay Başkanı Byden “İsveç, Rusya’nın siyasi hedeflere ulaşmak için askeri gücünü kullanma niyetini ve bölgede kuvvetlerini artırdığı bir ortamda yaşıyor. Diğer yandan NATO da varlığını artırıyor. Baltık Denizi bölgesinde NATO ile Rusya orduları arasında çatışma çıkabilir” dedi.
Rusya’yı Türkiye gibi ülkelerin durduramayacağını, Rusya gibi küresel bir gücü ancak bir küresel güç olan ABD’nin durdurabileceğini tahmin etmek zor olmamalı. Ancak Rusya gibi bir ülkeye savaş açmak hem dünya için hem de savaş açanlar için felaket olacağından, ABD ve NATO askeri bakımından temkinli davranmak zorunda kalıyor. Olması gereken de tabi ki budur. Ancak Rusya’ya Gürcistan işgalinden Suriye’de ki operasyonlarına kadar karşı söylemlerde bulunmaktan bile çekinen ‘büyük güçler’, Rusya’yı askeri olarak değil de ekonomi yoluyla vurmayı amaçlamaktadır.
2. Dünya Savaşı başlamadan önce Hitler’in yayılmacılığını yatıştırma politikasıyla geçiştiren ve sonradan büyük felaketle karşılaşan Avrupa, geçtiğimiz aylarda Rusya’ya yaptırımların süresini de uzatmıştı. Önümüzdeki seneler aslında Suriye’ye göre şekillenecek diye düşünüyorum. Suriye’ye Rusya’nın müdahalesi tüm gelişmeleri sıfırlarken, Avrupa ve ABD’yi de korkuttu. Çünkü Rusya Suriye’den sonra, Karadağ ve Sırbistan gibi ülkeleri Avrupa Birliği çatısı altına almaya çalışan Avrupa ile haşır neşir olacak. Kasımdaki ABD başkanlık seçimleri sistemde bariz değişiklikler olmassa, ABD’nin ve Avrupa’nın Rusya politikasını önemli ölçüde etkileyecektir diye düşünüyorum.
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.