Suriye’de iç savaşın başladığı 2011 yılında ilk olarak ortaya Özgür Suriye Ordusu(ÖSO) çıktı. Batı, ABD, Türkiye ve Suudi Arabistan gibi bölgesel güçlerin desteklediği bu örgüt, aslında Esad rejimine karşı ortak bir cephe oluşturulması için destekleniyordu. Ama burası Ortadoğu, aşiretlerden ideolojik gruplara kadar herkesin silahı var. Zamanla Suriye’de ÖSO içerisinde ki gruplar bağımsız hareket etmeye ve ÖSO çatısı altından dağılmaya başladı. Başka başka örgütler kuruldu, Suriye El Kaidesi El-Nusra, Ahrar-uş Şam vb. Bu dağılmada Suriye’nin kuzeyinde ki Kürt ve Arap bölgelerinde de gerçekleşti. Ama Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Kürt bölgelerinin yönetimi konusunda ortak hareket edilmesi için Kürt gruplarını birleştirme kararı aldı. Bu kararın altında Kürt bölgelerinin savunmasından, yönetilmesine kadar bir çok konu vardı.
Barzani başkanlığında 11 Temmuz 2012’de Erbil‘de bir araya gelen PYD ve 15 Kürt partisi arasında 7 maddelik bir uzlaşma metni imzalandı(Hewler Mutabakatı). Bu toplantıda Suriye Kürt Ulusal Konseyi(ENKS) oluşturuldu. Bu konsey, 24 Temmuz’da da tüm örgüt temsilcilerinin içinde yer aldığı “Kürt Yüksek Konseyi”ni oluşturdu ve bölgeyi bu konseyin yönetmesi kararı alındı. Ancak daha sonra PYD mutabakatı bozarak tek başına hareket etmeye başladı. Bunun üzerine PYD’ye tepki geldi ve PYD yaklaşık iki yıl sonra yeniden başlayan görüşmelerde ihlâl ettiği anlaşmaya yeniden bağlılık bildirdi. Duhok’ta ki bu müzakerelerde, Suriye Kürt Ulusal Konseyi(ENKS) ve Demokratik Halk Hareketi(TEVDEM) heyetlerini bir araya geldi. Taraflar, 22 Ekim 2014’te Mesut Barzani’nin aracılığıyla ‘Duhok Anlaşması’ olarak adlandırılan metni imzaladı. Metinin içeriğinde ortak yönetim, ortak güç ve siyasi birlik konuları vardı. Duhok’ta ki bu anlaşma sonrasında Kürt Yüksek Konseyi kuruldu ve bu konseyin Cenevre’deki Suriye görüşmelerin de Kürtleri temsil etmesi kararlaştırıldı.
ENKS çatısı aslında daha çok Mesut Barzani’ye yakınlığıyla bilinen siyasi partiler yer alıyor. TEV-DEM çatısı altında ise PYD’ye yakınlığıyla bilinen partiler yer alıyor. Duhok’ta ki bu görüşmelerin temelinde ki sıkıntı ise Barzani(KDP) ve Salih Müslim(PYD) arasında ki güç mücadelesiydi.
Günler geçmeye devam ederken PYD Duhok’ta ki anlaşmaya uymadı ve yine bu anlaşmayı feshetti. Bu anlaşmanın içeriğinde Suriye’de siyasi faaliyetlerini sürdüren tüm partilerin katımıyla Rojava yani Suriye’nin kuzeyindeki bölgeler yönetilecekti. Ama böyle olmadı. PYD’nin, Duhok anlaşmasını vakit kazanmak için yaptığı ve herkesi aldattığı yönünde diğer Kürt partilerinden itirazlar yükseldi ki bu bölgeleri sadece PYD güçleri almadı diye Kürt partileri açıklamalarda bulundu.
Aslında Suriye’nin kuzeyinde dair gelişmeleri kısaca şöyle özetleyebiliriz;
PYD ve Suriye Kürt Ulusal Konseyi(ENKS) arasında Barzani’nin himayesinde 2012 Haziran ayında Erbil Anlaşması(Hewler Mutabakatı) yapılmış, Suriye’de ağırlıklı alarak Kürtlerin yaşadığı bölgelerde PYD ve diğer partiler ortak yönetim kurma, silahlı güçlerini de birleştirme kararı almıştı. Ancak bu iki konu üzerindeki anlaşmazlıklar yüzünden Erbil Anlaşması yenilenmesine rağmen hayata geçirilemedi. PYD Ocak 2014’te üç bölgede kanton yönetimi ilan ettikten sonra, diğer partilerin bu bölgelerde faaliyet göstermesine de izin vermedi. Bu partilerin yöneticileri kanton ilanını ‘emrivaki’ olarak tanımladı, üyelerinin bir kısmı Kuzey Irak topraklarına geçmek zorunda kaldı.
PYD’nin tek silahlı güç olduğu bu bölgelerde Barzani yönetimi Suriye’de ki diğer Kürt partilerden savaşçıları 2012 yılında eğitti. Irak’ta eğitilmiş ve sayıları 5 bini aşan ‘Rojavalı Peşmerge’ bulunuyor. Bunların Suriye’ye geçerek bölgeyi koruması üzerine anlaşılmıştı. Hatta Duhok’ta varılan anlaşmaya göre bu askeri güç, ülkeye giriş yapacaktı fakat PYD buna izin vermedi. Barzani’nin bu eğitimi sağlaması, Irak Kürt yönetimi ve PYD arasında gerilime neden olmuştu. Hatta bölgeye giren bazı küçük gruplar PYD güçleri tarafından tutuklanmıştı.
PYD’ye karşı diğer Kürt güçler neden bir şey şey yapamıyor diye sorarsanız da; ABD, PYD ve diğer Kürt grupların birbiriyle çatışmasının IŞİD’le mücadeleyi zaafa uğratacağını düşündüğü için PYD’nin katı tutumlarını görmezden geliyor, hatta destekliyor. Onun içinde diğer Kürt grupları Kuzey Irak’tan gelmiyor yada Kuzey Suriye’de sesini çıkaramıyor.
Suriye’nin kuzeyinde PYD’nin kontrol ettiği bölge |
Türkiye PYD’yi terörist ilan etmeden ve PYD mevzilerini vurmadan önce PYD’ye bakışı neydi?
Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) hem rejimle işbirliğini reddediyor, hem de Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDK) ile birlikte hareket ediyor ve SMDK yönetiminde temsil ediliyor. PYD ise bu ikisine de karşı çıkıyor. Türkiye de PYD’yi muhatap olarak almak için üç şart koşmuştu. Bu üç şart;
PYD’nin Suriye rejimiyle işbirliği yapmaya son vermesi, Suriye muhalefet çatısı altına girmesi ve Türkiye’nin güvenliğini tehdit edecek faaliyetler içinde olmamasıydı.
Kaynak:
http://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/kurt-partileri-rojava-icin-anlasti
http://www.haber7.com/ortadogu/haber/1495169-kurt-partileri-kizdirdi-pyd-herkesi-aldatti
http://www.sivildusunce.com/13538-pyd-kendisini-kurt-veya-suriye-partisi-olarak-ortaya-koymuyor.html
http://aa.com.tr/tr/dunya/suriyedeki-kurt-partiler-anlasti/108479
http://www.aksam.com.tr/yazarlar/barzani-ve-pyd-anlasmasi/haber-268807
http://rudaw.net/turkish/kurdistan/0601201513
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.