Bir Egemenin Emniyet Sibobu: Dış Politika

1752
Yazarlık Başvurusu

Uluslararası Sistem

Uluslararası sistem, çeşitli aktörlerin birbirleri ile kurdukları ilişkiler ağıdır. Uluslararası sistemdeki temel aktörler:

  • Devletler
  • Hükümet dışı aktörler
  • Uluslararası örgütler
  • Ulusaşırı örgütler
  • Çok uluslu şirketlerdir.

Aktörlerin birbirleri ile olan ilişkilerini açıklamakta kullanılan kavramlar ise uluslararası politika ve dış politikadır.

Uluslararası Politika

Uluslararası sistemde egemen devletlerin birbiriyle olan siyasal ilişkilerini inceleyen bilim dalıdır. Uluslararası sistemin güç mücadelesini tarihi süreklilik içinde değişen egemen güçlerin ideolojik, siyasal ve ekonomik taleplerini yansıtır. Uluslararası Politikanın tarihsel gelişimi:

  • 1848 Westphalia Antlaşması
  • 1789 Fransız İhtilali (Bugünkü anlamda ulusal-ulus devletler kuruldu.)
  • 1815 Viyana Kongresi (Uluslararası sistemin kuralları oluştu.)
  • 1919 Milletler Cemiyeti (Uluslararası sistem resmileşti.)
  • 1945 Birleşmiş Milletler
  • 1945-65 Sömürgelerden Çekilme

Uluslararası Politika kavramı yer yer uluslararası ilişkiler ve dış politika kavramlarının yerine kullanılmaktadır. Uluslararası politika, dış politikayı da içeren daha geniş bir anlamda kullanılmasıyla farklılık gösterir. Uluslararası ilişkiler kavramı ise, tümünü içeren daha geniş kapsamlı bir terimdir.

Dış politika, uluslararası siyasal sorunlara bir devletin veya genel olarak devletlerin amaçlan, hedefleri ve davranışları açısından bakar, bir devletin uluslararası sisteme veya diğer devletlere karşı tutumunu inceler. Bu yönüyle dış politika çalışmaları uluslararası politikanın ancak girdilerini oluşturur.

Dış Politika

Dış politika; bir devletin, ulusal çıkarlarının biçimlendirdiği amaçlara ulaşmak için diğer devletlerle ve uluslararası kurumlarla arasında olan diplomatik siyasal, ekonomi ve hukuki ilişkileri kapsayan politikadır. Yani, devletlerin birbirleriyle olan ilişkilerinin yürütülmesi ve ortaya çıkabilecek ihtilafların çözümlenmesidir.

Dış politika, uluslararası siyasal sorunlara bir devletin veya genel olarak devletlerin amaçları, hedefleri ve davranışlar açısından bakar. Kısaca devletlerin güç ve rekabet yarışıdır.

Dış politika millilikten, bağımsızlıktan ve eşitlikten taviz vermeyen temeller üzerine kurulmalıdır.

Nihayetinde, Dış Politika bir karar alma sürecidir. Bu süreci;

  • Konjonktür
  • Ulusal Çevre 
  • Karar Merkezi

Devletlerin Dış Politikanın Amaçları

Bir devletin dış politikası incelenmesi amaçlandığında zihinde canlanan ve göz ardı edilmemesi istenen kavram ulusal çıkardır. Söz konusu kavram, genellikle devletlerin dış politika amaçları ile iç-içe geçmiş bir nitelik gösteren, bir nevi izlenen bir dış politikanın turnusol kağıdı niteliği anlamı taşımaktadır.

Donald Neuchterlein’ın tanımına göre ulusal çıkar ‘‘bir egemen devletin dış çevresini oluşturan diğer egemen devletler ile ilişkili olarak algılanan ihtiyaç ve arzular’’dır.

Tüm devletler, çeşitli davranış yahut davranış arzularını bu kavrama dayandırarak haklı göstermeye çalışmışlar, böylece ulusal çıkar, Mahatma Gandhi’nin Hindistan’da İngiliz yönetimine karşı uyguladığı pasifist politikalardan Adolf Hitler’in lebensraum dediği ve Almanların diğer ülkelerin topraklarını ele geçirmelerini meşru kılan yayılmacı hayat sahası politikasına kadar çeşitli eylemlere bir gerekçe oluşturmuştur.

Varolmaya İlişkin Amaçlar, Güvenlik-Prestij Yelpazesi Üzerindeki Amaçlar, uzun dönemli Jeopolitik ve İdeolojik Amaçlar ve Statükocu ve Emperyalist/Yayılmacı Amaçlar üst başlıklarında Egemenlerin dış politika amaçları sıralanacak olursa;

  • Anavatanın varlığını sürdürmek; J. Holsti, siyasal sınırlarla belirlenmiş bir anavatanın savunulmasının tüm devletlerde ortak olan ‘‘en temel amaç’’ olduğunu söylemektedir.
  • Devletin milli çıkarlarını belirlemek ve korumak
  • Diğer güçler üzerinde nüfuz sahibi olmak
  • Milli çıkarları elde edecek ekonomik, askeri ve siyasi kapasiteyi oluşturmak ve geliştirmek
  • Engelleri aşacak stratejiler geliştirme yetisine sahip olmak
  • Bu süreçleri sürekli gözden geçirmek ve yeni şartlara ayak uydurmak

Devletlerin dış politika amaçlarını başarıya ulaştırması için izleyeceği adımları, yani stratejilerini iyi seçmeleri gerekmektedir.

Devletlerin Dış Politika Stratejileri

Devletler, ister oldukça belirgin bazı dış politika amaçlarını gerçekleştirmeye yönelik faaliyet gösteriyor olsunlar isterse daha çok dışarıdan gelen etkilere tepki niteliğinde bir dış politika izliyor olsunlar, bu tutum ve davranışlarını belirli bazı dış politika stratejileri çerçevesinde gerçekleştirmeye çalışırlar. Bunlar, tarafsızlık, izolasyonizm ve bağlantısızlık stratejileri ile ittifak oluşturma stratejisidir.

a. Tarafsızlık

Tarafsızlık kavramının esas itibarıyla hukuki bir nitelik taşıdığını ve bir devletin, iki veya daha çok devlet arasında çıkmış olan bir savaşta kendini fiili ve hukuki bakımlardan savaş hali dışında tutması ve savaşan devletlerin de onu böyle saymaları anlamındadır. Bu anlamıyla tarafsızcılıktan (neutralism) farklıdır.

Devletlerin dış politika stratejilerinden birisi olarak tarafsızlık bazı durumlarda savaş dışı dönemleri de kapsayabilmektedir. Bu anlamda tarafsızlık askeri ittifaklara katılmama niteliğindedir. Bu eğilim, bir ülkenin dış politikasının ana öğesi olduğunda ise bir daimi tarafsızlık politikasında sözedilebilir.

b. İzolasyonizm (Yalnızcılık)

Holsti’nin tanımına göre, siyasal ve askeri bir strateji olarak izolasyonizm, uluslararası sistem ile ilgili sorunlara alt düzeyde bir katılım, diğer siyasal birimler veya toplumlar ile en alt düzeyde diplomatik veya ticari ilişki ve de diğer devletlere karşı herhangi bir askeri girişimde bulunma veya onlara herhangi bir askeri ayrıcalık tanıma konusunda isteksizlik olarak tanımlanabilir.

Uluslararası ilişkilerde siyasal ve özellikle de ekonomik karşılıklı-bağımlılık olgusunun giderek güç kazanması, günümüzde devletlerin bu türden bir dış politika stratejisi izleyebilmesini zorlaştırmaktadır.

c. Bağlantısızlık

Esas itibarıyla iki kutuplu bir sistemde Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkeleri tarafından benimsenen bu dış politika stratejisi, 2. Dünya Savaşı sonrası dönemde ortaya çıkmıştır. İki kutuplu sistem sonrasında siyasal anlamı zayıflamış, daha çok benzer sosyo-ekonomik tercihleri olan ülkelerin zaman zaman hatırladıkları bir politika tutumuna dönüşmüştür.

Bağlantısızlık Hareketinin Evrimid. İttifak Oluşturma

Devletlerin dış politika stratejileri açısından en çok sözü edilen konulardan birisi de ittifaklardır. Günümüz dünyasında izolasyonist türden bir dış politika stratejisi izleyen ülke oldukça azdır. Daimi tarafsızlık ve tarafsızlaştırılmışlık gibi istisnai nitelikteki durumları da hariç tutarsak, uluslararası sistemde yer alan devletlerin çok büyük bir bölümü dış politikalarını sürdürmekte ittifaklar oluşturma stratejisinden geniş bir biçimde yararlanmaktadırlar.

Devletleri başka devletlerle ittifaklar oluşturmaya iten nedenlerin başında hepsinde ortak olan bir amacın varolmasına karşın öz kaynaklarının, kapasitelerinin bu amaca tek başlarına ulaşabilmekte yetersiz kalması gelmektedir. Bu amaç, statükocu bir nitelik taşıyabileceği gibi yayılmacılığa yönelik de olabilir.

Diğer taraftan, bazı durumlarda devletler belirli bir amaca ulaşmak için öz kaynakları yeterli olsa da bu amaca ulaşma çabalarında yine de başka ülkelerle ittifaklar oluşturmayı tercih edebilirler. Bunun nedeni de, sözkonusu amaca ulaşmanın maliyetini azaltmak yahut süresini kısaltmak veya sözkonusu politikalarına meşruiyet sağlamak veya başka devlet ya da devletleri etki altına almak olabilir.

Devletlerin Dış Politika Araçları

Devletler, yukarıda bahsedilen çeşitli amaçlara ulaşmak için bahsedilen türden stratejiler takip ederlerken bazı dış politika araçlarından yararlanırlar. Bu araçlar genel hatlarıyla şunlardır; siyasal etki araçları, ekonomik etki araçları ve askeri etki araçları.

a. Siyasal Etki Araçları

Siyasal etki araçlarını diplomasi ve propaganda oluşturmaktadır.

Diplomasi: Tarihsel gelişim içerisinde farklı diplomasi biçimleri meydana gelmiştir. Bunlar; Çok taraflı diplomasi, Konferans diplomasi, Parlamenter diplomasi, Zirve diplomasi, Mekik diplomasi, Nükleer diplomasi, Önleyici diplomasi, Sessiz diplomasi, Toplumsal diplomasi

b. Ekonomik Etki Araçları

Ekonomik etki araçları ekonomik önlemler adlı genel başlık altında sıralanmıştır. Bu önlemler Dış Ticarete ilişkin önlemler ve Finansal Önlemlerdir. Dış Ticaret ilişkin önlemler, Boykot, Ambargo ve Ablukadan, Finansal önlemler ise Dış Yardımdan oluşur.

c. Askeri Etki Araçları

Askeri etki araçlarını savaş ve silahlar oluşturmaktadır.

TÜRK DIŞ POLİTİKASININ GENEL ÖZELLİKLERİ

Türk Dış Politikası genel hatları ile statükocu, ittifaklar sistemini benimseyen, Denge politikası güden ve Batı ittifakından yana bir tavır çizmiştir.

Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Ortak Dış Politikası: Güç Dengesi

İkili arasındaki yoğun benzerlikler ve yoğun farklar, bu iki devletin dış politikalarında da kendini aynen göstermiştir.

Her ikisi de varlıklarını iki temel ülke üzerine kurmuşlardır: güç dengesini büyük dikkatle izleyip ondan yararlanarak yaşamak; işgal edilme tehdidi yoksa başka devletlerarasındaki savaşlara girmemek.

Türklerin Denge Politikası

Türk Dış Politikasını Etkileyen Temel Öğeler

Türk dış politikasını etkileyen ve ona bu bazen olumlu bazen olumsuz ama kesinlikle karmaşık nitelikleri kazandıran öğeler şu başlıklar altında ele alınabilir: Tarihsel Boyut, Kültürel Boyut: Türkiye çok yönlü bağlantılar ve kültürlere sahiptir. Bunları Asya, Orta Doğu/İslam ve Batı olarak sınıflandırmak mümkündür. Stratejik Boyut: bu boyut üçe ayrılır: Coğrafi Faktör (Türkiye’nin Jeostratejik Konumu, Türkiye’nin Komşuları, Türkiye’nin Boğazları ), Bölgesel Güvenlik Çemberi ve Dünya Göç Eksenleri. Son temel boyut ise İç Yapısal Boyuttur.

SONUÇ

Devletler, dış politika amaçlarını gerçekleştirmek için belirledikleri stratejide yol alırken, sıklıkla kullanılan dış politika araçlarından olan diplomaside vazgeçilmemesi gereken 2 ilke mevcuttur.

Bunlardan ilki, ister dost ister düşman olsun yahut ister güçlü ister zayıf olsun kısacası her ne statüye sahip olursa olsun diğer tüm devletlerin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesidir. Ulusal çıkarlar yerine kişisel çıkarlar veya bir zümrenin çıkarları doğrultusunda dış politika amacı belirlemek bu ilkenin sıklıkla göz ardı edilmesine neden olur. Bazı özel kılıflar uydurularak söz konusu amaçla hiçbir çıkarı olmayan halktan sağlanan maddi kaynaklar savurulur ve hatta halkın telef edilmesinden de geri durulmaz.

Diğer ilke ise,  başka devletlere zarar vermeden barışçı politikaları esas alma ve amaç edinmedir. Bulduğu her ortamda çığırtkanlık yerine sağduyuyu, hizmet ettirmeyi değil hizmet etmeyi tercih etmiş, günü kurtaran kararlar yerine şimdiyi ve geleceği daha iyi yapacak stratejiler geliştiren liderlerin sıklıkla üzerinde durduğu ilkedir.

Dış politika, bir devlet yönetiminin can damarlarından biridir. Yapılacak en ufak bir hata ya da elde edilecek bir başarı, yalnızca hükümetin kaderini değil koca bir neslin kaderini de etkiler. Bu yüzdendir ki dış politika kişilere göre değişen değil dönemlere ve olaylara göre değişebilendir. Çağlar öncesinden gelen eskimiş ve sabit fikirlere bağlı kalınarak değil sürekli, ulusal çıkarlar doğrultusunda, güncellenen bilgi akışıyla idare edilmelidir.

Çığırtkanlıkla, blöflerle ve halkı manipüle ederek alınan kararlar dış politika da cevap bulmaz ve dün söyleneni bugün inkâr edilmesine sebep olur. Bu durum yarın diyeceklerinize inancı azaltır ve uluslararası sistemde yalnızlaşırsınız. Ekonomik, siyasi ve güvenlik konularında bağımlı bir ülkeyseniz eğer bu durum sonun başlangıcıdır.

Uyuşmazlıkların çözümünde restler yerine etkili diplomasi kullanılarak karşı tarafı baskı altına almak en makul olanıdır. Diplomasi önemli bir iletişim aracıdır. Diplomatik bir hatanın telafisi tavizi de beraberinde getirir. Bu nedenle dış politika yönetimini gelenekleri olan, işinin ehli uzman kadrosu bulunan, bürokrasi engeline takılmadan kendi başına karar alabilen bir kurum gerçekleştirmelidir.

Dış politika yönetiminde, göz ardı edilmeden dikkate alınması dâhilinde, başarıya götürecek prensip: üslupta yumuşak, özde kararlı olmaktır.

Abdullah Özdil

StratejikOrtak.com MİSAFİR YAZAR


KAYNAKÇA

Sönmezoğlu, Faruk, Uluslararası Politika ve Dış Politika Analizi, Der yayınları, s.345-603, 2012, İstanbul

Oran, Baskın, Türk Dış Politikası, İletişim yayınları, Cilt 1, s.18-46, 2001, İstanbul

bilgiyelpazesi.com/egitim_ogretim/konu_anlatimli_dersler/uluslararasi_iliskiler_politika_konu_anlatimlar/dis_politika.asp

enfal.de/sosyalbilimler/u/005.htm

politikakademi.org/2010/11/ds-politika-uluslararas-politika-ve-html/

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

1 Yorum Var

  1. Yüksek düzeyde akademik bilgiyle yazılmış, bilgilendirici ve üslup olarak yerinde bir yazı olmuş. Ve ülke yöneticilerinin işin uzmanı olan kişiler olması gerektiği belirtilmiş. Türkiye’nin ulusal çıkarları doğrultusunda politikalar üretilmesi gerektiği iyice anlatılmış. Bu açıdan gayet yararlı ve bilgilendirici bir yazı olduğunu söyleyebilirim.

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz