Cenevre 4, krize siyasi çözüm arayışında tek taraflı çabalara sahne oldu.
Suriye konulu Cenevre görüşmelerinde Beşşar Esed rejimi ve Rusya, siyasi geçiş sürecini masaya yatırmayı ilk kez kabul etmesine karşın müzakereleri sulandıracak yeni gerekçeler geliştirdi.
Esed rejimi ve muhalefet arasındaki dolaylı görüşmeler, Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde İsviçre’nin Cenevre kentinde 23 Şubat-3 Mart tarihleri arasında gerçekleşti.
BM Suriye Özel Temsilcisi Steffan De Mistura’nın moderatörlüğündeki temas trafiğinde, genel beklentiye uygun olarak, “dönüm noktası” teşkil edecek bir gelişme yaşanmadı.
Görüşmeler, BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla kayda alınan yol haritası çerçevesinde başladı.
2254’ün çizdiği çerçeve, müzakereler neticesinde Suriye’de tam yetkili bir geçiş yönetimi kurulmasını, bu yönetimin anayasayı hazırlamasını, ardından ülkeyi adil seçimlere götürmeyi öngörüyor.
Ancak masada, söz konusu 3 dosyanın aynı anda ele alınması için Mistura ve Moskova yönetimi ısrarcı davrandı.
Ayrıca Esed rejimi, “terörle mücadele”nin 4. konu başlığı olarak eklenmesini istedi.
Muhalefet, ağırlıklı olarak geçiş yönetiminin ele alınması, anayasa ve seçim konularının yüzeysel şekilde değerlendirilmesi kaydıyla bu programa rıza gösterdi.
Terörle mücadele eden asıl tarafın kendileri olduğunu daha net göstermek isteyen muhalifler, gündeminin değiştirilmemesi şartıyla 4. başlığı kabul etti.
Muhalifleri en fazla zorlayan konu, Moskova ve Kahire yönetimlerine yakın olan ve kendilerini muhalif olarak adlandıran grupların BM’ye davet edilmesiydi.
Rejim, gerçek muhalefeti parçalı göstererek “karşımda müzakere edecek muhatap yok” söylemiyle masadan kaçış yollarını denedi. Rusya da iki grubu muhalif olarak kabul ettirip gerçek muhalefeti zayıflatmanın yolunu aradı.
Muhalifler bu taktiğe, Moskova ve Kahire gruplarını tümden reddetmeden, kendi bünyelerine katarak etkisizleştirmeye çalışarak yanıt verdi.
Böylece muhalefet Cenevre’de masadan ayrılan taraf olmama staretejisi izledi. Rejimin sahada artan ateşkes ihlallerini, “Cenevre’yi sabote” çabası olarak görüp, kendini masada kalmaya zorladı.
Türkiye ve ABD
Türkiye, Cenevre 4’te siyasi geçiş sürecinin tartışılmasını sağlamak için rejim dışındaki taraflar üzerinde tüm etkisini kullandı. Sözde muhaliflere masada güçlü rol verilmesi girişimlerini ve görüşme gündeminin değiştirilmesini engellemeye çalıştı. Muhaliflere, masada kalarak rejimi siyasi geçişi görüşmeye zorlamalarını tavsiye etti.
Cenevre’de ABD’nin varlığı hissedilmedi. ABD diplomasisi, Başkan Donald Trump yönetiminin
Suriye siyasetinin halen belirlenmemiş olması nedeniyle pasif bir tutum sergiledi. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Michael Ratney, görüşmelerin “bir şekilde sürdürülmesi”ni teşvik ederek yeni ABD yönetimine zaman kazandırmaya çalıştı.
Cenevre 5’e doğru
Esed rejimi ile destekçileri Rusya ve İran’ın ortak noktası, muhalefeti ve destekçilerini Suriye’de tam yetkili bir geçiş yönetimi yerine “ulusal birlik hükümeti”ne razı etmek. Buna göre, Esed ve yakın çevresinden geri kalan yetkileri kullanan hükümette, bazı bakanlıklar muhaliflere bırakılarak, dünyaya “sorun aşıldı” mesajı verilecek.
Cenevre-5 görüşmelerinde rejimin ve Rusya’nın en fazla üzerinde duracağı konunun “terörle mücadele konsepti” olması bekleniyor. Rejimin, DAEŞ ve Nusra Cephesi dışında, askeri muhalefetin tümünü terörist kabul etmesi durumu içinden çıkılmaz hale getiriyor.
Rusya, askeri muhalefeti kendi içinde tasnif ederek, DAEŞ, Nusra Cephesi ve bazı gruplara karşı askeri muhalefetin savaşmasını amaçlıyor.
Muhalefet ise BMGK’nın terör örgütü kabul ettiği Nusra Cephesi ve ittifak yaptığı bazı gruplarla savaşa girmenin, “kendi gücünü tüketeceği”ni hesaba katıyor. Bunun yerine önceliğin uluslararası koalisyon desteğiyle DAEŞ’e karşı verilmesini istiyor.
Muhalefet, Batı ve Rusya’nın çifte standardından da şikayetçi. İran destekli yabancı grupların da terörist ilan edilmesini ve ülkeden çıkmaya zorlanmasını talep ediyor.
Cenevre 5’te muhalefetin, Moskova ve Kahire yanlısı sözde muhalif unsurların rolünü sınırlamak için de mücadele vermesi gerekecek. Rusya ve rejimin, bu grupların rolünü güçlendirecek girişimlerde bulunması yaygın bir beklenti.
Mistura’nın verdiği bilgiye göre, Cenevre 5’in davetli listesi son görüşmelerdeki katılımcılar olacak. Bunun bir anlamı da Rusya’ya rağmen terör örgütü PYD/PKK’nın çağrılmayacak olması.
Diğer taraftan, Türkiye, Rusya ve İran’ın başını çektiği, ABD’nin de pasif katılım gösterdiği Astana süreci güçlenerek devam edecek.
Son gelişmeler, Cenevre’nin siyasi ve diplomatik yönüyle, Astana’nın da askeri ve güvenlik boyutlarıyla ön plana çıkmasını sağladı.
Mart ayında Cenevre 5 toplanana kadar Astana’da, esir ve tutukların değişimi, ateşkesin güçlendirilmesi ve insani yardım konularının ele alınacağı bir toplantı düzenlenmesi öngörülüyor.
Cenevre 5’in başarısı büyük ölçüde, Astana’dan alınacak ya da alınamayacak sonuçlara bağlı kalacak.
Trump yönetiminin Suriye siyasetinin netleşmesi de Astana ve Cenevre trafiğine hareket katabilir.
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.