Dünyanın herhangi bir yerinde canlı bomba eylemi gerçekleştiğinde ve saldırının üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra insanların aklına ”Teröristler hangi zihniyetle canlı bomba olmayı kabul ediyorlar?” diye bir soru geliyordur. Böyle bir sorunun insanın aklına gelmesinin temel sebebi teröristin kendisini patlattıktan sonra bir kişinin, masum insanların canına kıymasının yanı sıra kendisini parçalara ayırabilecek bir zihniyete sahip olduğuna şahit olmalarıdır (çünkü masum insanları öldürüp kendisini öldürmeyen teröristler de var).
İnsanlar herhangi bir sebep bulamadıklarında daha doğrusu kendilerine mantıklı gelen bir sebep bulamadıklarında kendi kafalarında canlı bomba olmanın sebebini üretmeye başlar. Üretilen sebep kendilerinin hayata bakış açıları, yaşam tarzları, zihin yapıları vb. faktörler tarafından şekilleniyor. Bu şekillenen sebebi bazıları din etrafında topluyorlar ya da toplamaya çalışıyorlar. Fakat etraflıca bir düşünme uğraşına girildiğinde kendilerine dinden bir haklılık çıkarmaya çalışmayan hatta dinlere karşı olan çeşitli terör örgütlerinin olduğunun farkına varılıyor. Peki bir insan neden kendini parçalara ayırmak ister? Bu soru birçok insanın kafasını karıştırmıştır. Ve yukarıdaki faktörlerden dolayı insanlar bu soruya hep kendince mantıklı gelen bir sebep bulacaktır.
Amerikalı siyaset bilimci Robert Pape insanların kendilerini parçalayarak hayatlarına son vermelerinin sebebini kendi mantığına göre düşünmemek için ve insanlarında kendi mantıklarına dayanarak düşünmelerine son vermek için bilimsel bir uğraşın içine giriyor. Robert Pape, Kazanmak için Ölmek adlı kitabında 1980 ile 2003 arasında 315 intihar terörü vakasını incelemiştir. Robert Pape’in bu araştırması, intihar bombalarının %95’nin ulusal özgürlük amacına yönelik olduğunu ortaya çıkarmıştır. Pape, intihar terörizminin dini bir eylemden ziyade laik bir eylem olduğunu söyler. Pape’in araştırmasına göre eylemin ana hedefi yabancı işgalci gücü anavatandan çıkarmaktır. ”İntihar eylemleri yabancı işgaline karşı bir tepkidir.” der Robert Pape.
Günümüzde küreselleşen bir terörizm var. Dünyanın farklı ülkelerinden hatta farklı kıtalarından militana sahip olan terör örgütleri var. Peki dünyanın bir ucundan diğer ucuna bir terör örgütüne katılmak için giden kişi nasıl oluyor da kendisinin doğup büyüdüğü topraklar olmayan topraklar için kendini parçalara ayırabilecek duruma geliyor. Bunun temel sebeplerinden biri de bir insanın inancından, düşüncesinden, etnik aidiyetinden, yaşam tarzından dolayı ”ötekileşmesidir”. Herhangi bir insan nerede inancından, düşüncesinden, etnik aidiyetinden, yaşam tarzından dolayı ötekileşmez? Elbette kendini ait hissettiği yerde. Peki bir insanın kendini ait hissettiği yer neresidir?
Kendi inancından, düşüncesinden, etnik aidiyetinden, yaşam tarzından dolayı ötekileşmediği yer neresiyse insan kendini oraya ait hisseder. O yer neresi ise artık orası kişinin vatanıdır. Çünkü insan kendi vatanında ötekileşmez. Yukarıda sayılan faktörlerden herhangi birinden dolayı bir insan vatanında ötekileşemez. Eğer bir insan bu faktörlerden dolayı ötekileşir ise kendisine ötekileşmeyeceği bir yer arayışına girer. Psikolojik olarak kendini arayış içinde bulur. Çünkü artık buna hazır hale gelmiş olur. Terör örgütleri de insanların bu ötekileşmelerinden dolayı yaşadıkları psikolojilerinden yararlanarak onlara ötekileşmeyecekleri bir vatan sunarlar. Kişiler de kendilerine sunulan yerlerde ötekileşmediklerini anladıklarında artık kendisinin doğup büyüdüğü, atalarının uğruna can verdikleri yerler onlar için bir anlam ifade etmemeye başlar. Çünkü Ötekileşmedikleri yerler artık onların vatanı olmuştur. Robert Pape’in yaptığı bilimsel araştırma da tam burada başlar. Ötekileşmiş kişiler artık kendilerine sunulan yerleri vatan olarak benimsedikten sonra doğup büyüdükleri yerler için değil ötekileşmedikleri yerleri korumaya başlar. Ve bu uğurda kendilerini parçalayacak duruma kadar gelirler.
İntihar eylemlerinin İslam ile ya da herhangi bir dinle ilişkilendirmenin ne kadar saçma bir durum olduğu ortadır aslında. Sadece bunu görmek için etraflıca düşünmek gerekir. Yukarıda belirtilenlerden yola çıkarak intihar eylemlerinin bir fanatizm değil belli bir amaca yönelik bir eylem olduğunu umarım anlatabilmişizdir.
Bazıları için tatmin edici çalışmalar olmayabilir yukarıda belirtilenler. Ama zaten onlar fikirlerinde herhangi bir değişiklik istemiyorlar. Çünkü İslam’ı o şekilde ya da bu şekilde terör ile aynı safta tutmaya çalışacaklar. Zihinlerini bağladıkları yerler onlardan bunu istiyorlar. Hegel, efendi-köle diyalektiğini anlatırken ‘’kölelerin, köle olduklarını anladıkları an, köle olmaktan kurtulabilirler.’’ diyor. Bu kölelerinde bunu anlamaları umuduyla…
Ez cümle ötekileştirmeyin, teröristleştirmeyin!
İsmail Yılmaz*
*Stratejik Ortak misafir yazarı.
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.
Uçaklardan tonlarca bomba atıp sivilleri katletmek intihar saldırılarından daha ağır bir terörizimdir. Genelde medeni ! Ülkelerin, terörizm gruplarından çok çok daha fazla sivil öldürdüğü de istatistiki bir gerçektir. İntihar eylemleri genelde terörizm içerikli olsada istisnai olarak Afganistan benzeri ülkeler de silah eşitliğinin uçurum olduğu anlarda vatanı savunma için tek alternatiftir. Örnek bir ak47 ile tonlarca ağırlıkta bir tankı karşılamaya çalışmak boncuk tabancası ile fil avlamaya benzer. Bazen olaylara böyle bakmak gerekiyor. Tabii değindiğim bu nokta istisnai bir durum ve sivillere yönelik değil.
Güzel bir yazı, tebrik ederim. Çok doğru bir noktaya değindiniz. Ötekileşen hatta bu örgütlerin ekmeğine yağ süren insanlar, hazır yetişmiş militan olarak ta dünyanın öte ucundan kalkıp gelebiliyorlar. Aylarca piskolojik telkinlerden geçmelerine gerek yok. Adam zaten kendini yaşadığı toplumdan ötekileştirmiş ve potansiyel tehlike (kullanabilirlik açısından) olarak kendini hazırlamış
Öncelikle, mükemmel bir yazı çalışması olmuş, yazan arkadaşı canı gönülden tebrik ediyorum. Terörizmin bir yerde etkinliğini gördükleri an insanların aklına hemen hemen çoğu insanın aklına İslami bir terörizm faaliyeti olduğu düşüncesi akla gelmektedir. Bunun İslamla alakası olmadığını İsmail adlı yazar açıkca ve güzelce dile getirmiştir.
1980’den bu yana yabancı işgallerine karşı verilen intihar yollu eylemlerde yine dini duygular on planda. Afganistan filistin irak somali libya yemen bunların hepsinde yabancı müdahalelere gösterilen eylemlerde dini hisler on planda degil miydi?
Güzle yazı olmuş tşk.Zaten görüldüğü gibi teröristler hep sapık sanatlarla uğraşan(müzisyenler,heykeltaraşlar,ressamlar,mimarlar,şarapçılar,dansçılar,şairler,sihirbazlar,tavlacılar) hiç bi ideolojiye tutunamayanlardan çıkıyo fransa gibi sekuler amerika gibi laik ülkelerde terör olayları bunun ispatı ancak kölelikle bağlı hegel gibi bi kafiri referans göstermeniz şeytanın ayartaması bi vesvese olabilir ne yani o zaman mahpuslar tutuklu olduklarını anladıkları an firar edebilirlermi,deliler üşütük olduklarını anladıklarında ayaklanırlar mı,hizmetçiler hizmet ettiklerini anlarlarsa sınıf atlarlar mı görüldüğü gibi mantıksız Tanrının bizi gönülden teslim olan kölesi kabul etmesi dileğiyle, Amin…