Türki dillerden olan Kazakça’nın yazımında 1920’lere kadar Arapça alfabe kullanıyordu. Daha sonra Sovyetler Birliği’nin kararıyla 1940’lara Latin alfabesi kullanıldı. Daha sonra ise Kiril alfabesine geçildi. Halihazırda 42 sembolden oluşan Kiril alfabesi klavyelerdeki tüm tuşların, numaralar dahil, semboller için kullanılmasına neden oluyor. Bu durum özellikle dijital aletlerde elverişsiz oluyor. Önerilen Latin alfabesine sahip klayelerde apostrof kullanımıyla harfleri değiştirebilmek mümkün olacak.
Bakalım Kazakistan’ın dörtte birini oluşturan ve ülkenin kuzeyinde yoğunlaşan Rus nüfusun tepkileri nasıl olacak ve dolayısıyla Rusya’nın.
Türki dilleri konuşan Türkiye, KKTC, Azerbaycan, Türkmenistan ve Özbekistan da Latin alfabesine geçiş yapan ülkelerdendi. Kazakistan’ın da aramıza katılmasıyla Türk devletlerinden Latin alfabesi kullanmayan sadece Kırgızistan kalmış oldu.
Soğuk savaşın bitmesiyle beraber Latin alfabesinin Kiril alfabesine karşı olan üstünlüğü artık daha da güçlendi. Bunda en büyük etken kuşkusuz Sovyetler Birliği’nin dağıtılması oldu.
Bu durum bizlere güç çekişmesi yaşayan kutuplardan birinin zayıf düşmesi halinin alfabe kullanımı üzerinde de etkili olduğunu gösteriyor.
Bu örneklerden yola çıkarak acaba Sovyetler Birliğine yaptığını Çin’e de yapmaya çalışan batının, bunu başarması halinde Uzak doğu alfabelerinin durumu ne olabilir diye düşünmeden edemiyorum. Hali hazırda her Güney Koreli gencin eğitim sistemi yüzünden kendi ismine ek olarak İngilizce bir isim, dolayısıyla Latin harfleriyle uyumlu bir kimlik edindiğini düşünürsek, bu yönde bir endişe yersiz olamaz.
Görünen o ki, ilk gelişen toplumların hem eski hemde gelişme aşamasında sahip oldukları ahlaki kültürel edebi değerleri, küreselleşmeyle birlikte bütün dünya üzerindeki yerel gelenekleri, dilleri, alfabeleri, inançları yıkıp geçiyor. Maalesef bunun önünde hiçbir güç duramıyor.
Muhammed Ali Çalışkan
StratejikOrtak.com MİSAFİR YAZAR
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.
Sayın Nursultan Nazarbayev,devlet yönetiminde deneyim kazandıkça,bazı alanlarda devrimci düzenlemelerin yapılması gerektiğini daha iyi anlıyor.Sahip olduğu TEK ADAM yetkilerini parlamentoya ve diğer bakanlıklara devretmesi de kendi nefsinde devrimci bir dönüşümdür.Alfabe konusunda Azerbaycanlıların yaptığı hataları yapmayıp bizim alfabemize benzemesi çok akıllıca olmuştur.Çünkü bizim alfabemiz,20.yüzyılın,üzerinde en bilimsel çalışmalar yapılarak hazırlanmış alfabesidir.İngilizce,fransızca ve almanca sözcüklerin yazılışlarındaki zorluklardan kendi eğitimcileri bile şikayetçidir.Bu saydığım devletler,tarihsel devrimci niteliklerini yitirdikleri için yazım (imla) kurallarında bile gerekli değişiklikleri yapamıyorlar.Şe sesi için sch kullanmak akıllıca mı?Digital küreselleşme çağında herkesin (Çin,Japonya,Hindistan,Rusya) devrimci alfabeler konusunda çalışmaları gerekiyor.Çince,Japonca öğrenmem için binlerce işareti neden ezberliyeceğim?Bu alfabeler bu devletlerin kültürel zenginliklerinin önünde bir duvar gibi duruyor.Sayın Nazarbayev’in zamanlaması çok yerindedir.Kendilerine başarılar dılerim.
Kazakistan latin alfabesini bünyesindeki ruslar içinde uyarlasın. Madem bu insanlardan kurtulamıyolar, onları Rusyadan koparsınlar.
Süper haber.
Tüm Türklerin birbirini anlayabileceği bir alfabede olması büyük güç katar. Tek bir kütüphane gibi düşünürsek büyük zenginlik!!!