Birleşik Azerbaycan Yolunda Engeller ve Fırsatlar

5845
Yazarlık Başvurusu

Hep dillendirilir, İran’ın ne kadar çok dinli çok mezhepli çok dilli çok felsefeli yapıda olduğu ve bu demografik görünümün iktidarda hangi güç olursa olsun o gücün iktidardaki varlığını her zaman için pamuk ipliğine bağlı hale getirdiği.

Tabi ki bu azınlıkların oranlarını, istikrarsız bir İran isteyen Irkçı, Mezhepçi veya Emperyalist güçler, olduğundan çok daha fazla kabarık göstermeye çalışsa da aslında bu kozmopolitliği göstermek için bu kadar abartılı rakamlara gerek yok.

Elbette 80 milyonluk İran gibi büyük bir coğrafyada herkesin iktidarı pamuk ipliğine bağlıdır ama diğer görüşlere kıyasla bu durumu en az görebileceğimiz kesim şuan iktidarda oturan kesimdir. Çünkü oransal açıdan çeşitliliği en az görülen kutbun çoğunluk tarafında yer alırlar veya buna mecburdurlar.

İşte Birleşik Azerbaycan yolundaki en büyük engelde budur. Şuan iktidarda yer alan kesimin din sayesinde en büyük azınlığı veya azınlıkları uyutması.

Türkçü kesimlerin Turancı emeller yolunda kendileri için en öncelikli adım olarak gördükleri yer Güney Azerbaycan’dır. Çünkü en çok Türkün yaşadığı 3. bölge burasıdır(birincisi Türkiye(55 milyon), ikincisi Özbekistan(25 milyon)). Demografinin yanı sıra jeopolitik konumu ve ayrı yaşayanları birleştirme ihtimali sebepleriyle şuan en öncelikli konumda.

Ayrı yaşayanları birleştirmesinden kastım şu ki; Hem Türkiye’ye hem de Hazar gölüne sınırı olan bir Güney Azerbaycan demek Türkiye’nin Azerbaycan’la sınırdaş olması demektir. Böylece Orta Asya’ya da Hazar gölü üzerinden Geliş gidişlerin kolaylaşmasını, kültürel kaynaşmayı ve ticaretin aktifleşmesini sağlar.

İran İslam Cumhuriyeti şimdiye kadar spekülasyonlara mahal vermemek adına hiçbir demografik veri yayınlamadı. O yüzden hiçbir rakam kesin ve güvenilir değil ama İran’ın genel kanıya göre %20 veya %25’i Türki halklardan meydana geliyor. Bu Türklerin yaklaşık olarak 14 veya 16 milyonu Azeri, 1 veya 2 milyonu Kaşgay, 1 veya 2 milyonu da Türkmenlerden oluşuyor. İşte bu nüfus en büyük fırsat.

Türkmenler Türkmenistan sınırlarında yaşıyorlar ve Çoğunlukla Sünni oldukları için molla rejiminin sistemine en az entegre olmuş halklardanlar. Fakat nüfusları çok az olduğu için sistem karşıtı faaliyetlerde bulunamıyorlar. Türkmenistan ise İran’ı karşısına almaya cesaret edemediğinden sınırlarında yaşayan soydaşları için bir şey yapmıyor veya yapamıyor.

Kaşgay Türkleri ise İran’ın güneyinde küçük bir alanda yaşıyorlar ve tamamen Şii oldukları için sisteme çok iyi entegre olmuşlar maalesef. Olmasalar bile yine İran için sıkıntı değil, çünkü onlarında nüfusları Türkmenler gibi az.

Azeri Türkler ise çok daha karmaşık. Azerilerin Farslardan çok daha dindar olduğu fakat Azerbaycan’ın kuruluşundan bu yana ciddi bir sekülerleşme olduğu düşünülüyor.

Azeriler İran-Irak savaşı(1980-1988) sırasında devrim muhafızlarına aktif katılım göstererek, İran’ın toprak bütünlüğüne ve Humeyni liderliğindeki İslam devrimine bağlılıklarını göstermişlerdi. Daha sonra Azerbaycan’ın kurulması ise bölgede nelere sebep olacağı konusunda soru işaretleri doğuruyordu.

Fakat 1995 yılında Kuzey Azerbaycanlılar ile Güney Azerbaycanlılar arasında çok büyük ve aşılması zor bir farklılık görüldü. O sene savaştan(Karabağ savaşı(1992-1994)) yeni çıkmış toy Azerbaycan, anayasa hazırlıyordu ve anayasaya laiklik ilkesi konulmuştu. Bu durum İran’daki Azeri Şehirlerde protesto gösterilerinin görülmesine sebep oldu. İşte bu ideolojik farklılık Birleşik Azerbaycan yolundaki en büyük ikinci engeli göstermişti. Tabi bu protestolar halkın genel görüşüne aykırı mı yoksa uygun mu bilemiyoruz ama o zamanın şartlarına bakacak olursak gerçekten bölgede ciddi bir muhafazakarlık sorunu olduğu kesin.

Fakat 2006 yılında, karikatür kriziyle başlayan ve rejimin karikatüristleri tutuklamasına kadar devam eden milli isyan süreci ve molla rejiminin polislerinin onlarca ölümle noktalanan sert müdahalesi, artık bölgede bir şeylerin değişmeye başladığını gösteriyordu. Artık bölgedeki başta Güney Azerbaycan Milli Uyanış Hareketi(GAMUH) ve Güney Azerbaycan Türk Hareketi olmak üzere rejim karşıtı pek çok milliyetçi örgüt güçleniyordu.

İran genelinde dini dayatmaların halk nezdinde soğumalara sebep olduğu artık her yerden duyulur oldu. Bu durum rejim karşıtı örgütlere de sempatiyi ve desteği arttırıyor. Molla rejiminden soğumuş bir Azeri gencinin seküler bir güç tarafından yönetilmek istemesi, elbette olası bir iç savaşta Dinci İran’ı değil seküler Azerbaycan’ı tercih etmesine yol açacaktır. Bu yüzden bölge halkının sekülerleşmesi, milliyetçiliğin güçlenmesi için en önemli etkendir.

Tabi ki böyle bir savaşta İran’daki tek cephe Kuzeybatı İran olmayacaktır. Güneydoğu İran’da Sünni Beluciler hali hazırda 6 silahlı örgütle(3’ünün motivasyonu milliyetçilik 3’ünün motivasyonuda Sünnilik) İran’a karşı savaşıyorlar. Bunların milliyetçi olanları çoğunlukla Pakistan’da faaliyet gösterse de olası bir istikrarsızlıkta tabi ki Ağırlıklarını İran’a vereceklerdir ve Pakistan’daki büyük Beluci nüfusu da beraberlerindeki götürmeyi ihmal etmeyeceklerdir.

Milliyetçi olan Beluci örgütlerin şuan için ağırlıklarını Pakistan’a vermiş olmalarının sebebi tabi ki Pakistan’ın istikrarsız bir çökmüş devlet olması ve orada çok daha kalabalık olmaları ama olası bir istikrarsızlıkta İran’ın Pakistan’dan daha zayıf hale gelmesi Belucilerinde odak noktasını değiştirecektir elbette. Bu PKK’nın, ağırlığını Türkiye’ye verirken Suriye savaşının başlamasıyla militan odağını Suriye’ye çevirmesi gibi bir şey.

Ahmed Mewla Ebu Nahz

Çoğunluğu Şii olsa da petrol zengini Güneybatı İran’da küçük bir Arap nüfus mevcut ve Arap milliyetçiliği ile bezenmiş Ahvaz Kurtuluş Hareketi(hareketin lideri Ahmed Mewla Ebu Nahz Hollanda’nın Lahey kentinde kasım 2017’de bir suikast sonucu öldürüldü) bölgede İran’a karşı savaşıyor. Olası bir istikrarsızlıkta körfezde İran’ı karıştırmak isteyen ülkelerin beslemesi ile bu küçük ve pasif örgütün aktifleşeceğini tahmin edebiliyorsunuzdur herhalde. Zaten İran-Irak savaşından en çok etkilenen bölge burasıydı. Çünkü Arap milliyetçisi Baas Partisi yönetimindeki Irak’la yakın ilişkileri olduğu gerekçesiyle ve Saddam’ın savaşın başlarında bu bölgeyi kolayca ele geçirmesinden dolayı, İran yönetimi bölge halkına hep şüpheyle yaklaştı. Halende bu durum devam ediyor. Bölge İran petrolünün çoğunun çıktığı bölge ama en fakir ikinci eyalet. Ayrıca en kurak ve en havası kirli eyalet. Bu durum onlarda bölgelerinin bilerek geri bırakıldığı düşüncesini yerleştiriyor ve tıpkı Azerilerin Azerbaycan’la birleşme istekleri gibi onlarında Irak’la birleşme isteğinde olmasına sebep oluyor. Özellikle bu iki bölgenin futbol takımlarının taraftar gruplarının birbirlerine karşı olan destek sloganları, ortak bir hedef gayesinde oldukları için iki halkın İran sınırları içinde oldukça yakınlaştığını gösteriyor.

Kuzeydoğu İran’a baktığımızda ise Türkmenistan’dan beslenebilecek Sünni Türkmenler acaba Kuzeybatıdaki soydaşlarının mücadelesine sessiz kalırlar mı?

Veee Türklerden sonra en büyük azınlık olan Kürtler; artık nüfusları %10’u geçmiş(yarısı Şii yarısı da Sünni) ve İran’ın en hızlı büyüyen halkı(bu büyüme tıpkı Türkiye’de olduğu gibi İran’da da önemli bir gündem meselesi). İKDP ve PJAK gibi örgütler hali hazırda İran’la şuan silahlı mücadele içindeler ve istikrarsızlığa en çok susamış örgütler bunlar. Üstelik Suriye örneğinden de görüldüğü gibi Kürtler bir ülkedeki savaşa diğer ülkelerinden de aktif katılım gösteriyorlar. Yani Türkiye ve Irak’tan İran’a üst düzey militan sevkiyatı kaçınılmaz. Tabi ki Fars yerleşim bölgeleri ile aralarında Azeri bölgeleri olduğu için sanki Farslardan çok Azerilerle karşılaşırlarmış gibi geliyor. İşte bu Güney Azerbaycanlılar için belki sorun olabilir.

İşte bu patlamaya hazır diğer halklar olası bir krizde en büyük diğer fırsat. Çünkü İran ağırlığını tek bir cepheye veremeyecek ve güçlerini farklı bölgelere dağıtmak zorunda kalacak. Çünkü İran’ın Şeriatı, kavimciliğin önüne geçmekte zorlanıyor. İran, Kavimciliğin pençesinde, hemde kendi dini yorumundan azınlıklarında katılımıyla.

Tabi ki İran’ın eleman konusunda büyük bir avantajı var. Çevre ülkelerden İran’ın dini liderliğine biat etmiş örgütler, kendi yalnızlıklarından korktukları için ağabeylerinin düşmemesi adına kafalarını bu yöne çevireceklerdir elbette. Fakat İran’ın takviye kuvvetleri varsa, Azerilerin de Rusya’da, Azerbaycan’da ve Türkiye’de çok daha geniş bir hinterlandı var. İran kendi inancı için ölebilecek insanları Afganistan’dan Pakistan’dan Irak’tan Hindistan’dan toplayabilir ama Türkiye’de Rusya’da Azerbaycan’da kendi milleti için ölecek, İran’ın kendisinden bile daha kalabalık bir nüfus var.

Muhammed Ali Çalışkan

StratejikOrtak.com MİSAFİR YAZAR

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

67 YORUMLAR

  1. bu bölücülük değil çünkü yeni bir ülke çıkmıyor. irandan alıp azerbaycana veriyorsun tıpkı hatayın suriyeden türkiyeye alınması gibi

  2. azerbaycanın da az sorunu yok.
    türk milliyetçiliğinden dolayı ülkeye soğumuş ve kendini yabancı hisseden halklar var.
    mesela kuzeydeki lezgiler, onlar ayrıca mezhepsel olarakta farklılar, onlar sünni
    güneyde ise talişler var, onlar 90’larda savaştan istifade edip kısa süren bir özerklik bile ilan etmişlerdi
    ve daha da önemlisi azerbaycana rusyayı çekebilecek rus azınlık

  3. Bunu Yazan arkadaş ilk önce Dağlık Karabağ haritasını doğru dürüst göstersin. Sadece Dağlık karabağ haritasını gerçek dışı yapan bir kişidir bu Muhammet Ali Çalışkan… İlk önce Karabağ haritası ve Azerbaycan haritasını doğru göster lütfen. Sonra oradaki Zengazur bölgesini nasıl Azerbaycan dan kopartılarak Anadolu ve Kafkasya Türklerinin bağı kopartılmıştır. Bunları düzelt ve sonra tekrar yaz Ali Çalışkan Bey…..

  4. türk medyası tamemen devletin korkusundan susarken ve hiçbiryerde güney azerbaycan davası konuşulmazken böyle yazılar görmek mutlu ediyor.
    benim için devletin desteğine ihtiyaç yok, nasıl ki bayırbucak türkmenleri için milliyetçi insanlarımız bireysel gönüllü olarak gittiler hatta şehit oldular aynı şekilde irana da gider mücadeleden geri kalmayız
    türk ölümden korkmaz, yüzbinlerce gönüllü anadolu çocuğu gider tahranı yıkar gelir

    • özellikle körfez ülkelerinin bu yönde çalışmaları var
      zaten azerilerde fars karşıtlığı ve türkiye sempatisininde etkisiyle ciddi bir sünnileşme içerisinde
      ama bunlar çok uzun yıllar alan süreçler sabırlı olmak lazım

  5. Hepiniz boş boş konuşuyorsunuz, sürünün içindeki koyunların rengi cinsi önemli değil! sürünün sahibinin ve o sürüyü idare eden çobanların kim olduğu önemli..!
    Gerisi lafı güzaf…

    • Merak etme Türk kimsenin piyonu olmaz. Bir iş yaparken başkasının işine bile gelse yaptığını o başkası için değil kendi için yapar

  6. Çok saçma bir makale böyle ninemin bıyığı olsaydı dedem olurdu gibisinden yazılmış lise kafasında. İran’ı içten yıkmak gerekir. Savaşla uğraşmak kime kazandırır? Halk iyicene bıkmış zaten kürtleri bir taraftan farsları bir taraftan türkleri bir taraftan kaşımak lazım. Tabi sonu esad olayına da dönebilir.

    • içten nasıl yıkılacak ki, kaç kere denendi bu
      günümüz şartlarında bir rejimi dış müdahale olmadan deviremezsiniz
      bak mesela abd ırakta o kadar operasyon yaptı ama askeri müdahale yapmadan saddamı deviremedi
      bak mesela libyaya kaddafi yeniyordu tam son isyancılarda yenilecekken fransa bombardımana başladı ve isyancılar ilerlemeye başladı.

  7. biz irani bolursek chok daha ireliye gideriz..bu bolumun tek yolu sozlesherek bir anin icherisinde iranla harba girmek.iran dediyiniz boyuk guchlerin elinde bir kurqu..pakistan ,turkiye,turkmenistan ve arab olkelerinide bu ishe katmayi basharirsak bu ish olur gibi gorukuyor…amma unutmayaq bu gorunduyu gibi deyil.bu ish bash verirse boyuk guchler ermenistana destek saqlayaraq,,,hindistani pakistan uzerine kishkirtarak kurtleri daha fazla destekleyerek bu oyunu bozacaklar…inanin 5000 yillik dunya idarechileri her sheyi bilerek karmashik etmishlerki sonucunu kendileri belirlesinler…p.s…bu coqrafiyanin duzeni iranin bolunmesi demek. her shey guzel olacak demek istersek bunu etme yolunda chabalamamiz lazim…bunu edersek boyuk guchler ile sine sineye durariz…biz birlikde daha guclu oluruz..inshaallah

  8. Artık ey milleti merhume, sabah oldu uyan !
    Sana az geldi ezanlar, diye ötsün mü bu çan?
    Ne Kürtlük, ne de Türklük kalacak aç gözünü !
    Dinle Peygamber-i Zişanın İlahi sözünü.

    Veriniz başbaşa; zira sonu hüsranı mübin,
    Ne hükümet kalıyor ortada, billahi ne din !
    “Medeniyet !” size çoktan beridir diş biliyor;
    Evvela parçalamak, sonra da yutmak diliyor.

    Ne bu şuride siyaset, ne bu fasid dava?
    Görmüyor gittiği yanlış yolu, zannım, çoğunuz…
    Size rehberlik eden haydudu artık kovunuz!
    Bunu benden duydunuz, ben ki evet, Arnavudum…

    Başka birşey diyemem… İşte perişan yurdum!…

    Mehmet Akif Ersoy

  9. türkün sayısının ne kadar olduğunun hiç bir önemi yoktur
    tarihte az adamla çok düşmanı yendiğimiz çok görülmüştür
    boş boş tartışmanın faydası yok

  10. Türkler, dünyada emsalsiz ve bilinen tarih içerisinde sahneden hiç inmeyen bir ırk. Tarihte yer ve mekan bakımından ençok zorlanan toplumlardan birisi olmamıza rağmen,Türk ismi ile tarihte birçok kavime örnek olabilmişiz. Ancak toplumsal ahlak ve dürüstlük vasıflarımızı birçok yabancı toplumlar çok iyi kullanarak Türkleri gerek birbirlerine düşürerek veya parçalıyarak büyük bir coğrafya üzerinde biribirinden ayrı dil ,din ve değişik yaşam şekilleri oluşturmuş topluluklar haline dönüştürebilmişlerdir. Günümüzde dahi ayni dili konuşup değişik dini mezhep ileri sürülerek veya değişik toplum etkileri altında kalarak kendi asıllarına yabancılaşmaktadırlar. Bu gün yaşamakta olduğumuz üç kıta üzerinde yaklaşık 400-450 milyon Türk varken biz Türküz diyebilen ancak 100-150 milyon Türk bulunmaktadır,bizleri bu hale getiren nedenler arasında yaşam koşulları yanında dost görünen yabancı kavimlerın (or.Soviyetler Birliği) acımasızca saldırılarına uğradığımızdan bölünmüş toplumlar haline geldik. Bölünmüş toplumlar bölenlerin etisinde kaldıkları için uzun süre bu toplumların birleşmesi TURAN gibi hayal olarak görülmektedir,ANCAK belki biz göremeyiz ama bir gün bu ayrılık bitecek ve Türkler gerçekten TÜRK CUMHURİYETLER BİRLİĞİNİ oluşturacaklardır.

      • yalniz chinde 35 milyon.iran azebaycani 35 milyon.iranda diger turkler 7 milyon.rusiya nufusunun 40 milyonu turkler(rusiyanin topraklarinin 60 faizi turk yurtlari ve orada yashayan turkden korkarak farkli ism ile adlandirilmish turk milletleri)..azerbaycanda 8 milyon.turkiyede 55 milyon.orta asiyada 50 milyon.avropada 40 milyon..200 milyonun uzerinde olduqu kesin..dunyada sadece besh millet 100 milyon uzerinde .onlardan birisi turk milleti..bunu ben diyil statistik veriyor

          • Rusyada 40 milyona yakın var, o doğru. Ama Avrupa’da 40 milyon yok. Bu arada asimile olan Türk, asimile ettiklerinden kat be kat fazladır. Bunu Araplar, Çinliler, Hintliler, Ruslar ve Farslar da bilir ve söylerler. Misal bir Rus atasözünde der ki Bir Rusu sıkıca keselersen altından Tatar çıkar. Örneğin Rus Kossakları devşirilmiş Türklerdir mesela.

  11. Sayın Hocam. Güney Azerbaycandan olan Hocaların bilgilerine ve bizim ilmi-statistik araştırmalarımıza göre, İranın toplam nüfusunun (75 milyon 149 bin 669 (2011 yıl)) yüzde 40 faizi (30 milyon) azerbaycan türklerinden oluşur. Bu nufusun 20 milyonu Güney Azerbaycan bölgelerinde (Doğu Azerbaycan, Batı Azerbaycan,Ardebil, Zencan ostanlarında), 6 milyon Tehranda, 4 milyon nufus ise İranın diger bölgelerinde yaşıyorlar. Aynı zamanda 30 milyon azeri nufusundan başka 5 milyon civarında da türkmanlar, kaşkaylar, avşarlar, türkmenler yaşıyorlar. toplam 35 milyon. Bizim Azerbaycan da yaptığımız akademik araştırmaların sonuçuna göre, İran nufusunun 35 milyonu türklerden oluşur. Bu araştırmalarda İranda yaşayan bilim adamlarının görüşleri ve bilgileri dikkata alınmıştır. Teşekkür ederim. Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi. Doç.Dr.Mübariz Ağalarlı

  12. iranın hinterlandı daha geniş zaten türkiyenin alevi nüfusuda fazla ondan dolayı çekince var.
    zaten türkiye bu mevzuda tarafsızdır daha geçenki isyanda türk şehirlerindeki kalkışmalara karşı çıkıp oralardaki milliyetçileri dizginledi
    türkiyenin desteğide olmadan bu iş asla olmaz azerbaycan tek başına destekleyemez

  13. Türkiyede kürt nüfus şehirlere göre hesap etsen bile 9 milyonu geçmiyor sen kalkmışsın 55 milyon türk var diyorsun D: Bu ülkede nereden baksan 60-65 milyon türk var.

      • Kütük nüfus sonuçları? İsterseniz paylaşabilirim. Etnik kırılım mevcut değil zaten ama yerleşim yerine göre dağılım sizi hayal kırıklığına uğratabilir.

      • Sayın Hocam. Güney Azerbaycandan olan Hocaların bilgilerine ve bizim ilmi-statistik aratırmalarımıza göre, İranın toplam nüfusunun (75 milyon 149 bin 669 (2011 yıl)) yüzde 40 faizi (30 milyon) azerbaycan türklerinden oluşur. Bu nufusun 20 milyonu Güney Azerbaycan bölgelerinde (Doğu Azerbaycan, Batı Azerbaycan,Ardebil, Zencan ostanlarında), 6 milyon Tehranda, 4 milyon nufus ise İranın diger bölgelerinde yaşıyorlar. Aynı zamanda 30 milyon azeri nufusundan başka 5 milyon civarında da türkmanlar, kaşkaylar, avşarlar, türkmenler yaşıyorlar. toplam 35 milyon. Bizim Azerbaycan da yaptığımız akademik araştırmaların sonuçuna göre, İran nufusunun 35 milyonu türklerden oluşur. Teşekkür ederim. Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi. Doç.Dr.Mübariz Ağalarlı

          • Tahran tarihî Rey şehri olup Büyük Selçuklu’nun taht şehridir. Çoğunluğu Türk’tür. Anlaşılan o ki Türk’e karşı ırkçı bir kininiz mevcut üşenmeden bu yazıya bir sürü muhalif yorum yazmışsınız.

  14. Türkiye de 55 Milyon Türk mü yaşıyor? Bu veriyi nereden aldınız acaba? Türkiye nüfusunun tahmini kabul edilen Türk nüfusu 63 milyon civarıdır. Doğu illerini tamamı ile Kürt saysan İstanbul’dan 1 Milyon katsan yine bu sayıya ulaşamıyorsun.

    Türkiye’deki etnik kökenler: Türk % 86.21 Kürt % 8.36 Çerkez % 2.14 Arap % 1.63 Zaza % 0.53 Laz % 0.02 Diğer % 1

    • çok bile söylemiş ülke nüfusu 80 milyon
      20 milyon kürt (zazalar dahil)
      5 milyon arap (suriyeliler hariç)
      1,5 milyon boşnak
      2 milyon arnavut
      2 milyon çerkes
      1 milyon gayrimüslim (gürcü,ermeni,rum,süryani,ezidi,yahudi)
      1 milyon çingene
      0,5 milyon pomak
      diğer ufak halkalarıda çıkarsan 50 milyon bile etmiyor

      not: istanbul en çok kürdün yaşadığı ildir

      • Yok artık, ya saymayı bilmiyorsunuz ya da önyargılısınız. CIA bile Türkiye’deki Türk oranına % 83 demekte ki bu 81 milyon nüfusta 67,5 milyon Türk demektir. % 11 Kürt ve Zaza diyor ki bu da 9 milyon Kürt ve Zaza demektir. Geri kalanlar içinse %6 demekte ki bunun ağırlığı Arap. Genellikle azınlık hesabına girenlerin çok es geçtiği konulardan biri, bir kişinin birden fazla etnik kökene aynı anda aidiyeti olmasıdır. Bu durum özellikle farklı etniklikler arasında sıkça gözükür. Yani Kürt-Zaza, Kürt-Arap, Çerkes, Boşak, Çerkes-Arnavut, Arnavut, Boşnak vs. gibi. Ayrıca farklı dili siyasetiyle özdeşleşen siyaseten aktif ve etnisite dayanışmasına sahip etnik gruplar her zaman olduklarından daha “görünür”dürler; bu nedenle oldukların çokmuş gibi gözükürler.

        Dediğiniz sayıları çürütmek çok kolay; örneğin en basitinden gayrı müslimler din hanesinden kolayca ayrıştırılır durumda ve Türkiyede vatandaş olan (yani nüfusa dahil olan) toplam 270 bin ila 300 bin gayrı müslim var ve bunun büyük kısmı Ermeni’dir. Araplar yaklaşık 2-2,5 milyondur; bunu sadece yoğun yaşadıkları illerin nüfuslarından bile kolayca çıkarabilirsiniz. Vs. Vs.

        Sanırım bir etnik önyargınız var. Ondan dolayı bu tip yorumlar yapıyorsunuz. Ama burası az çok veriye dayalı makalelerin paylaşıldığı bir ortam.

          • Ne alakası var;sizin mantığınıza göre örneğin Kuzey İrlandada İrlandalı yok demesi lazım CIA’nın, çünkü hepsi İngilizce konuşuyor,sadece mezhep farkı var. Ama çatır çatır söylüyor İrlandalı nüfusu. CIA’nın belirttiği nüfus istatistiklerinin en belirgin tarafı azınlıkların nüfuslarının abartılı gösterimidir. Konuşulan dile kalırsa iş, sizin en Kürt saydığınız bir iki vilayet hariç Türkiye’deki Kürt ve diğer etnik grupların tamamı günlük hayatında bile Türkçe’yi kullanıyor. O hesaptan bakılırsa Avrupalıların çalışmalarına göre Türkiye nüfusunun % 93 ila 95’i aile arasında bile Türkçe konuşuyor. Kendinizi kandırmayın.

        • Kütük sonuçlarına bakınca Kürt nüfus zaten Anlaşılıyor. Doğu’da yaşayanların hepsi kürt değil. Urfa’nın en az %40 arap, %20′ si Türkmen ( karakeçililer ve Türkan aşireti dahil), Adıyaman’ın %40’ı Türk (ağırlıklı Batı ilçeleri ve merkez), Mardin %30 arap, Van %20 Türk (Erciş ve Çevresi), Bitlis %25 Türk ( Ahlat, Adilcevaz ve kısmen merkez), Muş %25 Türk veya arap (Hasköy), Iğdır %55 Türk, Diyarbakır’ın yerli nüfusu Türkmen olup asimilasyonlar bu nüfus %10’a düşmüştür. Siirt %40 Araptır. Tabii bu verdiğim nüfus Türkiye de farklı illerde yaşayan ve o ilin nüfusuna Kayıtlı bulunan Kişilerin oranıdır. Terör nedeni ile örneğin Mardin ve Siirt Arapları ağırlıklı büyük Şehirlerde yaşamaktadır. Aynı şekilde Van da ki Türk nüfus baskı nedeni ile Batıya göçmeye devam etmektedir. Kısaca bugün Kürt nüfusun ağırlıklı yaşadığı coğrafyanın Kütük nüfusu 12 milyon civarıdır fakat bu nüfusun 1/3 arap ya da Türk kökenlidir. Kürtler’in azınlıkta olduğu Doğu illerindeki nüfusla birlikte güncel nüfusu 11 bilemedin 12 milyondur. Bu nüfusunda bir bölümü asimile olmuş Türkmenler, Araplar ve ermenilerdir.

          • yıllardır dilini konuşması yasak olan insanların asimilasyon yaptığını iddia etmen ne kadar tutarsızca attığını gösteriyor
            bu ülkede asimilasyona en çok maruz kalan azınlıklar oldu
            ben kürdüm demek hapse girme sebebiydi sen gelmiş kürtlerin çoğu asimile olmuş diğer halklar diyorsun
            asıl türklerin çoğu kendini türk zanneden insanlar hiçbiri birbirine benzemiyor

      • 7 kuşak pomak’ım ve atalarımın çocuğunu balkan, çanakkale ve kurtuluş savaşlarında kaybettim. Kimse beni bu ülkede azınlık olarak gösteremez ve yorumunda dahi bahsedemez. Dağı eritip yer yüzüne çıkan ilk Türk ne kadar Türkse ben de o kadar Türküm Allahına kadar Türk çocuğuyum ve yakınen bildiğim tüm Pomaklarda aynen bu şekilde. İncik cincik ırk ayrımı yapacağına o bahsettiğin ırklardan hangisi ne şekilde düşünüyor onu göz önünde bulundur. Ve Herkes biliyor ki o bahsettiğin ırkların hepsi Türkiye cumhuriyeti devletine ait, en az benim kadar vatanını milletini seven insanlar. Türkiye’deki tek ayrılıkçı grup kürtlerden (bazı kesimler hariç) oluşuyor.

          • Asimile mi? Güldürdün. Asimile olsam Pomağım demezdim, bunu ya unutmuş ya da inkar ediyor olurdum. Her neyse, bizim memlekette derinliği kavranamamış, çokta yerinde bir laf vardır bilir misin?
            Ne mutlu Türk’üm diyene!

      • Bezgin hanım /bey,
        Size göre
        Türkiye’de 100 milyon kürt, 80 milyon ermeni, 90 milyon Rum, 50 milyon Arap, birkaç bin de türkçe konuşan ama aslı Türk olmayan halk var. Sizin gönlünüzden geçip diyemediğinizi ben diyorum. Hatta bu memlekete Türkiye ismini 11. Asırda Avrupalılar değil, 20. Asrın başında birkaç Türk siyasi verdi.

  15. türkler ne zaman turancılık yapıp genişlemeye çalışsa kaybedip daha da küçüldüler
    bakın 1. dünya savaşına, turan hayalleri kabus oldu daha fazla toprak kaybettiniz
    boşuna uğraşmayın sizin gücünüz buna yetmez, daha da küçülürsünüz

    • Merhabalar,
      Bengin bey veya hanım, tespitiniz ayrı bir konu ama “siz” dediğiniz için merak ettim: Biz Türksek siz kim olarak tanımlıyorsunuz kendinizi? Sadece yorumlarınızla alakalı olarak merak ettim. Bengin adı bayağı özTürkçe gibi duruyor da.

        • Bence çok destekli bir iddia değil bu dediğiniz (yaygınlık kısmı için değil köken bağı için söylüyorum); isim köken olarak eski Türkçeden geliyor olma ihtimali çok yüksek gözüküyor, Bengi Orta Asyadan bu tarafa sonsuz, ebedi anlamında kullanılmış bir kelimedir. Bengin de bunun türevi olsa gerek.

    • sen ve senin gibi milli şuurdan yoksun kimseler damarlarında ki asil kanın farkında olmadığından gücünün etkisini idrak edemezler ve amaçları hayal olarak lanse ederler
      yazık…!

    • Yeni bir devlet kurmayacaz ki. Irandan alıp azerbaycana verecez.
      Sen şimdi kıbrıs barış harekatinida bölücülük olarak goruyorsundur kesin?

  16. Azerbaycan Türkü vekiller 35-40 milyon diyor ve İran’ın nüfusunun %50’si diyorlar ve bu rakamlar elbetteki abartı içeriyor. Ancak yukarıdaki rakamlar da İran resmi kaynaklarının (resmi derken Fars kökenli ülke yöneticilerini kastediyorum) telaffuz ettikleri rakamlara göre bile çok düşük. O nedenle belirtmek istedim. Bildiğiniz üzere İran’ın son döneminin önde gelen siyasi kişiliklerinden Hamaney ve Ahmedinecad bile Azerbaycan Türküdür (Yukarıda bahsettiğim şehirlilerden).

  17. Merhabalar,
    Öncelikle makale için teşekkürler. Dikkatimi çeken bir kaç noktada katkıda bulunmak istedim.

    Türk asıllı etnik grupların nüfus rakamlarında verdiğiniz miktarlar, İran yönetiminin resmi ağızlarının dile getirdiği rakamların bile altında. Muhtemelen çok eski istatistikleri temel alarak verilmiş bir tahmini kullanmışsınız. İran nüfusu şu an 82 milyon; resmi İran söyleminde bu nüfusun tam yarısının Fars, geri kalanın yarısının Azerbaycanlı Türk olduğu söylenir. Türkmenler ve Şiraz Türkmenleri (Kaşgaylar) bu sayıya dahil edilmez; Kürtler, Beluclar ve Araplar gibi diğer unsurlarla beraber sayılır. Rejimin başındakilerin belirttiği rakamlara göre hesaplanırsa, İranda yaklaşık 20 milyon Azerbaycan Türkü mevcuttur. Ağırlıklı olarak Meşhed ve çevresinde yaşayan Türkmenler ile Şiraz ve çevresinde yaşayan Kaşgayların ise toplamda 5-6 milyon kadar oldukları tahmin ediliyor (yeni rejime yakın çevrelerce), 6 milyon Kürtten bahsediliyor (ki siz enteresan bir şekilde Kürtlerin sayısını yüksek gösterip 10 milyonu geçkin demişsiniz; çok zor), Beluclar, Araplar ve çok az miktardaki gayrımüslimler ise toplamda yaklaşık 8 milyon kadarlar (İran rejiminin başındakilerin çeşitli zamanlarda belirttiği rakam ve oranlara göre). 42 milyon da Fars oluyor bu durumda.

    Lakin İran’a ilişkin çalışma yapan kişi ve kuruluşların ortak tespiti İran’daki Azerbaycan Türkü sayısının bu sayının çok üstünde olduğu (bazıları 35-36 milyon bile diyor); diğer etnik grupların sayısının da burada belirtilenlerden bir miktar daha üstte (mesela Kürtler için 7.5- 8 deniyor). Tabii bu hesapla Farslar aslında etnik olarak Azerbaycan Türklerinden daha nüfusa sahip ikinci sıradaki bir etnik grup (% 30a yakın diyenler var). Aradaki farklılığın temelde büyükşehirlerde özellikle Tahran’da yaşayan ve günlük hayatta çoğunlukla Farsça kullanıp evde Azerbaycan Türkçesi konuşan oldukça geniş bir kesimden kaynaklandığı belirtiliyor; bu da doğal, çünkü İran’ı uzun dönem boyunca yönetmelerine rağmen Türklerin idari ve sosyal işler için kullandıkları dil Farsça idi (Selçuklu döneminde bile).

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz