Hindistan’da Hâlâ Süren Kast Sistemi ve Paryalar

163050
Yazarlık Başvurusu

Hindistan deyince aklımıza gelen kast sistemi 1975’te kaldırıldı ama, Bollywood filmlerinde de sıkça rastladığımız gibi hâlâ ülkenin çoğunluğunu oluşturan kırsal kesimlerde bu sistem uygulanıyor. Yazıda kast sisteminin ana tabakalarını ve bu tabakalara(sınıfa) bağlı gruplar hakkında bilgi vermekle birlikte, kast sistemi içerisindeki yasakları aktarmaya çalışacağım.

Kast Sistemindeki Sınıflar/Tabakalar

‘Kast sistemi nedir?’ sorusu özü itibariyle Varna ve Jati olarak tanımlanabilir. Varna kastın en üst tabakalarını ifade ederken, Jatiler ise Varnaların kendi içinde alt tabakalara ayrılmasına denir. Kast’lar büyüklüğü itibariyle kendi içinde şubelere(Jatiler) ayrılmaktadır ve kast içinde ‘yükseklik ve asalet’ bakımından ‘kademeli’ bir zincir söz konusudur. Hinduizm inançlarında kast sisteminde sınıflandırma ritüel saflık ve meslek durumları ölçüt alınarak yapılmaktadır. Zenginliğine göre sınıflandırma bulunmamaktadır. Yani bir çocuk doğduğunda hangi kasttan ise ölene kadar o kast içerisinde yer alır.

Hindistan'daki Kast Sistemi
Hindistan’daki Kast Sistemi

Kast ilkesini ayakta tutan en önemli etmen “varna”  öğretisidir. Varna öğretisi tüm insanların doğuştan şu dört kasta ayrıldığını savunur:

  1. Brahmanlar
  2. Ksatriyalar
  3. Vaisyalar
  4. Sudralar

Brahmanlar (Brahmin)

En üst sınıf olan ve 20 yıl eğitim gören Brahmanlar, kendi kutsal kitapları olan Veda’ları (hintlilerin tanrılarına hitaben söylenen dua ve yakarışlardan oluşan kutsal şiirleri) incelemek, yorumlamak ve kendi dinlerinin eğitim ve öğretim işleriyle uğraşmakla görevlidir. Brahman ve Kshatriya sınıflarına mensup gençlere dinin esaslarını öğretir. 30-35 yıl sonra öğretmenliği bırakır ve inzivaya çekilir. Bu inziva ile de kendisini felsefi ve dini düşüncelere  verir. Brahman’ların başlıca görevleri ise kurban ayinlerini idare etmektir; kutsal metinleri korumak ve dini ayinleri icrâ etmektir. (Din adamlarıdır)

Ksatriyalar (Kshatriya)

Önemli asker ve yöneticilerden olan Ksatriyalar, Brahman dininin akidelerine göre Kshatriya sınıfı Brahman sınıfının himayesi olmaksızın refah ve mutluluk bulamaz. Brahmanlarda Kshatriyasız yükselemez. Bütün subay ve komutanlar, askeri ve yönetici memurlar bu sınıftan çıkar. Genel itibariyle rütbeli askerler, zenginler, büyük tüccarlar, büyük toprak sahipleridirler.

Vayşiya (Vaishya-Vaisyalar)

Vaishya ziraat ve ticaretle uğraşan sınıftır. Bütün üretim ve mübadele işleri bu sınıfın elindedir. Ekonomik hayatı bu sınıf yönetir. Bu sınıfın vazifesi, ziraatle ve ticaretle uğraşmak, hayvan yetiştirmek, sadaka vermek, ilahlara kurban sunmak ve kutsal kitapları okumaktır. Genel olarak orta halli tüccarlar, orta büyüklükte toprak sahibi olanlar.

Sudralar (Sudras)

En ağır işleri görmekle yükümlü olan ve kast sisteminin en altındaki Sudralar, bütün yaşamı boyunca kendisinden yukarıda olan üç kast mensupları için çalışmak zorunda olduğu kabul edilir. Bunlar haklardan yoksun, durumları esirden çok az farklı mazlum bir sınıftır ve genellikle ‘köle’ olarak tabir edilir. Bu kasta karşı din adına yüksek kastlar tarafından yapılan zulüm ve gadrin her türlüsü meşru sayılır(dı). Genel olarak köylüler ve lağım gibi pis işlerle uğraşanlar bu sınıftadırlar.

Hindistan'da en düşük kast üyesi bir Sudra, çöplükte yıkanıyor.
Hindistan’da en düşük kast üyesi bir Sudra, çöplükte yıkanıyor. (Görsel: AP)

İnanca göre, Brahmanlar Brahma’nın ağzından, kşatriyalar kollarından, vayşiyalar bacak ve sudralar da ayaklarından yaratılmıştır. Hinduların mukaddes kitapları Manu der ki: “Brahman saadet, kşatriya kudret, vayşiya servet ve sudra da itaati ifade eder”.

Peki ya Paryalar?!

Kast-dışı, ‘Aşağılık’ Olarak Tanımlanan Paryalar

Yukarıdaki pramitte de gösterildiği gibi insanlığın en aşağı tabakası olarak gösterilen bu insanlar, ‘kast’a bile dahil edilmez, yani kast-dışı sınıf olarak görülmektedirler. Fiziki anlamda dokunulmaması gereken kişiler olduğu için de Paryalara aynı zamanda ‘Dokunulmazlar’ da denir. Kast sisteminde en aşağıda Sudralar yer alır ama kasta dahi alınmayan insanlara  -Hinduların kutsal metni- Manu Yasalarına (Code of Manu) göre Parya denir ve bu insanlar hukuki olarak tanınmamaktadırlar.

Paryalar, hukuki ve toplumsal bakımdan en mazlum, en mağdur sınıftır. Sudralar, toplumsal mevkileri çok aşağı olmakla beraber hukuk tarafından tanınmış bir sınıftır ve dolayısıyla toplumsal mevki sıralamasında bir yeri vardır. Ancak Paryalar tamamiyle hukuk dışında kalan bir sınıftır. Manu Yasalarına (Code of Manu) göre Paryalar;

  • Köy ve kasaba dışında oturmalıdırlar.
  • Eşek ve köpekten başka hayvana sahip olamazlar.
  • Sadece ölülerden kalan elbiseleri giyebilirler.
  • Kırık kap dışından kap kullanamazlar.
  • Geceleri şehir ve köylerde dolaşamazlar.
  • Gündüz iş için kentlere geldikleri zaman üzerlerinde Parya olduklarını gösteren simge vb. şeylerle dolaşmaları gerekir.
  • Kimsesizlerin cenazelerini kaldırmakta Paryaların görevidir. Kast sistemi içerisinde bulunan kimseye dokunamazlar.
  • Paryalar diğer kastların yapmak istemedikleri kötü işlerden sorumlu olduğu bilinir.

Çoğu kıta yerlilerin soyundan olan Paryaların Hindistan nüfusundaki yeri muazzam derecede fazla. Batı dünyasının ‘Dalitler’ dediği Paryalar, Hindistan’da 200 milyonu aşmış durumda.

Hindistan’ın kurucu lideri Gandhi’nin paryaların yaşam koşullarını iyileştirmek için 21 günlük kişisel arınma orucu tuttuğu da bilinmektedir ki Gandi’nin girişimiyle Hint hükümeti parya statüsünü yıkmıştı.

Kast Kuralları Hakkında Bilgi ve Yasaklar

  • Bir Hindu kendisinden aşağı kasttan birisiyle sofraya oturup yemek yiyemez. Hatta alt kasttan birinin pişirdiği yemeği de yemesi yasaktır. Bu sebeple günümüzde zengin Hindliler, umumiyetle yemeğini herkesin yiyebildiği Brahman sınıfından aşçı tutarlar.
  • Her kastın kendine has hukuku vardır. Üst veya kendi kastındaki birini öldüren kimsenin cezası idamdır. Ancak alt sınıftaki birini katleden kimse idam edilmez. Miktarı kâtilin sınıfı yükseldikçe artan diyet öder.
  • Aynı kasttan kişilerin zinası cezalandırılmaz. Zinada üst sınıftan biri erkekse yakılır, kadınsa köpeklere parçalatılır.
  • Brahmanlar dört, kşatriyalar üç, vayşiyalar üç ve sudralar da bir kadına evlenebilir.
  • Kastlar arası evlilik kişiyi kast dışı vaziyetine düşürür, yasaktır.
  • Eşi ölen yani dul kalan bir kadının tekrar evlenmesi de tüm kastlarda yasaklanmıştır.
  • Eğer kadın aşağı sınıftaki erkekten doğurursa çocuk parya sayılır. (Bu erkek ve kadın da cezalandırılır.)
  • Kast kurallarına uymayanlara verilen en ağır ceza, kasttan çıkarılmaktır. Bu da toplumdan dışlanma anlamına gelir.
  • Meslekler, babadan oğla geçer.
  • Kast kurallarına uyulması ve kastın işleyişini sağlamak için, kast içinde özel teşkilatlar vardır.
  • Farklı bir kasta geçiş yok ancak kasttan atılma denen bir durum var. Atılan kişinin geri dönmesi zor ama bazı şartları yerine getirirse tekrar kasta alınabiliyor.

Hindistan’da ki Kast Sistemi Günümüze Kadar Nasıl Geldi?

Hindu inanışında ruhlar daha önceki yaşamlarında yaptıklarından dolayı ödüllendiriliyor veya cezalandırılıyor. İnanış ruhları tanrısal bir kurum gibi gösterdiği için de, sistem inananlar için mantıklı ve haklı görülebiliyor. Yüzyıllardır devam eden kast sisteminde -piramidi aklımıza getirince- en alttakiler dışındaki herkes bir şekilde birilerine tepeden bakacağı için, tabiri caizse inananlar ‘kendini tatmin ediyor’ ve bu durum sistemin en önemli psikolojik özelliği olarak gösteriliyor. Paryaların da çoğu bir daha ki yaşamında çok güzel bir hayat ve üst sınıfta olacağına inandığı için yaşadıkları durumu kabullenebiliyor. Günümüze kadar bu inanışın gelmesinde bir çok faktör var ancak bu sisteme göre sadece aynı kasttan biriyle evlenmek zorunda olunduğu için, kast sistemi günümüze kadar gelmiş ve sıkı sıkıya kendini korumuştur. Tabi ki kıtada yüzyıllardır süren geleneklere yerel halkın bağlılığı ve hâlâ Hindistan nüfusunun %70’e yakınının kırsalda yaşadığı bilinince, bu inanıştan kopmayan halk çok güzel ifade edilmiş oluyor.

Hindistan’da kast sistemi 1975’te çıkarılan bir kanunla kaldırılmıştı. Zamanla bu sistem kendi için de bazı çözülmeler yaşasa da, yukarıda da bahsedildiği gibi kırsal kesimde bu sistem aynen devam ediyor. Hindistan anayasasının açıkça yasakladığı bu sistem, kırsalda etkisini yoğunlukla gösterdiği gibi, şehirlerde de -az da olsa- bu etki söz konusu. Şehirde yaşayanların çoğu bu inanışa tamamen bağlı olmasa da, evlilik ve yemek âdetleri bakımından izlerin sürdüğü bilinmekte. Ayrıca ülkede siyasi partiler şu veya bu kastın desteğini alarak seçimlere girmek için çabaladığını da söylemeden bitirmeyeyim.

*Yazı 16 Kasım 2018 tarihinde güncellenerek tekrar yayına alınmıştır. 


http://www.ekrembugraekinci.com/makale.asp?id=376
http://www.circassiancenter.com/cc-turkiye/arastirma/0251-hindistan.htm
http://blog.milliyet.com.tr/hindistan-kast-degil–kastlar-ulkesi—/Blog/?BlogNo=101652 https://tr.wikipedia.org/wiki/Kast_sistemi
http://www.dunyabulteni.net/guneydogu-asya/317333/asyanin-yukselen-gucu-hindistan-video

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

10 YORUMLAR

  1. hindistanda komünist devrim için mücadele eden HKP liderliğindeki cepheninde en çok paryalardan ve sudralardan adam toplayabildiği bi durum söz konusu. olurda birgün hinduizm hkp eliyle yıkılırsa bu, hkp’yi en çok besleyen parya ve sudra sınıfları sayesinde olacak

  2. Ne kadar kötü bir şey insan insandır fakir olabilir ama bu denli insanı soyutlamak fakir olanın sürekli fakir kalmasını sağlamak onlara yardım etmemek ne demek iyiki bu ülkede doğmuşum diyorum

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz