İnfografiklerle Türkiye’nin Afrika Açılımı

1637

Yeni dünya düzenine ve uluslararası sisteme entegre olabilmek için küresel sistemin perspektifine, dinamiklerine ve konjonktürüne uyumlu politikalar sergilemek gerekmektedir.

Günümüz dünyasında askeri ittifakların ve blokların uluslararası ilişkilerin belirleyici unsuru olma niteliği azalmıştır. Buna istinaden devletlerarası ekonomik işbirliği, karşılıklı çıkar ilişkileri, stratejik ortaklıklar, demokratik faaliyetler, teknik ve bilimsel ticaret unsurları uluslararası ilişkilerin, en önemli yapı taşını oluşturmuştur.

Türkiye, bu ilkeleri son zamanlarda dikkate alarak kendi parametrelerini oluşturmuş ve küresel politikalar paralelinde hareket ederek çok yönlü stratejik açılımlar gerçekleştirmiştir.(Asya, Afrika , Latin Amerika)

Bu açılımlardan en istikrarlı ve başarılı biçimde devam edeni Afrika açılımıdır. Afrika açılımının alt metnini bir çok kavram oluşturur. Bunlar; siyasi ilişkiler, ekonomik işbirliği, enerji yatırımları, ticaret köprüleri, askeri iş ittifaklar, kültürel projeler, dış yardım ve kalkınma projeleridir.

Bu açılım noktasında Türkiye ile Afrika arasında yüksek düzeyde ziyaretlerin gerçekleştirilmesi, uluslararası örgütler içinde yer alan ülkeler ile temasların olması, insani yardımların yapılması ve desteklenmesi, ekonomik, teknik-bilimsel ve ticari işbirliği anlaşmalarının imzalanması, karşılıklı iş adamları ziyareti ve iş konseylerinin tertiplenmesi ilkeleri kabul edilmiştir.*

Siyasi İlişkiler

Türkiye’nin Afrika ile siyasi ilişkileri günümüzden çok eskisine dayanmaktadır. Özellikle Osmanlı döneminde hem iktisadi hem de siyasi olarak ilişkiler artmıştır. Fakat 19. yüzyılda gerilemeye başlayan ve 2000’li yıllara dek durma noktasına gelen Afrika ilişkiler bu yıllardan sonra yeniden canlanma göstermektedir.

Afrika, günümüz itibariyle küresel siyasetin öbek taşlarından biridir.55 devleti ile BM toplantılarında diplomasi fili, kritik ve kayda değer ölçüde madenleri ile rekabet sahası, onca eksiğine rağmen gelişmeye başlamış ekonomileri ile yatırım alanı/Pazar ,1 milyarı aşkın nüfusu vb. özellikleri ile “kara kıta” olarak nitelendirilse bile 2000’li yıllardan itibaren dikkatleri üzerine çekmektedir.*

Türkiye ise son yıllarda bölgesinde ve küresel ölçekte dünya politikasında aktif rol alma isteği, yükselen güçler arasında olmasıyla yüzünü Afrika’ya dönebilmesine zemin hazırlamıştır. Çok taraflı dış politika çerçevesinde Türkiye sadece NATO,OECD ve AB gibi uluslararası örgütlerle değil; Artan bir şekilde İslam Konferansı Örgütü, Arap Ligi  ve Afrika’daki uluslararası örgütler ile de ilişkilerini geliştirme çabası içine girmiştir.*

Türkiye’nin uluslararası  platformlarda etkinliğini artırma çabası ,bu alanlarda önemli ve etkin olan Afrika ülkeleri ile ilişkilerini geliştirmeye öncelik sağlamıştır. Afrika kıtasına yönelik geliştirilen politikalar ve stratejiler, yükselen güç olan Türkiye’nin en önemli dış politika aracı olmuştur. Özellikle sömürgeci geçmişi olmayan, Müslüman devlet olan, insani ve arabuluculuk faaliyetleri ile ön plana çıkan Türkiye, Afrika kıtasında daha olumlu karşılanacak görüşünden hareketle, durumu fırsata çevirme anlayışıyla hareket etmiştir.*

Türkiye ve diğer ülkeler, Afrika ülkelerinin BM’de 55 sandalye ile çok önemli bir güç olduklarını yaşayarak görmüşlerdir. Bu çerçevede Türkiye’nin 2009-2010 dönemi BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilmesinde Afrikalı devletlerin tam desteğini alması verilecek en iyi örnektir.

Afrika ilişkilerinde işbirliğini  ve çevreyi yerinde görmek, analiz etmek uygulanacak stratejilere ve atılacak adımlara gösterge, yön verici olmuştur. Bu çerçevede Afrika’daki diplomatik temsilcilik sayılarında önemli artışlar vardır. 2000’lerde 12 büyükelçilik varken bu sayı 2013’te 35, günümüzde ise 42 ye yükselmiştir. Buna bağlı olarak Afrikalı ülkelerinde Türkiye’de diplomatik temsilcilik açması olağan olmuştur. Günümüzde Ankara ‘da dış temsilcilik sayısı 36’ya çıkmıştır.

 

Gelişen siyasi ilişkilerde önemli bir atılım olan vize muafiyeti anlaşmalarıdır. Türkiye özellikle ekonomik ve ticari alanda Afrika ülkelerine gidecek olan vatandaşlara bürokratik engelleri kaldırarak yardımcı olmaya  çalışmaktadır. Bugün itibari ile 16 Afrika ülkesi ile vize muafiyeti anlaşması uygulanmaktadır.

Ekonomik İlişkiler

Türkiye’nin Afrika açılımı ile ilgili en önemli ayağını ekonomik ilişkiler oluşturmaktadır. Türkiye gelişen sanayi, teknolojisine yeni pazarlar ve hammadde ihtiyaçlarını karşılamak için Afrika’ya ekonomi temelli fırsat  penceresinden bakmaktadır.

Buradaki en önemli husus, Afrika ile ekonomik ilişkilerin sağlıklı gelişmesi ve sürdürülebilir kılınması için karşılıklı win-win (kazan-kazan) stratejisinin ortaya koyulmasıdır.

Ayrıca Türkiye’nin doğrudan yabancı sermaye (Foreign Direct İnvestment -FDI) çekme konusunda daha doğru stratejiler ve ekonomik dönüşüm gerçekleştirerek cazibe merkezi haline gelmesidir.

Türkiye’nin Afrika’ya yönelik ekonomik işbirliği konusunda en  önemli gücü STK’lar ve şirketlerden oluşmaktadır. Bu noktada Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) ve Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) önemli bir rol üstlenmektedir.

Ticari ilişkilerin özelinde Türkiye’nin Afrika’ya ihraç ettiği ürünler; demir-çelik, makine sanayi ürünleri , soğutucu ve dondurucu cihazlar, gıda ve tekstil ürünleridir. Afrika’dan ithal edilen ürünlerin içeriğinde ise petrol, doğalgaz, altın ve hammadde olarak enerji rezervleri göze çarpmaktadır.

Afrika ve Türkiye ikili ticarette pazarlanan malların farklılığı ortadadır. Türkiye’nin bu ticareti daha fazla çeşitlendirmesi lehine olacaktır. Çünkü Türkiye ile aynı kalemleri ihraç eden devletler kıtada sömürgeci faaliyetleri ile tanınmaktadır. Böyle bir algıya düşülmemesi için Türkiye’nin daha yapıcı, karşılıklı çıkara dayanan ilişkileri geliştirmesi önceliklidir.

İnsani ve Dış Yardımları

Türkiye’nin uluslararası alanda insani yardımlar çerçevesinde değişimi gözle görülür seviyede yaklaşık 30 kat artmıştır. Bu seviye dünya genelinde her ne kadar azalma gösterse de Türkiye için tam tersi durum ortaya çıkmıştır.

Bu çerçevede Türkiye’nin insani, vicdani ve değer odaklı yürüttüğü diplomasinin, dış yardımlarla birlikte gerçekçiliğini ve resmiyetini ortaya koymuştur. Ulusal çıkardan bağımsız, hiçbir etnik köken, ırk ve dini ayrımcılık gözetmeksizin yapılan yardımlar, Türkiye’nin nüfuz alanını küresel biçimde genişletmiş ve yumuşak gücünü artırmıştır.

Ülkemizin bu konuda en çok hasıl olduğu topraklar Afrika’dır. Afrika kıtasında yaşanan açlık, kıtlık, sefalet, salgın hastalık gibi evrensel sorunlarda sorumluluk üstlenen ve sadece devlet olarak değil, STK’lar ve insani yardım kuruluşları ile destek sağlayan birimlerin etkisi yadsınamaz ölçüdedir.

Bu yardım faaliyetlerinde en büyük sorumluluğu alan kuruluşlar Kızılay, TİKA, Yunus Emre Enstitüsü ve İHH olmuştur.

TİKA Afrika’ya yönelik kalkınma yardımlarının yürütülmesi ve danışmanlığı noktasında 11 bölgesel ofisler ve bürolarla destek sağlamaktadır. Özellikle  uluslararası kalkınma işbirliği ve dış yardımlar çerçevesinde ekonomik ve sosyal altyapılar ile üretim ve diğer sektörlerde projeler gerçekleştirilmiştir. Bu projeler, Türkiye’nin uluslararası meselelerdeki girişimci ve insani dış politikasının bir yansıması olmuştur. Bölgede  sağlık hizmetleri, su projeleri , tarım projeleri ve kültürel mirasımız olan eserlerin restorasyonu konusunda çalışmaktadır.

İHH ise bölgede en aktif olarak çalışan kurumların başında gelmektedir. 43 Afrika ülkesinde proje geliştirip; sondaj çalışmalarıyla, katarakt ameliyatlarıyla, gıda yardımı ve Bayram süreçlerindeki kampanyalarıyla faaliyet yürütmektedir.

Yunus Emre Enstitüsü ise Afrika’da 8 ülkede 10 şubesi ile hizmet vermektedir. Afrika’da kültürel, toplumsal ve okul projeleri ile faaliyet süreçlerine katkı yapmaktadır.

Cihangir Gör

Stratejik Ortak Misafir Yazar

Kaynakça:

ERMAĞAN İsmail, Dünya Siyasetinde Afrika 2

ÖZTÜRK Hasan, Türk Dış Politikasında Afrika Açılımı

Dışişleri Bakanlığı, http://www.mfa.gov.tr/turkiye-afrika-iliskileri.tr.mfa

Grafikler : Anadolu Ajansı , https://www.aa.com.tr/tr/info/infographic/0

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz