Strasserizm: Nasyonal Sosyalizmin Sol Fraksiyonu

1463
Yazarlık Başvurusu

Yakın dönem Alman siyasi tarihine damga vuran ve 2. Dünya Savaşı’ndan sonra bile siyaset bilimcilerin üzerinde en yoğunlaştığı ideolojik fikirlerden biri olan Nazizm, gelişim döneminde içerisinde çeşitli fraksiyonlar barındırdı. Üstelik bu fraksiyonlar arasında nasyonal sosyalizmi benimsediği halde Hitler’in liderliğini kabul etmeyen ve daha solcu bir perspektifle hareket edenler oldu.

Strasserizm

Adolf Hitler ve Gregor Strasser

Sosyalist ekonomiyi, Alman milliyetçiliğini ve tıpkı Hitler gibi Yahudi karşıtlığını içeren Strasserizmin temeli Gregor ve Otto Strasser tarafından atıldı. Başta Hitler’le koordineli hareket eden Strasserler, Hitler’in parti içerisinde yükselmesi ve muhalifleri sindirme politikası izlemesine bağlı olarak yasaklı hale geldi.

İlk olarak 1920’de ekonomist Gottfried Feder tarafından hazırlanan Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi programında ismi geçen Strasserizm, kapitalizm ve Yahudi karşıtlığını savunuyordu. Bu fikirlere bağlı olarak parti içerisinde önemli nüfuz edinen Gregor Strasser, 1925’de yayımlamaya başladığı gazete ile ideolojisini daha geniş kitlelere duyurmak için çalıştı. Hitler’den ayrı olarak Sovyetler Birliği’yle ittifak yapılmasını ve sınıf kavramının tamamen yok edilmesini istiyordu. Çıkardığı gazetede, Hitler’in Nazizmin sosyalist yönüne ihanete ettiğine ilişkin yazılar kaleme aldı. Strasserizmin bir diğer üyesi olan Otto Strasser de aynı şekilde Hitler’in çeşitli yönlerini eleştirdi ve kooperatifçiliği savundu.

Ernst Röhm

Zamanla parti içerisinde Hitler’in en güçlü muhalifi olan Strasserler, Nazizmin sol fraksiyonunu oluşturdular. Partinin paramiliter gücü olan SA’nın lideri Ernst Röhm de bu oluşumun içerisinde yer aldı.

Uzun Bıçaklar Gecesi ve Strasser Hareketi’nin Tasfiye Edilmesi

Nazilerin iktidara gelmesinin ardından geniş bir tasfiye hareketine girişen Adolf Hitler, parti içerisinde geniş bir temizlik yapmayı planladı. Özellikle, partinin kuruluş yıllarından itibaren Hitler’e muhalif olmasıyla bilinen ve zaman geçtikçe Strasserizme yakınlaşan kişiler hedef alındı. Haziran 1934’de Gregor Strasser, Ernst Röhm ve Gustav Ritter von Kahr gibi isimler tutuklandı ve intihara zorlandı. Bu sayede partideki yegane güç olan Hitler, Nazizmin sol kanadını temsil eden Strasserizmi büyük oranda bitirdi.

Strasserizmin Savaş Sonrası Döneme Etkisi

Soğuk Savaş yıllarında Strasserizm, milliyetçi ve anti-kapitalist Avrupalılar arasında kısmen benimsendi. Aşırı sağcı olup Hitler’e mesafeli olan gruplar arasında da yaygınlaştı. Almanya’da Nazi Partisi’nin halefi olarak lanse edilen Ulusal Demokrat Parti üyelerince dile getirildi ve parti kongrelerinde Strasser Hareketi mensuplarının isimlerine yer verildi. Otto Strasser’in 1930’larda oluşturduğu “Kara Cephe” adlı grubun flamaları aşırı sağcı gruplarca birçok kez mitinglerde kullanıldı.

Almanya’nın yanı sıra İngiltere, Fransa, ABD ve Danimarka gibi ülkelerde de ilgi gördü. Göçmen karşıtı ve anti-kapitalist gruplar, mitinglerde birçok kez Kara Cephe’nin flamalarını kullandılar.

Gergor Strasser

Gregor Strasser

Strasserizmin ideologlarından biri olan Gregor Strasser, 31 Mayıs 1892’de Katolik bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Evin geçimini sağlamak için bir süre eczacıların yanında çıraklık yaptı. Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesinin ardından gönüllü olarak orduya yazıldı ve topçu olarak görev yaptı. Cephedeki yararlılıklarından ötürü kendisine Demir Haç takdim edildi. Savaşın bitiminin ardından üniversite eğitimine yöneldi ve eczacı olarak mezun oldu. Savaş sonrası çıkan ayaklanmaları yakından inceledi ve komünistlerle mücadele etmek için Freikorps’a katıldı. Daha sonrasında Himmler’in yönlendirmesiyle Nazilerin arasına katıldı. Bu süreçte anti-semitist, anti-kapitalist ve anti-komünist fikirleri benimsedi.

Kısa sürede kendisini fark ettirdi ve partinin paramiliter gücü olan SA’nın Bavyera’daki en etkin yöneticilerinden biri oldu. 1923’de gerçekleşen ve başarısızlıkla sonuçlanan Birahane Darbesi’ne katıldı. 1924’de gerçekleşen seçimlerde Nasyonal Sosyalist Özgürlük Hareketi’ni mecliste temsil etmeye hak kazandı. Partideki konumunu sağlamlaştırarak yerel teşkilatlarla olan bağlantısını güçlendirdi ve partinin önde gelen yöneticilerinden biri oldu. Hitler’in siyasi yasağından ötürü propaganda görevini üstlenerek Almanya’nın birçok bölgesinde geniş katılımlı mitingler yaptı. Bu sayede nasyonal sosyalist düşünceyi tüm Almanya’ya yayma şansı yakaladı. Hitler’in yasaklı olmasını fırsat bilerek partinin kuzey ve batıdaki teşkilatlarının liderliğini üstlendi. 1926’da, ilerleyen yıllarda Propaganda ve Halkı Aydınlatma Bakanlığı görevini üstlenecek olan Joseph Goebbels’i yanına çekerek partiyi siyasi yelpazenin soluna çekmeye yeltendi. Strasser ve Goebbels’in bu amacını duyan Adolf Hitler, karara tepki göstererek parti liderleriyle toplantı çağrısında bulundu. Toplantının sonucunda Strasser’in bolşevizme eğilimli olduğunu belirten Hitler, partinin liderinin kendisi olduğunu ve paralel bir yapılanmaya asla izin verilmeyeceğini ifade etti.

Goebbels ve Strasser

Adolf Hitler, partideki konumunu güçlendirmek için çeşitli kararlar aldı ve Goebbels’i yanına çekerek yerel teşkilatlarda değişikliklere gitti. Strasser’le yakınlığı tespit edilen yöneticilerin yerine kendisine sadık isimleri partinin önemli kademelerine yerleştirdi.

Büyük Buhran’ın Almanya’yı kötü etkilemesinin ardından Gregor Strasser, partinin resmi gazetesine ayrı olarak yeni bir gazete çıkardı ve buhrana ilişkin değerlendirmelerini kaleme aldı. Bu ayrılıktan hoşnut olmayan Goebbels, durumu Hitler’e bildirerek gazetenin basımının durdurulmasını istedi. Gazetenin basımı durduruldu ve Strasser, aykırı davranmakla suçlandı. Gazetenin basımının durdurulmasının ardından Otto Strasser partiden ayrılarak Hitler’e tepkisini gösterdi. Ağustos 1932’de Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg, Adolf Hitler’e şansölye yardımcılığı görevi teklif etti fakat Hitler bu teklifi reddetti.  Hitler’in görevi kabul etmesini isteyen Strasser, bir koalisyon hükümeti kurulabileceğini ve Nazilerin iktidara gelişinin kolaylaşacağını ifade etse de Hitler kararından caymadı. Gregor Strasser, partideki gücünün gitgide azaldığını düşündüğü için 8 Aralık 1932’de partiden istifa ederek Nazilerle olan bağını kopardı.

Siyasi yaşamının ardından mesleğine geri döndü ve çeşitli ilaç şirketlerinde yöneticilik yaptı. Kardeşinin kurduğu “Kara Cephe” adlı grupla dahi irtibat kurmadı. Politikadan uzak bir yaşam sürmeyi diledi ve Schering-Kahlbaum şirketi bünyesinde direktörlük görevini üstlendi.

Adolf Hitler’in iktidara gelmesi ve muhalefeti güç yollarla sindirmesinin ardından Strasser, mevcut rejime düşman olarak görülerek Uzun Bıçaklar Gecesi ismiyle anılan olay esnasında Reinhard Heydrich’in talimatıyla öldürüldü.  Günümüzde, ölümünde Hitler’in bir parmağı olup olmadığı halen tartışılmakta olup, kimi tarihçiye göre Himmler tarafında kişisel husumet sebebiyle öldürüldüğü iddia edilmektedir.

Otto Strasser

Otto Strasser

Strasserizmin bir diğer ideologu olan ve savaş sonrası dönemde bu ideolojiyi yaşatmaya çalışan Otto Strasser, 10 Eylül 1897’de dünyaya geldi. I. Dünya Savaşı’nda gönüllü olarak savaştı ve savaşın ardından Freikorps birliklerine katıldı. Sosyal Demokrat Parti’ye kayıt olarak politikaya atıldı. Bir süre sonra parti fikirlerinin kendisiyle uyuşmadığını düşünerek partiden ayrıldı ve Gregor Strasser’in de üye olduğu Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’ne katıldı. Goebbels ile tanışarak partideki konumunu güçlendirdi ve Sovyetler Birliği’yle ilişkilerin iyi tutulması gerektiğine ilişkin yazılar kaleme aldı. Ağabeyi Gregor Strasser’in Hitler’le ters düşmesinden olumsuz etkilense de partideki faaliyetlerine bir süre devam etti.

Nüfuzunun azalmasından ötürü partiden istifa etti ve kendi yandaşlarını da yanına alarak “Kara Cephe” isimli hareketi kurdu.

Otto Strasser Almanya’ya dönüyor.

Hitler’in iktidara gelmesinin ardından Almanya’dan kaçtı ve Avusturya’ya sığındı. Bir süre Avrupa ülkelerinde dolaştıktan sonra Fransa’ya yerleşti. Almanların Fransa’yı işgalinin ardından Portekiz’e kaçtı, oradan da Kanada’ya iltica etti. Bu süreçte Goebbels tarafından vatan haini ilan edildi. Savaş süresince bağlantıları sayesinde Kanada’da kaldı. 1950’lerde Almanya’ya dönmesine izin verildi ve vatandaşlığına kavuştu. Tekrardan siyasete atılarak Strasserist düşünceyi canlandırmak istediyse de halk nazarında pek karşılık göremedi.  27 Ağustos 1974’de hayatını kaybetti.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz