Enerji Politikalarının Vazgeçilmezi; Enerji Arz Güvenliği

517
Yazarlık Başvurusu
Canlıların doğada ilk ortaya çıkışından bugüne kadar yaşamlarını sürdürebilmelerindeki en önemli kaynaklardan birisini enerji oluşturmaktadır (Uğurlu, 2009). İnsanoğlu, ilk önce ısınmasını, pişirmesini ve korunmasını sağlayan ateşle tanışmıştır. Böylece ilk enerji keşfi yaşanmış, odun ise ilk yakıt olarak kullanılmıştır. Ateşin keşfi enerji alanındaki ilk ve en önemli keşif sayılmıştır. İnsanın yaşamsal faaliyetlerini devam ettirebilmesi için her alanda enerjiye ihtiyacı olduğu fark edilmiştir. Enerjinin esas kullanımı on sekizinci yüzyılda buhar makinelerinin keşfi ile başlamıştır. On dokuzuncu yüzyıl başlarında Sanayi Devrimi ile birlikte enerji kaynaklarına olan ihtiyaç hızlı bir şekilde artmıştır. İnsanoğlu, enerjinin farklı kullanım alanlarını ve ürünlerini öğrendikten sonra yaşamını kolaylaştırmış ve daha rahat yaşamaya başlamıştır. Bu öğrenmenin sonucunda yaşam farklılaşmış, enerji sayesinde modern bir medeniyet kurulabilmiştir (Aydın,2014). Modern medeniyetlerin kurulmasından sonraki süreçte enerji her alanda vazgeçilmez bir kaynak olarak karşımıza çıkmıştır. Teknolojinin ve dolayısıyla enerjinin hayatımızdaki rolü arttıkça, enerji arzının önemi de aynı oranda artmaktadır. Bu nedenle her ülke, kesintisiz, güvenilir, ucuz ve çeşitlendirilmiş kaynaklardan enerji sağlayabilmeye gerek duymaktadır. Vazgeçilmez olan enerjinin ulaşılabilir olmasını ve sürekliliğini ifade eden arz güvenliği, ülkelerin ekonomik büyüme ve gelişmelerini ve hatta ulusal güvenliklerini temelden etkileyen bir olgudur. Bu nedenle tüm ülkelerinin enerji politikalarının öncelikleri arasında enerji arz güvenliği yer almaktadır. Enerji arz güvenliğinin günümüzdeki önemi, enerji için meydana gelen çatışmalardan ve savaşlardan anlaşılabilmektedir. Bunun en önemli sebebinin de, enerjinin günümüzde teknolojinin de ilerlemesi ile birlikte üretim faktörlerinden biri haline gelmiş olmasıdır.
Enerji arz güvenliği için birkaç farklı tanımdan söz edilebilir; Enerji arz güvenliği kavramı; hem mevcut enerji kaynaklarına erişmede ortaya çıkabilecek anlık oluşan sıkıntıları, hem de talebin artması sonucu enerji kaynaklarının yetersiz kalması halinde ortaya çıkabilecek durumları kapsamaktadır (Çalışkan, 2009:306). Uluslararası Enerji Ajansı, enerji arz güvenliğini, “Enerji kaynaklarının satın alınabilir bir fiyattan kesintisiz bir şekilde ulaşılabilirliği” şeklinde tanımlamaktadır (IEA, 2019). “Yeterli miktardaki kaliteli ve temiz enerjinin, uygun fiyatlarla ve kesintisiz olarak temin edilmesi” (Ediger, 2007, 3) şeklindeki bir tanım, enerjinin yeterliliğinin yanında temiz olması gerektiğini de ifade etmektedir. Ülkelerin uluslararası arenadaki güçlerine ve politikalarına göre kendi enerji arz güvenliği tanımları da değişmektedir. Son yıllardaki küresel iklim değişikliği sebebiyle, bu tanımlara temiz enerji kavramı da eklenmiştir (Sevim, 2009, 94).

[irp posts=”12615″ name=”ABD Ekseninde Çin’in Enerji Güvenliği”]
Enerji güvenliği, geniş kapsamlı bir kavramdır; enerji altyapısına yönelik terörist saldırılardan yatırım eksikliklerinin doğuracağı kesintilere, doğal afetlerin ortaya çıkaracağı engellerden ambargolara, grevlerden lokavtlara, iç savaştan işgale kadar birçok olasılıkla birlikte değerlendirmesi gereken bir kavramdır (Pamir, 2007: 14). Enerji arz güvenliği kavramı; hem mevcut enerji kaynaklarına erişmede ortaya çıkabilecek ani sıkıntıları, hem de talebin artması sonucu enerji kaynaklarının yetersiz kalması halinde ortaya çıkabilecek durumları kapsamaktadır. Enerji güvenliği kavramı temelde günümüz ve gelecek nesiller için enerji arz kaynaklarının güvenliğini ifade etmek amaçlı kullanılsa da politik, ekonomik, teknik, psikolojik ve çevresel etmenler gibi farklı başlıklar altında da incelenebilmektedir (Timur, 2017: 2). Enerji güvenliğini etkileyen beş önemli başlık bulunmaktadır. Bunlar kısa şekilde açıklanacak olursa;
  • İlk ve belki de en önemli başlık politik nedenlerdir. Bunun sebebi enerji kaynaklarının coğrafyalara eşit olarak dağılmamış olması ve ülkeler arası ilişkilerin enerji arz güvenliğini etkileyebilecek olmasıdır.
  • Diğer bir önemli başlık ise ekonomik nedenlerdir. Günümüzde enerji harcamaları birçok ülkenin bütçesinde önemli bir yer tutmaktadır. Enerji bağımlılığı yüksek seviyede olan ülkeler enerji fiyatlarında yaşanan bir artıştan ödemeler dengeleri doğrudan etkilenebilmektedir.
  • Üçüncü başlık olan enerji güvenliğinin teknik boyutu ise enerjinin taşınması ve dağıtım kanallarının sağlama alınması ile ilgilidir.
  • Sürecin psikolojik boyutu ise birçok kişi tarafından göz ardı edilmektedir, enerji güvenliğinin teknik ve politik nedenleri çözülmüş ve güvenlik altına alınmış dahi olsa inşalar da psikolojik olarak tehdit halen sürüyor olabilir. Dolayısıyla bireylerin en küçük tehdit hissetmeleri durumunda bilinçaltında edindikleri korkuları ortaya çıkarak enerji ürünlerine yönelik artan aşırı talep yaratabilir. Bu durum ürünlerin fiyatlarını yükselterek geçmişte Japonya’nın yaşadığı gibi bir krize neden olabilir.
  • Son olarak çevresel faktörlerin enerji arz güvenliği kapsamında incelenmesi gerekmektedir (Timur, 2017: 2). Günümüz enerji ihtiyaçları karşılanırken, gelecek nesillerde göz önünde bulundurularak çevreye zarar verilmeden temin edilmesi gerekmektedir.

Enerji arz güvenliği için, enerjide dış kaynaklara bağımlılığın mümkün olduğunca azaltılması ve kaynaklarının herhangi birinden meydana gelebilecek bir azalma, tükenme, kesilme, devre dışı kalma gibi durumların gerçekleşmesine karşı önlemlerin alınması gerekmektedir. Belirtilen durumlara karşı ayrıca enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi de gerekmektedir. Tek bir kaynağın kullanılması ile sağlanacak enerjinin de bağımlılık yaratacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Kaynak seçimi konusunda dikkat edilecek noktalardan birisi tek bir ülkeye bağımlılık yaratmayacak kaynakların seçiminin yapılmasının sağlanmasıdır. Ayrıca sadece seçilecek olan kaynaklarda değil, yapılacak enerji yatırımlarında da dışa ve tek bir ülkeye bağımlı olunmaması da önem taşımaktadır. Bu nedenle Enerji arz güvenliğinin sağlanmasında iki temel faktör yer almaktadır. Bunlar;

  • Enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi
  • Enerji kaynaklarının sağlandığı ülkelerin çeşitlendirilmesidir (Sevim, 2012: 4386).

Sonuç 

Kaynak çeşitliliği; temel enerji girdisini oluşturan enerji kaynağında yaşanabilecek bir soruna karşı diğer kaynakların devreye sokulması yoluyla sorunun ortadan kaldırılması sağlanabilmelidir. Bu nedenle ülkeler yüksek enerji sağlaması açısından nükleer enerjiye verdikleri önceliğin yanında yerli ve yenilenebilir kaynaklarına önem vererek yatırımlarını arttırmaya başlamıştır.

Ülke çeşitliliği de enerji ithalatı yapılan ülkelerle yaşanacak diplomatik sorunlar durumunda başka ithalatçı ülkelerin devreye sokulması ile enerji arz güvenliğini garanti altına almaktadır. Enerji kaynağında yüksek oranda tek bir ülkeye bağlı kalmadan birçok ülkeden kaynağın karşılanması önemlidir. Herhangi bir durumda kaynağın  kesilmesi yerine başka ülkelerden de sağlanarak kullanımının devam ettirilmesi önemlidir. Bu iki faktör ülkelerin enerji arz güvenliği açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle her ülke, enerji arz güvenliğiyle birlikte belirtilen faktörleri de göz önünde bulundurarak enerji politikalarını oluşturmalıdır.

[irp posts=”24178″ name=”Avrupa Birliği Enerji Politikalarında Türkiye’nin Yeri ve Önemi”]

[irp posts=”29308″ name=”Dağlık Karabağ Son Durum Haritası”]

KAYNAK

Aydın, Levent (2014), Enerji Ekonomisi ve Politikaları, Ankara: seçkin yayıncılık.

Çalışkan, Şadan (2009). “Türkiye’nin Enerjide Dışa Bağımlılık Ve Enerji Arz Güvenliği
Sorunu”, Dumlupınar üniversitesi Sosyal bilimler dergisi, Sayı 25, ss. 297-310.

Ediger, Volkan (2007). Enerji Arz Güvenliği ve Ulusal Güvenlik Arasındaki İlişki, SAREM
Enerji Arz Güvenliği Sempozyumu, Ankara.

Pamir, Necdet (2007). “Enerji Arz Güvenliği ve Türkiye”, Stratejik Analiz, Mart, ss. “14-
24”.

Sevim, Cenk (2009). Geçmişten Günümüze Enerji Güvenliği ve Paradigma Değişimleri,
Stratejik Araştırmalar Dergisi, S.13, ss. 93-105.

Timur, M. Caner, Enerji Arz Güvenliğinin Sağlanmasında Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının
Önemi, Uluslararası Enerji, Ekonomi ve Politika Kongresi, İstanbul, 2017

https://www.researchgate.net/publication/316112360_ENERJI_ARZ_GUVENLIGININ_SA
GLANMASINDA_YENILENEBILIR_ENERJI_KAYNAKLARININ_ONEMI_The_Importa
nce_of_Renewable_Energy_Sources_in_the_Provision_of_Energy_Supply_Security

Uğurlu, Örgen. (2009). Çevresel Güvenlik ve Türkiye’de Enerji Politikaları, İstanbul: Örgün
Yayınevi.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz