Brexit Sonrası Süreç: “Geleneksel Öteki” Mi “Yeni Öteki” Mi

493
Yazarlık Başvurusu

Giriş

Brexit düşüncesi, Avrupa Birliği zemininde şekillenen kimlik ve birlik görünümünü baltalasa da Birleşik Krallık tarafından nihai karar sürecin başı olan 2016 yılından sürecin sonu olan 2020 yılına kadar değiştirilmeden verilmiş görünüyor. Karar değiştirilmese de başlangıç ve bitiş süreci arası oluşan soru işaretlerinin yanına süreç sonrası yeni soru işaretleri de eklenmiştir. Yazımızda Brexit sürecini, Avrupa Birliği denince akıllara ilk gelen Birleşik Krallık açısından süreç başlangıcını ve sonrasını inceleyeceğiz. Böylelikle incelemeyi gerek Avrupa Birliği gerek dünya ülkeleri tarafından yöneltilen ve katlanarak devam eden soru işaretlerini bütünsel sebep yakıştırmasıyla bağlayacağız.

Avrupa Birliği ve Brexit Süreci

Avrupa Birliği, esasen oluşum öncesi uzun yıllar içerisinde sistematik yapıya dökülmediği halde birlik görünümünde olup, ortak kimlik, yönelim ve tarihi paylaşmışlardır. Uygarlık Tarihinde Avrupa ekolüne ‘’öteki’’ kavramını geçirerek tarihsel yaklaşım oluşturan bu birlik yıllar geçtikçe ‘’yeni öteki’’ kavramını da hayata geçirmiştir. Birlik dışında bulunan ülkeleri ötekileştiren bu yaklaşım, yıllar geçtikçe düşünce olarak mevcudiyetini korumuş ve birlik olma sürecine katkıda bulunmuştur. Birlik olma öncesi bölgesel güç mücadeleleri devam etmiş ve bu mücadele birlik olma sonrasına da yansımıştır.

Schuman planı ile açığa çıkan birlik düşüncesinin barışa katkısı olacağı düşünülmüş ve bu planı Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT) takip etmiştir. Yıllar sonra teknolojik, konjonktürel ve ekonomik anlaşmalara imza atılmasıyla birliğin meşruiyeti hızlanmış, 1991 yılında Sovyetler Birliğinin yıkılmasıyla Avrupa’nın siyasi yapısı köklü değişim sürecine girmiştir. Yıkılma sonrası Maastricht diğer adıyla Avrupa Birliği Antlaşması gerçekleştirilmiş ve Avrupa vatandaşlığı hayata geçirilmiş ve ortak şekillenme başlamıştır buna ‘’entegrasyon’’ denilmektedir. Entegrasyon, Avrupa ülkelerinde zaman zaman eleştirilmiş ve bu eleştiriler ağırlıklı olarak Birleşik Krallık içinde hissedilmiştir. Birlikten ayrılan ilk ülke olan İngiltere için konuyla ilgili birçok araştırma yapılsa da zeminini çözülemeyen sorunlar ve entegrasyon sürecinden almıştır.

Entegrasyona karşıt geliştirilen görüş Margaret Thatcher (Demir Leydi) döneminde ortaya atılan Avrupa şüpheciliği (Euroscepticism) konseptidir. Doktrin çerçevesinde incelenmesi gereken bu kavram, yıllar geçtikçe politize edilen kavram haline gelmiştir. Muhalefet tarafından sıkça yinelenen entegrasyon karşıtı görüşler bir süre sonra Avrupa şüpheciliği adı altında popülist söyleme dönüşmüştür (1). Popülist söyleme konuk olan bir diğer sorun ise göçmen sorunudur. Milyonlarca mülteciye ev sahipliği yapan Avrupa ülkeleri bunu en büyük sorun olarak görmüş ve yıllardır görülen bu sorun halen günümüzde varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Sosyokültürel sorunlar ayrı olarak incelenebilir fakat entegrasyon sorununa çok boyutlu yaklaşılması gerekir. Sistemin bütünlüğünü reddeden Avrupa şüpheciliği düşüncesi, bütüncül yaklaşım içerisinde en çok ekonomik kararlara odaklanmaktadır. Entegrasyonun getireceği ekonomik yaklaşımları neoliberal düşünce ile sorgulamaya iten bu karşıt düşünce rasyonel olmayı hedeflemektedir. Algıda seçiciliğin sürece katkısı ve tartışmalı geçen atmosfer sonrası boyut çizilmiş ve 2016 yılında düzenlenen referandum sonrası Sansasyonel bir biçimde ayrılma kararı alan Birleşik Krallık bu karar sonrası sorunlu geçecek müzakereleri başlatmıştır (2).

Yeni Yönelimler: Geleneksel Öteki ve Yeni Ötekiler

Uzun geçen Brexit müzakereleri sonrası 2020 yılı Şubat ayında birlikten ayrılan Birleşik Krallık bundan sonra ki sürecini pozitif ivme ve minimum zarar yaklaşımıyla sürdürmeye çalışmaktadır. Ayrılık sonrası oluşan reformist düşünceler gidişata yön vererek pragmatist politikalar oluşturulmasına katkı sağlamaktadır. Reformist düşünceler sadece ayrılan tarafta değil karşı taraf açısından da gündemde yer bulmaya her zamankinden çok hak kazanmıştır. 2020 yılına damgasını vuran Covid-19 sürecinden en çok Avrupa Birliği etkilenmiş ve Birleşik Krallık kırılganlığı sonrası gerçekleşen bu olumsuzluk birliğin çatlaklarını arttırmıştır. Yeni şekillenmenin geleneksel öteki ve yeni öteki şeklinde adlandırdığımız Avrupai ekol etrafında şekillenmesi beklenmektedir. Bağımsız kararlar alabilecek olan Birleşik Krallık her zamankinden çok dünyaya açılmaya odaklanmaktadır.

İngiliz Milletler Topluluğu (Commonwealth) ve onun eski paydaşlarına ihtiyaç duyan yeni yaklaşımlar karşılıklı iş birliği, anlaşma ve stratejik ortaklık üzerinde hareketlenmektedir. Ülkeler arası oluşan Birleşik Krallık eksenli açılım güçlü bir müttefik edinme amacıyla da söz edilebilir. Gelişebilecek stratejik iş birlikleri yeni ivmelenmeye katkı sağlasa da sosyotropik açıdan ayrılık sonrası oluşan yeni sorunların yaklaşımının nasıl olacağı önümüzde ki günlerde cevap bulacaktır. Her iki taraf sorunların kalıcı çözümüne yönelik karşılıklı riayet amacı gütmektedir. Yeni oluşturulması gereken ticaret antlaşmaları, birlik ile oluşacak yeni ilişki ağı, farklılaşma sürecinin akıbeti ve birçok sorun ile uğraşılmaktadır. Ülkeler bu açıdan ilişkisel anlamda soru işaretlerine Birleşik Krallık kadar maruz kalmaktadır (3).

[irp posts=”24866″ name=”2015’ten 2020’ye İngiltere’nin AB’den Ayrılış Süreci (BREXIT)”]

Sonuç

Brexit sürecinin yansıması süreç sonrasında da devam etmektedir. Müzakerelerin uzantısı olarak ayrışma sonrası oluşan sorunlar örnek verilebilir. Tutumsal açıdan sorunların çözülmesi için proaktif yaklaşım kullanılmaktadır ve bu sürece her iki tarafta katkı sağlamaktadır. İlerleyen yıllarda yeni tutumlar halk ve dünya tarafından merakla beklenmektedir.

[irp posts=”28011″ name=”‘Avrupa Birliği’ne Alternatif’ Olarak Avrasya Ekonomik Birliği”]

Stratejik Ortak Misafir Yazarlar 

İbrahim Yıldız 

KAYNAK

1) https://ab.gov.tr/_105.html
2) TÜRKO E., GÖKÇENOĞLU S., Avrupa Birliği Tarihinde Bir Geri Adım: BrexitMANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 9 Sayfa:1-17
3) Alakbarov N., Brexit’in Politik Ekonomisi İktisadi Kalkınma Vakfı – Yayın no: 299
Sayfa: 1-158

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz