Balistik Füzelerin Özellikleri ve Savunma Sistemleri

1070
Yazarlık Başvurusu

Balistik Füzelerin Özellikleri ve Savunma Sistemleri

Otuzdan fazla ülkenin envanterinde bulunan balistik füzeler, belirlenen hedeflere bir veya birden fazla konvansiyonel (yüksek patlayıcılı), kimyasal, biyolojik ya da nükleer savaş başlığını kısa sürede hedefe ulaştırmak amacıyla üretilen silah sistemleridir. Balistik füzeleri menzillerine göre üçe ayırmak mümkündür. 1000 km’ye kadar olanlar kısa menzilli, 1000-5500 km’ye kadar olanlar orta-uzun menzilli, 5500+ km olanlar kıtalararası (ICBM) balistik füzelerdir. Kıtalararası balistik füzeler genellikle 10-15 mach (ses hızının 10-15 katı) hızlara ulaşabilmektedir. Balistik füzelerin menzilleri arttıkça hedeften sapma oranları yükselir. Bu dezavantajın önüne geçmek için nokta hedeflere değil, asker/sivil hedef ayrımı yapılmaksızın yerleşim yerleri hedef alınarak bir kitle imha silahı olarak kullanılmaktadır. Yakın zamanda bu durumun en net örneği 2. Karabağ Savaşı’nda Ermenistan’ın, Azerbaycan’ın Gence şehri başta olmak üzere büyük yerleşim merkezlerine yaptığı balistik füze saldırılarında görülmüştür.

Balistik füzelerin imhası havadaki mermiyi başka bir mermiyle vurmaya benzetilebilir. Menzili 350 km’den fazla olan balistik füzeler seyrinin büyük bir kısmını uzayda geçirirler ve yüksek hızlara ulaşmaları nedeniyle balistik füzelerin imhası oldukça zordur. Bu yüzden özel sistemler geliştirilmiştir; İlk ateşlenme (Boost) fazında müdahale için tasarlanmış sistemlere ABL (Air-Born Laser) ve KEI (Kinetic Energy Interseptor) örnek olarak gösterilebilir ancak bu sistemler sahada kullanılır hale getirilememiştir. Atmosfer dışında gerçekleşen serbest uçuş (midcourse) safhasında savunma yapan sistemlere GMD (ground-based midcourse defense) ve SM3 füzesi kullanan deniz tabanlı Aegis sistemi örnek gösterilebilir. Füzenin atmosfere tekrar girdiği terminal safhada savunma yapan sistemlere Patriot, THAAD, S-4000, FD-2000, SAMP-T örnek olarak gösterilebilir.[1]

Rusya’nın RS-28 Sarmat kıtalararası balistik füzesi

NATO Balistik Füze Kalkanın Tarihsel Süreci

ABD başkanı Ronald Reagan tarafından 1990 yılında başlatılan ulusal balistik füze savunma programı zaman içerisinde bazı değişikliklere uğramış ve 2010 yılında yapılan Lizbon zirvesinde tüm NATO ittifakı ülke topraklarını ve halklarını savunacak şekilde kapsamının genişletilmesine karar verilmiştir.

Zamanla Türkiye’nin Yunanistan Haricindeki tüm komşularının balistik füzelere sahip olmaya başlamasıyla Türkiye füze tehdidine yönelik savunma politikalarını NATO çerçevesinde sahip olunan güvenlik garantileri üzerine şekillendirmiştir. Kürecik/Malatya mevkiinde 1961 yılında Sovyet hava sahasını izlemek amacıyla kurulan ve 1991 yılında kapatılan[2] ABD kontrolü ve yönetimindeki sabit Radar üssünün yeniden tesis edilmesine dair kararını açıklamış ve 2012 yılında tesis faaliyete geçmiştir.

NATO balistik füze savunma sistemi, Avrupa’da konuşlu ABD Radar ve Önleme sistemlerine ilave bazı Avrupa Ülkeleri Sistemlerinden oluşmaktadır. Yani, NATO Balistik Füze Savunma Mimarisi Malatya/Kürecik’te konuşlu AN/TPY-2 radarı, İspanya’da konuşlu 4 adet AEGIS Balistik Füze savunma kabiliyetli ABD gemisi, Çeşitli NATO ülkeleri envanterinde bulunan PATRIOT, SAMP-T ve PAAMS füze ve radarları, Polonya ve Romanya’da konuşlu AEGIS Ashore Radarları ve Önleme Silahlarından (SM-3 Füzesi) oluşmaktadır. NATO Balistik Füze Komuta Merkezi Ramstein/ALMANYA’dır.[3]

AB’nin Doğu’sundan gelebilecek muhtemel bir saldırıya karşı en iyi stratejik savunma ve gözlem yeri olmasından dolayı Türkiye, Merkezi komuta sisteminin İzmir’de konuşlu olmasını istemiştir. Ancak Türkiye’nin bu teklifi kabul görmemiştir fakat Almanya’da olacak merkezi Komutada bir Türk generalinin bulunması teklifi kabul görmüştür.

AN /TPY-2 radarı

Türkiye’de konuşlu olan AN /TPY-2 radarı, THAAD balistik füze savunma sistemi ile birlikte geliştirilen X-bandı bir radardır. Hedefe ve moda bağlı olarak 870 ila 3.000 km aralığındaki nesneleri takip edebildiği bildirilmektedir[4]. Türkiye’ye anti balistik füze sistemlerinin kurulmamasının nedeni önleyici füzelerin yeterli vuruş hızına ulaşabilmesi için düşman balistik füzelerine 400-1000 km arası bir uzaklıkta olması gerekmektedir. Bu nedenle NATO, Türkiye’ye yalnız “erken ikaz ve takip radar üssünü” kurmuş, herhangi bir sabit veya mobil önleyici füze üssü tesis etmemiştir.

Bu sistemin Türkiye’ye katkısı en iyimser biçimde 1500 km üstü menzilde hareket eden ve İstanbul’u tehdit eden füzelere karşı denizde konuşlanmış SM-3 füzesi kullanan AEGIS sistemine sahip dört geminin tamamının veya bir kısmının Ege’de veya Akdeniz’de uygun bir bölgede bulunmasıyla fayda sağlayabileceği şeklindedir. Diğer bir deyişle Ankara’yı kapsama içine alan Şahap 3 füzelerine karşı (1200 km menzilli) etkili olamayacaktır.[5]

Hisar O+ harp başlıklı atış testi

Sonuç Yerine 

Türkiye bazı önemli noktaların korunmasını sağlamak amacıyla Adana, Gaziantep ve Kahramanmaraş’a bazı NATO müttefiki ülkelerin hava savunma sistemleri geçici olarak konuşlandırılmıştır. Buna ek olarak NATO balistik füze savunma sistemine girmiştir. Ancak NATO balistik füze kalkanının Türkiye’nin tamamını korumaması ve müttefik ülkeler tarafından geçici olarak yerleştirilen hava savunma sistemlerinin Türkiye’nin en çok ihtiyaç duyduğu zamanda geri çekilmesi Türkiye’yi farklı çözümler aramaya yönlendirmiştir. Türkiye kendi sistemlerini üretene kadar acil ihtiyacı olan hava savunma sistemini Rusya’dan satın almıştır. Ancak Rusya’dan alınan S400 hava savunma sistemi NATO ve Türkiye’nin kendi hava savunma ağına entegre edilemediği için tam verim alınamayacaktır. Türkiye ihtiyacı olan alçak ve orta irtifa hava savunma sistemlerini kendisi üretmiş ve envantere almıştır. Siper hava savunma sisteminin envantere girmesiyle uzun menzilli hava savunma sistemi ihtiyacını giderecektir. Ancak siper hava savunma sistemine balistik füze önleme kabiliyeti kazandırılması zaman alacaktır[6]. Bu yüzden Türkiye’nin balistik füze savunma sistemlerine olan ihtiyacı devam etmektedir.

Batuhan Kahriman

Stratejik Ortak Misafir Yazarı

KAYNAK

KAYNAKÇA

Erdurmaz, Ali Serdar (2016). “Nato Balistik Füze Savunma Sistemi İçinde Türkiye’nin Yeri”, Savunma Bilimleri Dergisi, Mayıs 2016, Cilt 15, Sayı 1, 1-29. Erişim Adresi: https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://kho.msu.edu.tr/akademik/enstitu/Alp_SAVBEN_dergi/151/1.pdf&ved=2ahUKEwiP6NTFmbL6AhXfR_EDHUewBe0QFnoECBwQAQ&usg=AOvVaw1Pi8h58WDtUGORF1mxqFZZ

Egeli, Sıtkı, “Füze Tehdidi ve NATO Füze Kalkanı: Türkiye Açısından Bir Değerlendirme”, Uluslararası İlişkiler, Cilt 10, Sayı 40 (Kış 2014), s. 39-73. Erişim Adresi: https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/540267&ved=2ahUKEwj9rN7cn7L6AhVSXfEDHZ9dCFgQFnoECAgQAQ&usg=AOvVaw3FFuOZW_FTi4PHbdL-qevm

Aydın, Erdal. “AB’nin Güvenliği ve Türkiye’nin Rolü: NATO Füze Kalkanı”, AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi Cilt : 7 Sayı : 16 Sayfa: 719 – 735 Mart 2019 Türkiye Araştırma Makalesi, Erişim Adresi: https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://dergipark.org.tr/tr/pub/avrasyad/issue/44101/543863&ved=2ahUKEwjxgfLeobL6AhUsRPEDHfWaD8MQFnoECAYQAQ&usg=AOvVaw1DfZ1Ccii4mDf89BXFwIDT

Çalışkan, Burak. “NATO’nun Balistik Füze Savunma Sistemi ve Türkiye’nin Rolü”. İNSAMER 12.04.2021. Erişim Adresi: https://www.insamer.com/tr/natonun-balistik-fuze-savunma-sistemi-ve-turkiyenin-rolu_3886.html

Kibaroğlu, Mustafa, “NATO’nun Balistik Füze Savunma Sistemi ve Türkiye”, Uluslararası İlişkiler, Cilt 9, Sayı 34 (Yaz 2012), s. 183-204. Erişim Adresi: https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/540215&ved=2ahUKEwiJodb5orL6AhXSW_EDHax-B1YQFnoECA0QAQ&usg=AOvVaw16uPsPhmqS96fWSdAyzQHY

Dipnotlar

[1] Aselsan, “Balistik Füze Savunma Sistemleri”, Erişim Adresi: https://www.aselsan.com.tr/tr/inovasyon/haber-detay/balistik-fuze-savunma-sistemleri-7661

[2] Demirci, Mehmet Cem (2019). “Kürecik radarı NATO Füze Savunma Sisteminin en önemli unsuru”, Euronews, Erişim Adresi: https://tr.euronews.com/2019/12/16/kurecik-radari-turkiyenin-elindeki-stratejik-kozu-mu

[3] Dilek, D. Bircihan (2020). “Balistik Füze Savunması: Kürecik Radarı’nın Önemi”, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Erişim Adresi: https://21yyte.org/tr/merkezler/islevsel-arastirma-merkezleri/milli-guvenlik-ve-dis-politika-arastirmalari-merkezi/balistik-fuze-savunmasi-kurecik-radari-nin-onemi

[4] Füze Savunma Projesi, “AN/TPY-2 Radar”, Füze Tehdidi , Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi, 25 Nisan 2016, son değiştirilme tarihi 30 Haziran 2021, Erişim Adresi: https://missilethreat.csis.org/defsys/tpy-2

[5] The Economist (2010). “Amerika’nın yeniden yapılandırılmış füzesavar kalkanı hala Rusya’yı rahatsız ediyor”, Erişim Adresi: https://www.economist.com/europe/2010/02/18/the-next-salvo

[6] Karakoç, Emre (2022). “Balistik Füze Önleme Kabiliyetli Siper, 2026’da Hazır”, Defenceturk.net, Erişim Adresi: https://www.defenceturk.net/balistik-fuze-onleme-kabiliyetli-siper-2026da-hazir

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

1 Yorum Var

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz