Dünyanın En Hızlı Büyüyen Ülkesi Hindistan’da Sektörler

10670
Yazarlık Başvurusu

Dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi Ekim-Aralık 2015 döneminde yüzde 7,3’lük oranla büyüyen Hindistan oldu. Son yıllarda büyüme oranlarında Çin’den çok bahsedilirdi ancak Çin, 6.9 büyümede kaldı. 2015 verilerinde en fazla büyüyen ilk dört ülke de Asya ülkeleriydi. Asya’nın Çin ve Japonya’dan sonra üçüncü büyük ekonomisi olan Hindistan’ın resmi parası rupi, küresel fonların Hint borsalarından çekilmesinden sonra kıtanın en kötü performans gösteren parası olmuştu. Ancak Hindistan yönetimi ekonomiyi büyütmeyi ilk hedef seçmişti ve ilerleyen zamanlarda rupi’nin performansına da el atacağı konuşuluyor. Bu yazıda ise dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi Hindistan’ın ekonomisinin sektörlerini yüzeysel bir şekilde görebilirsiniz.

hindistan çin ekonomik büyüme

Hindistan’da Siyasi-İdari Yapı ve İş gücü
15 Ağustos 1947 tarihinde İngiltere’den bağımsızlığını kazanan Hindistan’ın yönetim şekli federal cumhuriyettir. Toprakları içerisinde 28 eyalet ve 7 birlik bölgesinin olduğu Hindistan’da, yasal altyapı İngiliz hukukuna ve 1950 anayasasına dayanır.

1 milyar 284 milyon nüfusa sahip Hindistan’da doğum hızının düşeceğine dair iyimser beklentilere rağmen, 2025 yılında Hindistan nüfusunun 1,4 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir. 2007 yılında yaşam beklentisi erkekler için 66, kadınlar için 71 yıla çıkmıştır. 1951 yılında erkekler ve kadınlar için yaşam beklentisi 32 yıl idi. Kırsal kesimde yaşama oranı diğer gelişen Asya ülkelerine göre çok yüksektir.

Halkın %60’ı nüfusu 5000’i geçmeyen yerleşim yerlerinde yaşamaktadır. Buna karşın şehirlere göç hızla artmaktadır. Hindistan’da her yıl yaklaşık 10 milyon kişi iş gücüne katılmaktadır. Bu durum hükümetin eğitimin kalite ve miktarını artırmak için yatırım yapması gerekliliğini göstermektedir.

Doğal Kaynaklar ve Çevre
Hindistan doğal kaynaklar bakımından çok zengin bir ülke değildir. Hindistan dünya yüzeyinin %2,4’ünü kaplamasına rağmen, dünya nüfusunun %17’sini barındırmaktadır. Bu yüzden doğal kaynak ihtiyacı fazladır. Hindistan’daki en önemli madenler kömür, demir ve boksittir. Petrol ve gazın büyük çoğunluğu ithal edilmektedir. Büyük coğrafi ve iklimsel farklılıklar bölgeler arasında gelir dağılımı ve ekonomik gelişmişlik farklılıklarının sebeplerinden birisidir. Gelişmiş ülkelerin tersine bir durum olarak çalışan nüfusun %60’ı tarım sektöründe istihdam edilmiştir. Yani anlayacağınız Hintlilerin büyük çoğunluğunun geçimi toprağa bağlıdır. Ekilebilir arazinin %40’ı sulanabilir durumdadır ve geriye kalan arazilerde tarımsal üretim yıllık muson yağmurlarına bağımlıdır.

HİNDİSTAN’DA SEKTÖRLER

Tarım ve Hayvancılık
Tarım sektörü işgücünün %60’ını istihdam etmesine karşın GSYİH’nin %20’sinden azını oluşturmaktadır. Diğer Doğu Asya ülkelerinin aksine tarımdan diğer sektörlere iş gücü kayması Hindistan’da daha yavaş gerçekleşmektedir. Reform sonrası dönemde tarım sektörü güçlenmiş ve 1992-96 döneminde yıllık ortalama %4,7 büyümüştür. Buna karşın, 2000 yılından itibaren tarım sektörünün yıllık büyümesi %2 civarında gerçekleşmektedir. Bu oran reel büyümenin %9 ve yukarısında gerçekleşmesinin sürdürülebilmesi için hükümetin gerekli gördüğü büyümenin yarısıdır. 2008 yılında gıda fiyatlarındaki artış Hindistan’da gıda yeterliliğini sağlamak için sektöre yatırım yapılması gerekliliğini göstermiştir.
Ekili alanların üçte birinden azı sulanabilmektedir ve bu nedenle tarımsal üretim ağırlıklı olarak yıllık muson yağmurlarına bağımlıdır.

Hindistan’da tarım ve gıda ürünleri içinde öne çıkan ürünler; tahıl, pirinç, buğday, şeker kamışı,pamuk, jüt, bakliyat, sebze ve meyveler, et ve et mamulleri, süt ve süt ürünleri, yer fıstığı, çay, tütün, kahve,baharat, şeker ve yağlı tohumlardır.

Sanayi
GSYİH içinde yaklaşık %20 paya sahip olan sanayi sektörü oldukça küçüktür. Diğer çoğu Doğu Asya ülkesinde bu oran %30 ile %40 arasındadır. 1980’li yıllarda ve 1990’lı yılların ilk yarısında yıllık %7’nin üzerinde gerçekleşen sanayideki büyüme oranı 1990’lı yılların ikinci yarısında yıllık %5 civarına düşmüştür. Buna karşın güçlü tüketici talebi ve ihracat sayesinde 2002 yılından itibaren sanayi üretimi güçlü bir şekilde büyümektedir. 2007 yılında %8,1 büyüyen sektör, 2008 yılında %3,9 büyümüştür. Her yıl iş gücüne katılan 10 milyon kişiye yeni iş alanı yaratabilmek için Hindistan hükümeti, hala küçük olan imalat sanayi sektörünün genişletilmesi gerektiğini kabul etmektedir. Hükümetin hedefi olan imalat sanayinin GSYİH’nin %25’i düzeyine gelebilmesi için sektörün yıllık %15-17 civarında büyümesi gerekmektedir. Fakat şu anda enflasyonu körüklemeden bu büyümeyi yakalamanın imkansız olduğu görüşü hakimdir.

Madencilik
Madencilik sektörü GSYİH içinde %2’den daha az bir paya sahiptir. Bununla beraber çeşitli hidrokarbon dışı mineraller çıkarılmaktadır. Hindistan’ın geniş demir ve boksit rezervleri vardır. Bunlara ek olarak, önemli miktarda mika, manganez, dolomit, kireç taşı, kromit, manyezit, apatit ve fosforit üretimi vardır. Madencilik sektöründeki özel sektörün payı artmaktadır.

Çeşitli madencilik ürünlerindeki yerel tüketimin artması nedeniyle 2006 yılında hükümet madencilik yasasını serbestleştirmiştir. Yeni titanyum maden yataklarının keşfinin artması için 2007 yılında hükümet titanyum madenciliğinde %100 yabancılara ait şirketlere yatırım izni vermiştir. Hindistan’ın titanyum rezervlerinin dünya rezervinin %30’u civarında olduğu tahmin edilmektedir.

Müteahhitlik Hizmetleri
İnşaat sektörü GSYİH’nin %7’sini oluşturmaktadır ve yaklaşık 40 milyon kişiye iş sağlamaktadır. İnşaat sektörü son yıllarda en hızlı büyüyen sektörlerden birisidir. 2007/08 mali yılında sektör %9,8 büyümüştür. İnşaat sektörü birim yatırım başına en çok katma değer sağlayan sektördür. 5 yıllık plana göre kamu yatırım harcamalarının yaklaşık %40’ı inşaat sektöründe yapılacaktır. Büyük ölçekli kamu projeleri, şehir altyapıları ve otoyol gereksinimleri ve hızla artan konut talebi sektörün son yıllarda hızla gelişmesine sebep olmuştur. (IGEME,2011:14)

Ulaştırma ve Telekomünikasyon
Altyapısı ekonomik gelişmenin önündeki en büyük engellerden birisi yetersiz alt yapıdır. Hindistan’ın altyapı açığını gidermek için 11. Beş Yıllık Plan (2007/08 – 2012/13) süresince hükümet tahminine göre yaklaşık 500 milyar dolar yatırıma ihtiyaç duyulmaktadır.
Hindistan 63.300 km ile dünyanın en geniş demir yolu ağına sahiptir. Hindistan Demir yolları 1,4 milyon kişiyi istihdam etmektedir ve dünyanın en büyük sivil işverenidir. Demir yolu sektörü kronik yatırım eksikliği, düşük fiyatlar ve yetersiz reformlar nedeniyle gelişme gösterememektedir.

Hindistan'da tren

Yetersiz durumda olan kara yolu ağına son dönemde önem verilmeye başlanmıştır. Karayolları toplam yük taşımacılığının %70’i ve toplam yolcunun %85’ini taşımaktadır. 3,3 milyon km yolun çoğunluğu elverişsiz ve bakımsızdır. Hindistan’ın 12 tane büyük limanı vardır. Bu büyük limanlar toplam kargo taşımacılığının %75’ini gerçekleştirmektedirler.
Hindistan’ın limanları verimsiz çalışmaktadır. Hindistan’ın ticaretinin %90’ı limanlar vasıtasıyla yapılmaktadır. 2002 yılından itibaren dış ticaretin yıllık %20’nin üzerinde büyümesi nedeniyle limanların genişleme yatırımlarına ihtiyacı vardır.

2007/08 mali yılında havayolu yolcu sayısı %21 büyüyerek 116,9 milyon kişiye (87,1 milyon iç hat, 29,8 milyon uluslararası) ulaşmıştır. Düşük maliyetli havayolu şirketlerinin girmesiyle fiyatlarda hızlı bir düşüş olmuş ve Hindistan’ın hızla büyüyen orta sınıfı için havayolu seyahati makul düzeye inmiştir.
Telekomünikasyon alanında sektörde yapılan reformlar neticesinde son yıllarda büyük patlama yaşanmıştır. Ekim 2004’te cep telefonu kullanıcısı sayısı sabit telefon kullanıcısı sayısını geçmiştir. 2007 yılında ise toplam cep telefonu kullanıcıları sabit telefon kullanıcılarının 3 katına çıkmıştır. (IGEME,2011:15)

Enerji
Hindistan yıllık 700 milyar kws üretimle dünyanın en büyük beşinci enerji üreticisidir. Buna rağmen, enerji eksikliği mevcuttur ve toplam talebin %8’i oranında olduğu tahmin edilmektedir. Enerji sektöründeki problemler çeşitlidir. Verimsiz çalışan Devlet Elektrik Kurumu, yüksek oranlardaki kaçak kullanım, sağlıksız sübvansiyonlar ve kronik yetersiz yatırım yaşanan başlıca problemlerden bazılarıdır. Hindistan’daki ortalama enerji maliyeti birim başına 4 Rupi’yi (10 US Cent) geçmektedir. Bu maliyetler ABD’ye göre 2 Rupi, Güney Kore ve Tayvan’a göre 2,5 Rupi aşağıdadır.

Enerji üretim kapasitesinin artırılması için konulan hedefler ihtiyacın altında olmasına karşın yıllardır bu hedeflere bile ulaşılamamıştır. Özel sektör enerji üretiminin yaklaşık %14’ünü gerçekleştirmektedir. Hükümet 2003 yılında özel sektör yatırımlarını artırmak için sektördeki lisans gereksinimlerini azaltmıştır.
Kömür en büyük güç kaynağıdır. 2007 yılında kömür ile çalışan santraller toplam enerji üretiminin %62,2’sini karşılamışlardır. Hindistan büyük bir kömür rezervine sahiptir ve yaklaşık 100 yıl yetecek kömür rezervlerinin olduğu hesaplanmıştır. Toplam elektrik enerjisinin %3’ü nükleer santrallerden sağlanmaktadır. Hidroelektrik santralleri ise toplam elektrik enerjisinin %25’ini karşılamasına karşın şimdiki üretimin üç katı potansiyelinin olduğu hesaplanmıştır.

Finansal Hizmetler
Hizmetler sektörü ekonominin en büyük ve en iyi performans gösteren bileşeni olarak ekonomik büyümenin ana yönlendiricisidir. Bilişim teknolojilerinin GSYİH’ye katkısı 1998 yılında %1,2 iken 2007 yılında %5,2’ye yükselmiştir. 2007/08 döneminde bilgisayar yazılımı ve hizmetleri ihracatı 40 milyar düzeyinde gerçekleşmiştir.
Hindistan’daki yaklaşık 5000 bilişim teknolojisi yazılım ve hizmeti şirketinin %60’ı yerli firmalardan oluşurken kalan %40’ı hem Hindistan’da hem de yurt dışında ofisleri bulunan çok uluslu şirketlerden oluşmaktadır. Sektör gelirlerinin %65’i çok uluslu şirketlere aittir. Sektörün en önemli pazarı Hindistan yazılım ihracatının %70’inin yapıldığı ABD’dir. İkinci önemli pazar %25 paya sahip olan Avrupa’dır. Hindistan şirketleri özellikle bankacılık, sigortacılık ve finans kurumları yazılımlarında güçlüdürler.(IGEME,2011:16)

Yazı Alkan Kaya’nın ‘TÜRKİYE VE HİNDİSTAN’DA EKONOMİK BÜYÜME’ adlı makalesinden alınmıştır.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

1 Yorum Var

  1. ekonomik gücün doğu ülkelerine kaydığı gerçeği eksik bir saptamadır.ekonomik kalkınma ve hızlı gelişim çin hindistan ve ortadoğu ülkelerine yakında sermaye akışı başlayabilir.bu ülkelerin dinamik bir nüfusu var.bu kategoriye afrika ülkeleri de dahil edilebilir.türkiye ekonomisine güç kazandırmak için teknoloji transferine gitmeli yeni bir atılımı başlatmak adına.türkiye üçüncü dünyanın kurucu gücü olmaya aday bir ülke.politik çıkışları yakından takip ediliyor.meşru bir güç konumunda.silah sanayii için gelecek vadeden sektörleride dünyada kendinden söz ettiriyor.dünya gündemi türkiye tarafından belirleniyor adeta.insanlığın son kalesi durumundaki bu coğrafya aynı zamanda zengin bir kültürü barındırıyor edebiyatta sanatta.bu açıdan bakıldığında türkiyeyi merak edenler için bir seçenek teşkil ediyor bir islam ülkesi olması.

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz