Cengiz Han’ın Altın Dolu Mezarı Nerede?

2743
Yazarlık Başvurusu

Cengiz Han’ın mezarının Moğol İmparatorluğu’nun dört bir yanından gelen hazineler içerdiğine inanılıyor. Peki, Moğollar neden bu mezarın bulunmasını istemiyor?

Uçsuz bucaksız topraklarda ne yol var, ne de bina. Sadece sonsuz bir gökyüzü, yerde kurumuş otlar ve bir esinti. Göçerlerin ‘ger’ adını verdikleri yuvarlak göçebe çadırında tuzlu sütlü çay içerken özgürce otlayan atların ve keçilerin fotoğraflarını çekiyoruz.

Burası Moğolistan, Cengiz Han’ın at sırtında dünyayı ele geçirdiği yer. Onun hikayesi kan dökülmesini, adam kaçırmayı, aşk ve intikamı içeriyor. Ama esas hikaye ölümüyle başlıyor.

Moğol İmparatorluğu

Cengiz Han bir zamanlar Büyük Okyanus ile Hazar Denizi arasındaki topraklara hükmetmişti. Öldüğünde cenazesinin gizli tutulmasını istemişti.

Yas tutan ordusu, cenazeyi taşırken önlerine çıkan herkesi öldürmüş, Cengiz Han gömüldükten sonra mezarın izini kaybettirmek için üzerinde bin at dolaştırılmıştı.

Ölümünden sonraki 800 yılda kimse mezarına ulaşamadı.

Mezarı bulunsun istemiyordu

Yabancı keşif ekipleri mezarı bulmak için tarihi belgelere başvurdu, hatta National Geographic‘in Hanlar Vadisi Projesi uydu fotoğraflarını bile incelemişti.

Ancak Moğollar 1227’de ölen liderlerini sevse de mezarının bulunmasını istemiyordu. Dışarıdan bakan birinin ise bunu anlaması biraz zordu.

Bunun, mezar bulunursa dünyanın sonu gelecek inancıyla ilgisi yoktu. Rusya’daki bir üniversitede uluslararası ilişkiler okuyan Moğol tercümanım Uelun’a göre, Cengiz Han mezarının bulunmasını istemiyordu, ona saygı gereği, aranmamalıydı bu mezar.

Cengiz Han’ın isteğini dikkate alan Moğolların kültürel baskısının yanı sıra mezar aramayı zorlaştıran başka etkenler de var.

Moğolistan devasa bir ülke, üstelik düzenli yol ağları çok zayıf. Nüfus yoğunluğu çok düşük; sadece Grönland ve birkaç ada bu konuda onu geride bırakabilir. Böyle bir ortam, sırlarına sahip çıkar.

Moğol İmparatorluğu bir zamanlar Büyük Okyanus’tan Hazar Denizi’ne kadar uzanan topraklarda hüküm sürüyordu.

Ulanbatur Devlet Üniversitesi’nin arkeoloji bölümünden Dr. Diimaajav Erdenebaatar bu mezarı bulmaya uğraşan Japon-Moğol ekibi ile çalışıp Cengiz Han’ın doğum yeri olan Hentiy bölgesinde yoğunlaşmış.

Ancak 1990’da yapılan bu çalışmalar aynı yıl gerçekleşen demokratik devrim nedeniyle yarım kalmış. Zira halk bu çalışmalara da tepki göstermiş.

Ataları Hunlar mı?

Dr Erdenebaatar 2001’den bu yana Moğolistan’ın orta kesimindeki Arkhangai bölgesinde, Hun krallarının iki bin yıllık mezarlığında kazı çalışmaları yapıyor. Cengiz Han, Hunların Moğolların atası olduğuna inanıyordu. Bu nedenle mezarı onlarınkine benzeyebilirdi.

Hun kralları 20 metre derinlikte ahşap bölmeler içine gömülür, yerin üzerine kare şeklinde taşlar dizilirdi. Dr Erdenebaatar’ın ilk mezarı kazması 10 yaz sürmüş, burası daha önce soyulmuş olmasına rağmen Hunların uzak diyarlarla diplomatik ilişkilerini gösteren Çin at arabası, Roma cam eşyası ve çok sayıda değerli metal bulunmuştu.

Cengiz Han’ın mezarının izi kalmasın diye üzerinde bin at dolaştırıldığına inanılıyor.

Üniversitenin arkeoloji müzesinde altın ve gümüş heykelcikleri, bunlar üzerinde leopar ve tek boynuzlu at desenlerini görmek mümkündü. Bu imgeler Cengiz Han ve sonrası dönemde de kullanılmıştı.

Cengiz Han’ın mezarının da Moğol İmparatorluğu topraklarından gelen benzer hazinelerle dolu olduğu sanılıyor. Yabancıların bu mezara bu kadar ilgi göstermesinin bir nedeni de bu.

Mezarı biliniyor mu?

Ancak Hun tarzı bir gömütün bulunması biraz zor. Mezar üstündeki taşlar kaldırılmış olabilir. Moğolistan’ın genişliği düşünüldüğünde 20 metre derinlikte bir mezarın bulunması neredeyse imkânsız görünüyor.

Cengiz Han’ın mezarının, imparatorluğun dört bir yanından gelmiş çok sayıda hazine içerdiği sanılıyor.

Bölgedeki inanca göre Cengiz Han’ın mezarı, başkent Ulanbatur’un 160 km kuzey doğusundaki Hentiy sıradağlarının Burhan Haldun tepesinde. Ancak mezarın kesin yeri belli olmadığı gibi bu iddiaya karşı çıkanlar da var.

Mezarın yerini kaybetmek için üzerinde bin at gezdirildiği söylencesi mezarın bir vadide olduğuna işaret ediyor ve buna göre Hun mezarlığı uygun aday olabilir. Ama Cengiz Han’ın bir dağa gömülmeyi vasiyet ettiği de biliniyor. Bu nedenle Burhan Haldun dağı da makul bir aday.

UNESCO Dünya Mirası Listesi

Ancak UNESCO’nun Hentiy Han bölgesini Dünya Mirası Listesi’ne alıp koruma altına alması araştırmacıların bu bölgedeki çalışmalarının da sınırlanması ve Cengiz Han’ın mezarı sorununun havada asılı kalması anlamına geliyor.

Peki mezarın bulunması sorununa Moğolistan’da neden sıcak bakılmıyor? Cengiz Han ülkenin en büyük milli kahramanı. Batı onu ele geçirdiği topraklarla hatırlarken Moğollar onu sağladığı olanaklarla hatırlıyor.

Bir efsaneye göre Cengiz Han Hentiy Dağları’nda gömülmüş.

Moğol İmparatorluğu doğu ile batıyı birbirine bağladı, İpek Yolu’nu canlandırdı. Diplomatik dokunulmazlık ve din özgürlüğü kavramları onun döneminde yerleşti. Güvenilir bir posta hizmeti ve kâğıt para kullanımı sağlandı. Yani Cengiz Han sadece dünyayı ele geçirmekle kalmadı, ona medeniyet de getirdi.

Bütün bunlardan dolayı büyük bir saygınlık uyandırıyor ve Moğollar mezarına dokunulsun istemiyor. Tercümanım Uelun konuyu şöyle özetliyor:

“Mezarını bulmamızı isteselerdi bir işaret bırakırlardı.”

Kaynak: BBC

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

3 YORUMLAR

  1. Cengiz Han, Müslümanlara ve Türklere sanıldığı üzere zulmetmiş değildir. Bazıları abartır da abartır ve “ceset tepeleri yaptığını” iddia eder. Hz. İsa (as) zamanında dünya nüfusu 1 milyonun altındadır. Çünkü hastalıklardan ve savaşlardan dolayı çok fazla insan ölmüştür. Cengiz Han’ın devri olan 13. yüzyıl başlarında dünya nüfusu 300-400 milyon arasıdır. Tabi kesin nüfusu bilemeyiz. İnsanların abartma huylarını, yokluk zamanlarının çok olmasını, savaşları göz önünde bulundurursanız bu rakamın yarısı ciddiye alınabilir. Ayrıca dünya nüfusunun ciddi bir biçimde artmaya başlaması 16. yüzyıldan itibaren olmuştur. Cengiz Han’ın fethettiği topraklara baktığınızda 50 milyon insanın bulunması mümkün değildir. Ancak 3-4 milyon insanın yaşadığı topraklardır. Türk Töresi’nde silah çekmeyene ve aman edene ilişilmez. Dolayısıyla halktan insanlara Cengiz Han’ın dokunması demek töreyi çiğnemek demektir. O zaman da Hanlık asaletine sığmaz. Bizde o devirler hakkında kesin bilgiler ve belgeler var. Ama onların hepsini açıklamamız mümkün değil. Sıradan insanların anlayabilmeleri mümkün değil. Yüksek seviyeli ilim insanları olması gerekir. Cengiz Han, Türk asil hanedanlığından gelmektedir. Dolayısıyla da Türk düşmanlarının onu karalamak istemesi gayet doğaldır. Kulaktan dolma bilgilerle kendini şişirmiş insanların da ileri geri, bilire bilmeze ahkam kesmesi sürekli gördüğümüz bir durumdur. Cengiz Han ulu bir Türk Kağanı’ıdr. Soyu bellidir, liderdir, akıllı bir insandır. Onun kuvveti dünyayı titretmiştir. Bütün Türklerin ortak lideridir. Japonya’ya binlerce gemi ile sefer düzenlemiştir. Aylarca denizden saldırılar düzenlemiştir. Japon samurayları onların karaya çıkışlarını engellemiştir. Tarihte ilk kez “el bombasını” bu savaşlarda Cengiz Han’ın ordusu kullanmıştır. Bir ay kadar daha dayanabilselerdi Japonya’yı da fethedeceklerdi. Muson rüzgarları ile fırtınalar Cengiz Han’ın ordusunu batırmıştır. MÖ 4-5000 yıllarında yaşayan firavunların bile 2 milyon askerlik ordular kurup kıtalara saldırdıklarını biliyoruz. O savaşlarda onmilyonlarca insan telef olmuştur. Zaten Hz. İsa (as)’ya kadar dünya nüfusu 1 milyonun altına inmiştir. Tarihin her zamanında büyük liderler milyonlarca insanın hayatı üzerine oynarlar. İslamiyet’in gelişinden sonra Araplar, Osmanlı zamanında Türkler, Emir Timur zamanında Türkler, dünya savaşları sırasında Avrupalılar, Amerikan iç savaşları sırasında İngilizler, Fransızlar ve İspanyollar, Avrupa yüzyıl savaşlarında Avrupalılar.. Yüzyılın başında Çin’deki Uygur Türkü sayısı 150 milyonun üzerindeydi. Ruslarla Çinliler arasında kalan Uyguristan topraklarında 80 milyon Uygur Türkü katledildi. Kalanının büyük bölümü de asimilasyona uğradı veya katledilmeye devam ediliyorlar. Uygur Türkü kadınları kerhanelere, erkeklerini de madenlere ya da fabrikalara ucuz emek olarak gönderiyorlar. Rusların değişik Türk toplumlarına yaptıkları zorunlu göç faaliyetlerinde 100 milyon civarı Türk yer değiştirdi ve 20 milyon kadar Türk te yollarda vefat etti. Hazara Yahudi Türkleri Almanya’da, Avusturya’da, Polonya’da, Romanya’da katledildi. Osmanlı zamanında hiç katliam olmadı mı sanıyorsunuz? Şii diye öldürülen Kızılbaşların haddi hesabı yoktur. Tarihin en başına dönelim. Hz. Adem’in (as) çocuklarından Habil ile Kabil kavgaya tutuştular. Sonuçta birisi öldü, öbürküsü dışlandı. Katliamlar her zaman oldu ve kıyamete kadar da olacak. “Boynuzu kısa keçi, uzun olan keçiden hesap sormadan mahşer hesabı bitmeyecek”. Yani herkes birbirinden en ufak bir hakkını bile alacak. Allah insanlara “bozgunculuk yapmayın, isyan etmeyin, dengeli olun” diye 224,000 peygamber aracılığıyla söylüyor. Ama dinleyen kim? Bazı toplumlara Allah ıslah edici olarak önemli liderler gönderir. Cengiz Han da onlardan birisidir. Zira Selefiliğin dünyaya yayılmaya başladığı bir zamanda Cengiz Han “Tanrı’nın Kırbacı” gibi dünyaya gelmiştir. Türk atalarına sayıp sövmek son senelerde moda oldu. Bu da “tarihi daha iyi anlamak” adına yapılıyor. Cehalet halkımızda son derece artmış durumda. O yüzden de kim hakkında ne söylediğimize dikkat etmemiz şarttır. Cengiz Han büyük bir hükümdar idi. Soyu da bellidir. Sıradan bir adam değildir. Türk kurallarına ve töresine uygun bir biçimde hükümdar olmuştur. Onu takip eden Türk boyları da büyük fedekarlıklar yapmışlardır. Cengiz Han sadece Türklerin tarihine değil, Çinlilerin de tarihine damgasını vurmuştur. Çin’de adı geçen meşhur sülalelerden 2-3 tanesi onun soyundan gelir. Lütfen Wikipedia maddesine de göz atınız: https://tr.wikipedia.org/wiki/Cengiz_Han

    • birincisi, cengiz hanın direk ölümüne sebep olduğu insanların çoğu çinlidir. yani müslümanlar değil.
      ikincisi, genel kanıya göre o dönem ki dünya nüfusunun %10’unun ölümüne sebep olduğu söylenir ama 50 milyon değil, çünkü o dönem ki dünya nüfusu o kadar değil.
      üçüncüsü, gelmiş geçmiş en büyük cani olmasa bile cani olduğu size katıldığım tek nokta.

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz