Hollanda ile Belçika Arasında Sınır Değişikliği

4290

Hollanda ile Belçika arasında, 4 sene önce sınırda bulunan başsız bir ceset yüzünden ortaya çıkan yetki tartışmaları ve sorunlar, sınır değikliği ile sonuçlandı. Yapılan yeni sınır anlaşmasına göre, Hollanda 160 dönümlük alan karşılığında Belçika ile 30 dönümlük alan takas etti.

Daha önce 1843 yılında yapılan takas ile Hollanda-Belçika sınırı belirlenmişti. Yapılmış olan bu sınır anlaşmasına göre Hollanda’ya daha büyük bir toprak parçası düşmüş olmasına rağmen, her iki tarafta sınır anlaşmasından memnundu. Anlaşmaya göre iki ülke sınırını büyük ölçüde Meuse Nehri sağlamıştı. 4 sene önce nehrin kuzeyinde, yani Hollanda tarafında bulunan cesede Belçika polisi müdahale edince yetki tartışmaları doğdu. Bu tartışmalar yaklaşık 15 futbol sahası kadar alanın takasıyla çözülmüş oldu.

Batı Avrupa’da buna benzer bir olay Finlandiya-Norveç arasında yaşanmıştı. Norveç, Finlandiya’nın bağımsızlığının 100. yıl dönümü münasebetiyle, sınıra yakın yerde bulunan bir dağı Finlandiya’ya hediye etme kararı almıştı. Karar, iki ülke arasında da heyecan ile karşılanmıştı.

95 dönümlük alana sahip, küçük bir yer olan ve Hindistan, Pakistan ve Çin sınırlarında bulunan Keşmir Bölgesinde ise durum hayli ilginçtir. Pakistan ve Hindistan, 1947 yılında İngiliz sömürgesinden kurtulup bağımsızlığını kazanmıştı. İki ülke arasında yer alan Keşmir Bölgesi ise o tarihten beri tartışmalı bölge oldu ve 3 savaşa sahne oldu. Günümüzde çatışmalar hâlâ devam ediyor.

Savaşların siyasi, ekonomi vb. birden çok nedeninin olduğu bir gerçektir. Ama bir yandan Belçika-Hollanda ve Finlandiya-Norveç arasında yaşananlar, bir yandan Pakistan-Hindistan arasında yaşananlar, Doğuda ve Batıda savaş nedenleri arasında temel bir fark ortaya çıkarıyor:

Doğu’da, toprakların stratejik yada ekonomik bir önemi olmasa dahi, insanlar arasında vatan yada ülke topraklarının kutsallığı çok önemlidir. Türkiye’de de olduğu gibi, insanlar vatan yada aidiyet duydukları bir karış toprak için bin can feda etmekten çekinmiyorlar. Batı’da, özellikle de gelişmiş Batı Avrupa Ülkelerinde, ulus-devlet anlayışının yaygınlaşmasıyla beraber toprak değil; üzerindeki insan faktörü önem kazandı. Alsas-Loren gibi ekonomik yada stratejik önemi olan bölgelerin dışında, vatan ve aidiyetlik daha az önem taşıyor.

Bir diğer önemli fark, tarih faktörüdür. Her iki dünya savaşından sonra, Avrupa yıkılacak duruma geldi. Savaşların vermiş olduğu sancıları tam olarak yaşamış olan Avrupa, söz konusu savaş olduğu zaman kötü bir anlaşmayı iyi bir savaşa tercih edebilmektedir.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz