ABD ve Taliban Arasındaki Barış Görüşmeleri
Son zamanlarda gündemde oldukça yer tutan barış görüşmeleri konusu yine bir çok yeni stratejiyi açığa vuruyor. Öncelikle, önceki barış görüşmelerinde olduğu gibi tarafların medyadaki açıklamaları zıtlık gösteriyor. Her zaman olduğu gibi ABD net bir şekilde bunu medyaya sunmuş olsa da Taliban reddediyor. Genellikle, Talibanlı yetkililer görüşmelere gitse dahi başarısız şekilde geri döndüklerinde Taliban medyası oraya giden heyetin Taliban’ı resmi olarak temsil etmediğinden ötürü kendileri ile herhangi bir bağlantısı olmadıklarını ifade ediyorlar. Ancak medyada ABD’li komutanların açıklamalarına baktığımızda görüşmeler hakkında, Talibanlı yetkililerin ifadeleri dahi açık bir şekilde ifade ediliyor.
Amerikalıların ifadelerine göre, Taliban görüşmelerde ABD’nin askeri varlığına bazı şartlar dahilinde izin verebileceğini söyledi. Şartlardan biri de ABD’li birliklerinin kendilerine saldırmamaları. Bir diğeri ise ABD destekli Afgan hükümetinin anayasayı değiştirmesiydi.
Taliban müzakerecileri, bu tarz tavizlerin sonucunda Amerikalıların Afganistan’daki varlıklarına müsaade edebileceklerini belirttiler. Ayrıca, bu Amerikan birlikleri, Afgan askerlerini eğitmeye devam edebilecekler.
Amerikalıların vurguladıkları ilginç noktalardan biri de, Taliban üyelerinin Donald Trump’ın askerlerini Afganistan’dan çekecek olduklarını düşünmesiydi.
Barış görüşmelerinin olumlu sonuçlanmasını en çok isteyen taraf olan Afgan hükümeti ve Eşref Gani, bu görüşmelerin ardından tarafları cesaretlendirmek için açıklamalarda bulundu.
Gani, Taliban ile “önkoşulsuz” bir barış sürecine gireceğine söz verdi. Taliban her ne kadar masaya (sadece ABD karşısında olsa bile) oturabilmesine rağmen yine de intihar saldırılarına devam etti. Ancak tüm bunlara rağmen Eşref Gani hiçbir şekilde tavrını geri çekmedi. Hatta Reuters, Gani’nin açıklamalarında oldukça yumuşak bir ton kullandığını ve “isyancılar” ifadesini de kullandığını belirtmişti.
Şimdi “Yeni strateji” ifadesini açacağız. Açıkça belli olan durum, ABD’nin her daim barış görüşmeleri konusunda ılımlı olmasıydı. Fakat bu sefer, ABD Afganistan sahasında Taliban’la barış görüşmeleri başka bir amaçla daha istemekte…
Öncelikle, açık ve net olarak sahada görülen durum ABD’nin şu an kesinlikle Taliban’la savaşmak istememesi. Bunun asıl nedeni, sahada askeri aktivite olarak askerlerinin durumunu en düşüğe çekmek isteyen ABD’nin Taliban ile savaşta bunu yapamayacak olması ve uzun süre uğraşacak olacağını bilmesi.
Bunun yerine, aynı Ortadoğu’da dillerine doladıkları meşhur “IŞİD’e karşı mücadele” kalıbını Afganistan’da da uygulamak istiyorlar. Hem de, IŞİD’e odaklanmak ABD açısından çok daha kolay ve stratejik açıdan da rahat olacaktır. Çünkü, ABD Afganistan’da IŞİD’le sadece hava saldırıları yaparak mücadele ediyor. Bu taktik zaten ABD’nin karadan askerlerini çekip herhangi bir askeri kaybı önlemesi için tasarlanan stratejik hamlelerden biriydi.
IŞİD’in Afganistan’da zayıf olması da bu stratejiyi olumlu yapan faktörlerden biri.
Bu analiz üzerine ABD’nin IŞİD’i Taliban’a karşı desteklediği iddiasını vurgu yaparak çürütmek isteyenler olacaktır. Ancak, ABD’nin Taliban’ı IŞİD’le mücadeleye iterek müzakere ettiğini varsayarsak, artık öyle olsa bile “IŞİD’i Taliban’a karşı kullanma gereksinimi” kalmayacaktır.
İşte bu durumda, Taliban’ı kenara itebilen ABD, askerlerini karadan (tamamen olmasa da en azından kritik bölgelerden) çekerek sadece hava saldırıları ile IŞİD’le mücadele kalıbını rahatlıkla kullanabilecektir.
Nicholson’ın son açıklamasından da bu durum net bir şekilde anlaşılabilir. Nicholson, barış görüşmelerine dair yaptığı açıklamada Afganistan’ın kuzeyinde yer alan Cüzcan’da Taliban militanlarını IŞİD’e karşı savaşmaları için cesaretlendirdi.
Barış görüşmeleri için Taliban’ı her yönden cesaretlendirmeye çalışan taraf sadece ABD’nin kanadı değildi, ayrıyeten Pompeo ve ve Alice Wells de bir çok ziyarette bulundu defalarca tüm taraflarla konuşmaya çalıştılar.
Resolute Support tarafından barış görüşmelerine dair resmi açıklama aşağıda verilmiştir:
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.