“Ortadoğu’nun Küba’sı” Yemen DHC’nin İktisadî Politikaları

1027
Yazarlık Başvurusu

1967–79 Yılları Arasında Yemen Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin İktisadî Politikaları

Soğuk Savaş sürecinin kutuplaştırdığı ülkelerden birisidir Yemen. Kuzeybatıda Baasçı-milliyetçi Yemen Arab Cumhuriyeti, güney sahillerinde ve doğuda ise yönetimi elinde bulunduran sosyalist Yemen Demokratik Halk Cumhuriyeti. 1960’lardan 1990’a kadar Yemen’in durumu buydu. İşte bu bahsettiğim Yemen DHC farklı bir ülkeydi. ”Ortadoğu’nun Küba’sı” olarak anılıyordu. İşte size bu ilginç devletin kuruluş yılı olan 1967’den 1979’a kadar nasıl yepyeni bir ekonomi inşa etmeye çalıştığını, nasıl politikalar izlediğini anlatmak istiyorum.

Kuzey ve Güney Yemen’in Haritası

İngilizler henüz 1839 yılında Yemen’in güney ucundaki Aden şehrini işgal ettiler ancak kuzeydeki dağlık topraklarda ilerlemeye muvaffak olamadılar. Bu yüzden bugünkü Yemen topraklarının kuzeybatı bölgelerinde (hassaten Sanaa ve Saade) İngilizler kontrolü hiç sağlayamamışlardı. I. Dünya Savaşı’nın bitişiyle Yemen’de Osmanlı hakimiyetinin tamamen sona ermesiyle birlikte Yemenliler kendi topraklarını yönetme imkanı bulmuşlardı. Bu sayede Zeydî-Şiî nüfusun yoğun yaşadığı dağlık kuzeybatı coğrafyasında İmam Yahya bağımsızlığını ilan ederek Yemen İmamlığı devletini kurdu. Monarşiyle yönetilen bu devlette Eylül 1962 yılında radikal bir değişim yaşandı. Cumhuriyetçi subayların yaptığı darbe sonrasında imamlık yıkıldı ve İngiliz sömürgesi elinde olmayan topraklarda Yemen Arab Cumhuriyeti kuruldu (1).

DİRENİŞ VE YEPYENİ BİR DEVLETİN KURULUŞU

1945’ten itibaren limanı ekonomik olarak önem kazanan Aden şehri ise halen İngiliz işgali altındaydı. Mısır’ın popüler lideri Cemal Abdunnasır’ın etkisiyle Arap dünyasında ivme kazanan anti-emperyalizm ve Arab milliyetçiliği, haliyle toprakları halen daha işgal altında olan Güney Yemenlileri de harekete geçirdi. Milliyetçi ve cumhuriyetçi subayların darbesi sonucunda Eylül 1962’de Yemen Arab Cumhuriyeti’nin Sanaa’da kurulması da Güney Yemenliler için bir fırsat olmuştu. Çünkü Abdunnasır ve Abdunnasır ile müttefik olan Sanaa Hükûmeti Güney Yemenlilere işgale karşı direnmeleri için destek vermeye başlamıştı. Bu iki tarafın desteğiyle 1963’te Güney Yemen Milli Kurtuluş Cephesi kuruldu. Bu gerilla örgütü aldığı yoğun destek sayesinde İngilizlere karşı etkili silahlı bir mücadele yürütecek ve bu katı direnişin bir sonucu olarak da İngilizler kısa zaman içerisinde Güney Yemen’den çekilme kararı alacaktı.

Güney Yemen haritası (Kaynak: Robert W. Stookey, South Yemen: A Marxist Republic in Arabia, Colorado, Westview Press, 1982, s. 65)

1967’de Abdunnasır’ın İsrail’e karşı büyük bir hezimet alması üzerine Kuzey Yemen’den (o sıradaki iç savaşta cumhuriyetçileri desteklemek için gönderdiği) birliklerini çekmesi de bu süreci hızlandırdı çünkü Mısır birliklerinin Kuzey Yemen’deki mevcudiyeti İngilizleri ve Suudları Mısır’ın Güney Yemen’e bir müdahalesi olasılığı nedeniyle endişelendiriyordu fakat Abdunnasır birliklerini çekince haliyle İngilizler de rahatlamış bulundu. Aynı zamanda 1967’deki Arab-İsrail Savaşı’nın çıkması sonucu Abdunnasır’ın Süveyş Kanalı’nı kapatması nedeniyle de Aden Limanı’nın ekonomik önemi azalmıştı, bu da İngilizleri çekilmeye iten sebeblerden birisiydi. 19 Haziran’da Hariciye ve Koloni Sekreteri George Brown’un Avam Kamarası’nda yaptığı açıklamada İngilizlerin Güney Yemen’den çekileceği kesin olarak belirtildi. İngiliz kuvvetlerinin çekilişi ise 2 Kasım itibariyle başladı. 21–29 Kasım arasında İsviçre’nin Cenevre kentinde Millî Kurtuluş Cephesi delegeleriyle görüşmelerde bulunan İngilizler delegelerle anlaşmaya vardı ve 30 Kasım 1967 tarihinde tam bağımsız Güney Yemen Devleti’nin kuruluşu ilân edildi (2).

YENİ BİR EKONOMİ İNŞA ETMEK

Millî Kurtuluş Cephesi (MKC) iktidara geldiği an ekonomik bir krizle baş başa kalmıştı. Britanya’nın önceden Güney Yemen bütçesine yaptıkları yıllık bütçe katkısı 1966–67 yılları itibariyle 14 milyon Yemen Dinarı idi (ki YDHC’nin 1979 itibariyle yıllık geliri 9 milyon Yemen Dinarı’ydı) ve bu katkı kesilmişti. İngilizlerle maddî yardım üzerine yapılan görüşmelerin de sonuç vermemesi cabasıydı. Bu yüzden ekonomide bir çıkış yolu bulunmalıydı. Bu amaçla cephe, malî politikada radikal değişikliklere gitti. Bu reformların ilk ayağı olarak ülkedeki -Aden Limanı’na yakıt ikmali yapan şirketler haricinde-yabancı şirketler ve mülkler müsadere edilerek devletleştirildi. Aslında bu olay YDHC’nin en erken dönemden beri devlet yapısının, malî yapısının, toplum yapısının SSCB ve Doğu Avrupa’daki sosyalist devletlerden etkilenerek şekillendiğinin bir emâresi niteliğinde. 1972 yılına geldiğimizde ise bölge bir radikal değişime daha sahne oluyordu: Toprak Reformu. Hükûmet, tarıma elverişli arazileri devletleştirerek toprak sahiblerinin elinden aldı ve kooperatiflere verdi. Hind Okyanusu’ndaki balıkçılık faaliyetleri de hakeza, bir kooperatifin kontrolü altında yapılmaktaydı. Devlet ekonomik yapısını da sosyalistleştiriyordu.

ZİRAAT POLİTİKALARI

Güney Yemen topraklarının tarımsal potansiyeli ise sınırlıydı. Engebeli arazinin fazlalığı, tarıma elverişli toprak tiplerinin az olması ve sulama imkânlarının dar olması bunun nedenlerinden sayılabilir. Ülke topraklarının sadece 80 bin hektar kadarı tarıma elverişliydi ve bunun ancak %60’ında tarım yapılabiliyordu. Nüfusun yaklaşık %70’inin taşrada yaşayıp yine toplam nüfusun %40 kadarının tarım sektörüyle uğraşmasına rağmen mahsul üretimi, -1978 yılı verilerine göre- gayrısafi yurt içi hasılanın yalnızca %7’sini teşkil ediyordu ve ülke nüfusunun ihtiyaçlarını giderecek miktardan çok uzaktaydı. Bu yüzden de YDHC çay, şeker ve pirinç ihtiyacının tümünü, mısır ihtiyacının yarısını, buğday ihtiyacının %75’ini, et ve meyve-sebze ihtiyacının ise %45 kadarını ithal etmek zorunda kalıyordu. Bu ithalat ise yıllık 25 milyon Yemen Dinarı’na mal oluyordu (ki 1977 yılında 1 Yemen Dinarı 2.92 Amerikan Doları’na eşitti). Ülkedeki tarımın gelişmesi için de hükûmetin duruma el atması gerekiyordu. Bu amaçla 1971 ile 1977 yılları arasında devlet, tarım sektörüne 34 milyon Yemen Dinarı -bu miktar devletin gelişmek için yaptığı yatırımların tek başına %22’sini oluşturuyordu- yatırım yaptı ancak beklediği karşılığı alamadı. Ziraat alanında atılım yapabilmek için Sovyetler Birliği’nden getirilen uzmanlarla çalışıldı, bu uzmanlarla yapılan işbirliği sonucunda 9 tane baraj ve 100 km uzunluğa varan su kanalları şebekesi inşa edildi ve 70 bin hektar arazi ıslah edildi.

Yukarıdan aşağıya: Pamuk, susam, kahve, tütün ve buğday

Soldaki tabloda Dünya Bankası’nın 1979 yılında yayınlamış olduğu bir çalışmada hazırlanan, 1969–77 yılları arasında YDHC’deki tarımsal üretim istatistiklerini görüyorsunuz. Hükûmet yatırımı pamuk üretiminden hububat, sebze ve meyve üretimine kaydırdığı için pamuk hasılatı 1969–70 yıllarında 12,8 bin ton iken 1976–77’de 4,9 bin tona kadar düşüyor fakat bu çabalar istatistiklere göre 1977 yılına kadar buğday üretimine fayda sağlayamamış. Zira 1969–70’de 12 bin ton olan buğday hasılatı 1976–77’de 9,1 bin tona kadar gerilemiş (3).

YDHC EKONOMİSİNİN YAPITAŞLARINDAN: BALIKÇILIK

Güney Yemen sahilleri omurgalı balık ve kabuklu deniz canlıları çeşitliliği bakımından zengindir. Bu da bölgede balıkçılığın gelişmesinin ve balıkçılığının bölge ekonomisinin, iş gücünün mühim bir kısmını teşkil etmesinin temel sebeblerinden. 1969’taki Devletleştirme Kanunu pek tabiî balıkçılık sektörünü de tanzim edecekti. Balıkçılık faaliyetleri ve bu işi yapan tekneler, hükûmete bağlı Balık Varlığı Bakanlığı’na aid 14 ayrı kollektife bağlandı. Ayrıca hükûmet ülkede balıkçılığın önemini gözardı etmedi ve 1971–77 yılları arasında balıkçılığa 22,8 milyon Yemen Dinarı (YDHC’nin gelişmek için yaptığı harcamalarının %14’ü) yatırım yapıldı. SSCB ile ortak girişimlerin sonucunda balıkçılık için kullanılan tekneler yenilendi ve modernleştirildi. Bu yatırımların sonucunu ise istatistiklerde görebiliyoruz. Örneğin 1976’da balıkçılık endüstrisinde 15,6 milyon Yemen Dinarı’na tekabul eden bir üretim yapılmış ve 1977’de bu sektörün ihracatı, toplam ihracatın %59’luk oranına erişmiş ve devlete 5,9 milyon Yemen Dinarı kazandırmış. Bunun yanısıra Nichiro adlı Japon firmasına -özellikle mürekkep balığı avında- bir kâr payı karşılığında kapitülasyon verilmiş, hatta YDHC’nin 1976 yılında bu firmadan 2,6 milyon Yemen Dinarı kâr payı aldığı belirtiliyor.

EĞİTİMLİ BİR HALK YETİŞTİRME ÇABALARI

Aden’de bir okulda hastabakıcılık eğitimi gören kursiyerler (Fotoğrafın kaynağı: Robert W. Stookey, South Yemen: A Marxist Republic in Arabia, Colorado, Westview Press, 1982)

Yemen Demokratik Halk Cumhuriyeti kurulduğunda yöneticilerin karşılaştığı bir diğer sorun ise avam kesiminin eğitimsizliğiydi. Halkın sadece %18’lik kısmı okur-yazardı. Taşrada yaşayan insanların eğitime ulaşma imkânı epey düşüktü. Hükûmet, eğitim alanında şahlanmak amacıyla Küba modelini taşrada uygulamaya koymaya karar verdi ve büyük çabalar harcadı. Bu çabalar sonucunda eğitim ülkenin dört bir tarafına ulaştırıldı. Sağlık hizmetleri gibi eğitim de tamamen ücretsiz hâle getirildi. 1979’daki verilere göre ülke genelinde 250 binden fazla Yemenli okula gidiyordu, 1976–77 yılları verilerine göre YDHC’deki okuma yazma oranı %32’ye ulaşmıştı (4). 1970 senesinde ise Aden’de beş fakülteden müteşekkil bir üniversite açıldı ve büyüyen bu üniversitede 1977 yılında 1700 kadar Yemenli öğrenci eğitim görüyordu. Devletin eğitime yaptığı bu yatırımlar ise 1970’lerin ortalarında gayrısafi yurt içi hasılaya %7,4 katkı olarak geri dönecekti.

OLUŞTURULAN GENEL İKTİSADÎ YAPI

İngiliz sömürgesi altında Güney Yemen’de tek bir ekonomiden söz etmek mümkün değildi, federal bir hükûmet şeklinde şekillenmiş olan Aden Koloni’sinde 15 farklı ekonominin varlığından söz ediliyor. Yukarıda zikrettiğimiz gibi 1967’de kurulan yeni devlet, kuruluşundan kısa süre sonra merkezîleşmiş ve yerel üretime dayanan bir ekonomi te’sis etme girişimlerine start verdi. Bu sayede de 1970’li yılların ortalarında ve sonlarında iktisadî sahada %7’lik bir büyüme kaydedildi. Yemen Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin iktisadî durumundan bahsederken 60’lı ve 70’li yıllarda yurt dışına çalışmak için giden kalabalık bir Yemenli kitlenin ülkelerindeki ailelerine gönderdikleri paraların etkisinden bahsetmeyi asla unutmamak gerekir. Bu paralar tek başına 1977 yılında brüt millî üretimin %30’luk kısmını oluşturuyordu ve gayrısafi yurt içi hasılanın %40’ına muadildi. Hükûmet, bu büyük iktisadî gelir kaynağını desteklemek için işçilerin dışarıya daha fazla gidebilmesini sağlamak amacıyla teşviklerde bulundu, bu işçilerin kanunî olarak önünü açtı. Tüm bunlara rağmen YDHC iktisadında sürekli bir bütçe açığı bulunduğunu görmekteyiz. Devlet, iktisadî yapıyı dıştan gelen yardımlar -bu yardımlar bazı Arab ülkeleri, SSCB, Çin, Doğu Almanya, Çekoslovakya, Bulgaristan ve Birleşmiş Milletler’den geliyordu- ve bankalardan borç alarak ayakta tutuyor ve bu paraları iktisadî yatırımlara harcıyordu. 1969’da bu harcamalar %40,47 iken 1977’de %56,2’ye yükselmişti. Ancak Yemenliler, ticaretin Hind Okyanusu’ndan döndüğü zamanlarda sahip oldukları iktisadî refah düzeyine çok uzak kalmışlardı ve ülkeleri, dünyanın en fakir ülkelerinden biri olarak addediliyordu, devlet şehirdeki nüfus ve kırsaldaki nüfus arasındaki büyük gelir eşitsizliği sorununu 1970’li yıllar boyunca çözememişti. Hatta Birleşmiş Milletler bu ülkeyi en fakir 20 ülkeden biri olarak tanımıştı (5).

Mezkur yıllara göre YDHC’nin (milyon $ üzerinden) gelirleri ve harcamaları(yukarıdan aşağıya): İhracat, İthalat, Ticaret Açığı, Hesaplarda Gözükmeyenler (İşçilerin Ailelerine Gönderdikleri Paralar ve Diğerleri), Mallar ve Hizmetler Arasındaki Denge, Resmî Döviz Transferleri, Resmî Borç Sermaye (Brüt Masraf ve Harcamalar), Muhtelif Sermaye, Ortalama Denge

Aşağıdaki tabloda da tiplerine göre çeşitli sektörlerde üretim dağılımını görmektesiniz. Yukarıdan aşağıya endüstri, tarım, hayvancılık, balıkçılık, ulaşım ve inşaat sektörlerinin (soldan sağa) şahsî, kooperatif, (devlet+şahsî) müşterek teşebbüs, devlet ve yabancı menşeili üretim tiplerinin dağılımına göre 1973 ve 1976 verileri tabloda zikredilmekte. Tablodaki verilerden de anlayabileceğimiz üzere endüstride şahsî üretim 1976’da bile büyük bir hacim kaplamış, 1973–76 arası sektöre devletin müdâhalesi artmıştır. 1979 itibariyle ülkede endüstri sektörünü küçük atölyeler haricinde sadece Aden Petrol Rafinerisi, bir tekstil fabrikası ve 30–40 fabrika teşkil ediyordu (6). Tarımda ise işler tamamiyle kooperatiflerin ve devletin kontrolü altında yürümektedir, tamamen millîleştirilmiş bir sektördür. Hayvancılıkta ise devletin etkisinin gayet az olduğunu ve hayvancılıkla uğraşan kimselerin yine çoğunlukla kendi başlarına işlerini yürüttüklerini söyleyebiliriz. Balıkçılık sektöründe ise 1973’te daha ziyade kooperatiflerin önemi fazlayken 3 yıl içerisinde kooperatiflerin payı takriben yarıya düşüyor, devletin direkt payı belirgin şekilde yükseliyor ve endüstri ile inşaat sektörlerine dâhil oldukları gibi balıkçılıkta da Rus ve Çin şirketleri (yukarıda bahsettiğimiz Nichiro adlı Japon firmasını haric tuttum) payını ciddi şekilde arttırıyor. Ulaşım sektöründe şahsî organizasyonlar 1976 itibariyle devlet organizasyonlarının %16 oranında üstüne çıkıyor ancak başka bir organizasyon tipinin sektörde payı yok. İnşaat sektöründe ise devlet, dominasyonunu 3 yılda ciddi biçimde hissettirmiş, şahsî organizasyon tipinin de yabancı menşeili organizasyon tipinin de iyice üstüne çıkmış. Bu verilerden çıkarabileceğimiz en basit sonuçlardan biri ise YDHC’nin kurulduktan sonra tarımda kooperatifleşmeye ve üretimde devlet desteğine önem vermesi ama bunu yaparken de şahsî mülkiyeti tamamen ortadan kaldırmaması ve çoğunluğu sosyalist olan ülkelerden gelen şirketlere ülkesinde yatırım imkânı sunması.

Kaynak: World Bank, 1979, People’s Democratic Republic of Yemen — Current economic position and prospects (English), A World Bank country study, Washington, D.C, s.9

EKONOMİK KALKINMA HAMLELERİ

Gelelim devletin ekonomide atılım yapabilmek için yaptığı planlamalara… YDHC, iktisadî bir atılım yapabilmek amacıyla 1971’de 1971–74 yıllarını kapsayacak üç yıllık bir kalkınma planı hazırladı. Hükûmetin planlarına göre kalkınma projeleri için yapılacak yatırım 40 milyon Yemen Dinarı’nı buluyordu. Ancak ekonominin dış kaynaklara bağımlı olması haliyle yatırım miktarının daha önceden öngörülemeyen bir seviyeye düşmesine sebeb oldu. Bu kalkınma yatırımlarına harcanabilecek paranın miktarı önce 32,4 milyon Dinar’a, ardından 25 milyon Dinar’a düştü. Bu sermayenin temininde ise dış kaynakların YDHC’ye büyük katkısı olduğunu görüyoruz. Bir grup Sovyet şarkiyatçı akademisyenin kaleme aldığı ‘’Muasır Yemen Tarihi’’ adlı eserdeki verilere göre bu sermayenin %78’lik kısmı dış yardımlardan geliyordu. Bu dış yardımların %61’ı sosyalist ülkelerden, %21’i Arab ülkelerinden, %6’sı uluslararası fonlardan geliyordu. 1974 yılına gelindiğinde hükûmet kalkınma çalışmalarına hız verdi ve 1974–78 yıllarını kapsayan ikinci bir kalkınma planı devreye sokuldu. Bu sefer işler tam tersi bir istikamette seyretmeye başladı. 75 milyon Dinarlık yatırım miktarıyla plan uygulanmaya başlandı fakat dış etkilerin ekonomiye bir yansıması olarak bu miktar hızlı bir şekilde arttı ve 1978’de bu miktar 276 milyon Dinar’a kadar ulaştı. Bu yatırımların hangi alana ne kadar yapıldığına dair 1977 yılından bir veri mevcud. Bu veriye göre Aralık 1977’ye kadar ikinci kalkınma planı kapsamında harcanan 136 milyon Yemen Dinarı’nın %13’ü endüstriye, %21’i tarıma, %15’i balıkçılığa, %25’i iletişim ve tesislere, %7’si jeoloji ve mineral araştırma çalışmalarına (bu çalışmalarda Sovyet jeologların ve diğer uzmanların büyük emeği olmuştur [7] ), kalan %19’u ise sosyal sektörlere harcandı. Askerî alanda yapılan harcamalar ise 1969–70 yıllarında devletin toplam harcamalarının %48,8’ini teşkil ederken bu oran 1977’de %18,6’ya kadar düştü (8). Bu veriler ışığında da bu dönemde devletin çeşitli sektörlere dengeli şekilde yatırım yaptığını söylemek mümkün. 1979 yılında tekrar toplanan Yemen Sosyalist Partisi Merkez Komitesi diğer bir 5 yıllık kalkınma planı daha tasarlayacaktı. 425,6 milyon Dinarlık bir yatırım üzerinden tasarlanan bu planda %32 oranında endüstriye, %22 oranında ziraat ve balıkçılığa, %13 oranında inşaat sektörüne, %17 oranında ulaşım ve iletişime ve yine %17 oranında eğitim ve kültüre yatırım yapılacaktı (9).

İşte, kuruluşundan 1979’a kadar Yemen Demokratik Halk Cumhuriyeti kendi ekonomisini böyle şekillendirmeye çalıştı. 1967’de sömürgeden yeni kurtulan bir ülkenin ve ciddî bir fakirlikle boğuşan bir halkın yönetimini ele alanlar, çözümü sosyalist bir ekonomi modelinde buldular. Yepyeni bir sistem inşa etmeye çalıştılar, diğer sosyalist ülkelerden büyük destek aldılar, ülkeyi fakirlikten kurtarmayı amaçladılar. Ben de sizlere bu yazımda bu insanların 1979’e kadar bunları ne kadar başarabildiğini ve neleri değiştirdiklerini bir özet olarak nakletmeye çalıştım. Okuduğunuz için teşekkürler.

Atakan Can

StratejikOrtak.com Misafir Yazar

DİPNOTLAR:

1- Paul Dresch, Tribes, Government, and History in Yemen, New York, Oxford University Press, 1989, s. 224, 243

2- Fred Halliday, Revolution and Foreign Policy The Case of South Yemen 1967–1987, Cambridge University Press, 1990, s. 8–14

3- Fred Halliday, Revolution and Foreign Policy The Case of South Yemen 1967–1987, Cambridge University Press, 1990, s. 17–20; Robert W. Stookey, South Yemen: A Marxist Republic in Arabia, Colorado, Westview Press, 1982, s. 80–83; Mecmu’atun mine’l-Mu’ellifîne’s-Sufyât, Tarihu’l-Yemeni’l-Mu’asir, Kahire, Mektebetu Medbûlî, 1990, s. 323

4- World Bank, 1979, People’s Democratic Republic of Yemen — Current economic position and prospects (English), A World Bank country study, Washington, D.C, s. 48

5- Robert W. Stookey, South Yemen: A Marxist Republic in Arabia, Colorado, Westview Press, 1982, s. 83–91; World Bank, 1979, People’s Democratic Republic of Yemen — Current economic position and prospects (English), A World Bank country study, Washington, D.C, s. 24, 41; Mecmu’atun mine’l-Mu’ellifîne’s-Sufyât, Tarihu’l-Yemeni’l-Mu’asir, Kahire, Mektebetu Medbûlî, 1990, s. 314

6- World Bank, 1979, People’s Democratic Republic of Yemen — Current economic position and prospects (English), A World Bank country study, Washington, D.C, s. 34

7- Mecmu’atun mine’l-Mu’ellifîne’s-Sufyât, Tarihu’l-Yemeni’l-Mu’asir, Kahire, Mektebetu Medbûlî, 1990, s. 323

8- World Bank, 1979, People’s Democratic Republic of Yemen — Current economic position and prospects (English), A World Bank country study, Washington, D.C, s. 9-15; Mecmu’atun mine’l-Mu’ellifîne’s-Sufyât, Tarihu’l-Yemeni’l-Mu’asir, Kahire, Mektebetu Medbûlî, 1990, s. 313

9- Mecmu’atun mine’l-Mu’ellifîne’s-Sufyât, Tarihu’l-Yemeni’l-Mu’asir, Kahire, Mektebetu Medbûlî, 1990, s. 313

KAYNAKÇA:

  • Fred Halliday, Revolution and Foreign Policy The Case of South Yemen 1967–1987, Cambridge University Press, 1990
  • Robert W. Stookey, South Yemen: A Marxist Republic in Arabia, Colorado, Westview Press, 1982
  • Mecmu’atun mine’l-Mu’ellifîne’s-Sufyât, Tarihu’l-Yemeni’l-Mu’asir, Kahire, Mektebetu Medbûlî, 1990
  • World Bank, 1979, People’s Democratic Republic of Yemen — Current economic position and prospects (English), A World Bank country study, Washington, D.C
  • Paul Dresch, Tribes, Government, and History in Yemen, New York, Oxford University Press, 1989

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz