20 Kasım’daki erken genel seçimleri kazanarak İspanya’nın yeni Başbakanı olan Halk Partisi (PP) lideri Mariano Rajoy, güvenoyunun ardından Kral Juan Carlos’un huzurunda yemin ederek görevine resmen başladı. Rajoy, İspanya’nın demokratik tarihindeki altıncı başbakanı. 2011’de Rajoy tarafından ekonomi bakanlığına ekonomist Luis de Guindos getirilirken, Dışişleri Bakanı ise 1999’dan beri AB Ortak Para Birimi ve Ekonomik İlişkiler Komisyonu Başkan Yardımcılığı yapan Jose Manuel Garcia Margallo oldu. Rajoy hükûmetinin bu dönemdeki planları arasında harcama kesintileri, istihdam yaratılması ve şirketlere vergi muafiyeti gibi konular yer aldı. Avrupa Birliği’ndeki (AB) krizin İspanya’ya etkileri olarak yorumlanan bu ana başlıklara bağlı olarak hükûmet içinde ekonomi kökenli isimlerin ağırlıkta olması göze çarptı.
Rajoy Hükûmeti Döneminde İspanya
AB’den İspanya’ya da sıçrayan ekonomik kriz Rajoy hükûmetine zor kararlar aldırmıştı. Krize karşı uygulanan kemer sıkma politikaları beraberinde grevleri de getirmişti ki bu grevlere rağmen hükûmet, planladıkları yoldan vazgeçmeyeceklerini açıkladı. Rajoy “Ancak belli ki anlamayanlar da var ve ben onlara saygı duyuyorum. Ama İspanya’da 46 milyon insan yaşıyor ve yaptıklarımız birçok kişinin hoşuna gitmese de birçoğu tarafından takdir ediliyor” ifadelerini kullandı. Kararlar içinde en çok tepki çeken KDV’nin yükseltilmesi kararına ilişkin ise ekonomi iyileşince tekrar düşürüleceğini beyan etti. Ekonomi Bakanı Luis de Guindos, Avrupa Komisyonu’nun Ekonomik ve Parasal İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Olli Rehn de desteğini aldı ve bu yol haritasının devam edeceğini belirtti.
2016’ya geldiğimizde ise 29 Ekim’de Rajoy hükûmeti meclisten güvenoyu aldı ve yeni kabinesini açıkladı. 2011’den bu yana ülkeyi yöneten Halk Partisi (PP), yeni kabinesinde 6 yeni isme yer verirken, 7 bakan ise yerinde kalmaya devam etti. İçişleri, Sağlık, Dışişleri, Enerji ve Turizm, Savunma ile Bayındırlık bakanlıklarında değişiklikler yapıldı.
Halk Partisi’nin Savunma Bakanı, İspanya’nın ilk kadın Savunma Bakanı Carme Chacon’un ardından ikinci kez bu unvanı alan partinin Genel Sekreteri Maria Dolores de Cospedal Garcia oldu. Dışişleri Bakanlığı’na ise 2011’den beri AB Büyükelçiliği yapan Alfonso Dastis Quecedo getirildi. Bu durum hükûmetin dış politikada AB ile ilişkilere öncelik vereceği şeklinde yorumlandı. Ekonomik krizde kemer sıkma politikasının mimari Luis de Guindos Ekonomi, Endüstri ve Rekabet Bakanı olması da ayrıca dikkat çekti. Rajoy yardımcılarının sayısını ikiden bire düşürürken, Soraya Saenz de Santamaria Başbakan Yardımcısı olarak kaldı.
İspanya’nın ekonomik krizden başka bir diğer sorunu ise Katalonya. 2017’ye geldiğimizde İspanya Başbakanı Rajoy, Katalonya liderinden bağımsızlık ilan edip etmediğine açıklık getirmesini istedi ve beş gün süre verdi. Katalonya lideri Carles Puigdemont ilanı doğruladığı takdirde çekmesi için üç gün daha süre verecekti. Eğer ilanı geri çekmezse Madrid hükûmeti anayasasının 155. maddesine göre Katalonya özerkliği askıya alınacaktı. Katalan liderler bağımsızlık ilanına imza atmışlardı fakat Madrid ile görüşmelerde şans tanımak için yürürlüğe koymadılar. Tartışmalı bağımsızlık referandumunda oylamaya katılan %42’lik kesimin %90’ı bağımsızlıktan yana oy kullandı. Rajoy bu durumun 40 yıllık demokrasi tarihlerinin en ciddi tehdidi olduğunu belirtti.
Rajoy Hükûmeti Neden Düştü?
Bir yandan ekonomik kriz bir yandan Katalonya sorunu derken 2018’de yeni bir sorun daha Rajoy hükûmetinin başını bir hayli ağrıtacak gibiydi: Gensoru krizi.
Sosyalist Parti’nin verdiği gensoru 2011’den beri hükûmet görevini yürüten Halk Partisi’ni iktidardan indirmeye yetti. Sosyalist Parti lideri Sanchez, Rajoy hakkında partisinin yolsuzluk skandallarına karışması konusunda hiçbir sorumluluk almadığından gensoru vermişti. Halk Partisi’nin eski saymanlarından birisi 33 yıl hapis cezası alırken, yine eski sayman Luis Barcenas, Yüksek Mahkeme tarafından rüşvet alma, para aklama ve vergi kaçakçılığından mahkûm edildi. Halk Partisi skandallarından bazıları bunlardı.
Pedro Sanchez ve Sonrası
Sanchez, küçük çaplı birçok partinin desteğini alarak oylamayı 169’a karşı 180 oy ile kazandı ve Rajoy hükûmetini düşürdü. Peki 7 yıllık Rajoy hükûmetini başarılı bir gensoru ile düşüren Pedro Sanchez kimdir?
Sanchez, 2014 yılında Sosyalist Parti liderliğine seçildi. Çok az bilinen biriydi. Bir anda yıldızı parladı. Genç, basketbolcu ve iktisatçı olması ayrıca sosyalistleri yeniden ayağa kaldırma vaatleri üyeleri heyecanlandırmıştı. Bu hızlı girişinin ardından 2015 ve 2016’da iki seçim üst üste kaybetti. En son 2018’de başarılı bir gensoru girişimiyle 46 yaşında ülke tarihinde ilk defa gensoru ile iktidara gelen biri olarak tarihe geçti.
10 Kasım 2019’da erken genel seçime giden İspanya, son 4 yılda 4. kez erken genel seçimini yaşadı. Bu son seçimde birinci çıkan Sosyalist Parti, iktidara gelmek için yeterli çoğunluğu elde edemeyince diğer partilerden azınlık hükûmeti için destek istedi. Sosyalist Parti’nin azınlık hükûmetini kurabilmesi için en büyük rakibi Halk Partisi’nin güven oylamasında çekimser oy vermesi gerekiyor. Halk Partisi lideri Pablo Casado, Sanchez yönetimini sert şekilde eleştirirken bir yandan da çekimser oy vermek için “üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getireceklerini” söyledi.
Bu seçimde sağ blok da sol blok da yeterli çoğunluğu elde edemedi. 10 Kasım 2019’dan bu yana İspanya’da hükûmet kurulamıyor ve ülkedeki istikrarsızlık 4 yılda 4 seçimin yapılmasına neden oldu. Bu istikrarsızlığın en büyük nedeni olarak gösterilen ekonomik çöküntüye ne Halk Partisi ne de Sosyalist Parti çözüm bulabildi. Öyle sanıyorum ki bir süre daha ülkede iktidar ve istikrar olmayacak.
Uğurcan Şiyhan
Stratejik Ortak Misafir Yazar
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.