4 Başlıkta Petrol ve Doğalgazı’ın Bulunması ve Kullanım Alanları

2871

Dört bölümde petrol ve doğal gaz yakıtlarının tanımı, bu madenlerin bulunması, kullanım alanları ve ihtiyacın temellerini ele aldım.

Fosil Yakıtlarda Petrol ve Doğalgaz

İlk olarak; Fosil yakıtlar nedir?

Yanıcı organik birleşen içeren ve yakacak olarak kullanılma özelliğine sahip kalorisi yüksek kayaçlara ve ya kayaç ürünleri fosil yakıtlar denir.

Burada bizi ilgilendiren konu ise petrol ve doğalgaz oluyor. Petrol kayaç içerisinde sıvı halde bulunan hidrokarbonlar olarak söylenebilir. Doğalgaz ise Petrolun zaman içerisinde çevresel koşullara maruz kalması ve ya petrol dışı etkenler sonucunda oluşan ve doğada gaz halde bulunan hidrokarbonlardır.

Petrolün oluşabilmesi için gerekli olan bazı koşullar bulunur. Bunları basit bir dille anlatırsak oksijensiz bir su ortamı (örnek olarak şu anda Karadeniz’in derinlikleri gösterilebilir), yağ oranı fazla olan canlılar (bunlara örnek olarak planktonları gösterilebilir. Yanlış bilinen bir doğru ise dinozor ve türevi olan hayvanların petrol oluşturma olanağı yok denecek kadar azdır.) ve bunlar dışında birkaç koşul daha bulunabilir (sıcaklık, ortam, derinlik, zaman, tok miktarı, R0 gibi.).

Bu koşulların hepsinin uyduğunu varsayarsak o bölgede çıkarmaya elverişlik olgunlaşmış petrol olduğu söylenebilir.

Doğalgaz ise petrolun bir türevidir. Petrol hidrokarbon kaynaklı bir üründür ve karbon bağı olarak 5-17 karbon arasında bir değere sahiptir (C5h12 – C17H36 arasında). Doğalgaz ise karbon bağı olarak 1-4 arasında değerler alır. Bunlar herkesin bildiği ismiyle metan, etan, propan ve bütandır. Doğalgaz sadece Petrolun parçalanması ile oluşmaz. Doğalgaz doğru koşulların sağlanmadığı havzalarda oluşabilir. Bu durumlarda petrol oluşmasına uygun koşullarda sağlanamamış olabilir. Bunun dışında volkanik kökenli metan ve etan gazları da oluşabilir, bu durum tamamen organik madde dışında yeraltında ki magmanın etkisi ile oluşur.

Petrol ve Doğalgazı Bulma

Hidrokarbonlar milyonlarca yıl önce plankton ve yağ oranı fazla olan organik canlıların genellikle denizin derin ve oksijensiz yerlerinde kumtaşı, kireçtaşı gibi geçirimliliği yüksek kayaçlar içerisinde bulunurlar. Bu katmanların üzerine sıvı geçirimliliği olmayan ya da çok düşük olan, elastik kayaçlar ile örtülür. Daha sonra oluşum sürecine maruz kalan organik ürünlerin olgunlaşması milyonlarca yıl sürebilir.

Bu aşamada çevresel faktörlere maruz kalır ve çeşitli yapılar içerisinde gözlemlenebilir.

Görselde görüldüğü gibi Antiklinal kapan yapılarında yerin derinliklerinde bulunabilir. Tabi farklı yapılarda da gözlemlenir ama hidrokarbonların %95 antiklinal yapılarından çıkarılmaktadır.

Bilim insanların bir numaralı önceliği yeraltında bu ve buna benzer olabilecek yapıları bulmak ve yerlerini tespit etmektir. Tabi hidrokarbonlar yerin 3-5 km gibi derinliklerinde bulunabileceğinden arama ve bulma aşamalarına harcanan paralar çok fazla olabiliyor.

Shell, Arktik Okyanusunda petrol aramaları için 7 milyar dolardan fazla harcama yaptıktan sonra, geçen yıllarda Arktik bölgesinde araştırmaya devam etmeyeceklerini açıklamıştı. Tabi bu yapıları yerin altında bulmak zor olduğu kadar, bulunduğu zamanda çıkan petrollerin uygun olup olmaması da önemli bir neden diyebiliriz.

Türkiye’nin İç Anadolu civarlarında yapılan petrol sondajı aramaları sonucunda petrol emarelerine pek rastlanamamıştır. İç Anadolu Bölgesinde petrolden fazla bitümlü şeyl adı verilen oluşmamış petrol yatakları bulunmaktadır.

Maliyet bakımından petrol aramak ve bulmak için harcanan paralar dudak uçuklatabiliyor.

Basit bir video ile petrol çıkarılması gösterimi;

https://youtu.be/b7ZONMnK8mk

Petrol Ve Doğalgazın Kullanım Alanları

Çıkarılan ham petrol 150 °C’a kadar ham benzin, 150-250 °C’a kadar kerosen, jet yakıtı, 250-350 °C’a kadar dizel yakıtı, 350 °C’dan sonra da ağır yağlar elde edilir. Bunlar dışında asfalt, gaz yağı, lpg, parafin ve katran gibi ürünlerde elde edilebilir.

Damıtma makinesinin temel işleyişi.

Yukarıda damıtma makinesinin temel işleyişi hakkında bir görsel görülmekte.

Petrol ve doğalgaz Dünya’daki enerji ihtiyacının %50’sinden fazlasını oluşturmaktadır. Petrol başta yakıt olmak üzere, yağ, plastik, çelik-seramik üretimi gibi bir çok alanda kullanılır.  Doğalgaz ise ısıtma sistemleri, araç yakıtları, enerji gibi alanlarda kullanılmaktadır.

Petrol ve Doğalgaz İhtiyacı

Enerji ihtiyacının durmadan arttığı Dünya’da en çok aranan kaynaklar olarak ön sırada petrol ve doğalgaz geliyor. Karasal alanlarda bulunan yer altı kaynakların artık yetersiz gelmeye başladığı bu dönemlerde, denizin derinliklerinde gizlenmiş olan petrol ve doğalgazı bulmak için büyük yatırımlar yapmaya zorluyor.

Bazı durumlarda, yer altı kaynağı bakımından zengin olmayan ülkeler ise iç çatışmalardan faydalanarak petrollere el koyma uğraşına girip Irak, Suriye, Libya gibi petrol ve doğalgaz bakımından zengin olan ülkelerin yer altı kaynaklarına el koyuyor.

Türkiye ise dışa bağımlı olunan enerji ihtiyacını azaltmak için Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile birlikte son zamanlarda Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere, Fatih ve Yavuz Sondaj Gemileri ile denizde büyük petrol ve doğalgaz aramalarını hızlandırdı.

Peki, “Neden Doğu Akdeniz?” diyebilirsiniz. Bunun nedeni tahmin edildiği gibi Denizin altında gizli olan Petrol ve doğalgaz kaynakları. ABD menşeli bir şirket tarafından yapılan araştırmalara göre Doğu Akdeniz’de 1,7 milyar varil petrol ve 3,5 trilyon metre küp doğal gaz olduğu düşünülüyor. Rakamlar fazla bilgi vermiyorsa, Avrupa’nın yıllık doğalgaz ihtiyacı 500 milyar metreküp, Türkiye’nin yıllık tüketimi ise 55 milyar metreküp.

Bu rakamlar tabi görünen kısım, birde bunun görünmeyen kısımları var.

Doğu Akdeniz’de volkanik gaz olduğu düşünülüyor. Volkanik gaz tanım olarak yeraltında volkanik etkilerle oluşan gaz olarak nitelendirebiliriz. Volkanik gaz ana maddesi olarak etan ve metan içeriğinin fazla olduğu düşünülüyor. Bu durumda sadece organik madde kökenli doğalgazın dışında volkanik gaz da çıkarılabilme ihtimalini ortaya çıkarıyor.

Doğu Akdeniz’de bu döneme kadar birden çok sondaj kuyusu açılmış olup Doğu Akdeniz’de ilk petrol kaynağını 1985-1986 yıllarında İskenderun civarında açılan Gülcihan-1 kuyusunda bulunmuştur. Dönemin koşullarına göre çıkarmak kar getirmeyeceği düşüncesiyle kuyu kapatılmıştı.

Yakın tarihte Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Shell ile TPAO ortak anlaşma yapmış ve Sismik araştırma ve sondaj araştırmaları yapıldı ve TPAO araştırmalarına devam ediyor.

Buğra Kalyoncu

Stratejik Ortak Misafir Yazar

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz