Gaspıralı İsmail ve Gösterdiği Hedef: Dilde, Fikirde, İşte Birlik

964

İsmail Gaspıralı’nın o meşhur sözünü hafızasına kazımayan Türk sayısı dünyada çok azdır. Dilde, fikirde, işte birlik. Büyük Türk düşünürü, eğitimci ve yazar olan Gaspıralı’nın bu sözü sadece bir cümleden ibaret değildir. Tüm Türk halklarının izlemesi gereken rotayı çizmekte ve aynı zamanda bir hedef ortaya koymaktadır.

Gaspıralı, 21 Mart 1851’de Kırım’a bağlı Bahçesaray yakınındaki Avcıköy’de doğmuştur. Doğduğu ve yaşadığı tarihten de anlaşılacağı üzere eğitim hayatı ve hatta tüm hayatı Rus baskılarına karşı mücadele etmekle geçmiştir. Bu mücadelesindeki gayesi ise daima Türk milletinin ve Kırım’ın haklarını savunmak, birlik ruhunu inşa etmek olmuştur. Rusların Kırım’daki hakimiyetine karşı Gaspıralı mücadelesini daima fikirle, sanatla, hukuki yollarla sürdürmüştür. O dönem eğitim hayatı sırasında Rusların panislavist tutumları Gaspıralı’nın fikirlerini ve düşünce yapısını daha da netleştirmiştir. Moskova’da askeri lisede eğitim aldığı sırada orada başka ülkelerden gelen birçok Türk ile tanışmıştır. Gelecekteki idealleri için her bir Türk Gaspıralı için büyük bir kazanımdır.

İsmail Gaspıralı edebi alanda birçok eser vermiştir. Ayrıca siyasi alanda da aktif olan Gaspıralı Kırım’da Bahçesaray belediye başkanı olarak bir dönem görev yapmıştır (1878 – 1884). Yine bu süreçte esas gayesi olan ilmî mücadelesini gayretle sürdürmüştür. Peki, nedir Gaspıralı’nın verdiği bu mücadele? Amacı; tüm Türk dünyası için, İstanbul Türkçesini esas alan ortak bir Türkçe oluşturmak ve Türkler arasındaki birlik şuurunu uyandırmaktı. Gaspıralı, özellikle bir milletin birliğinin korunması ve sağlanması için ana unsurun dil olduğunu düşünmekte ve bu yönde hareket etmekteydi. Türkçe onun için her şeydi. Bu noktada verdiği edebi eserlerin yanısıra esas girişimini gazete çıkarmakla yaptı.

Türklerin varlığından dahi rahatsız olan Ruslar, Gaspıralı’nın tüm dünya Türklerine yönelik olan gazete çıkarma girişimini ilk seferde kabul etmedi, engelledi. Ancak o, ısrarlı çalışmasının karşılığını aldı. Şartlı olarak, yani çıkarılacak olan gazetenin bir nüsha da Rusça çıkarılması kaydıyla izni aldı. Tercüman adlı Türkçe gazeteyi çıkardı. Tüm Türkler arasında dil birliğini amaçlayan Gaspıralı gazeteyi İstanbul Türkçesi ile yayınlamıştır. Tabi ki gazetenin aboneye ihtiyacı vardır, bunu da başta eğitim hayatı sırasında, tanıştığı her bir Türk’ün onun idealleri için bir kazanım olduğunu belirtmiştik. İşte bu kazanımlar, Tercüman gazetesini tanıtmak ve yaymak noktasında büyük katkı sağlamıştır. Gaspıralı, Türk lehçelerinin, yabancı diller yerine birbirlerinden kelimeler alarak zenginleşmesini ve ortak bir yazı diline ulaşmayı amaçlamıştır. Çıkardığı Tercüman gazetesi yoluyla da bu yolda hareket etmiştir. Rusların engellerinden biri de sansür olmuştur. Çünkü Rusların nüfuzlu kişileri, Gaspıralı’nın Pantürkist ve Panislamist fikirlerini yayma girişimlerinin ülkeleri için bir tehdit olduğunu savunmaktadır. Ancak bu noktada küçük de olsa bir kolaylık sağlayan durum, sansür denetimini yapan görevlinin Kazan Türk’ü olmasıdır. Böylece Rusların kabul etmeyeceği bazı yazılar onaydan geçmiştir ve gazete birçok ülkeye ulaşmıştır. Tercüman, Gaspıralı’nın; Türkçe’ye, Türk dünyasına ve Türk milletine en büyük hizmetlerinden biri olmuştur. Gaspıralı bir açıklamasında şöyle der:

“Tercüman gazetesi, Bahçesaray’dan tâ Kaşgar’a kadar okunduğu, yani anlaşıldığı, lisanen birleşmenin mümkün olduğuna büyük delildir”.

Dil birliğine ulaşma yolunda eğitimin önemini çok iyi biliyordu Gaspıralı. Bu yolda mevcut mekteplerin yetersiz olduğunun da farkına varmıştır. Bunun üzerine eğitimde Usul-i Cedit (Yeni Yöntem) adıyla devrim niteliğinde yenilikler yapmıştır. Bu konuyla bizzat kendisi ilgilenmiş, kurduğu ekip ve gönüllü öğretmenlerle Türk diline ve Türk dünyasına büyük bir hizmette bulunmuştur. Rusya Müslümanları ve Türklerin daha modern bir eğitim alması sağlanmıştır. Bu elbette kolay olmamıştır. Bu okullarda duyulan yetişmiş öğretmen ihtiyacını karşılamak için konuyla ilgilenen öğretmenleri Bahçesaray’a çağırmış ve ücretsiz eğitim hizmetlerini vermiştir. Yetişen öğretmenlerden gittikleri okullarda en az üç öğretmen yetiştirme sözünü almıştır. Bununla birlikte bu okullarda eğitim daha hızlı ve o dönemin şartlarına göre çağdaş hale getirilmiştir. Usul-ı Cedit, özellikle Türkçe’nin öğretilmesi ve dil birliğinin sağlanması yolunda büyük bir adım olmuştur. Vatanına ve milletine hayatını adayan Gaspıralı’nın, yoğun çalışmaları arasında sağlığı giderek bozuldu ve 24 Eylül 1914’te Bahçesaray’da vefat etti.

İsmail Gaspıralı, Türk dünyasının en önemli değerlerindendir. Cengiz Aytmatov, Ziya Gökalp ve nice Türk aydını gibi yeri ayrı ve özeldir. Türk dünyasının geleceği için bize bıraktığı güzide bir hedef olmuştur: Dilde, fikirde, işte birlik. Günümüzde dahi; Türkçe konusunda, her türlü kültürel faaliyetler konusunda ve ekonomik alanda Türk dünyasının ortak hareket etmesi kaçınılmaz olmuştur. Nitekim dünyadaki tüm gelişmeler ve bu gelişmeler sırasında dünya devletlerinin takındığı tutumlar göz önüne alındığında, Türkiye ve tüm Türk devletlerinin işbirliğinde bulunması bir ihtiyaç olduğu gibi tarihin de çağrısıdır. Bu yazı vesilesi ile de Merhum İsmail Gaspıralı’yı minnetle anıyor, Allah’tan rahmet diliyorum.

Yusuf Ay

Stratejik Ortak Misafir Yazar

Hakan Kırımlı, İsmail Bey GASPIRALI, www.islamansiklopedisi.org.tr.

Zuhal Yüksel, İsmail Bey Gaspıralı, www.vatankirim.net.

TRT AVAZ, Türk Dünyasında İzler Belgeseli, İsmail Gaspıralı, 14.02.2017.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz