Suudi Arabistan’da İktidar Mücadelesi: Muhammed Bin Selman

1516
Yazarlık Başvurusu

Suudi Arabistan’da, kurucu kral İbn Suud’dan sonra 65 yıldır süren, iktidarın bir sonraki en büyük kardeşe geçme geleneği Kral Selman ile ortadan kalktı. Kraliyetin kuruluşundan bu yana krallık İbn Suud oğulları arasında devam ediyordu. Ancak kral seçimini öngören yasalarda değişiklik yapıldı ve Kral Selman’ın Mukrin bin Abdülaziz’i, kraldan sonra en yetkili mevki olan, veliaht prenslikten alıp yerine yeğeni Muhammed bin Nayif’i getirmesi ile yeni bir düzen oluşumu başlamış oldu.

Mukrin bin Abdulaziz’in veliaht prenslikten neden alındığına dair pek çok iddia bulunsa da asıl nedeni bilinmiyor.[1] Ancak krallık artık tek soydan devam edecek gibi görünüyor. Bunun sonucu olarak Suudi Arabistan’da yeni dengeler kurulmaya başlandı. Muhammed bin Nayif’in veliaht prensliğe getirilmesinin üzerinden henüz iki yıl geçmişken Kral Selman ani bir değişiklik daha yaptı ve Prens Nayif’i azlederek onun yerine 31 yaşındaki kendi oğlu Muhammed bin Selman’ı veliaht prens ilan etti ve yetkileri genişletildi. Muhammed bin Nayif, askeri alanda Suudi Arabistan için önemli bir isimdi ve Amerika’yla olan iyi ilişkileri ile biliniyordu. Bu ani değişiklik Suudi Arabistan’ın gerek iç işlerinde gerekse dış işlerinde bazı kesimler tarafından tepkiye neden oldu. Kraliyet ailesinin ileri gelenlerinden pek çok kişi de genç bir prensin elinde bu kadar güç toplamasını doğru bulmadı. Yine kraliyet ailesinden bazı isimler ise Muhammed bin Selman’a olan desteği güçlendirmek adına Nayif’in uyuşturucu bağımlısı olduğunu ve kral olmaya layık olmadığını öne sürdü.[2] New York Times’da yer alan bir haberde ise Muhammed bin Nayif’in saraya hapsedildiği ve koruma görevlilerinin değiştirildiği söylendi.[3] Ancak kraliyet bu haberin asılsız olduğunu ve Amerika’nın Prens Selman’ın veliaht prens olmasından rahatsız olduğu için yalan haber yaptığını söyledi.

Muhammed bin Selman veliaht prensliğe getirildikten kısa süre sonra Kral Selman tarafından yolsuzluk ile mücadele komisyonu kuruldu ve başına Prens Selman getirildi. Yeni veliaht prens 11 prens, 4 bakan ve birçok eski bakanı tutuklattı.[4] Cemal Kaşıkçının da aralarında bulunduğu isimler bu operasyonların Prens Selman’ın iktidarını güçlendirmek adına olduğunu savunuyordu.

Prens Selman’a olan destek göreve geldikten kısa süre sonra daha da arttı. Yurt dışında pek çok ülkeye ve oradaki ünlü iş adamlarına ziyarette bulundu. Kadınlara verdiği haklar, bazı kısıtlamaların kaldırılması ve yaptığı görüşmeler sayesinde, medyanın da desteği ile kısa sürede tüm dünyada popüler bir siyasetçi haline geldi. Veliaht prensin medyadaki özgürlükçü ve yenilikçi duruşu zamanla değişim göstererek muhalifler ile yaşadığı sorunlar ve bazı sert eylemleri ile gündeme gelmeye başladı. Dünyanın farklı yerlerince açılan davalar ve ortaya çıkan kanıtlar Muhammed bin Selman’ın uluslararası imajını oldukça zedelemekte.

Cemal Kaşıkçı Cinayeti

Cemal Kaşıkçı, son zamanlarda ülkesinde yaşanan olaylardan ve kendisine getirilen yasaklamalardan sonra gönüllü olarak Amerika’ya taşınma kararı aldı ve Washington Post gazetesinde köşe yazıları yazmaya başladı. Yazılarında yönetimi ve yönetim şeklini eleştiriyor ve çözüm önerilerini anlatıyordu. Kaşıkçı, Muhammed bin Selman yüzünden ülkesinin geçmişten çok daha baskıcı olduğunu ve bunun “artık dayanılmaz” olduğunu düşünüyordu. Ancak verilen bazı kararları da destekliyordu. Cemal Kaşıkçı, Arabistan’da krallık ile arası açıldıktan sonra kraliyet sarayında çalışan eşi tarafından boşanmıştı. İstanbul’da nişanlısı Hatice Cengiz ile evlenmek için boşandığına dair belge gerekiyordu. Boşanma belgesini almak için girdiği konsoloslukta vahşice öldürüldü. Cemal Kaşıkçının öldürüldüğü iddiaları hızla duyuldu.

Cemal Kaşıkçı görünümü verilmiş kişinin kamera kaydı görüntüsü

Krallık, Cemal Kaşıkçının Arabistan tarafından öldürüldüğü iddialarını yalanlamakta gecikmedi. Ortaya çıkan görüntüler ve ses kayıtlarından sonra bu cinayetin planlı olmadığını ve kendi bilgileri dahilinde olmadığını savundular. Ancak cinayet öncesinde Cemal Kaşıkçı kılığına sokulmuş birisinin sokak kameralarında görünmesi Cemal Kaşıkçı’nın dışarıda olduğu izlenimi verilmesinin önceden planlanmış olduğunun kanıtıydı. Bütün kanıtlar Suudi Arabistan’ın her savunmasının ardından teker teker sızdırıldı. Krallık, bu eylemin yönetimle bir ilgisinin olmadığını ve bazı yetkililerin görevi kötüye kullanmasından kaynaklı cinayetin Suudi Arabistan tarafından işlenmiş olabileceğini söylendi. Ancak uluslararası medyaya sızdırılan kanıtlar krallığın bütün savunmalarına cevap niteliğinde sızdırılıyordu. Cinayet soruşturması Suudi Arabistan’da kapalı olarak gerçekleştirildi ve 11 kişi cinayetle suçlanıp 5 kişiye idam cezası verildi. Ancak bu isimler arasında görüntü ve ses kayıtlarında sıkça görülen ve cinayetin mimarı olduğu iddia edilen Suud el Kahtani’nin ismi yoktu. [5] Şu anda genel görüş, Muhammed bin Selman’ın Cemal Kaşıkçı’nın ölüm emrini verdiği yönünde.

Jeff Bezos’un Telefonuna Sızılması

The Guardian’ın yaptığı habere göre şu anda dünyanın en zengin insanı olarak bilinen Jeff Bezos’un telefonu hacklendi. Yayınlanan rapora göre Cemal Kaşıkçı’nın da köşe yazıları yazdığı Washington Post gazetesinin bağlı olduğu Nash Holding’in ve Amazon firmasının sahibi olan Jeff Bezos’un telefonundan 6 GB’a yakın veri çalındı. İlk erişimin Cemal Kaşıkçının ölümünden 5 ay önce 2018’in mayıs ayında gerçekleştiği ve aylarca devam ettiği tahmin ediliyor. Söz konusu rapor FTI güvenlik danışmanlık şirketi tarafından hazırlandı. Raporda Jeff Bezos’un telefonuna fiziksel bir bağlantının olmadığı ancak Muhammed bin Selman’ın WhatsApp mesajlaşma uygulamasından gönderdiği videonun içine gömülen virüs sayesinde telefonuna erişim sağlandığı ifade ediliyor.

Bir süredir Jeff Bezos’un özel hayatına dair bilgiler medyaya sızdırılıyordu. Sonrasında telefonu incelemeye alındı. Bezos’un telefonundan bir günde ortalama 430 KB veri çıkışı olduğu ancak Muhammed bin Selman’ın gönderdiği mesajdan sonra bu verinin ortalama 120MB’a (120.000 KB) kadar çıktığı fark edildi.[6]  Suudi Arabistan Washington Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada ise Jeff Bezos’un telefonuna sızılmasının arkasında MBS’ın olduğunu söyleyen raporların son derece saçma olduğu söylendi.

Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu önündeki anma törenlerine Jeff Bezos da katıldı.

Twitter’daki Suudi Arabistan Casusları

Geçtiğimiz yılın son aylarında ABD Adalet Bakanlığı iki eski Twitter mühendisinin kullanıcıların gizlilik haklarını ihlal ettiğini ve casusluk suçunda bulunduklarını iddia etti. Sonrasında, bu mühendislerin Suudi Arabistan adına casusluk yaptığı ortaya çıktı. Mahkeme kağıtlarına göre casuslardan birisi direkt olarak Muhammed bin Selman ile bağlantı içerisindeydi. Dava sırasında Twitter mühendisleri ile Suudi Arabistan arasında bilgi alışverişini sağlayan Ahmed Almutairi adında üçüncü bir kişinin de dahil olduğu anlaşıldı. Mahkemeye göre bu üç sanık Prens Selman’a yakınlığı ile bilinen ve ona ait bir hayır vakfının başında olan Bader Al Asaker ile birlikte çalışıyordu. Suudi Arabistan hakkında muhalif yorum yapan hesaplar inceleme altına alınıp takip ediliyordu. Aralarında Cemal Kaşıkçıya yakın isimlerin de bulunduğu 6 binin üzerinde kullanıcı bu şekilde takip edildi. Söz konusu olayların gerçekleştiği 2015 senesinde Muhammed bin Selman, kraliyet ailesinde yükselmekte olan bir figürdü.[7]

990 Numaralı İhbar Hattı

Arabistan’ın resmi haber ajansı olan Saudi Press Agency’de(SPA) yayınlanan habere göre terörist, aranan ya da devlete muhalefet eden kişilerin yerlerini ihbar edebilecekleri 990 numaralı hattın tanıtımı yapıldı. İhbar eden kişilerin kimliklerinin gizli tutulacağı da vurgulandı.[8] Ancak bu uygulama resmi olarak yeni hayata geçse de uzun süredir muhalifliği ile bilinen pek çok aktivist, gazeteci ve din adamı benzer uygulamalar ile tutuklanmıştı. Yönetimi eleştiren sesler ya ülkeyi terk etmek ya da susmak zorunda kaldı. İnsan hakları örgütü Reprieve’in raporuna göre Muhammed bin Selman’ın iktidara geçişinin ilk 8 ayında idam sayılarında yüzde 100’e yakın artış oldu.  Aynı şekilde rejime muhalefet gerekçesiyle tutuklu bulunan en az 54 kişinin de idamı beklediğine işaret edildi.[9]

Salim Top

Stratejik Ortak Misafir Yazar

KAYNAK

[1] https://www.globalsecurity.org/military/world/gulf/muqrin.htm

[2] https://www.nytimes.com/2017/07/18/world/middleeast/saudi-arabia-mohammed-bin-nayef-mohammed-bin-salman.html

[3] https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-40442099

[4] https://www.amerikaninsesi.com/a/suudi-arabistan-da-11-prens-ve-4-bakan-tutuklandi/4101330.html

[5] BBC News : https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-49878363

[6] https://www.documentcloud.org/documents/6668313-FTI-Report-into-Jeff-Bezos-Phone-Hack.html#document/p1

[7] washingtonpost.com: Former Twitter employees charged with spying for Saudi Arabia by digging into the accounts of kingdom critics. (7 November 2019).

[8] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/suudi-arabistanda-muhalifleri-ihbar-kampanyasi-baslatildi/1686370

[9] https://www.aa.com.tr/tr/dunya/idamlar-mbs-doneminde-zirve-yapti/1345502

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz