GSYİH rakamlarından korona virüs sayılarına kadar, Çin hükümeti açıkladığı verileri siyasi kazanç için manipüle etme konusunda uzun bir geçmişi sahiptir.
Dünyadaki ülkelerde COVID–19 vakalarının sayısı arttıkça, Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan bilgilere göre Çin, yüzlerce hastanın günlük olarak “tedavi edildiğini” ve hastanelerden taburcu edildiğini aynı zamanda vakalarda da azalma olduğunu bildirmeye devam etmektedir. Virüsün ikinci dalgasının potansiyelini tartışan önde gelen Çinli epidemiyolog Zhong Nanshan, “Çin’in icat ettiği müdahale mekanizmasının” başarısını vurgulamaktadır. Zhong’a göre, temel noktalar “dört erkenden“ oluşmaktadır:
“erken önlem, erken bulma, erken teşhis ve erken karantina”.
Yeni vaka sayısının 6 Mart’ta 100’ün altına düştüğü ve sürekli olarak azaldığı bildirilmiştir. Ayrıca Çin, ülkedeki tüm yeni vakaların yurt dışı kaynaklı olduğunu söyleyerek, birkaç gün içerisinde ülkenin sıfır yeni yerel vaka gördüğünü belirten veriler aktarmıştır. Çin’in toplam aktif vakası 17 Şubat’tan 22 Mart’a kadar yaklaşık yüzde 91 oranında düşmüştür. İstatistikler Çin’in COVID-19’u yenmek için çok şey yaptığını gösterirken, veriler Çin Komünist Partisi yetkilileri tarafından hazırlanmıştır. Bu rakamlar güvenilir mi? Değilse, Çin COVID–19 hakkında aslında hangi durumda?
Çin’in, Çin vatandaşları ve dünyadaki gözlemciler için etkileyici büyümeyi gösteren, GSYİH verilerinin şişirilme eğilimi göz önüne alındığında, aynı manipülasyonun COVID–19 istatistikleri için de geçerli olabileceği düşünülmektedir. Hong Kong Üniversitesi ve Chicago Üniversitesi’ndeki ekonomistler, Çin’in ekonomik büyümesini bağımsız olarak hesaplamış ve Pekin’in sayılarının yaklaşık yüzde 1,7 oranında şişirildiğini ve yüzde 10’dan fazlasının ülkenin toplam ekonomik büyüklüğüne eklendiğini göstermişlerdir.[1] Buna ek olarak, Çin hükümeti tarafından paylaşılan ve sunulan veriler eksik metodolojiler, veri kesintileri ve sayısal özellikler ile doludur. Bu, otokratik ve diktatörlüklerden elde edilen istatistiksel verilerin genellikle güvenilmez olduğu fikrini doğrulamaktadır. Çin, bu genel akıl yürütme çizgisine bir istisna değildir.
Çin’de ekonomi, ordu, işgücü, “kalkınma yardımı”, konut vb. olumlu özellikler genellikle olumlu haberleri ödüllendiren bir yönetim sistemi tarafından dahili olarak ödüllendirilmektedir. Aynı zamanda, disiplin korkusu, yönetişim sisteminin dibindeki – yerel liderlerin – olumsuz gelişmelerden ve haberlerden kaçınmaya çalıştığı bir döngü yaratmaktadır. Yerel liderlerin, bilgilerin çoğunu azaltmaya ve sınırlamaya ve yeni virüsün varlığını inkar etmeye çalıştığı ilk salgın sırasında durum böyleydi.
Çin’in salgınlar için erken tespit ve uyarı sistemi temelde bir başarısızlık olduğunu kanıtlamıştır. Bu, ülkenin Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (Çin CDC) sisteminin, dünyanın en iyilerinden biri olarak lanse edilmesine rağmen, uzun yıllar boyunca ve “Asya Grip” gibi[2] (1957’de Çin’de doğmuş ve 1958’e kadar sürmüştür), 1996’da H5N1, 2002’de SARS, 2009’da H1N1 ve 2012’de H7N9 gibi seminal davalarda başarısızlığına ek olabilmektedir. Sadece bir yıl önce, Çin CDC genel müdürü Gao Fu, “SARS olayının tekrarlanmayacağından çok eminiz. Bu, ülkemizin iyi yapılandırılmış bulaşıcı hastalık gözetim ağından kaynaklanmaktadır; virüsü göründüğünde engelleyebiliriz.” şeklinde bir açıklamada bulunmuştur.
Çin hükümeti, sistemin çalıştığını ve COVID-19 için etkili olduğunu iddia etmiştir. Onların bakış açısından, atipik pnömoni vakaları erken teşhis edilmiş ve Wuhan ve Hubei CDC’leri Aralık ayında ulusal CDC’deki üstlerine bilgileri derleyip vermişlerdir. Böylece, Çin liderliği Hubei’de ortaya çıkan olayların tamamen farkındaydılar. Ulusal makamların kritik verileri Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) iletmesini sağlayan Zhang Jixian, yeni virüs vakalarını bildirmedeki rolü nedeniyle Çin tarafından övülmüş ve ödüllendirilmiştir.[3] Ancak ölçeğin diğer ucunda, COVID-19 bilgi uçuran Li Wenliang “sahte söylentiler” in yayılmasındaki rolü nedeniyle çeşitli otoriteler tarafından kınandıktan sonra küresel ilgi görmüştür.[4]
Kolluk kuvvetleri tarafından eylemlerine devam etmeyeceğine dair bir belge imzalamaya zorlanan Li, insanları uyardığı hastalık nedeniyle ölmüştür. Li tek değildi; Wuhan’daki diğer birçok doktor ve tıp uzmanı, politik olarak onaylanmadan önce yeni koronavirüs hakkında bilgi yaymadaki rollerinden dolayı kınanmıştır. Çinli yetkililer başlangıçta COVID-19 vaka kümeleri fikrini reddetmiş ve bunun yerine çeşitli enfeksiyonların varlığını kabul etmeyi seçmiştir. Merkezi makamlar, Wuhan Belediye Başkanı Zhou Xian Wang’ın virüsün yayılmasını örtbas etme suçunun bir kısmını üstlenmiş ve Pekin’in herhangi bir yayılmadan önce verileri onaylaması ihtiyacını belirtmiştir.
Çinli yetkililerin ülke sınırları içinde ne olduğuna dair haberlere ilk tepkisi Çin’in ekonomik performansını ciddi bir şekilde etkileyecek, belki de Xi Jinping’in liderliğini doğrudan tehlikeye sokacak bir endişenin göstergesidir. Xi koruma sağlayan bir konumdadır fakat aynı zamanda çapraz ateş altındadır. Halk Cumhuriyeti’nin en üst lideri olan Xi nihayetinde bu nitelikteki olaylardan ve bunların devlet üzerindeki etkilerinden sorumlu olsa da, bu konudaki savunmasızlığı dönem sınırının kaldırılmasıyla yumuşatılmıştır.
Eşzamanlı olarak Xi, Wuhan belediye başkanı, Hubei Eyaleti Vali ve Parti Başkan Yardımcısı Sekreteri Wang Xiaodong ve Çin CDC’si baş epidemiyoloğu Wu Zunyou da dahil olmak üzere ÇKP’nin düşük rütbeli üyelerini her zaman suçlayabilecektir. Yeni virüs ve onun potensiyel sonuçlarını küçümseme çabası Çin’in diğer bölgelerine virüsün yayılması ihtimali ve halk sağlığını tehlikeye atma konusundaki korku, kaygı ve endişe ile çarpışmıştır. Başka bir yeni hastalığın ihmali Xi yönetimindeki Çin’in büyüme sürekliliğini sağlama ve büyük güç statüsüne yükselme çabalarını ciddi bir şekilde tehlikeye atmaktadır. Çin’in kalkınması, istikrarı ve jeopolitik çıkarları hedef arayışlarıyla önceki kazanımlarını sürdürme ihtiyacını artırmak için bir araya getirilmiştir. Ekonomik büyüme, Çin’in ülke olarak askeri ve siyasi açıdan temel taşı olduğundan, veri tahrifatı ve istatistiksel sahtecilik, ülke içindeki tüm yönetişim düzeylerinin sabit özellikleri olarak kalacak gibi gözükmektedir.
SARS enfeksiyonları başlangıçta tespit edildiğinde, Jiang Zemin yönetimindeki Çin, salgının ciddiyetini Çin’in önde gelen doktorlarından biri tarafından ortaya çıkarılana kadar gizlemeye çalışmıştır. Benzer bir model COVID–19 ile gözler önüne serilmiştir.7 Ocak’ta, Xi’nin iki haftadan sonra takip etmediği ilk kamu açıklamasında, henüz isimsiz hastalığın ortaya çıkmasına cevap vermiş, 20 Ocak’ta salgını ciddiye alma ihtiyacının altını çizmiştir. Çin’in daha önce belirtilmiş resimler, videolar ve sızdırılmış belgelere dayanan COVID–19 enfeksiyon sayıları muhtemelen çok daha farklı bir resim göstermektedir. Örneğin, Çin’de cep telefonu kullanımındaki önemli düşüş, COVID–19 enfeksiyonu olanların, ölümlerin ve virüsü kapmış olanların sayısının olası farkını resmi Çin istatistiklerinden ayırmaktadır. Özellikle karantina ve kilit altında olan bir vatandaş tarafından cep telefonu ve sabit hat kullanımında bir artış görülmesi beklenmekte ama bunun aksi bir durum beklenmemektedir. Oysa Çin’de cep telefonu kullanımı 21 milyon ve sabit hat kullanımı ise 840.000 azalmıştır. Bu arada, İtalya’daki ölüm oranı (yaklaşık yüzde 9), Çin’deki sayıların (asemptomatik\belirti göstermeyen vakalar haricinde) ciddi şekilde yanlış temsil edildiğini göstermektedir.
İtalya ve diğer ülkelerdeki durum, öne çıkan başka bir ilgi noktasını ortaya çıkarmaktadır: virüs “sıcak noktalar”. Çin’deki salgın ve epidemik Wuhan’da kaydedilmiştir. Amerika Birleşik Devletleri’nde, şimdiye kadar sözde sıcak noktalar arasında New York, Kaliforniya ve Washington bulunmaktadır. İtalya’da sıcak noktalar şu ana kadar Lombardiya ve Veneto’dur. Bunu bölgesel seviyeye aktaran Avrupa Birliği (AB), Çin’in toplam alanının yaklaşık yarısı, çoklu konsantrasyon noktaları göstermektedir. Virüsün Çin’de yayılmasının tuhaflığına rağmen, o ülkedeki rejim çabaları, kısmen bir diktatörlüğün çok fazla kısıtlama olmaksızın önlemleri uygulama yeteneği nedeniyle, onu içermek için kesinlikle çok şey yapmıştır. Çin, sürekli “savaş temeli” yönetimi sayesinde, COVID-19’in kayda değer bir şekilde bastırılmasını sağlamıştır. Bunu demokratik yönetim temeline sahip olan Avrupalı ülkelerin yapamaması nedeniyle Avrupa ve Amerika kıtasında yayılma oranı hızla artmıştır.
Çin içinde, yurt dışı kaynaklı veya yerel vakalarla bağlantılı olarak olası yeni bir salgının eksik bildirilmesi, hatta göz ardı edilmesi için güdülerin gelişmesi riski mevcuttur.[5] Yerel ve bölgesel liderler, ilk salgında olduğu gibi, yeni ve ortaya çıkan vakaları gizlemeye çalışabilirler. Buna karşın, hükümetin propaganda aygıtlarının Çin’in virüse karşı savaşı kazandığını ve ekonomi motorunu yeniden başlatma zamanının geldiğini sonuçlandırdığı görülmektedir. Böyle bir senaryoda, yerel veya bölgesel bir liderin olası yeni vakaları bildirmek için isteğinin olup olmadığı şüphelidir.
Son olarak, Çin küresel bir iyi niyet ve halkla ilişkiler turuna başlamış ve sorumluluğunu ortadan kaldırmaya çalışırken, yeni virüs vakaları hükümet propagandasına kötü bir etiket olacak ve Çin, ileri teknoloji sağlık yaklaşımı ve yönetişim sisteminin virüsle mücadele için uygun olduğu mesajını aktif olarak taşıyacaktır.
Ali Demir
Stratejik Ortak Misafir Yazar
KAYNAK
[1] Yazı hakkında detaylı bilgi için bkz. https://www.brookings.edu/bpea-articles/a-forensic-examination-of-chinas-national-accounts/ ( Erişim Tarihi: 03.04.20 Çeviriler bana aittir. )
[2]Asya gribi hakkında detaylı bilgi için bkz. https://www.globalsecurity.org/security/ops/hsc-scen-3_pandemic-1957.htm ( Erişim Tarihi: 03.04.20 Çeviriler bana aittir. )
[3] Konu hakkında detaylı bilgi için bkz. http://www.bjnews.com.cn/feature/2020/02/06/685481.html ( Erişim Tarihi: 03.04.20 Çeviriler bana aittir. )
[4] Detaylı bilgi için bkz. https://www.ijidonline.com/article/S1201-9712(20)30111-9/fulltext ( Erişim Tarihi: 03.04.20 Çeviriler bana aittir. )
[5] Risklerin artmasına yönelik kaygılar için bkz. http://china.caixin.com/2020-03-23/101532575.html?cxw=IOS&Sfrom=Wechat&originReferrer=iOSshare ( Erişim Tarihi: 03.04.20 Çeviriler bana aittir. )
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.
E-BÜLTENE ABONE OLUN
Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.
Abone oldunuz, teşekkürler.
Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.