Yakın Dönem Arjantin ve Türkiye Üzerine Karşılaştırma – 1

2029
Yazarlık Başvurusu
 ArjantinTürkiye
Resmi adıLa Republica de ArgentinaTürkiye Cumhuriyeti
Kuruluş9 Temmuz 181629 Ekim 1923
Anayasa ve Reformlar1853 (İlk), 1994 (Son)1876 (İlk), 2017 (Son)
BaşkentOtonom Buenos AiresAnkara
Yönetim şekliFederal CumhuriyetÜniter Cumhuriyet
İdari Yönetim23 Eyalet, 1 Federal Başkent81 Şehir
MeclisCongreso de la Nacion ArgentinaTürkiye Büyük Millet Meclisi
Yüzölçümü 2.780.400 Km2 783.562 Km2
Nüfus ve

Dünya Sıralaması[1]

44.494.502

32

82.319.724

17

 

Etnik Yapı

%97,2’si Avrupa ve Asya kökenli, %2,4’ü yerli kanı taşıyan melez, %0,4’ü siyahi[2]%70-75 Türk, %19 Kürt, %7-12 diğer topluluklar[3]
Para Birimi Arjantin Pesosu

(1 USD=64.52 ARS)

Türk Lirası

(1 USD=6.68 TL)

Kişi Başı Gelir[4] 14.508 $10.498 $
DilİspanyolcaTürkçe
GSYH[5] ve Dünya Sıralaması519.872 Milyar Dolar

28

771.350 Milyar Dolar

19

 

Arjantin ve Türkiye birbirlerine 12.000 km uzaklıkta olmasıyla birlikte son 200 yıllık tarihleri oldukça benzerdir. Bu yazı serisinde Arjantin ve Türkiye tarihlerinin kesişen noktaları aktarılmaya çalışılacaktır.

Kısaca Arjantin Tarihi

1492 yılında Kristof Kolomb’un Amerika kıtasını keşfinden kısa bir süre sonra, dönemin iki süper gücü olan İspanya ve Portekiz sömürge yarışında karşı karşıya gelmiştir. 1494 tarihinde Papa’nın devreye girmesiyle iki taraf arasında savaş çıkmadan dünyanın bölüşümü üzerinde anlaşma sağlanmıştır. Yapılan Tordesillas anlaşmasıyla dünya iki sömürge bölgesine -Avrupa kıtası hariç- bölündü.[7] Batı toprakları İspanya’nın, doğu toprakları ise Portekiz’e bırakıldı.[8]

1536 yılında Pedro de Mendoza Arjantin’e ulaşarak ilk İspanyol kolonisi hüviyetini de taşıyan Buenos Aires şehrini kurdu. 1530 yılında ise Martim Alfonso de Sousa Brezilya’dan Fransızları çıkarıp Portekiz egemenliğinin temellerini attı. 1533’te Fransisco Pizzaro, Cusco’ya girerek İnka İmparatorluğunun başkentini ele geçirdi.[9]

İspanya 19.yüzyıl ilk çeyreğine kadar Güney Amerika ülkelerinde -Brezilya hariç- egemenliğini sürdürmüştür. 1776 yılında Portekiz’in güney bölgelerinde etkisini kırmak amacıyla başkenti Buenos Aires olmak üzere Rio de la Plata valiliği kurulmuştur.[10]. Arjantin tarihi için önemli bir dönüm noktası olan bu olay sonrasında ülke bölgesel bir etki alanına kavuşmuştur.  Bugünkü siyasi harita üzerinden belirtecek olursak Şili, Paraguay, Uruguay ve Bolivya Buenos Aires’in yönetimine bağlandı. Bu dönemde Rio de Plata toplumu diğer sömürge merkezlerine göre oldukça refah içerisinde yaşamaktaydı.[11]

1.) Avrupa’ya Giden Öğrenciler

Avrupa’da gelişen liberal fikir hareketleri Osmanlı topraklarında etkili olduğu gibi Latin Amerika coğrafyasında da etkisini hissettirmiştir.

“Zengin Creole’ler, öğrenim için İspanya ve Avrupa’ya gittiklerinde, 18.yüzyıl Avrupası’nın çehresini değiştirmeye başlayan yeni fikir akımlarını da öğrenip, bunları Güney Amerika’ya getirdiler. Bunlar Avrupa’da Miranda’nın, Londra’da ve Bolivar, San Martin, Belgrano ve Alvear gibi daha sonraki bağımsızlık hareketi liderleriydiler.[12]

Bu öğrenciler Arjantin ve Latin Amerika’nın bağımsızlığında önemli rol oynamışlardır.

Aynı dönemde Osmanlı’dan Avrupa’ya giden öğrencilerin yine bu fikirleri benimseyip Osmanlı coğrafyasında yenilikçi hareketlere neden olmaları kıyaslamalı tarih açısından önemli bir benzerlik ortaya koymaktadır.

2.) Göç 

19.yüzyılın ikinci yarısından 1. Dünya savaşının bitimine kadar iki ülke’de ciddi oranda göçe maruz kalmıştır.

Arjantin’e özellikle Avrupa ve ABD’den çok yoğun bir göç dalgası başladı. 1870 ile 1914 yılları arasında başta İspanyol ve İtalyanlardan olmak üzere 6 milyon göçmen kabul etmiştir.  1869 yılında 1.8 milyonun altında bir nüfusa sahip olan Arjantin, 1895 yılına gelindiğinde nüfusu 4 milyona ulaşmış, 1914 yılında ise nüfusu 7.885,237 milyonluk bir seviyeye çıkmıştır.[13]

19. yüzyılda savaşların kaybedilmesiyle diğer ülkelerdeki Türk ve Müslüman gruplar Osmanlı coğrafyasına sığınmaya, gayr-ı müslim grupların da yeni bağımsızlığını kazanan ülkelere göç etmeye başlamıştır. 1887-1914 yılları arasında Osmanlı coğrafyasından Türk, Suriyeli, Lübnanlı, Ermeni ve Yahudi topluluklarından 136.079 kişi Arjantin’e göç ettiği belirtilmektedir.[14]

Günümüz ’de de Arjantin ve Türkiye önemli birer göç limanıdır. Bölgelerinde yaşanan neredeyse tüm krizlerde iki ülkeye önemli miktarda göçmen yönelmektedir. Son dönemde Venezuella’da yaşanan krizde 100.000’in üzerinde insan Arjantin’e göç etmiştir. 1990’lardan bugüne kadar Başta Paraguay ve Bolivyalılar olmak üzere 2.5 milyona yakın göçmen ülkeye akın etmiştir. Türkiye’de 2011 Suriye olaylarının patlak vermesiyle birlikte 6 milyona yakın insan benzer şekilde göç etmiştir.

3.) Karizmatik Liderler Dönemi: Juan D. Peron ve Adnan Menderes

Juan Domingo Peron (1895-1975) ve Adnan Menderes (1899-1961)

Arjantin ve Türkiye tarihinin önemli kırılma noktalarından birisi 1950’li yıllarda iktidara gelen iki karizmatik liderin eliyle olmuştur. Juan D. Peron ve Adnan Menderes. Yaptıklarıyla ülkelerinde büyük bir değişime sebep olmuşlar, sonraki dönemlerde takip edilmişler ve ikisi de askeri darbeyle görevden uzaklaştırılmıştır.

Arjantin’de 1943 yılında askeri darbe yaşandı. Cunta hükümetinde çalışma bakanı olarak ön plana çıkmaya başlayan Juan Domingo Peron sonraki dönemde Arjantin’in en güçlü siyasi ideolojilerinden birini inşa etmiştir. Peron, 1945 yılında görevinden uzaklaştırıldı. Sendika hareketleriyle yakın teması ve popülist işçi hareketlerini etkileyen söylevler gerçekleştiren Peron ve eşi halkın desteğini arkasına alarak 1946 yılında yapılan seçimleri kazanarak başkan seçildi.

Juan Domingo Peron

Üç kez hükümet kurmuş, Kapitalizm ve Sosyalizm arasında üçüncü bir yol olduğunu savunmuştur. Sonraki dönemlerde Peronizm olarak literatürlere girecek olan ideoloji, yakın döneme kadar Arjantin siyasi yapısını etkilemiştir. Juan Domingo Peron’un yanında eşi Eva Peron da benzer bir şöhrete sahiptir. İşçiler için “Anne” olarak kabul edilirken işçi ve kadın hakları konusunda savunuculuğuyla ön plana çıkmıştır.[15]

Peron, merkez bankasını millileştirip dış borç ödemelerini gerçekleştirmiştir. 1947-1951 yılları arasında ilk beş yıllık kalkınma planını uygulamış, ABD’den bağımsız hareket etmeye çalışmış, SSCB ile yakın ilişkiler kurmuş, Buenos Aires ile Madrid arasında mihver oluşturmaya gayret etmiştir.[16]

Peronizm hareketi, bugün hala Arjantin’in siyasi atmosferinde, üniversite öğrenci hareketlerinden ve halk tabanında güçlü destek bulmaktadır. Fakat Arjantin’de Peron’u sevmeyen kitleler de bulunmakta ve olumsuz yorumlar paylaşılmaktadır.

Türkiye’de İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından 1946 yılında seçimler yapılmıştır. “Şaibeli Seçim” olarak ifade edilen seçimleri İsmet İnönü liderliğindeki Cumhuriyet Halk Partisi kazanmıştır. Ancak 1950 yılındaki seçimlerde Adnan Menderes’in kurduğu Demokrat Parti, halk tarafından büyük bir teveccüh görerek iktidara geldi. Menderes’de -Peron gibi- sonraki dönem Türkiye siyasi hayatında önemli izler bırakmıştır.

Arjantin’deki Peron iktidarı gibi Türkiye’de Adnan Menderes hükümeti geniş halk kitleleri tarafından desteklenmekteydi. Bu dönemde Türkiye, Sovyetler Birliği tehditine karşı NATO’da yer alabilmek için Kore savaşına katıldı ve 1952 yılında NATO’ya kabul edildi.

Peron ve Menderes hükümetleri 1960’lı yıllara varamadan darbeyle devrilmiştir. 16 Eylül 1955 yılında Arjantin’de Juan Peron darbeyle devrilirken, 27 Mayıs 1960’da Adnan Menderes hükümeti askeri darbe ile indirilip yargılanmaya başlanılmış, 16 Eylül’de Fatin Rüştü Zorlu (Dışişleri Bakanı) ve Hasan Polatkan (Maliye Bakanı), 17 Eylül 1961’de de Adnan Menderes idam edilerek, darbe ve karışıklıklarla dolu dönemler tekrar iki ülke içinde vücut bulmuştur.

4.) Darbeler Dönemi

Jorge Rafael Videla (1925-2013) ve Kenan Evren (1917-2015)

1962, 1966 ve 1970 yılları arasında Arjantin üç darbe yaşamıştır. Sosyalist eylemlerin etkileriyle birlikte daha fazla dayanamayan cunta, Peron’un ülkesine dönmesi için izin vermiştir. Ülkesine dönen Peron, 1973 yılında girdiği seçimleri kazanarak devlet başkanı oldu ancak 1974 yılında vefat etti. Yerine başkan yardımcısı aynı zamanda üçüncü eşi İsabel Peron geçerek devlet başkanı olmuştur. İsabel Peron’un da iktidarı çok uzun sürmemiş 24 Mart 1976 yılında yaşanan darbe ile iktidardan uzaklaştırılmıştır.[17] Bu süreçte Türkiye’de 1971 yılında Ordu, hükümeti istifaya zorlamıştır.[18]

Tablo : Darbe Döneminde Arjantin

Olay1948-19521953-19571958-19621963-19671968-19721973-1976
Protesto gösterileri83427302346
Siyasi Grevler151628163218
Ayaklanmalar53424364512
Silahlı saldırılar2916813754128178
Şiddet86.6806943674.476
Siyasi infaz0500000

Kaynak: David Wells, “Political Stability and Structural Dependency in Argentina and Canada: A Comparative Study in Welfare State Development 1930-1970”,(Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Simon Fraser Üniversitesi, Politik Bilimler Departmanı, 1992), s.96.

Arjantin’de 1976-1983 yılları arasındaki dönem “Guerra Sucia” (Kirli Savaş) olarak adlandırılmaktadır. Darbeden bir asır önce General Roca liderliğindeki cunta yönetimi, Patagonya’daki yerlilere karşı ortadan kaybetme stratejisini izlemiş, daha sonra bu yöntem General Videla liderliğindeki cunta yönetimi tarafından insanların izini kaybetme bir silah olarak kullanmıştır.[19]

Jorge Rafael Videla

Hala ülkenin farklı bölgelerinde bu dönemde öldürülmüş ve sonrasında “Deseparecidos” (Kayboldu) olarak ifade edilen Arjantin vatandaşlarının cesetleri bulunmaktadır.

General Rafael Videla’den gazeteci Guido Braslavsky bu konuda şu bilgileri aktarmaktadır:

Hayır, kurşuna dizemezdik. Bir sayı vermek gerekirse, mesela beş bin diyelim. Arjantin toplumu bu kurşuna dizmelerin masrafını karşılayamazdı: Dün Buenos Aires’te iki tane, bugün Cordoba’da altı tane, yarın Rosario’da dört tane ve bu şekilde beş bine kadar devam…Hayır, bu mümkün değildi. Onlardan geriye kalanın yerini göstermek mi? Ama ne gösterebiliriz ki? Denizi, La Plata ve Riachuelo nehirlerini mi? Bir ara bunların listesinin tutulması düşünüldü. Ama sonra şöyle denildi: Onların öldüğü söylenirse, hemen akabinde yanıtlanamayacak sorular gelmeye başlar: Kim, ne zaman, nerede, nasıl öldüğü gibi…”[20]

Kirli savaş döneminde Arjantin’de tahmini olarak 30.000 kişi kaybolurken, 500-540 güvenlik gücü hayatını kaybetmiştir.[21]

Türkiye’de 12 Eylül 1980 yılında Genelkurmay Başkanı Kenan Evren öncülüğünde askeri darbe yapıldı. Günde ortalama 15-20 kişinin öldüğü sokak olayları sona erdi ancak bu sefer de askeri  yönetim altında işkence, gözaltı,  idam ve fişlenmeler meydana gelmiştir.

Tablo : Darbe Döneminde Türkiye

Gözaltına alınanlar650.000
Fişlenenler1.683.000
Yargılananlar230.000
İdam cezası verilen517*
Vatandaşlıktan atılan14.000
Kuşkulu ölüm300
İşkneceyle ölüm171
Cezaevinde vefat eden299
İntihar43
İşinden atılan kişi30.000

Kaynak: İzzet Kaya, “12 Eylül 1980 darbesi: Utancın 37. Yılı”, Yeni Şafak, 12.09.2017, https://www.yenisafak.com/gundem/bugun-12-eylul-2793368, Erişim: 01.01.2018

* İdam cezası verilenlerden 50 kişiye ceza uygulanmıştır.

KAYNAK

[1] World Bank, Population, https://data.worldbank.org/indicator/SP.POP.TOTL?end=2018&locations=AR-TR&start=2018&view=bar, Erişim: 01.04.2020.

[2] T.C.Dışişleri Bakanlığı, “Ülke Künyesi-Arjantin”,  http://www.mfa.gov.tr/arjantin-kunyesi.tr.mfa, Erişim: 16.08.2018.

[3] CİA, “The World Factbook”, https://www.cia.gov/library/publications/resources/the-world-factbook/geos/tu.html, Erişim: 06.10.2018.

[4] Worldmeters, https://www.worldometers.info/gdp/gdp-per-capita/, Erişim: 01.04.2020.

[5] World Bank, GDP, https://data.worldbank.org/indicator/NY.GDP.MKTP.CD?locations=AR-TR, Erişim: 01.04.2020.

[6] Resim kaynağı:  http://mediosdelmercosur.com/2019/02/25/natalicio-del-padre-de-la-patria-ejemplo-de-generosidad-y-patriotismo-destaco-passalacqua/

[7] Gökhan Erdem, “Latin Amerika’da Bağımsızlık Süreci”, Ozan Zengin (Ed.) Latin Amerika Çalıştayı Bildiriler Kitabı, Ankara: Lamer Yayınları, 2013,  s.63.

[8] Bu durumun iki istisnası bulunmaktaydı; Batı bölgesinde Brezilya, Portekiz sömürgesine dahil olurken doğu tarafında Filipinler, İspanya sömürgesine verilmiştir.

[9] Galeano, Latin Amerika’nın Kesik Damarları, s. 31-32.

[10] Fahir Armaoğlu, 19.Yüzyıl Siyasi Tarihi, 6.Basım, İstanbul: Alkım Yayınları, 2010, s. 975-976.

[11] John Charles Chasteen, Latin Amerika Tarihi, Ekin Duru (çev.), 1.Basım, İstanbul: Say Yayınları, 2012, s.82.

[12]Armaoğlu, 19.Yüzyıl Siyasi Tarihi, s.976-977.

[13] Conde, s. 334-336.

[14] Cingöz, s.57-61.

[15] Madonna “Don’t cry for me Argentina” adlı ünlü eserini Eva Peron’a atfetmiştir. “Eva Peron, 33 yaşında öldüğünde sadece ülkesi Arjantin’de değil, neredeyse dünyanın tüm yoksulları gözyaşı dökmüşlerdi. Ülkesinin yoksul bölgelerine adını taşıyan vakıf aracılığıyla sayısız okul, kreş, aşevi, hastane kazandırmıştı. Ölümünden sonra kimilerinin gözünde “azize” sayılmasının nedeni bunlardır Mustafa Kemal Erdemol, “68 Belası”, Sol Haber, 17.12.2010, http://haber.sol.org.tr/yazarlar/mustafa-kemal-erdemol/68-belasi-36995, Erişim: 31.12.2017

[16] Bülent Akkuş, Nicolai Elena Mirela, “Bitmeyen Tango: Otoritarizm ve Demokratikleşme Sarkacında Bir Ülke Olarak Arjantin”, s.64, https://www.academia.edu/26416400/Bitmeyen_Tango_Otoritarizm_ve_Demokratikle%C5%9Fme_Sarkac%C4%B1nda_Bir_%C3%9Clke_Olarak_Arjantin, Erişim: 31.12.2018.

[17] Kutlu, Latin Amerika Semineri: Arjantin, s.16-21.

[18] Ali Necati Doğan, “40.Yılında tüm ayrıntıları ile 12 Mart muhtırası-3”, Milliyet Blog,  12.03.2011, http://blog.milliyet.com.tr/yazi-dizisi–40–yilinda-tum-ayrintilari-ile-12-mart-muhtirasi-3/Blog/?BlogNo=294982,  Erişim: 18.08.2018.

[19] Galeano, Aynalar, s.254-255.

[20] Eduardo Galeano, Ve Günler Yürümeye Başladı, Süleyman Doğru (Çev.), 3.Baskı, İstanbul: Sel Yayınları, 2012, s.100.

[21] Desaparecidos,  “Militares Muertos Durante la Guerra Sucia”, http://www.desaparecidos.org/arg/doc/cifras/mili.html, Erişim: 01.01.2018.

Fotoğraf:

Museum Syndicate,     vhttp://www.museumsyndicate.com/item.php?item=53828, Erişim: 27.10.2018.

Türkiye Gazetesi, “Türk milleti darağacındaki Menderes’i unutmadı”, http://www.turkiyegazetesi.com.tr/fotogaleri/turk-milleti-daragacindaki-menderes-i-unutmadi-10851.aspx, Erişim: 27.10.2018.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

1 Yorum Var

  1. etnik yapı ile ilgili bilgilerinin kaynağı CIA herhalde.
    Osmanlı’nın son dönemlerinde aynı oyunlar oynandı. Doğu Anadolu’yu Ermenistan yapmak için.
    Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Üniter yapısına ve Anayasa’sında tarif edilen millet yapısına aykırı bilgi kirliliği ile nerelere hizmet edilmek isteniyor.
    yalan yanlış bilgiler neden site tarafından kontrol süzgecinden geçirilmez.
    Neden kontrol edilmeden servis edilir.
    12 Eylülü yapanlar ile zeminini hazırlayanlar aynı odaklar.Yani Amerikanın çocukları.
    “sokak olayları sona erdi” ne demek.Olayları çıkaranlar ile durduranlar farklı mıydı?

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz