Suriye ve Irak: Çöllerin Ortak Kaderine Doğru

2161
Yazarlık Başvurusu

2003’te Irak’ın ABD tarafından işgal edilmesinin ardından hem savaş sırasında hemde Saddam sonrası dönemde Şii nüfusun ve silahlı yapılanmaların pek direnç göstermediğini, bu durumu İran nüfuzundaki yöneticilerin, lehlerine çevirebilecekleri düşüncesiyle hareket ettiğini gözlemledik. Nitekim Felluce savaşları Sünni-Selefi mezhebine müntesip kişilerce komuta edilmiş, ardından Irak El Kaidesi, Irak İslam Devleti gibi yapılar ortaya çıkarak 2014’te tüm dünyanın IŞİD ismiyle duyduğu örgüt hasıl olmuştu.

Amerika Birleşik Devletleri’nin bizzat Kasım Süleymani’nin de dahil olduğu operasyonlara hava desteği ve istihbarat paylaşımı sağladığı anti-terör operasyonlarına mukabil, ülkede Sünni-Selefi hareketin tesirinin azaltılmasıyla Süleymani’nin suikasti Amerikan askeri kaynaklarını ve özellikle müttefiki olan meslektaşı İsraillileri memnun etmiştir.

Kasım Süleymani, IŞİD’e karşı yürütülen Musul Operasyonu’nda sahada.

Irak’ta bugünlerde özellikle Anbar, Selahaddin, Diyala, Ninova ve Kerkük çevrelerinde Irak Ordusu’na yönelik gerilla tipi saldırılar yeniden başlamışken, Suriye’de de Esad rejimine yönelik benzeri hatta daha yoğun saldırıların mevcudiyetinden bahsetmek mümkündür.

Esasında YPG’lilere yönelik saldırılar da mevcuttur ancak bunlar genellikle el yapımı patlayıcılarla askeri araçların geçiş noktalarının hedeflenmesi, ev baskınlarıyla suikastler gibi eylemleri kapsar fakat Humus-Deir Ez Zor kırsallarında olduğu gibi pusu vakaları yaşanmamaktadır. Bunun başlıca sebebinin Deir ez Zor doğu kırsalının petrol yatakları bölgesi olması ve Amerikalıların buralarda çok sayıda üsse sahip olup, operasyon yetkinliklerinin coğrafi açıdan müsait olmasıyla bağlantılı kabul edilebilir. Örneğin Afganistan’da bir birlik pusuya düştüğünde götüreceğiniz yardımla, Suriye’de bu durum aynı değildir, hava kuvvetlerinin manevra kabiliyeti daha fazladır.

Peki Esad rejimi nasıl daha kolay hedef haline gelebiliyor? Evvela çöl alanı çok geniş, IŞİD militanlarının tıpkı Anbar’da olduğu gibi saklanabileceği bir alan var. Öte yandan askeri üsler rejime veya İranlı milislere yapılan saldırı noktalarına çok yakın değil ve Esad rejiminin gözü Idlib’te. Geçtiğimiz aylarda onlarca Esad rejimi askerinin yaşamını yitirdiği pusuların yalnızca birinde Rus Hava Kuvvetleri devreye girdiğini görebiliyoruz. (Sukna güneyindeki pusuda.)

Tüm bu faktörleri göz önünde bulundurduğumuzda Suriye İç Savaşı‘nın yeni bir evrede Irak’ın geçmişi gibi evrilmesi mümkün görünüyor. Bundan dolayı Anbar ve Deir ez Zor çölleri önümüzdeki yıllarda güvenlik güçleri için tehdit oluşturmaya devam edebilir.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz