Türk Deniz Kuvvetleri Stratejisi: Teoriden Pratiğe Beş Senenin Muhasebesi

2716

İlk baskısı 19 Mayıs 2015 tarihinde yapılan ve haliyle umûmi efkârın da bu tarihte haberdar olduğu Türk Deniz Kuvvetleri Stratejisi isimli vesîka neşredildiği tarihten itibaren birçok köşe yazısı ve makalenin mevzuunu oluşturdu. Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi’nin Türk Deniz Kuvvetleri özelinde vücut bulmuş hali olan bu vesîka, ülkemizin önümüzdeki yaklaşık 15 senelik vetîrede tatbik edeceği deniz kuvvetleri stratejisini açıklamaktadır. Bu vesîkanın ömrünü yaklaşık 15 sene olarak tarif etmemin sebebi daha evvelki strateji vesîkasının Kasım 2000’de neşredilen Açık Denizlere Doğru isimli vesîka olmasıdır.

Açık Denizlere Doğru adlı vesîkaya kısaca temas etmek gerekirse bu vesîkada Türk Deniz Kuvvetleri’nin kemiyet bakımından büyümesi gerektiği ifade edilmiş ve hızlı bir inşa vetîresine girişilmesi hedeflenmiştir. Yine aynı vesîkada müşahhas bir hedef olarak 2010 yılına kadar 6 adet TF-2000 hava savunma fıkrateyninin envantere alınacağından bahsedilse de maalesef çeşitli sebeplerden ötürü bu hedef gerçekleşmemiştir.

TF-2000

Bu sebeplerden en büyüğü hiç şüphesiz Türk savunma sanayi sektörünün sahip olduğu kâbiliyet, altyapı ve tecrübenin yetersiz olmasıdır. Buna rağmen Dz.K.K.lığı Araştırma Merkez Komutanlığı (ARMERKOM) ve Dizayn Proje Ofisi (DPO) göstermiş olduğu üstün çabalarla, 27 Eylül 2011 tarihinde TCG Heybeliada korveti Türk Deniz Kuvvetleri’nin hizmetine girerek Türkiye kendi harp gemisini tasarlayıp istihsal edebilen 10 ülke arasına girmiştir. İşte Türk Deniz Kuvvetleri Stratejisi vesîkası imkansızlıklar ile umudun bir arada yaşandığı bu 15 yıllık vetîrenin arkasından neşredildi.

Vesîkada birçok kritik tespit yapılmış ve Türk Deniz Kuvvetleri’nin röntgeni çekilerek kendisinden beklenilen yeterlilikler, ulaşması gereken hedefler ifade edilmiştir. Burada bu kritik tespitlerden birkaçını iktibas ediyorum.

Denizlerin ehemmiyeti vesîkanın 5. sayfasında şöyle ifade edilmiştir:

“Deniz taşımacılığı; çok büyük miktarlardaki yüklerin bir defada bir yerden diğer bir yere taşınması imkânını sağlaması, güvenilir olması, hava yoluna göre 14, kara yoluna göre 7, demir yoluna göre 3,5 kat daha ucuz olması nedeniyle dünyada en çok tercih edilen ulaşım şeklidir.”

“Küresel ticaretin hacim (ton) olarak %80’i, değer (dolar) olarak %70’i 3 ; petrol taşımacılığının %60’ı ve doğalgaz taşımacılığının %25’i 4 deniz yoluyla yapılmaktadır.”

Deniz kuvvetlerinin halihazırda karşı karşıya kaldığı temel emniyet meseleleri vesîkanın 8. sayfasında şöyle ifade edilmiştir:

“Ege’de tarihi derinliği bulunan sorunlar ciddiyetini korurken, Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılması önemli bir bölgesel ihtilâf haline gelmiştir.”

Deniz kuvvetlerinin dış politika ile alakası vesîkanın sırasıyla 19. ve 24. sayfalarında şöyle ifade edilmiştir:

“Türkiye’nin ilgi ve faaliyet alanının uzandığı tüm coğrafyalara erişebilme yeteneği olan Deniz Kuvvetleri, vazgeçilmez bir dış politika enstrümanıdır.”

“Her bir donanma unsuru, açık denizlerde serbestçe dolaşabilen yüzer birer büyükelçilik; Deniz Kuvvetleri ise bu unsurlarıyla dünyanın aynı anda dört bir yanında etkinlik gösterebilen büyük bir diplomatik misyon görevi icra etmektedir.”

Vesîkanın 32. sayfasında Türk Deniz Kuvvetleri’nin kendisine koyduğu ana hedef şöyle açıklanmıştır:

“Hâlen Orta Ölçekli Bölgesel Güç Aktarım Yeteneğine Sahip Türk Deniz Kuvvetleri, ‘Orta Ölçekli Küresel Güç Aktarım Yeteneğine Sahip Deniz Kuvveti’ olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.”

Türk Deniz Kuvvetleri’nin “Orta Ölçekli Küresel Güç Aktarım Yeteneğine Sahip Deniz Kuvveti” hedefine ulaşabilmesi için tedarik etmesi gereken sistemler de mevzûubahis vesîkanın 31. sayfasında açıklanmıştır:

  • “Kısa vadede (0-5 yıl): Ada Sınıfı Korvetler, Türk Tipi Hücumbotlar, Lojistik Destek Gemileri, Amfibi Gemiler (LST), Denizaltı Kurtarma Ana Gemisi, Kurtarma Yedekleme Gemileri, Araştırma Gemisi, Genel Maksat Helikopterleri, Deniz Karakol Uçakları, İnsansız Hava Araçları ve İnsansız/Otonom Sualtı Araçları.
  • Orta vadede (6-10 yıl): “İ” Sınıfı Fırkateynler, Hava Savunma Harbi Fırkateynleri, Havuzlu Çıkarma Gemisi (LPD/LHD), Muharebe Destek Gemisi, Yeni Nesil Mayın Avlama Gemileri ve Havadan Bağımsız Tahrik Sistemli Denizaltılar.
  • Uzun vadede (11-20 yıl): Deniz kontrolü, kuvvet koruma ve güç aktarımı platformlarının sayısı artırılacaktır.”

Strateji vesîkasının neşredilme tarihi göz önüne alındığında kısa vadeli hedeflerin 19 Mayıs 2020 itibariyle gerçekleşmiş olması beklenmektedir. Bu minvalde kısa vadeli hedeflerin gerçekleşme keyfiyetleri incelenecektir.

1.) Ada Sınıfı Korvet Projesi

Projenin ilk iki gemisi bu vesîka neşredilmeden önce teslim edilmiştir. Teslim edilmeyen gemilerden TCG Burgazada (F-513) 4 Kasım 2018,

TCG Kınalıada (F-514)  29 Eylül 2019 tarihinde Türk Deniz Kuvvetleri’ne teslim edilerek proje başarıyla tamamlanmıştır.

Not: Proje takvimi içerisinde olmamasına rağmen Ada sınıfı korvet projesi baz alınarak istihsal edilen TCG Ufuk (A-591) test, eğitim ve istihbarat korveti olarak hizmet verecektir.  9 Şubat 2019 tarihinde denize indirilmiştir.

2.) Türk Tipi Hücumbot Projesi

Proje için STM ile çalışılıyor. Projenin nihai tasarımına karar verildi. Henüz istihsâl yok. Bu projede istenilen müddette netîceye varılamadığını görüyoruz.

3.) Lojistik Destek Gemi Projesi

TCG Yüzbaşı Güngör Durmuş (A-574) 8 Ekim 2016,

TCG Üsteğmen Arif Ekmekçi (A-575) 8 Temmuz 2017 tarihinde denize indirilerek proje başarıyla tamamlanmıştır.

4.) Amfibi Gemi (LST) Projesi

TCG Bayraktar (L-402) 22 Nisan 2017, TCG Sancaktar (L-403) 7 Nisan 2018 tarihinde hizmete alınarak projenin ilk etabı başarıyla tamamlanmıştır. Diğer iki LST’nin 2023-2024 yıllarında hizmete alınması beklenmektedir.

TCG Bayraktar (L-402)

5.) Denizaltı Kurtarma Ana Gemi Projesi

TCG Alemdar (A-582) 28 Ocak 2017 tarihinde hizmete alınmış ve proje başarıyla tamamlanmıştır.

6.) Kurtarma Yedekleme Gemi Projesi

TCG Işın (A-583) 22 Temmuz 2017, TCG Akın (A-584) 29 Aralık 2017 tarihinde hizmete alınarak proje başarıyla tamamlanmıştır.

TCG Işın (A-583)

7.) Araştırma Gemi Projesi

Bu proje henüz ihaleye açılmamıştır.

8.) Genel Maksat Helikopter Projesi

Önümüzdeki vetîrede Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisinde (LHD) de konuşlanabilecek genel maksat helikopterlerinin tedariki planlanmaktadır. Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi (LHD) henüz inşa edilmediği için proje bekleme aşamasındadır.

9.) Deniz Karakol Uçak Projesi

TAI ve TUSAŞ tesislerinde altı adet ATR-72/600 D/K uçağından ilkinin sertifikasyon ve kabul testlerinin tamamlanmasının ardından Şubat 2017’de teslim edilmesi ve teslimatların 2018’de tamamlanması planlanmıştı. Ancak sertifikasyon testlerinde yaşanan sıkıntılar sebebiyle bu henüz gerçekleşmedi. Şu anda projenin akıbeti hakkında bilgi yoktur.

10.) İHA/SİHA Projesi

Baykar A.Ş. ile 26 Ekim 2017 tarihinde Taktik İHA (Taktik İnsansız Hava Aracı) için imzalanan proje şümulünde İHA’lar teslim alınmaya başlamıştır. Açık kaynaklardaki bilgilere göre proje şümulünde 10 adet Bayraktar TB2 tedarik edilmiştir. 12 Ekim 2019 tarihinde 3 adet Anka-B İHA Türk Deniz Kuvvetleri envanterine katılmıştır. Anka İHA teslimatlarının devam etmesi beklenmektedir.

11.) İnsansız Sualtı Aracı Projesi

Açık kaynaklarda bilgi bulunmamaktadır.

Netîce ve Değerlendirme

Kısa vadeli hedeflerin gerçekleşme keyfiyetleri kritik edildiğinde, Türk Tipi Hücumbot ve Deniz Karakol Uçak projelerindeki gecikme dikkati çekmektedir. Bunun yanında görece ehemmiyetsiz Araştırma Gemi projesi de henüz ihaleye açılmamıştır. Bu gecikmeler daha iyi tasarım ve istihsâl faaliyetleri için kabul edilebilir, önümüzdeki devrede projeler şümulünde ortaya çıkan mahsulleri gördüğümüzde daha iyi yorum yapma imkanı doğacaktır. Hayata geçirilen diğer projeler düşünüldüğünde Türk Deniz Kuvvetleri kısa vadeli hedeflerini umûmî olarak başarıyla netîcelendirmiştir. Bu başarının yanı sıra Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV) bünyesindeki savunma sanayi kuruluşlarının üstün gayretleriyle bir dizi proje yürütülmektedir. Bu projelerden Türk Deniz Kuvvetleri’ni doğrudan ilgilendirenlere temas etmek gerekirse bunlar; Akya Ağır Torpido, Atmaca Gemisavar Füze, Gökdeniz Yakın Hava Savunma Sistemi, Temren Havadan Gemiye Füze, Advent Savaş Yönetim Sistemi gibi projelerdir. Adı geçen projeler halihazırda ya teslim edilmiş ya da test aşamasına gelmiş ve Türk Deniz Kuvvetleri’nin harekat kabiliyetlerine çarpan etkisi yapabilecek projelerdir. Bütün bunlar göz önüne alındığında Türk Deniz Kuvvetleri “Orta Ölçekli Küresel Güç Aktarım Yeteneğine Sahip Deniz Kuvveti” olma yolunda emin adımlarla yürümektedir.

Ömer Fâruk Fidan

Stratejik Ortak Misafir Yazar

KAYNAK

Gürdeniz, Cem. Açık Denizlere Doğru. 1. Baskı. İstanbul: Deniz Basımevi Müdürlüğü, 2000.

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı. “Türk Deniz Kuvvetleri Stratejisi”. Erişim: 1 Nisan 2020. https://www.dzkk.tsk.tr/data/icerik/392/DZKK_STRATEJI.pdf

SavunmasanayiST.com. “Deniz Sistemleri”. Erişim: 31 Mart 2020. https://www.savunmasanayist.com/category/turk-savunma-sanayi/deniz-sistemleri/

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

E-BÜLTENE ABONE OLUN

Stratejik Ortak yazarlarının makalesi ve haritalar ücretsiz e-postanıza gelsin.

Abone oldunuz, teşekkürler.

Bir şeyler yanlış oldu. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.

Yazarlık Başvurusu

8 YORUMLAR

  1. Kullanılan kelimeler arapça bunların Türkçe karşılıkları varken ısrarla yabancı kelimeleri kullanmak niye.. belli ki özel bir amaç güdülüyor

  2. Eski kelimelerin kullanımı sebebiyle yazıyı yarıda bıraktım. Çağdışı kelimeler kullanarak saf ve duru Türkçemizi katletmişsiniz. İlla bu kelimeleri kullanacaksanız İran’da makale yazın.

    • “Bir dilin kelimelerini hor görmek, hakir görmek, hele şu veya bu politik veya ideolojik sebeple dilden atılabilir görmek, en az, onların oluş ve yontuluş tarihini bilmemekten, hatta sevmemekten doğan büyük bir gaflettir.
      Çünkü, milletlerin olduğu gibi, kelimelerin de tarihi vardır. Bir milletin ataları, asırlarca o kelimelerle doymuş, onlarla düşünmüş; birbirlerini ve evlatlarını o kelimelerle tamamıyla milli bir sanatla işleyip Türk yapmışsa, evlatlar, artık o kelimelere düşman kesilemezler.”

    • Böyle ilmî makâlelerin yayınlandığı bir sitede İran’da makale yazın gibi propaganda mahsulü ve ilmi olmayan bir cümle kullanmanız oldukça üzücü. Bu yazıda kullanılan üslup, 1950’lerin günlük gazetelerinde kullanılan üslup ile aynıdır. Bu yüzden eğer 60-70 yıl önce köylü bir vatandaşın okuyup anladığı bir üslubu bugün siz anlayamıyorsanız bunun kabahati yazıyı yazan da değil kendinizde arayınız. Dünya’da kabile dilleri haricinde saf ve duru bir lisan yoktur.

Yorum Yaz

Lütffen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz